21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU KONUK HARFLER ‘Çantasızlar Kampı’nın çocukları “Çantasızlar Kampı” çocuklara, arkadaşlar arasında dayanışmayı, sorunlara çözüm bulmayı, ortak kararlar alırken oylama yapmayı, özgür düşünmeyi, kendilerine güvenmeyi olaylar içinde kazandırıyor. HASAN AKARSU B ehçet Çelik, 1968 Adana doğumlu olup öyküleri, denemeleri ve romanlarıyla tanınır. Birçok ödülü de olan yazarın yeni yapıtı, Çantasızlar Kampı çocukların severek okuyacakları bir roman. Arkadaşlar ve aileler arası ilişkileri, dayanışmayı gözlemleyen yazar, yalın akıcı diliyle de ilgi çekiyor. Olay kişileri, Ali Dede ile eşi Ayşe Nine, oğulları Ufuk, Şafak, torunları Kerem ile Defne, onların arkadaşları Vedat, Boran ve Zeynep. Bir de Akif Behçet Çelik Dede’yle eşi var. Ufuk, yaz dinlencesinde, Almanya’da bulunan ağabeyi Şafak’ın ikiz çocuklarını, Kerem ile Defne’yi üç haftalığına evlerine çağırır ve onlarla ilgilenebileceklerini söyler. Eşi Zelal de yardımcı olacaktır. İkizlere üç arkadaş daha katılır, beş kişi olurlar. Her gün buluşup oyunlar oynarlar. İlk işleri kendilerine bir ad bulmaktır. Herkes bir ad önerir: Güneyliler, Bukalemunlar, Armadillolar, Ezgiler, Kelebekler vb. isimleri tartışırlarken Ufuk’un önerdiği “Çantasızlar” adını uygun bulurlar. Okullara çantalı giderlerken yazın çantasız olmaları nedeniyle bu adı benimseyip kullanmaya başlarlar. Kendi aralarında tartışıp bir karara varmaları, dayanışmaları, futbol, voleybol, saklambaç gibi oyunları, başka çocuklara iyi bir örnektir. Çocuklar gündüz toplanıp akşam evlerine dağılırlar. Bu arada birçok olaya tanık olurlar. Sözgelimi; bir kedi yavrusu ağaçta kalmış olup inemediği için sürekli miyavlar. Çantasızlar Kampı yavru kediyi kurtarmak için çözüm üretir. Çocuklardaki hayvan sevgisi öne çıkar. Mahallede çok kedi vardır ve nedenini arayıp bulurlar. Yakındaki bir apartman, yenisi yapılacağı için yıkılmıştır, oranın kedileri de onların yanına gelmiştir. İtfaiyeyi getirtip yavru kediyi kurtarmaları ise kendi başarılarıdır. ÇANTASIZLAR KAMPI CESURDUR Ufuk, önceleri çocukları iyi geçinmeleri, iyi oynamaları için yönlendirirken sonra serbest bırakır. Böylece çocuklar kendi kendilerine yetmeyi, korkmamayı, kendilerine güvenmeyi öğrenirler. Bir karar varmak için oylamaya başvururlar. Arada bir küsüştükleri de olmaz değil. İkizlerin birbirini çekemeyip dalaşmaları çocuk nazlarındandır kuşkusuz. Ali Dede, alışverişe gittiğinde tanıştığı Akif’le iyi arkadaş olur. Onun çağrısı üzerine evlerine konuk giderler. Daha sonra Çantasızlar Kampı’nı da götürürler. Akif Dede, eşiyle yıkılmak üzere boşaltılmış bir apartman dairesinde yalnız oturmaktadır. Yeğenleriyle anlaşamadığı için apartmanın yıkılmasına karşı çıkar. Yeğenleri de tuttukları adamlar la geceleyin onlara rahat vermezler. Çantasızlar Kampı, bu olayı öğrenince Akif Dede’ye yardım etmek için çareler arar. Ağaçlıklı apartman bahçesinde oyun oynarken çözüm bulmaya çalışırlar ve bulurlar da. Yapacaklarını Ufuk’a bile söylemeyip giz olarak tutarlar. Terk edilmiş bir daireyi seçip oyun alanı yaparlar. Daha sonra daire kapısının kilitlendiğini görüp bahçe tarafındaki açık kalmış pencereden merdiven dayayıp içer girerler. Gece Akif Dede’yi rahatsız etmek için tutulan kötü niyetli adamlara tuzak kurarlar. Tuzağın sonunda gerçek ortaya çıkar ve yeğenleri Akif Dede’yle konuşup anlaşır. Bu arada Çantasızlar Kampı arasında anlaşmazlık olur. Defne, diğer arkadaşlarına danışmadan, Akif Dede’ye kötü adamlar içerdeyken, daire kapısını kilitleme görevi vermiştir. Ufuk, Akif Dede’nin de Çantasız olduğu için gruba alınmasını önerir. Akif Dede’nin Çantasızlar için yaptığı övgüler de işe yaramıştır. Vedat: “Ben zaten elinde hiç çanta görmedim ki Akif Dede’nin” (s. 163) derken kıkırdar. Çantasızlar Kampı romanı çocuklara, arkadaşlar arasında dayanışmayı, sorunlara çözüm bulmayı, ortak kararlar alırken oylama yapmayı, özgür düşünmeyi, kendilerine güvenmeyi olaylar içinde kazandırıyor. Çantasızlar’ın kötü adamlara kurdukları tuzağı merak edenlerin bu romanı okumaları gerekmez mi? n Çantasızlar Kampı / Behçet Çelik / Günışığı Kitaplığı / 164 s. KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Tavşancan ile FaresuKarlı Gün / Yazan ve Çizen: Axel Scheffler / Çeviren: Berrak İdiman / hep kitap / 2016 / 24 s. / 35 Karlı bir günde ne yapılır? Kızakla kayılır, kartopu oynanır ve kardanadam yapılır, öyle değil mi? Kar giysilerini giyip dışarıya çıkan Tavşancan ile Faresu, tam da böyle yapar. Ama onların kardanadamları kardantavşan mı yoksa kardanfare mi olmalı? İşte bu zor sorunun yanıtını bulmak pek zor. Öyle zor ki iki arkadaş kavga etmeye başlar. Biri diğerine kardanfarenin kafasını fırlatır, diğeri onu sertçe iter. Eyvah eyvah… Sıcacık evde oyun hamuruyla oynamak varken oldu mu şimdi? İki arkadaş ne yapmalı? Cesaret Ustası / Meike Haberstock / Resimleyen: Meike Haberstock / Çeviren: Olcay Mağden Ünal / TUDEM / 2016 / 126 s. / 9+ Anton’u Zaman SihirbazıSıkı Tutun Anton, adlı kitaptan hatırlayanlar vardır. Onu henüz tanımayanlar için kısa bir anımsatma yapalım: Anton, yedi yaşında bir çocuktur. Annesi ile birlikte Margareten Sokağı, elli altı numaralı apartmanın dördüncü katında yaşar. İlk kitapta Anton’un zaman kavramını kazanmasına ve saat okumayı öğrenmesine eşlik etmiştik. Şimdi de korkularıyla yüzleşmeye ve onları yenmeye çalışıyor. Bakalım başarabilecek mi? Bir okul gezisi duyurusu yapılınca Anton birazcık kaygılanır. Arkadaşlarıyla vakit geçirmek güzeldir ama ilk kez an nesi olmadan bir yere gidecektir. Annesi eşyalarını hazırlaması için bodrum katındaki valizi almasını söylediğinde iyice korkar. Anton ve diğer çocuklar biraz korkarak biraz zorlanarak ama bolca eğlenerek bitirirler kampı. Bu arada neler yaşadıklarını keşfetmeyi okurlarımıza bırakalım. Kamp dönüşü Anton Bayan Karabatan’la karşılaşır. Aa yoksa bu iri kıyım ve güçlü kadının da mı korktuğu bir şey varmış? Neymiş acaba o? Anton ona yardımcı olabilir mi sizce? Neşeli ve akıcı kurgusu, hareketli çizimleri ile Anton okurlarımızı bekliyor. Canavar! Canavar? / Yazan ve Resimleyen: Sunghee Shin / Çeviren: Mesut Tığlı / ABM / 2016 / 72 s. / 4+ Tek kitapta iki aynı öykü. Biri yazılı biri yazısız. Önce yazısız olanla başlıyoruz ve resimleri izleyerek kendi öykümüzü anlatıyoruz. Sonra bir de bakıyoruz ki ikinci bölümdeki metni biz yazıvermişiz… Canavar var mı, yok mu? Varsa kim? Ormandaki hayvanların arasında kulaktan kulağa yayılan bilgi, herkesin kendi yaşam sınırları ve algısına göre nasıl şekil değiştiriyor, önyargılar bizi nasıl yanlış yönlendirebiliyor görmek ya da okumak gerek. Her iki durumda da öykünün tadına varmak olası. Üstelik hem anlatan hem yazan olmayı kim istemez? Dahası var: Elinize renkli kalemler alın ve boyamaya başlayın. Siyahbeyaz illüstrasyonlar okuru resimleri boyamaya davet ediyor. Misafir Yılan / Julia Donaldson / Resimleyen: Hannah Shaw / Çeviren: Begüm Kovulmaz / YKY / 2016 / 88 s. / 57 Poli, evin ön kapısına bir ilan asar: “Bu yaz tatile mi çıkıyorsunuz? Neden evcil hayvanlarınız da tatil yapmasın?” Poli yaz tatilini evde geçireceği için tatile gidenlerin evcil hayvanlarına bakmaya gönüllüdür. İki kobay faresi, bir mina kuşu, yan bahçedeki havuzda iki süs balığı… Hepsi iyi de Cekler de tatile gidiyor ve onun Doris adlı bir yılanı var. Şimdi ne olacak? Kitap, çocukları heyecanlı bir okumaya davet ediyor. n 16 2 Mart 2017 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle