02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ROBERT A. HEıNLEıN’DAN “YILDIZ GEMİSİ ASKERLERİ” Askerî bilimkurgunun heyecanı “Yıldız Gemisi Askerleri”, gerçek bir bilimkurgu klasiği. Gerek ‘Böyle bir gelecek nasıl olurdu?’ sorusunu düşündürmesiyle gerek kimi yerde yazarıyla kavga ettirip kimi yerde aklına hayran bırakmasıyla gerek şaşılası buluşlarıyla... burcu uluçay R obert A. Heinlein’ın romanı Yıldız Gemisi Askerleri için askeri bilimkurgunun miladı denilebilir. Hugo ödüllü romanın ilk kez 1959’da yayımlandığı düşünülürse önemli bir bilimkurgu klasiğini okumak için fazla beklemek zorunda kalmışız. Öte yandan, ideal toplumsal yaşamı ve erdemli tavrı askeri disipline dayandıran Terra Federasyonu’yla içinde bulunduğumuz bu gerilimli ortamda tanışmanın farklı bir okuma deneyimi sunacağı da ortada. 22. yüzyıl... Ne ulus devletlerin ne de demokratik yönetimlerin en azından bugün kabul ettiğimiz şekliyle esamisi okunuyor. Tüm dünyayı yöneten Terra Federasyonu, ülkeler arasındaki savaşları ortadan kaldırmış, artık gezegenler arası savaşlar yapılıyor ve tüm insanlığı Federasyon’un askeri birlikleri koruyor. Böyle bir ortamda on sekiz yaşındaki Johnnie Rico asker olmaya karar verir ve böylece bir uzay gemisiyle KemikTorbalar, Böcekler, kas gücünü arttıran iskelet giysiler, casus kameralar ve Hbombaların olduğu bir gezegene gider. Onun ve birliğinin amacı, Klendathu’daki uzaylı böcekleri öldürüp insanlığı yok olmaktan kurtarmak ve asker emeklisi olarak Terra Federasyonu’na döndüklerinde vatandaşlığa, dolayısıyla oy kullanmaya hak kazanmak. Bu hakkı zaten belli bir yaşa gelen herkes kazanmıyor mu diye soruyorsanız; hayır. Terra Federasyonu’nda baskıya maruz kalmadan düşünebilir, tartışabilirsiniz; yaşama hakkınız yasalarla belirlenmiştir; kendi işinizi de yapabilirsiniz ama vatandaş değil sivilsinizdir ve asker emeklisi olmadıkça ne oy kullanabilirsiniz ne de kamusal yerlerde çalışabilirsiniz. Çünkü bu sistemde, “her seçmen ve devlet memuru bütünün refahını kişisel çıkarlarının önüne koyduğunu gönüllü ve zorlu bir hizmet sonucunda kanıtlamış bir insandır.” TERRA FEDERASYONU Heinlein, bilimkurgu dergilerine öyküler yazmaya başlamadan önce Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış ve ülkesinin topraklarını korumakla ilgili ömür boyu sürecek tutkusu da burada başlamış. Yıldız Gemisi Askerleri’nde çizdiği düzende Heinlein, askerî cesareti neredeyse gözü kapalı övdüğü, sırf siyasi fikirlerini haklı çıkarmak için karakterlere uzun uzun felsefi konuşmalar yaptırdığı ve savaşmanın amacını ya da amaçsızlığını sorgulatmadığı gerekçeleriyle eleştiriliyor. Bu eleştiriler içinse ne tamamen haksız ne de tamamen haklı diyebiliriz. Terra Federasyonu militarist bir düzeni mi tasvir ediyor? Hikâyede askerliğin kutsal bir görev olduğu tezi baskın. Öte yandan, federasyonu askerler yönetmiyor, hatta bırakın iktidarda olmayı bir asker emekli olana kadar oy bile kullanamıyor. Askerlik zorunlu da değil. Diyelim askersiniz ve kapsülünüzle düşman üzerine kritik bir atlayış yapmaktan son anda vazgeçtiniz. Bu durumda sadece orduyla ilişiğiniz kesilir ve vatandaş olamazsınız. Diğer siviller gibi hayatınıza devam edersiniz. Romandaki askeri hayat tarzının önemli ve erdemli gösterilmesi federasyonun baskıcı militarist bir rejimle yönetildiği eleştirisini haklı çıkarmıyor. Kaldı ki günümüzde sivillerin yönettiği pek çok Heinlein, bilimkurgu dergilerine öyküler yazmadan önce Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış. ülkede son derece baskıcı, hukuka aykırı uygulamaların olduğunu ve bireylerin keyfine göre kararlar alındığını biliyoruz. Eleştirmenleri ve okurları asıl rahatsız eden başka bir şey var romanda: Terra gezegeninde belli bir yaşa gelen her insan oy kullanma hakkına sahip değildir; onu kazanmak için çaba harcaması gerekir. Bunun tek yolu da federasyon birliklerinde görev yapmaktır çünkü ancak asker olan biri erdemliliği içselleştirebilir, ülkesinin ve tüm insanlığın iyiliğini kendi iyiliğinden önce düşünebilir. En azından Yıldız Gemisi Askerleri’nin savunduğu görüş bu. Peki, erdemli ve sorumlu tavrın sadece askerlere yorulması, bunun insanın karakteriyle, yaşantılarıyla ve yetiştiği çevreyle olan ilişkisinin göz ardı edilmesi mümkün mü? Bireyin kendisine ve insanlığa karşı sorumluluğunu barışçıl aktivizmle, insan haklarını ve adaleti savunmasıyla, haksız yargılamalara ve keyfi kararlara ses çıkarmasıyla da gösterebileceğini nasıl yadsıyabiliriz? Askerlik kurumunu dünya barışının ve insanların oy kullanma hariç diğer bütün haklarının korunmasında tek ve yeterli güç olarak kabul etmek mümkün değil. Bugün hemen her ülkenin farklı uygulamalar altında da olsa sürdürdüğü bir ordu yapılanması var. O halde günümüzde yaşanan kavgalara, çatışmalara, ülkelerinden kaçmak zorunda bırakılan insanlara ne demeli? SORUNLU ASKERÎ DÜZEN Kabul edelim, Yıldız Ge misi Askerleri gerçek bir bilimkurgu klasiği. Gerek ‘Böyle bir gelecek nasıl olurdu?’ sorusunu düşündürmesiyle gerek kimi yerde yazarıyla kavga ettirip kimi yerde aklına hayran bırakmasıyla, gerek şaşılası buluşlarıyla... Övdüğü askerî düzen ve birçok açıdan sorunlu askersivil erdemoy hakkı ilişkisi onun bu başarısına gölge düşürmediği gibi yazarı Heinlein’ı da militarist bir yönetimin ateşli savunucusu yapmıyor. Heinlein, zorunlu askerliğe karşı olduğunu, askerlerin hizmetten ayrılmadan hükümette veya kamusal işlerde çalışmasını onaylamadığını Expanded Universe’te açık açık söylüyor. Dahası, bireysel özgürlüğe ve tercihlere verdiği değeri, Yaban Diyarlardaki Yabancı gibi başka Hugo ödüllü bir roman yazarak göstermiş. Yıldız Gemisi Askerleri, olay örgüsü açısından pek sürprizli değil belki ya da karakterler duyguları, düşünceleri ve toplumdaki yerleri açısından pek fazla derinleştirilmemiş olabilir. Ama romandaki siyasi ve etik tartışma, askerî bilimkurgunun heyecanıyla birleştiği için kışkırtıcı bir okuma deneyimi yaşayacağınızı söyleyebilirim. Bugün artık romanın sadece kendisini takip eden eserleri değil Amerikan ordusunu ve günlük hayatları da etkilediği biliniyor. Monty Reed de bundan nasibini alanlardan. Reed Amerikan ordusunda görev yaparken paraşütünün kapanması üzerine yere çakılır. Kendine geldiğinde artık yürümeyeceğini öğrenir. Umutsuz değildir çünkü Yıldız Gemisi Askerleri’ndeki iskelet giysiler ona müthiş bir fikir verir: ‘Robert Yaşam Giysisi’. İki bacağıyla dengeli bir şekilde hareket eden robot kıyafet. Reed, yıllarca çalıştıktan sonra ilk modelleri üretmiş olsa da daha pratik ve hafif kıyafetler yapabilmek için çalışmaya devam ediyormuş... Küçük bir not: Monty Reed’in hikâyesi de dâhil Robert A. Heinlein ve yazarlığı üzerine Türkçe olarak izleyebileceğiniz ‘Bilimkurgunun Kâhinleri: Robert A. Heinlein’ isimli güzel bir belgesel var. Meraklılarına duyurulur. n Yıldız Gemisi Askerleri / Robert A. Heinlein / Çeviren: Öznur Özkaya / İthaki Yayınları / 308 s. 8 21 Temmuz 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle