25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İLYAS TUNÇ’TAN “İTAATSİZ PORTRELER” ‘İtaatsizler, toplumsal çıkarlar uğruna mücadele eder’ Daha çok şiirleri ve şiir çevirileriyle tanıdığımız İlyas Tunç, okurların karşısına bu kez bir deneme kitabıyla çıktı: “İtaatsiz Portreler”. Kitap, Tunç’un bir süredir yazdığı portredenemelerden oluşuyor. Kitapta rahip Giordano Bruno’dan bilgisayar programcısı Aaron Swartz’a kadar çeşitli itaatsizler yer alıyor; vicdani retçiler, süfrajetler, feministler, hackerlar, ulusal kahramanlar, çevreciler... Tunç’la kitabı hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. orhan tüleylioğlu N edir itaatsizlik? n Sivil anlamda, şiddet içermeyen bir direniş eylemi, adil olmayan yasaları kamu yararına değiştirtmeye çalışma eylemi. Felsefi anlamda ise bir sorgulama kültürü; geleneği, töreyi, dini, ahlakı; kısacası, iktidar olan her şeyi… n İtaatsizlik ne zaman gösteriyor kendini? n Rıza itiraza dönüştüğü zaman yani muktedirler keyfi uygulamalarla ya şam tarzımıza, özgürlük alanlarımıza müdahale ettiğinde. Bir şeyin yasal lığı, keyfi olmadığı anlamına gelmez. İktidarlar, özellikle antidemokratik iktidarlar, keyfiyetten doğan yasalar çıkarabilir.     “GELİŞTİRİCİ, OLUMLU BİR İŞLEVİ VAR İTAATSİZLİĞİN” n Nasıl tanımlarsınız itaatsizleri? n İtaatsizler, toplumsal sistemin sis çanları gibi. Meşruiyetle yasallığın çatışmaya başladığı durumda erken uyarı verirler. Önemsenmeleri gerekir çünkü kurumsallaşmış en yetkin, en kuşatıcı ve en baskın güç olan devlet, otokontrolünü sivil itaatsizler sayesinde sağlar. Bu anlamda, şiddet içermediği sürece geliştirici, olumlu bir işlevi var itaatsizliğin. n İtaatsizliğin tarihsel arka planı nereye uzanıyor? n Sivil itaatsizlik kavramını ilk kez Henry David Thoreau 1849’da yazdığı “Sivil İtaatsizlik” adlı makalesinde telaffuz eder. Ancak direnme hakkına yani itaatsizliğe, şu ya da bu şekilde yer veren metinlerin varlığı daha eski: Magna Carta, Haklar Dilekçesi, Habeas Corpus Yasası, Virginia Haklar Bildirgesi, Fransız ve Yurttaş Hakları Bildirgesi gibi. Söz konusu metinler, sivil itaatsizlik olgusunun, dolayısıyla sivil toplumun Batı kültürü kaynaklı olduğunu kanıtlıyor. Şerif Mardin’in “İslam’a tercümesi imkânsız” dediği durum! Fakat ülkemiz diğer İslam ülkelerine göre laik yapısından dolayı daha şanslı. Laisizm, biat kültürünü soyutlar! Gezi Parkı protestolarında katılan antikapitalist Müslümanlar, radikaller tarafından bu nedenle eleştirildi ya da laikler tarafından bu nedenle desteklendi. İlyas Tunç n Türkiye’de bir sivil itaatsizlik geleneği var diyebilir miyiz? n Çok eski olmasa da evet. Düşünceye Özgürlük, Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakikalık Karanlık, Bergama Köylüleriyle Dayanışma, Cumartesi Anneleri, TEKEL İşçi eylemleri, Gezi Parkı ve Cerattepe protestolarını buraya dâhil edebiliriz. “YÖNLENDİRİLMİŞ VİCDAN, BASKIYI İÇSELLEŞTİRMEYİ ÇAĞRIŞTIRIR” n İtaatsiz Portreler’i niçin yazdınız? n İktidarın keyfiyetini aşan itaatsizlerin; bu erdemli insanların insanlık adına verdikleri mücadele bilinsin istedim; “fazla modern” olduğu gerekçesiyle Kahire Üniversitesi’ne kabul edilmeyen Düriye Şefik bilinsin istedim; on beş yıl hapislikten sonra Uruguay Devlet Başkanlığı’na seçilen Jose Mujica; “karşı çıktığım haksızlıklar reformla değil, sivil itaatsizlik eylemleriyle giderilir” diyen hacker Jeremy Hammond; feodal barbarizmin batağındaki köktendinci militanlar tarafından katledilen Afgan kadın Meena Keshwar Kamal; küresel şirketlerin milis güçleri tarafından katledilen kauçuk işçisi Chico Mendes; “ölmesi için gereken nedenlerin” şiirini yazan İranlı şair Haşim Şabani ve sivil itaatsizliğin korkulacak bir şey olmadığı; aksine demokrasilerin vazgeçilmez bir unsuru olduğu bilinsin istedim. n Önsözde “otoriter vicdana sahip insanlar duygudaşlık kuramaz” diyorsun. Nedir otoriter vicdan? n Eric Fromm’a ait bir kavram; baskıyı içselleştirmiş vicdanı çağrıştırır. İktidar tarafından gelenekle, töreyle, fetvayla, din ve etnik kimlikle yönlendirilir. Ötekileştirmeye, şiddete ve yalakalığa yatkınlığı nedeniyle tehlikelidir. Mustafa Aşkar isimli ilahiyatçının “namaz kılmayan hayvandır”, yolsuzluk kasetleri ortaya çıkınca yazar Emine Şenlikoğlu’nun “doğruysa dindarlar zekâtlarını vermiştir”, hoca Abdullah Büyük’ün “ey Müslüman, referandumda evet demek, Kâbe’yi ziyaret etmekten bile daha evladır” dediği durumdaki gibi. Örnekleri maalesef çoğaltabiliriz: “Bunlar çapulcu”, “hamile kadınlar sokağa çıkmasın”, “oruç tutmayanın gözlerini alırlar”, “kürtaj cinayettir”, “en iyi Kürt ölü Kürttür”... Fromm, bir de “insani vicdan”dan söz ediyor; özgür, bağımsız, sorgulayıcı, barışçıl... n Vicdanımız yönlendirildiğine, daha doğrusu iktidar tarafından yeniden üretildiğine göre hepimizde vicdansız olma potansiyeli mi var? n Evet! Sosyolog Philip Zimbardo’nun Stanford Hapishane Deneyi’ni biliyorsunuz; sıradan bir insanın uygun koşullarda vahşileşebileceğinin en somut örneği. Korkunç bir durum çünkü bu sosyal psikoloji deneyiyle herhangi bir ülkeyi hapishane ortamına çevirmek mümkün görünüyor. Stanley Milgram’ın da bir deneyi var; insani vicdanımıza aykırı olmasına rağmen, iktidarlara nasıl boyun eğdiğimizi gösteriyor. Boyun eğmeyi içselleştiren insanlar, sürekli “cam tavan sendromu” içinde yaşar. Oysa özgürlük, en doğal edim. Farklı yüksekliklerde sıçramak yani “saydam korkunun” üstesinden gelmek gerekir. Sürü toplumu olmaktan o zaman kurtuluruz. Adalet de en doğal edim. Haksızlık duygusuna kapılmaksızın kul olarak yaşamak imkânsız. “İçimizdeki adalet aşkı, yalnızca insanlığımızın bir parçası değil aynı zamanda doğamıza en uygun gerçekliktir” diyordu Cesar Chavez.   n İtaatsizlik, ahlaki bir durum mu? n Elbette! İtaatsizler, özel çıkarlar uğruna değil toplumsal çıkarlar uğruna mücadele eder. Hacker Jeremy Hammond, “bilgi edinme özgürlüğünü” savunduğu için hapis yatıyor. “Kurtuluş teolojisi” ikonlarından rahip Oscar Romero, El Salvador iç savaşına karşı olduğundan suikasta uğradı. Kauçuk işçisi Chico Mendes, Amazon ormanlarını kurtarmak için canından oldu. Çevreci Ken Saro Wiwa, Nijerya nehirlerini acımasızca kirleten Shell’in parmağıyla idam edildi. Yunan milletvekili Grigoris Lambrakis, nükleer silahsızlanma kampanyalarını desteklemesi nedeniyle öldürüldü. Komünist Pete Seeger, barış şarkıları yüzünden kara listeye alındı. “Âdil olmayan yasaları uygulayarak âdil olunamaz” diyen bilişim dünyasının Robin Hood’u Aaron Swart, “dünyayı değiştirmek” isterken intihara sürüklendi. Bütün bunlar, itaatsizlerin aynı zamanda cesur insanlar olduğunu gösteriyor. n İtaatsiz Portreler/ İlyas Tunç/ Dafne Kitap/ 316 s. KItap 21 Temmuz 2016 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle