22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

“ÖLMEK İÇİN GÜZEL BİR GÜN” ‘İyi olana yakınım’ Semra Aktunç’un yeni öykü kitabı “Ölmek İçin Güzel Bir Gün” okurla buluştu. Aktunç’la kitabını konuştuk. adİl İzcİ 1999’dan 2017’ye, bu dördüncü kitabınız... Az yazan bir yazar mısınız? n Evet, öyle diyebilirim. Az ve usul usul yazıyorum; nasıl yazarsanız yazın, hepsi zamanın eline geçecek nasıl olsa. Gözlem yapmak gibi köklü bir alışkanlığım var, ta çocukluğumdan beri. İstanbul zenginliğinin içinde yaşamış ve yaşıyor olmaktan kazanılmış belki. Bazen dalgınlık gibi uzun sürüyor, bazen de bir anda geliveren bir saptama oluyor. Kâğıdı kalemi öyle severim ki zaten hep yanımdadır; olmadığı zamanlarda belleğim gördüğü, anladığı her şeyi saklar. Aldığım notlar gün gelir, bir öyküye destek olur; bazen de öykü o notlara bir bakmamı söyler. n Söz gelimi, mahalle hayatını konu alması, dil ve anlatımıyla Hüseyin Rahmi’yi de usa getiren ‘Ayvansaray’da Bir Temmuz Sabahı’nı, bu ve önceki kitaplarınızdaki daha epeyce bir öyküyü de göz önüne alarak size bir İstanbul yazarı diyebilir miyiz? n Diyebiliriz elbette. Bu eşsiz şehirle aramda bir aşk ilişkisi var. Derdime de, sevincime de eşlik eder. Kısa tatillerimde onun da beni özlediğini düşünürüm. n Bir öykünün,okunurluğu için mutlaka bir olay örgüsü gerekli mi sizce? n Bir öyküyü okumaya başlayan insan, daha ilk satırda öykünün içine girebilmeli, gerisini merak etmeli; bir iki paragrafın sonuna geliverdiğini görürse olay örgüsünün bir önemi kalmaz, okur da yazar da birliktedir artık. n Öncelikle gözlem öyküleri yazıyorsunuz. Keyifli bir gözlem avcılığına çıkıyor, ağırlıklı olarak da iyilik, saflık, hayatın sıcaklığı üzerine olanları yakalıyor ve öyküsünü yazıyor gibisiniz? Ne dersiniz? n Hayatlarımızın kayda geçmesi gibi bir kaygım var; neler ve kimler için bilemiyorum ama bu kaygımın beni motive ettiği, kesin. n Bazen öyle uzun uzun gözlem de gerekmiyor. Bir anlık görüntü, hayattan ufacık bir sahne de öykünün dallanması budaklanmasına yetiyor, değil mi? n Haklısınız, yetebiliyor. Öykünün önüne ya da ardına çok şey ekleyen tek bir görüntü pekiyi yakalanabilir. Fotoğrafçılar da bunu yapıyor zaten. Bir öykü, çok sayıda fotoğraf koyabilir önümüze. n Mutlu bir insan olduğunuzdan mı böyle iyimser, sıcak bakıyorsunuz haya ta? Yoksa bugünün üzerimizde karamsarlık bulutları gezdiren “manzarai umumiyesi” mi sizi yönlendiriyor? n Bunu bilemem. Kendi hayat maceram, dünyaya, çevreme bakışım, iyi olana yakın diyebilirim ama. n Hemen her öykünüzden sonra, kedere boğanlarda bile, “Dünyamız yine de iyi bir yer!” demek gereğini duyuyorum kendi payıma. Kısacası, hayata bir saygınlık kattığınızı söyleyebilirim rahatlıkla. Doğru mu bu yargılarım? n Evet, dediğiniz gibi. Daha doğrusu bu yargılarınızı onaylamaktan başka ne yapabilirim? n Okuru boğmayan bir yazarsınız. “Öykünün labirentleri”(!) tutkunluğu falan yok sizde. Bu nasıl oluyor? Öngörüyle mi, kendiliğinden mi? Yanı sıra bu yapaylık ortamında var ettiğiniz sahihlik duygusunu da sorayım? Nedir bunun yolu yordamı? n Kendimi boğmaya niyetim yok ki okuru boğayım. Labirentler de hiç bana göre değildir. Ağır, zorlama, gerik kasık tavırları da hiç sevmem; ne yazarken ne de yaşarken. İnsan hem kendisini rahat bırakmalı hem de çevresindeki herkese yardım edebilmeli, kendilerini iyi, rahat hissetsinler diye. Bu yaklaşım, bir yordam sayılabilir. n Bana öyle geliyor ki yok olanlara, artık sonsuza kadar görünemeyeceklere bir dayanma gücü bulmak amacıyla da yazıyor gibisiniz?.Ne dersiniz? n Yukarıda söylediğim gibi bir sakla şmmkiomaenz,duamiskkuiti?a.nrGYimnüaalntnü, gımkzeaclöyaipyıbtkeöaüvylsrtlıeüennnbaiBüimarAbliamziYmlVmadaEeMaeçğmkiiAUşçgaiiIcerCnLsıreeIbsETköiSlzeTıAS daha çok öykü yazılmalı bence. n Bir de dilinizin temizliğine değinme löissiluöyyeynnlriemilueİahzy.yye.“eirrBHbkınuoiailltnyisuırauloramtrntrodaıilöunymbzniaezua,u?lznslziölskabvölrugezdücbsaüloierğrvrueetaa,yryvc”ueiı.dnrrEisovylelbeedlrlreuimetğğtkieiunynourYsbeivçrdühTinağaakşryibiaüackdtitaarkıeıctrohvdvıısenirafakıiidfrnkhâZodidiyalirrımzelrele.uuf.naeAr..bvlzsegmlMeiiarügdasouşnıeoenğtyürllkaiuluemnuiklieoLdühFeolzetdinminelyoeyfçaaouaopkMczş’kıyeaaimuçlknyşaciıeanazmibtbyntgveuiavalmermtşaarlr’uriçbımezdneaedl,ıeıkrhr?e.çrt.mieoğ.dinkioçuldiltnuliur, bir tavrım var. Çok rahatsız oluyorum bir edebî metnin içindeki sövgülerden, cinselliğin ileri ayrıntılarından, daha böyle pek çok şeyden. Edebiyata saygım, bu konularda her zaman dikkatli olmamı gerektirmiştir; böyle de devam edeceğim. n Ölmek İçin Güzel Bir Gün / Semra Aktunç / Yapı Kredi Yayınları / 102 s. KItap 2316 Mart 2017 Türkçeleşti ren: Damla Kellecioğlu BAYVEMAUICLIETSTıAS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle