21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> tindeki yaban hayatından dersler çıkaran Snyder’ın, o noktaya zarar vermenin yaşamı yapaylaştırdığını ve insanı felaket yaratan bir canlıya dönüştürdüğünü savunması boşuna değil. “Vahşi” ve “özgür” kelimelerinin tüketim paketi olarak sunulduğunu söyleyen Snyder, “doğa dünyadır ve uzun vadede kaçınılmaz olarak vahşidir” diyor. Yabanı tehdit ve şiddet olarak algılayan günümüz kültürüne ince eleştiriler getiren şair, doğanın tehdit içermediğini belirtip bugün insanın oraya müdahale edişini hatırlatarak geçmişteki gezilerinin kendisine kattığı deneyimlerden yararlanıyor. “En kötü haliyle” doğaya yaptığı atıf, aslında “olduğu gibi olana” değer vermesiyle bağlantılı. Bir kurşunkalem imalatçısının oğlu olan Harvard Üniversitesi mezunu, sınıfta ders işlemeyi sevmediğinden öğrencilerini uzun doğa yürüyüşlerine çıkardığı için baskı görüp çalıştığı liseden ayrılmak zorunda kalan, 1845’te Walden Gölü kıyısında “ilk felsefi icraatım” dediği kulübeyi inşa eden ve MeksikaABD Savaşı’na karşı çıkmak amacıyla vergi ödemeyi bırakan David Henry Thoreau’nun “hiçbir medeniyetin dayanamayacağı yaban” ifadesinin bir yansıması bu. Snyder bir adım ileriye gidip zarını, yabanla beraber yaşayabilecek medeniyetten yana atıyor. Bunun başta gelen koşulu ise “doğa insan için değildir” ilkesini kayıtsız şartsız benimsemek. Meskun olmayana saygının ilk adımı, bilinen ve beraber yaşanan yabanı olduğu gibi kabul etmek. Snyder’a göre böyle bir arazi üzerinde hak iddiasında bulunmak doğaya pragmatik bir şekilde yaklaşmakla eşanlamlı. Zaten insanın “anlam” kaygısı, yabanda gedik açmak için tam bir fırsat! Yabanı ekonomiye ve tüketime dahil etmek, doğayı insanın emrine verip kullanımına sunan içi boşaltılmış “hümanist” bir yaklaşımdan ibaret. Hâl böyle olunca çevremizdeki her şeyi; hafriyatları, dört bir yanımızı kuşatan sevimsiz yapıları, inşaat çılgınlığını, zehirli atıkları, nükleer enerjiyi ve yapıbozumcu her faaliyeti “doğal” ya da “olağan” saymaya başlıyoruz. Snyder, “doğaya aykırı sayılmayan” bu inorganik yaklaşımın panzehiri olarak kadim doğa tanımlarına yöneliyor. Onların içinden öne çıkansa medeniyetin ekonomik ve politik egemenliğine direnç, başına buyrukluk, özgünlük, kendi başınalık ve özgürlük... Snyder’ın doğal olanı bireye uyarlamasıyla belirginleşenler ise onur ve bağımsızlık, baskıya ve kapatılmaya karşı çıkma, dobralık ve serbestlik gibi nitelikler.   “SERT VE EĞLENCELİ ÖĞRETMENLER” İnsanın doğa okuryazarlığının öneminden bahseden Snyder, bu yetinin körelmesiyle ekolojik fakirliğin ve ekonomik fayda sağlamadığı sürece doğanın anlamsız sayılacağına dair inancın yerleştiğini hatırlatıyor. Doğanın inkârının, duyarlığın inkârına denk düştüğünü; yabandan uzağa düşen insanın bilinçsizleştiğini vurguluyor. Aslında günümüzde bu sefaleti yaşıyoruz; yabanı iskâna açan duyarsız ekonomik ve politik zihniyet, “doğa insan içindir” gibi tehlikeli bir önermeyle güdüleniyor. Snyder, bireylerin kendini insani olmayan dünyaya uzak hissetmesinin, yabanı yok etmedeki en önemli açmaz hâline geldiğini belirtiyor. En başta bedenin yabani olduğunu kabullenerek bu gidişat tersine çevrilebilir belki: Bu evrensel özelliğin, doğanın ruhuyla uyumunu bedenin hemen her gün verdiği tepkilerden anlamak mümkün. Söz konusu tepkilerin ifade edilmesini sağlayan dilin en iyi biçimde açık alanlarda öğrenildiğini söyleyen Snyder, dilin yaban hayatı üzerinde herhangi bir hakkımız bulunmadığını anlamaya ve anlatmaya yaradığını da anımsatıyor. Doğanın şiirini kavramak ve insani kelimelerle aktarmak bu nedenle önemli. Yazar tam da bu yüzden “yaban doğanın patikasız dünyası fevkalade bir okuldur, onun içinde yaşananlar sert ve eğlenceli öğretmenler olabilir” diyor. O alanda yürümek Snyder’a göre “şevk ve alçakgönüllülüğün kusursuz dengesini” oluşturur. Organik dünyayı reddetmek ise buranın işleyişini bozmak ve onun insana sunacağı görgüden mahrum kalmak anlamına geliyor. “PARMAĞINLA DAĞI İŞARET ETME SAKIN…” Yabanı “berbat ve kaba” diye niteleyenler, insanla doğa arasına set çekilmesine neden olup bugünkü inorganik yaşamı, şiddeti ve tahakküm istencini parlatarak özgürlüğün tu kaka edilmesine yol açtı. Snyder, dünyanın tüm yabanıllığı ile insanı izleyip dinlediğini; her adımın ve geçişin doğaya dalga dalga yayıldığını anımsatıyor. “Doğaya dönmek”, insanın yaban hayat üzerinde başarılı bir devrim yarattığı anlamına gelmiyor. Richard Nelson’ın “Parmağınla dağı işaret etme sakın, bu kabalık olur!” sözünü hatırlatan Snyder, doğayla ilişkimizin nezaket zemininde kurulması gerektiğini belirtiyor. Bu, manzarayı rahat bırakmak ve ona zarar vermeden içine dalmak demek biraz da. Yabanın görgüsünün, sıkıntılara göğüs gererken ürettiği mizahla da ortaya çıktığını söyleyen Snyder’a göre kırılganlığı ve tevazuu kucaklayan bu mizah, doğanın şiirinin bayraktarlığını da üstleniyor. Bu mizahla yan yana gelen yalınlık, cömertlik ve yürüyüş, gerçek bir yaşamla bizi buluşturur; yazar, “yabandan aldığımız dersler özgürlüğün görgüsünü oluşturur” diyor. Diğer bir ifadeyle yabanın gücü, kendisini ve insanı erginleştirmesinde yatıyor. Snyder’a göre, yaban bize en başta özgürlüğü anlatmaya çalışıyor. Fakat bahsi geçen bu özgürlük, şimdilerde yanlış yorumlandığı gibi her şeyin yapılabileceğine dair bir pervasızlık değil, yapılmaması gerekenlere ilişkin ilkeler ortaya koyuyor. Dolayısıyla, Snyder’ın adını geçirdiği özgürlüğün temelinde öğrenmeye ve anlamlandırmaya dayanan bir görgü yer alıyor. Yazar, bu nezaketin kavranmasının gerekliliğini vurgularken insanın tüketim, ekonomi ve politik bozgunculuk eliyle yok etmeye koyulduğu yabanın öğretmenliğine kulak vermesinin zorunlu olduğundan bahsediyor. n Özgürlüğün Görgüsü / Gary Snyder / Çeviren: İnan Mayıs Aru / SUB Yayın / 48 s. KItap 132 Mart 2017 Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kuruluş Tarihinin Özeti Olan NUTUK’un Mustafa Kemal Atatürk Tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Okunuşunun 90. Yılı. TACCMiillttlsMiizETİN Günümüz Türkçesine Çeviren: İsmet Zeki Eyüboğlu 704 sayfa Olayların kronolijisi ve kim kimdir bölümleri ile beraber. Her Türk Gencinin Elinden Düşürmemesi Gereken NUTUK’u Öğrenciler İçin Sadeleştirdik. 300 sayfa internet satış: www.saykitap.com Tel.: (0212) 512 21 58 • eposta: [email protected] www.facebook.com/sayyayinlari www.twitter.com/sayyayinlari www.instagram.com/sayyayincilik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle