Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA Bir kitap elifbası denemesi (III) 2011’de, çalışan son yazı makinesi fabrikası, Hindistan’da kepenk indirdi. 1714’te brövesi İngiltere’de Henry Mill tarafından alınan daktilonun yaygınlık kazanması on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğindedir ve bir kitabını (Tom Sawyer’in Serüvenleri) yayıncısına daktilolu nüshayla teslim eden ilk yazarın Mark Twain olduğu söylenir. Codex örneği C ODEX Katlanmış kâğıtların dikilerek oluşturduğu ilkel kitap biçimi. Matbaanın devreye girmesine kadar hüküm sürmüştür. Daha öncesinde “Rulo”lar geçerliydi. Codexlerin yazısı dayanaksız olmuş, pek çoğu çarçabuk silinmiştir. Buna karşılık, kâğıdın ya da parşömenin iki tarafına da yazılabildiği için Codexler uzun metinler içerebilmiştir. DAKTİLO 2011’de, çalışan son yazı makinesi fabrikası, Hindistan’da kepenk indirdi. 1714’te brövesi İngiltere’de Henry Mill tarafından alınan daktilonun yaygınlık kazanması on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğindedir ve bir kitabını (Tom Sawyer’in Serüvenleri) yayıncısına daktilolu nüshayla teslim eden ilk yazarın Mark Twain olduğu söylenir. İlk elektrikli daktilo 1914’te, ilk portatif daktilo sayılan Hermes Baby 1935’te yapıldı, IBM “döner kafalı daktilo”yu 1961’de piyasaya çıkardı. 2010’da, İsviçre’nin Lozan şehrinde daktilo müzesi açıldı, her dilin klavyesine yer açan müzede 400 daktilo örneği sergileniyor. DERKENAR Marginalia, yaklaşık iki bin yıllık bir tarihe sahiptir. Sayfanın ortasına belli bir kadrat düzeniyle yerleştirilen metnin dört bir tarafı, bugün de kitaplarda görüldüğü gibi beyaz bir alan olarak bırakılır, yazmanın dışında kalan bu bölümlere yorumcunun ya da okurun farklı mürekkeple kendi katkılarını getirmesi sağlanırdı. Ek görüşler, sözcük tanımları, başka metinlerden alıntılar derkenara yazılırdı. Yazarların, basılı kitaplarının derkenarlarına, sonraki basım için düzelti ve değişiklik önerileri, geliştirme bölümleri ekledikleri bilinir; en ünlü örnek, Montaigne’in “Bordeaux nüshası” adı verilen yüklemesidir. Zamanla sayfa altları dipnotlara ayrılmıştır. DİZGİ YANLIŞI Baskıya hazırlanan metinde, işaret ya da harf düzleminde gerçekleşmiş, düzelti aşamasında gözden kaçırılmış hata. Basılı kitaplar tarihinin saptanmış ilk dizgi yanlışı, Gutenberg’in ortakları Fust ve Schoeffer’in hazırladığı yakarı kitabındadır: “Psalmorum” yerine “Spalmorum” basılmıştır. Yanlış, bir sonraki baskıda düzeltilmişti. Sonraları, basım işlemi tamamlandıktan sonra fark edilen yanlışlar için cilt aşamasında kitaba bir ek pusula ya da sayfa yapıştırılmıştır: “Errata/Erratum” (DoğruYanlış Cetveli). Mark Twain DÜZELTMEN Basıma hazırlanan kitabın, yazardan ya da çevirmenden gelen metni dizgi/ düzen yanlışlarından arındırmak için görevlendirilen kişi. İlk “doğru yazım kılavuzu” 1608’de Latince olarak yazılmış, ilk basılan kılavuz bu çalışmanın Almanca çevirisi olmuştur (1634). Dünyada (Michelet, Proudhon) ve Türkiye’de pek çok yazar düzeltmenlik (musahhihlik) ile geçimini sağlamıştır. “Düzeltmen Hastalığı”, Fransız Devrimi’ni izleyen yıllarda imparatorluk matbaasında göreve başlayan Nicolas Crusier (17921869) ile literatüre geçmiştir: Marazî titizliğin saplantılarla zenginleşmesi sonucu, özgün metne çeşitli boyutlarda tecavüz etme eğilimi ile tanımlanan bu hastalığın belirtilerine günümüzde de rastlanıyor. EPİGRAF Yunanca yazıtın karşılığı “epigraphe”den türemiştir. Ağaç, taş, metal üstüne kazılan, yazılan yazılar için kullanılır. EXLİBRİS Bir kitabın hangi şahsa ya da kuruma ait olduğunu gösteren, kitapların önkapak içine ya da ilk sayfasına yapıştırılan belirtke. Genellikle sahibinin bir özelliğini ya da seçtiği bir simgeyi figür olarak içerir, kimi örneklerde ismin hemen altında, kitabın alındığı yer ve zamana ilişkin notlama boşlukları bırakılır. Bilinen ilk klasik ExLibris örnekleri on beşinci yüzyıldandır. Dürer ve Holbein gibi sanatçıların da ilgi alanına girmiştir. Avrupa’da on sekizinci yüzyıldan başlayarak yaygınlaşmıştır. ExLibris koleksiyonları, merkezleri, sanatçılığı çağımızda gelişmiştir. Konuyla bağlantılı aylık ve mevsimlik dergiler yayımlanmaktadır. Bizde ExLibris’in tarihi ve gelişimi Hasip Pektaş tarafından kitap boyutunda incelenmiştir. n Hasip Pektaş KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 32 Mart 2017 Turhan Günay için... K uyruk çok uzundu. En önde büyük sakalıyla Tolstoy görünüyordu. Elinde Savaş ve Barış vardı. Sonra Dostoyevski Suç ve Ceza’yı bir liseli gibi göğsüne bastırmıştı. Babalar ve Oğulları koltuğunun altında tutan Turgenyev, Victor Hugo Sefilleri’yle sıradaydı. Ardında Baudellarie Elem Çiçekleri’ni getirmişti. Aragon Elsa’sıyla buruk bakıyordu. Nâzım, titrek tınılı sesiyle Kuvayı Milliye Destanı’nı okuyordu. Kuyruk çok uzundu. Turhan şaşkındı. Bunlar Silivri duvarlarını nasıl aşıp da buraya gelmişlerdi ki? Birden Yaşar Kemal’in öfkeli, kalın sesi gürledi. “Hadi Turhan, kalk gidiyoruz!” İnce Memed’in dört kitabıyla sarıldı Turhan Günay’a. Bütün ulusların yazarları sıraya girmişti. Márquez, Yüzyıllık Yalnızlık’ı usulca Turhan’ın koğuşundaki masasına bıraktı. Sonra Llosa, Cortázar kitaplarıyla kucakladılar onu. Orhan Kemal, Murtaza’yla kol kolaydı. Yaşar Kemal’in ardında Samim Kocagöz, Kemal Bilbaşar… Turhan şaşkındı. Bunlar ölmemişler miydi? Ortalık nasıl da ışıl ışıldı? Rüyaya da benziyordu yaşadıkları, gerçeğe de. Fakir Baykurt, gelip sarıldı boynuna; Yılanların Öcü’nü getirmişti. Talip Apaydın, incecik gülümseyerek Vatan Dediler’i bıraktı masaya. Ümit Kaftancıoğlu Dönemeç’i verdi eline Turhan’ın. Bekir Yıldız Kara Vagon’u tutuşturdu, utanarak. Daha niceleri… Kuyruk uzadıkça uzuyordu. Cezaevi yönetimi uyuyordu. Ne bu yazarların Turhan’a getirdiği kitapları gördü ne Turhan’ın yıllarca kitapların şövalyeliğini yaptığından bir şey anlıyordu. Duvarların altında kalanlar vardı ama kimse tanımıyordu. Hidayet Karakuş [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap