Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DAN BROWN’DAN “BAŞLANGIÇ” ‘Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?’ Dünyaca ünlü çok satan romanların yazarı Dan Brown, yeni bir macerayla daha okurların karışısında. Brown, yeni romanı “Başlangıç” ile insanlığın kadim sorularına dek uzanıyor ve öngörülebilir bir geleceğin perspektifini sunuyor. M. MEHMET HAKTAN D ünyadaki teknoloji hızla ilerlerken yaşamımız da baştan ayağa değişiyor. Bu hıza ayak uydurmaya çalışanlar ise sadece bizler olmuyoruz. ‘Bizim’ elimizden çıkan eserler de bir şekilde hızın, gelişmenin, teknolojinin akımına kapılıp farklılaşıyor. Gelişen teknolojiyle farklılaşmaya başlayan edebiyatın merkezinde yine insan var; bu kesin ancak insanın etrafını donatan yaşam farklılaştıkça eserlerdeki insanın da etrafı, bu yeni teknolojinin ürünleriyle çevreleniyor. Hâl böyleyken okuduklarımız güne ve güncelin gelişmelerine kapılarını açıyor. Bu yansımaları gördükçe; yazarların, sanatçıların da bu gelişmeleri takip ettiğini, günü yakalamak ve eserlerine gerçekçi zeminler hazırlayabilmek adına çaba gösterdiğini görüyoruz. Daha da güzeli ise geleceğe dair perspektifler edinebileceğimiz manzaralarla karşı karşıya kalıyoruz bazı yapıtlarda ki bugün kullandığımız pek çok teknolojiyi, daha öncesinde filmlerde, romanlarda gördüğümüzü aklımızda tutarsak bu eserler ekseninde dolaşmanın ne kadar açıcı bir deneyim olduğu fark edilecektir. Gelişmenin sanat ve hayal gücüyle başladığını, fikir tohumlarının böylece ekildiğini, imkânlar geliştikçe de önümüze yeni teknoloji ürünlerin serildiğini söylemek, sanıyorum herkesin hak vereceği su götürmez bir gerçek. Klasik bilim kurgu eserlerin pek çoğunda gördüğümüz manzaraları bugün yaşamaktayız. İNSANLIĞIN EN KADİM SORUSU Da Vinci Şifresi romanıyla bir anda tüm dünyanın konuştuğu isim hâline gelen, Da Vinci Şifresi’nin ardından kaleme aldığı romanlarla da çok satan isimlerin arasında adı hep en tepede yer alan Dan Brown’ın yeni romanı Başlangıç da hemen yukarıda bahsedilen başlıklar ışığında önemle üzerine durulması gereken bir kitap. Dünya üzerinde sayısı on milyonları aşan bir okur kitlesinin takibinde Dan Brown. Her romanıyla çok konuşulu yor, her romanı az önce de belirtildiği gibi satış rekorlarını zorluyor... Bunun en önemli nedeni şüphesiz ki Dan Brown’ın romanlarını üzerine kurduğu konular. Tabular üzerinden gidiyor sürekli Brown. Bu tabulara net cevaplar vermek ya da tabuların gerçekliğini sorgulamak gibi bir amacı ise yok. Brown’ın yaptığı, bu tabular etrafında yıllar, belki de yüzyıllar içinde meydana gelen gizem halkasına, kendi yarattığı bir gizem halkası daha eklemek ve bunu sürükleyici bir kurgu içinde romanlaştırmak. Bu gizemin geçmiş ve bugününü meydana getiren gizemin bir ucu mutlaka kiliseye dokunuyor. Papa ve etrafında dönen entrikalar dizisi, Hıristiyanlık’ın çeşitli yer altı mezheplerine odaklanarak gelişen konular, sanat eserlerinin mutlaka bir diğer kahraman gibi akan hikâyenin içinde dolaşması ve tüm bunların bir gizem ağıyla birbirine sıkı sıkıya bağlanması; klasik bir Dan Brown romanından beklenenler ve yazar da bugüne kadar başarıyı yakaladığı çizgisini hiç bozmadı. Az önce dile getirilenlerden biri olmasa Brown romanlarının bir ayağı mutlaka boşta kalır. Yazar da bunun farkında ki bugüne değin böyle bir yola sapmadı. Başlangıç da hemen yukarıda yazılanlar bağlamında bakıldığında klasik bir Dan Brown romanı; buna şüphe yok... Fakat Brown, bu yeni romanında, az önce dile getirilen ve yazdıklarının tüm dünyada ses getirmesini sağlayan üç ayaklı yapıya bir yenisini ekliyor. Başlangıç’ın önemi ve diğer Dan Brown romanlarından farklılığı da tam olarak bu noktada ortaya çıkıyor. Başlangıç’ta yapay zekâ, romanın önemli bir kahramanı. Günün gelişmeleri ışığında olaya odaklandığımızda, şimdiki zamanın bir yansıması olarak görülebilir bu durum ancak roman okundukça görülecek ki Brown’ın romanın bir kahramanı hâline getirdiği yapay zeka geleceğe açılan bir pencere, ileri bir perspektif. Yapay zekânın bir kahraman olarak roman sahnesine çıkışı bir ilk değil elbet ne ki Dan Brown romanlarının ulaştığı okur kitlesi göz önüne alındığında pek çok kişinin, böyle bir gelişmenin ne kadar ileri boyutlara ulaşabileceğini öğreneceği alan yine Dan Brown romanları olacak. Meselenin ironik yanı ise Dan Brown’ın bu gelecek perspektifinden insanlığın en kadim sorusu üzerine bir gizem ağı örmesi... “Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?” Bu da Başlangıç’ı diğer Brown romanlarından ayrı bir yerde tutmamız için önemli bir neden çünkü yazar bugüne değin romanlarındaki en kapsayıcı soru üzerine örüyor gizem ağlarını. Bu soru üzerine düşünmüyor, yanıt aramıyor, yaptığı yine “Acaba?” dedirtip gizem odağını ustaca yönetmek ancak bu kez belli bir kesimin ya da dinin acabası değil bu. Tanrı fikri üzerinde dolaştırıyor bu kez kuşku yumaklarını Brown ve artık bildiğimiz o kurgusal mantığında Tanrı’nın varlığı bir bilmece konusuna dönüşüyor. BİR DİĞER KAHRAMAN: BARSELONA Hikâyenin kahramanı tabii ki Robert Langdon. Bir simgebilim profesörü olmasının yanında tecrübeli bir roman kahramanı artık o ve Dan Brown maceralarının vazgeçilmez figürüne, usta bir macerapereste de dönüşmüş durumda. Anlaşılan o ki Dan Brown’ın kalbi attıkça Langdon da yaşamaya devam edecek ve yaşı ne olursa olsun maceraların içinde tam gaz gezinecek. Langdon’ın bu seferki macerası ise eski öğrencisi Edmond Kirch’ün davetlisi olarak gittiği Barselona’da yakalıyor kendisini. Romanın sanat eserleri ekseninde genişleyen kolunu da hâliyle Barselona meydana getiriyor. Da Vinci’nin Şifresi’nin başkenti nasıl Paris’se, Melekler ve Şeytanlar’ın bir diğer kahramanı Vatikan, Cehennem’in tam göbeğindeki şehrin İstanbul olduğu gibi; Başlangıç’ın şehir kahramanı Barselona. Dolayısıyla Antoni Gaudi’nin evrenine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz Başlangıç’ta. Langdon’ın Barselona’ya davetinin nedeni ise hâlihazırda bilgisayar dâhisi, fütürist ve kâhin olarak anılan öğrencisinin dünyayı sarsacak buluşunun halka duyuruluş günüdür. Fakat Dan Brown romanının içindeyiz, unutmayın; işler tabii ki istendiği gibi gitmez ve olaya İspanya kraliyet ailesinin de karıştığı karmakarışık bir hâl alır. Dan Brown, Başlangıç’ta roman evrenine yeni bir kapı aralıyor; bir kadim soruya doğru menzilini yöneltmişken, açıcı bir gelecek perspektifi de sunuyor. Böylelikle Brown’ın sunduğu perspektifte günü gördüğümüz gibi geleceğe de bir pencere açma imkânını yakalıyoruz. Başlangıç’ın en ilginç yanı da bu zaten. Başlangıç günün romanı, evet ama insanın sorduğu en eski sorudan öngörülebilir bir geleceğin buluşlarına kadar pek çok şeyi kapsıyor. n Başlangıç / Dan Brown / Çeviren: Petek Demir İncek / Altın Kitaplar / 536 s. 10 9 Kasım 2017 KITAP