Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap VİTRİNDEKİLER Gerçek Hesap Bu! / Nejat İşler / Can Yayınları / 184 s. Nejat İşler, Gerçek Hesap Bu! isimli kitabıyla okurlarla buluştu. Gümüşlükspor futbol takımının başkanlığını yürüten ve aynı zamanda kendini Gümüşlüklü olarak gören Nejat İşler, hayatından damıttığı anlatıları kaleme aldığı kitabının telif geliri, Gümüşlükspor’un geliştirilmesi için kullanılacak. Kaleme aldığı anılarıyla kişisel bir yüzleşmeye de girişen İşler, kitabında “kahramanları uydurma olan gerçek hikâyeler” anlatıyor. Metrodaki Yabancı / Ali Parlar / Ayrıntı Yayınları / 304 s. Ali Parlar, Metrodaki Yabancı’da, eski bir siyasi suçlunun başına gelen olayları anlatıyor. 25 yıllık yarı sürgünlük yaşamından sonra ülkesine dönen Selçuk Pekmezci’nin çantası bir başkasının çantasıyla karışır. Bu küçük çanta karışıklığı Selçuk başta olmak üzere birkaç kişinin yaşamında derin değişiklikler yaratır. Olaylar emniyet, finansenerji mafyası ve sermaye sahipleri kıskacında cereyan eder. Entrikalar, yanılgılar, ihanetler romanın dokusunu meydana getirir... Henüz ve Hâlâ ve Daha / Uğur Yetkin / İthaki Yayınları / 172 s. Henüz ve Hâlâ ve Daha’daki öykülerinin yer aldığı dosyası, 2014 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde “dikkate değer” bulunan Uğur Yetkin, metin içinde metin, dil içinde dil oyunları sunduğu kitabında, var olmaya, yok olmaya, birleşmeye ve yüzleşmeye dair öykülere imza atıyor. Soyut ve somut dünyalar arasındaki mesafenin bazen uzayıp bazen kısaldığı bu öyküler, elle tutulur, gözle görülür, dile getirilebilir var oluşumuza düşsel bir reçete sunuyor. Aile Fotoğrafı / Kerem Görkem / Sel Yayıncılık / 112 s. Kerem Görkem, Aile Fotoğrafı’nda bir ailenin dağılışını farklı karakterlerin bakış açıları üzerinden ele alırken bu süreci bir fotoğraf karesinin izini sürerek aktarıyor. Aile Fotoğrafı, ayna kenarına iliştirilmiş, süslü bir çerçeveye konmuş ya da cüzdan içine sıkıştırılmış; eski bir albüm içinde küflenmiş, bir sahafın tezgâhında birkaç kuruşa satılmayı bekleyen, sararmış, yıpranmış fotoğraflara bakarken bir fotoğrafın içine gizlenen hikâyeleri keşfetme hissini okura aktarmayı amaçlayan bir ilk roman. Avokado Bahçesi / Robert Hellenga / Çeviren: Melda Uytun / Maya Kitap / 292 s. Rudy Harrington, eşi öldükten, kızları da büyüdükten sonra kendini bir boşlukta bulur. Artık hayatının sonlarına geldiğine inanır. Kızlarının kendisini önemsemediği fikrine kapılan Rudy, evini satışa çıkarır ve avokado yetiştirmek üzere Teksas’a taşınır. Burada her gün dört muhteşem soyut resim yapan fil Norma Jean, kasabayı sihirli bir şekilde kargalardan kurtaran aksi bir Hindu rahip, nazik bir Meksikalı çiçekçi ve hepsi birbirinden renkli diğer karakterlerle tanıştıktan sonra Rudy’nin yaşamının seyri tamamen değişir. Kahramanımıza bu maceralarında Hayatı Kolaylaştıran Felsefe adlı bir kitap eşlik eder. Rudy, günlük hayatın sıradanlığı içerisinde hayatın anlamını bulmaya çalışır. Unutuluş / Namık Doymuş / Eksik Parça Yayınları / 400 s. Namık Doymuş bir savrulma, tutunamama öyküsünü anlatıyor Unutuluş adlı romanında. Tarhan Baykut’un Almanya’dan İstanbul’a sürüklenişindeki kimlik parçalanması, yitirilen aidiyetin sanrısı, bir yerde olamamanın uyumsuzluğu bu öyküyü biçimler. Romanın kırılma noktası, Tarhan Baykut’un İstanbul’un karmaşasıyla yüzleşmesiyle başlar. Bir kavgaya sürüklenişi, kentin ve insanın yozlaşmasını ortaya çıkardığı gibi kahramanın yaşamındaki değersizleşmeyi de ilmek ilmek çözerek karşımıza çıkarır. Unutuluş, 1960’lardan bugüne süregelen Türkiye gerçeğine bakışın romanı. Leviathan ya da Dünyaların En İyisi / Arno Schmidt / Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer / Everest Yayınları / 128 s. Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan Arno Schmidt, nevi şahsına münhasır yazarların başında gelir. Bireyci, hatta tekbenci denebilecek ölçüde karamsar bir dünya görüşüne sahip Schmidt’in parçalı, tumturaklı, gündelik konuşma dilini dönüştüren, sözcükleri atomlarına ayıran, şeytani bir mizah duygusuna sahip metinleri okuru şaşkınlığa uğratır. Joyce çevirmeni de olan yazar, kendine özgü sözdizimi, noktalama işaretleri, fonetik imlâ, kelime oyunları, tuhaf tipografiler ve mizanpajlar da kullanıldığı metinleriyle en yüksek düzeyde görsel, şaşırtıcı ve deneysel bir yapıt ortaya koymuştur. Leviathan ya da Dünyaların En İyisi de işte bu metinlerden biri. Dünyalılar / Kolektif / İletişim Yayınları / 172 s. Galaksiler, androidler, eşçipler, virüsler, bitimsiz kıyametler, helijetler, neon pigmentler, tekno operalar, kronal giyotinler, çıtırdayan moleküller ve tabii ki muammalı uzaylılar ve karşılarında endişeli, öfkeli ve rekabetçi türdeşlerimiz… Sonra insanlığa mesajı olan çirkin bir karpuz şarkı söylemeye başlıyor. Sonra Akbil basıp Laleli tramvayına binerek ışınlanıyorlar… Biraz insan biraz robot, biraz dünyalı biraz uzaylı, biraz hologram biraz gerçek… Dünyalılar, TBD Bilimkurgu Yarışması’nda 20112015 arasında derece alan öykülerden hazırlanmış hararetli bir seçki. Adı Soyadı: Çocuklarımın Annesi / Sevsen Aslantepe / Cinius Yayınları / 182 s. Sevsen Aslantepe, Adı Soyadı: Çocuklarımın Annesi’nde birbirinden farklı yaşam alanlarına küçük, tedirgin dokunuşlarda bulunup zengin duygu dünyalarını anlatıyor. Hemen söylenivermiş gibi görünen sözün arkasında meyvesini vermiş bu sabır var. Bildiğiniz bir dünyaya ayna tuttuğunda da tümden yabancısı olduğunuz bir yaşamı aktararak okurun yüreğine dokunmaya uğraşıyor. Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü / Orhan Bursalı / Kırmızı Kedi Yayınevi / 212 s. Orhan Bursalı, 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne değer görülen Aziz Sancar’ın yaşamını ve çalışmalarını anlatıyor kitabında. Mardin’in Savur ilçesinden Stockholm’deki Nobel törenine uzanan müthiş bir başarı öyküsü yer alıyor kitapta. Laboratuvarlarda geçen bir ömrün ve bilim dünyasını sarsan keşiflerin yanı sıra Aziz Sancar’ın özel dünyasına çok yakından bakıyor, bu büyük bilim insanının tutkularına tanıklık ediyorsunuz. Aziz Sancar ve Nobel’in Öyküsü, futbol tutkusundan kanser tedavisinde açtığı yeni kapılara, altı şişe birayla eve kapanmasından en çok etkilendiği Nobel tebriğine, ailesinden çalışma arkadaşlarına kadar, Nobelli bir bilim insanının dört dörtlük portresini sunuyor. Kanuni’nin Yahudi Bankeri: Dona Gracia /Aaron Nommaz / Destek Yayınları / 424 s. Aaron Nommaz, Kanuni’nin Yahudi Bankeri: Dona Gracia’da Papa’dan Şarlken’e, I. François’dan Portekiz ve İspanya krallarına, Macar kraliçesinden Medici’lere, XVI. yüzyıl Avrupası’nın en büyük güç odaklarının dize getiremediği, dünyanın en zengin kadını Dona Gracia’nın muhteşem hikâyesini anlatıyor. Yazar, kitabıyla bazı sorulara yanıtlar da arıyor: “Bu güç odaklarından canını ve servetini nasıl kurtardı?”, “Avrupa’nın her yanındaki sinagogları nasıl birer istihbarat merkezi haline getirdi?”, “Bu istihbaratı sunduğu Kanuni’nin eli, Avrupa karşısında nasıl güçlendi?”, “Kanuni, Dona Gracia’yı neden ısrarla Osmanlı topraklarına davet etti?”, “Sarayda nasıl ve neden vazgeçilmez oldu?” Lanetler ve Lütuflar / Anne Fortier / Çeviren: Aslı Tümerkan / Yabancı Yayınları / 560 s. Bazı aşklar, tomurcuklanmaya başladığı andan itibaren lanetlenir. Bu lanet öyle güçlüdür ki bütün bir şehrin ayaklanmasına, şerefli ve köklü ailelerin dağılmasına ve nihayet genç âşıkların birbirlerinden sonsuza kadar ayrı kalmalarına neden olur. Bu aşkı ağzına alanlar bile lanetlenecektir. Ama belki de laneti kaldırmanın bir yolu vardır? Cevap, Julie Jacobs’a miras kalan anahtarın açtığı kasada saklı olabilir. Ama Julie’nin, öncelikle atasının acı tarihini öğrenmesi ve soyu üzerindeki bu menem lanetin sebebini bulması gerekir. Kıbrıs Tarihi: Osmanlı ve İngiliz İdaresi Dönemi 15711948 / George Hill / Çeviren: Nazım Can Serbest / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 738 s. Kıbrıs’ın 1878’de hayli tartışmalı bir sü >>reçle Osmanlı idaresinden çıkışı ve İngiliz hâkimiyetine girişi, yir 20 2 Haziran 2016 KItap