19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BERAT GünÇıKAn’DAn “AYsEl ÇElİKEl KİTABı” ‘Durmadım, kendimi sürekli geliştirdim!’ Aysel Çelikel’in yaşamı, toplumun yaralarının hemen hepsine dokundu; kadınların çıkışsızlığına, veremden zamansız öl¨mlere, yol vergisine, ekmek karnesine, Varlık Vergisi’ne, 67 Eyl¨l’e... “Adalet yoksa gelecek de yok”, yaşamının parolası oldu. Uluslararası Hukuk K¨rs¨s¨’nde ilklere imza attı. İstanbul Hukuk Fak¨ltesi’nin ilk kadın dekanı, T¨rkiye’nin ilk kadın Adalet Bakanı oldu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve T¨rk Hukukçu Kadınlar Derneği’nin başkanlığını ¨stlendi. YÖK ¨yeliği yaparak daha demokratik bir T¨rkiye için çabaladı. Çelikel ve gazeteci yazar Berat G¨nçıkan’la telif hakkını ÇYDD’ye bağışladığı “Adalet Yoksa Gelecek de YokAysel Çelikel Kitabı”nı konuştuk. CAN EROK GAMZE AKDEMİR [email protected] u ortak çalışmanın ilk adımları nasıl atıldı? n AYSEL ÇELİKELÖnce kendim yazmayı düşünmüş hatta ana hatlarını ortaya çıkarıp yüz sayfa kadar yazmıştım. Fakat istediğim gibi olmadığını gördüm. Bir kere öykü gibi olmasını ayrıca yaşamımla koşut giden yakın tarihteki önemli olayların ve mücadelelerin yer almasını da istiyordum. Berat Hanım’ı zaten gazeteci olarak tanıyordum. İpek Çalışlar da Berat Hanım’dan bahsedince çalışmaya başladık. n BERAT GÜNÇIKAN İki yılda hazırladık. Bu süre zarfında Aysel Hanım’ı daha iyi tanıyabilmek için ev, aile ve çalışma ortamında da gözlemledim. n Yakın tarih araştırmalarını nasıl yürüttünüz? Dededen başlayan bir çağ incelemesine tanık oluyoruz. n B.G. Evet, ailenin Balkanlardan göçüyle başladım. Orada ailenin öyküsünün yanında Osmanlı tarihinin bir bölümüne ve özellikle göçlere baktım. Devamında 1933’ten başlayarak Aysel Hanım’ın daha çok İstanbul merkezli ilerleyen yaşamına girdim. Kronolojik izlekte yakın tarihteki kırılma noktalarını, 27 Mayısları, 12 Martları ekonomi politikaları ve hukuk çerçevesinde de inceledim. Araştırmaya girdikçe beni çok etkileyen başka noktalarla B da karşılaştım. Mesela verem konusu. Aysel Hanım’la konuşurken ailesi ve yakınlarının verem nedeniyle yaşadığı kayıpları öğrendim. Yeni bir ülke inşa edilirken ne zorluklarla karşılaşıldığını, sayısız erken ölüme yol açan bir veremle baş edememenin nasıl travmaları tetiklediğini daha net gördüm. n Aysel Hanım’ın annesi Şadiye Hanım’ın okuma ve kızını okutma arzusunun yaşamında önemli bir hareket noktası olduğunu da öğreniyoruz. n B.G. Kesinlikle. Özellikle bir kadın olarak annesi açısından çok şanslı. Kitapta bunu önemle vurguladık. “ANNEM OKULU RÜYALARINDA GÖRÜRDÜ!” n A.Ç. Annem eğitim alanında kendisi için bir şey yapamamış olsa da beni okumam için hep yüreklendirdi. Her gün okuldan gelince “Hoca ne sordu, sen ne anlattın?” diye sorardı. Hatta lisedeyken “Sen tahtaya kalkmış gibi bana anlat, ben dinleyeyim sen de egzersiz yapmış olursun” derdi. “Okulu rüyalarımda görüyorum. Ben okuyamadım ama sen okuyorsun. Bütün okullar senin. Sen büyük bir meslek sahibi olacaksın, kendi hayatını kazanacaksın” derdi. n Annenizin ve babanızın, Remzi Bey’le yaşadığı çağ Osmanlı’nın bittiği Cumhuriyetin başladığı bir aralığa, tam bir geçiş dönemine denk geliyor. Sizin yetişmeye başladığınız, kişiliğini zin şekillendiği de bir dönem. n A.Ç. Tabii. “Keşke Atatürk daha önce yaşasaydı da ben miras payımı yarım değil de tam alabilseydim çocuklarımı rahat ettirebilirdim” derdi. Annemin küçük bir evi vardı oradan az bir kira alırdı. Dar gelirli bir aileydik ve okul, giyim gibi masraflarımızı büyük ölçüde annem karşılardı. n Eğitimin Cumhuriyet kadınlarının elini güçlendirdiğini görüyoruz. n A.Ç. Evet. Cumhuriyetin babam üzerinde çok olumlu bir etkisi var mıydı yok muydu çok emin değilim çünkü bir müzisyen ve zanaatkârdı, her iki dönemde de işini yapıyordu. Annem başörtülü, namazında niyazında bir kadındı ve sürekli Atatürk’ün getirdiği devrimleri sever, anlatırdı. Dini vecibelerini yerine getirirken kendisini özgürlüğe, değişime kapamayan bir insandı. İkimiz de Cumhuriyetin kadınlara eşit derecede sosyal ve ekonomik haklar tanıyan ufkundan büyülendik. n B.G. Şadiye Hanım, tüm o değişime kolaylıkla ve yürekten uyum sağlayan bir kadın. Aysel Hanım’ın annesinin o direnci ve arzusu beni de çok etkiledi, kendi annemin okuma isteğiyle özdeşleştirdiğim noktalar buldum onda. Sadece ilkokula gitmiş ama sokakta kese kâğıdı bulsa bile alıp okuyan bir kadındı. Hepimizin okumasını istedi. Osmanlı ile Cumhuriyet arasında fark olmayan tek konu bence erkekliğin egemenliği. Orada maalesef bir dönüşüm göremiyoruz. Bu nedenle bir annenin güçlü kişilik özellikleri ve azminin çocuklarının hele “CUMHURİYETİN UFKUNDAN BÜYÜLENDİK” Aysel Çelikel ve Berat Günçıkan, kitabı iki yılda hazırlamış... >> 12 24 Aralık 2015 KITAp
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle