25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Maviye Boyanmış Sular / Cemil Kavukçu / Can Yayınları / 134 s. Çocukluğundan beri denize tutkun Cemil Kavukçu, seneler boyu gemide çalışmış. Deniz âşığı bir edebiyatçı olarak gemide çalıştığı yıllarda bir deniz günlüğü tutmayı veya yaşadıklarını yazmayı bir iki öykü dışında hiç düşünmemiş; ta ki yıllar sonra denize özlem duymaya başlayana dek. Bunun ardından Kavukçu, denizle ilgili farklı zamanlarda yazdığı öyküleri, bir araya getirmiş. Kavukçu, anılarından yola çıkarak on beş yıl süresince yazdığı, içinden deniz geçen on üç öyküsünü okura sunuyor. Haydutun Aşkı / Massimo Carlotto / Çeviren: Çağrı Ekiz / Encore Yayınları / 200 s. Bir polisiye örneği olan romanda, suçlarla dolu kabarık bir sabıkaya sahip timsah ve caz tutkunu dedektif Marco “Timsah” Buratti, bu işlerden elini eteğini çekmeye niyetlenir. Ancak kirli geçmişi peşini bırakmaz ve arkadaşı Beniamino Rossini’nin sevgilisinin kaçırılmasıyla bu fikrinden vazgeçer. Uzaklaşmaya çalıştığı suç dünyasının tam ortasında, uluslararası uyuşturucu trafiğini araştırmaya koyulur. Carlotto, sabık bir dedektifin yolculuğunu anlatırken toplumun çürümüşlüğünü de gözler önün seriyor. Neruda’nın Postacısı / Antonio Skarmeta / Çeviren: İnci Kut / Kırmızı Kedi Yayınevi / 152 s. Bugüne kadar yirmi beş dile çevrilen roman, 1969’da Şili’deki Isla Negra kasabasının genç postacısı Mario Jimenez’in, sürgünde bulunan şair Pablo Neruda’ya mektup götürürken onunla tanışıp dost olmasıyla başlar. Neruda’nın dünyayla tek bağlantısını Mario sağlar. Henüz on yedi yaşındaki Mario, ilk aşkın heyecanını yaşarken Neruda Nobel Edebiyat Ödülü kazanmayı bekliyordur. Olaylar farklı gelişir ve Neruda, devlet başkanlığına aday gösterilir ancak seçilemez. Şair, Paris Büyükelçisi olarak atanır. Bu sırada Mario’dan bek lenmedik bir yardım istemesiyle işler ilginçleşir. Antonio Skarmeta, sinemaya da uyarlanan romanında, gerçekle kurmacayı harmanlıyor. Pagoda / Zeynep Alpaslan / Everest Yayınları / 352 s. Zeynep Alpaslan’ın ilk romanı okurla buluştu. Kitaba adını veren Pagoda, Budistlerin dinî yapılarına verilen ad. Kitapla ilintisiyse romanın kahramanı Özlem’in babasının sırtında bir Pagoda dövmesi olması. Alpaslan, 1990’larda geçirdiği romanında, alışılmadık bağdaştırmalara ve kahramanlarının ruhsal tahlillerine yer veriyor. Pagoda, kanamanın, kanatmanın, umutsuzluğun, bazen de umudun tezat öyküsü olarak karşımıza çıkıyor. Kıraç Gökyüzü / E. E. Sule / Çeviren: Damla Karadeniz, Hamza Zeytinoğlu / Ayrıntı Yayınları / 352 s. Romanda, çatışmalar sırasında ailesi ve manevi değeri olan her şeyini, hayatını kaybetmekle burun buruna kalan ergenlik çağındaki Murtala, gerçek ve gerçek dışı varlıklarla mücadele ederken sağduyusunu kaybetmemeye, yarına umutla bakmaya çalışır. Şehrin yıkıntıları arasında geleceğinin peşine düşen Murtala, aslında özel yeteneklere de sahiptir. E. E. Sule, Nijerya’da geçirdiği romanında dinî çatışmaları farklı bir üslupla işliyor. Faşizm Kehanetleri / George Orwell / Çeviren: Aylin Onacak / Sel Yayıncılık / 116 s. Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından olan George Orwell’in 1930’ların başından ölümüne kadar yazdığı yazıların bir kısmı, Faşizm Kehanetleri’nde bir araya getirilmiş. Milliyetçilik, Hitler, faşizm gibi siyasi konuların yanı sıra Orwell’in, Wells’in dünya devleti görüşü ve Swift’in Gulliver’ine ilişkin eleştirel yorumlarına yer veriliyor kitapta. Orwell’in edebiyat ve politikayı harmanlayan duruşunu pekiştiren deneme türündeki kitap, okuru düşünmeye sevk ediyor. Beyoğlu’nda Son Bahar / Erol Hızarcı / Destek Yayınları / 192 s. Erol Hızarcı, kitabında bu kez kendinden yola çıkıyor. Anılarından derlediği romanında, manevi değerlerini yitiren bir toplumda yolunun kesiştiği “temiz kalma” mücadelesindeki dostlarını konu ediniyor. Bu bağlamda zaman zaman yazarın yaşamına dair ayrıntılarla da karşılaşıyoruz. Hikâye, 1980’lerde aşktan umduğunu bulamayan genç bir adamın kendini yazıya vermesiyle kuruluyor. Hızarcı, Ankara’da başladığı romanını, türlü rastlantıyla Beyoğlu’na vardırıyor. Tanpınar’ın Türküsü / Nurettin Albayrak / Kapı Yayınları / 286 s. A. Hamdi Tanpınar’ı, bildiğimiz İstanbullu romancı kalıbından çıkaracak nitelikteki çalışma, ona başka bir boyut getiriyor. Üç bölümden oluşan kitabında Nurettin Albayrak, Tanpınar’ı hayatından başlayıp halk edebiyatına bakışı ve bunun eserlerine yansımasıyla okura yeniden anlatıyor. Tanpınar’ın halk müziği ve başta türkü olmak üzere halk edebiyatı nazım biçimleriyle ördüğü eserlerinin konuya ilişkin kodlamalarına geniş yer veren Albayrak, Tanpınar’a yeni bir pencere aralarken okuru, halk şiiri geleneğiyle yakınlaştırıyor. Şeffaf Ayna / Serkan Burak Uslu / Liber Kitap / 584 s. “Karanlık Çağrı” adlı casusluk serisinin ilk kitabı Şeffaf Ayna, kurmacaya dayalı polisiye roman olarak okur karşısına çıktı. Serkan Burak Uslu, kitabının tamamen kurmaca olduğunu söylerken gerçeklik zemininden uzaklaşmadığı vurgusunu da yapıyor. Hikâye, Ankara’da örülüp Türkiye’ye yayılıyor. İnsan bedeninde değişken ruhsal yapıya sahip tek kişilik Mahmut Demir kod adlı ordu, uluslararası bir örgüt tarafından Türkiye’deki devlet işleyişini kontrol altına almak amacıyla görevlendirilir. Buna karşılık Türkiye İstihbarat ve Güvenlik Örgütü de çekirdekten yetişmiş özel ajanları bünyesinde barındırır. Bu iki gücün kazanma mücadelesini anlatırken karanlık tarafa yatkın bir babanın oğlu için endişesini de okura aktarıyor Uslu. Agios Ritsos / Özdemir İnce / Ve Yayınevi / 176 s. Özdemir İnce, ustam dediği şair Yannis Ritsos’u Yunanca’da aziz anlamına gelen “agios” olarak nitelendiriyor. Öyle ki bu kelime kitaba bile adını vermiş. İnce, bir bütün olarak ele aldığı kitabında Ritsos’u, insani yönlerinden şiir anlayışına ve siyasi duruşuna kadar mercek altına alıyor. İnce, Ritsos’la ilgili kaleme aldığı yazılara ve ona ithaf ettiği dizelere yer verirken kendi şiir görüşünü de okura aktarıyor. Böylece hem Ritsos’un hem de İnce’nin şiir anlayışına dair birer pencere açılıyor. Rakstan OyunaTürkiye’de Dansın Modern Halleri / Arzu Öztürkmen / Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / 218 s. Dans etmenin sosyolojik zemini olduğunu anlamak için “oynamak” ve “dans” kelimelerinin zihnimizde aynı bağlamda, farklı betimlemeler uyandırması bile yeterli bir sebep. Arzu Öztürkmen, bunun üzerine kurduğu kitabında, Osmanlı’dan günümüze değişerek ilerleyen dans etme olayını toplumsal ve tarihsel gelişmeler ışığında Türkiye’nin eğlence kültürüne not düşüyor. Kitabın ilk bölümünde, dansta millîlik ve yerellik gibi kavramları irdeleyen Öztürkmen, on altıncı yüzyıldan başlattığı ikinci bölümde Osmanlı şenliklerini, üçüncüdeyse Cumhuriyet Dönemi’nde halk oyunlarını ele alıyor. İstiklâl Yolu / Ersin Demirel / Hil Yayınları / 134 s. Kültür Rotaları Kitaplığı’nın altıncı kitabı İstiklâl Yolu, rotada bulunan doğa yürüyüşü, kamp yapılabilecek ve çadır kurulabilecek yerler, bisiklet parkurları, köprüler, müzeler hakkında bilgi veren rehber niteliğinde. İnebolu’dan başlayarak Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara’ya uzanan yol, Kurtuluş Savaşı boyunca İnebolu’ya cephanenin taşındığı tarihi rota, kitabın adının da çıkış noktası. Ayrıca kitap, yanında bisiklet ve yürüyüş parkurlarını içeren bir harita barındırıyor. Aşk ve Bebek Altın Günü Kızları / Nuriye Aydan Agansoy / Librum Kitap / 222 s. Nuriye Aydan Agansoy, kitabında birbirinden farklı dört kadının dost olması temelinde kurduğu olay örgüsünü, bu kadınların aşkları, hayal kırıklıkları, pişmanlıkları, umutları düzleminde ilerletiyor. Romanda yer alan dört ana karakter: Elif, Cansu, Gül ve Bade. Agansoy, bu karakterlerden >>sadece Elif’in tamamıyla gerçek ol duğunu, diğer karakterlerinse ger 20 21 Temmuz 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle