25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü / Feridun Andaç / İnkılâp Kitabevi / 368 s. Feridun Andaç kaleme aldığı “Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü”yle insanını, insanlığı anlamış; insan ruhunun derinliklerine inip bunu tüm gerçekçiliğiyle yansıtabilmiş, zengin ve şaşırtıcı imgelem dünyaları yaratmış evrensel bir anlatı ustasının “anakarası”nda adım adım ilerlerken sadece Yaşar Kemal’i anlatmakla kalmıyor onu, eserlerini, kurduğu yazın evrenini ve düş dünyasını anlamlandırıp yorumluyor. “Yaşar Kemal: Sözün Büyücüsü”, yazarla ve yapıtla kurulan bir tür söyleşi... Düş Parası / Marguerite Yourcenar / Çeviren: Roza Hakmen / Metis Yayınları / 140 s. Yıl 1933, yer Roma. İtalya’da diktatörlüğün hüküm sürdüğü bu zor dönemde geçen bir günün anlatımında kimlerle tanışmıyoruz ki: Meme kanserine yakalanmış hayat kadını Lina, diktatöre suikast yapmayı kafasına koymuş ve bu yolda ölümü göze almış idealist Marcella, kendi küçük çıkarlarından ötesini görmeyen çiçekçi Dida Ana, en parlak dönemini çoktan geride bırakmış yaşlı ressam Clément ve diğerleri. Yourcenar her biri kendi dünyasını içinde taşıyan bu karakterlerin kaygılarını, zaaflarını, umut ve umutsuzluklarını son derece şiirsel bir dille anlatıyor ama klişelerden arınmış, özgün teşbihlerle dolu, ustalıkla yoğurulup kıvama getirilmiş bir şiirsellik bu. Olayların ve hikâyelerin kuruluşundaki ve birbirine bağlanışındaki incelik de cabası. “Düş Parası” her şeyden önce, hepimizin hayatlarının nasıl iç içe geçmiş olduğunu, tanımadığımız insanlarla bile nasıl her daim temas halinde olduğumuzu bize çarpıcı bir şekilde hatırlatıyor. Osmanlı Sultanları / Theodoros Spandunis / Çeviren: Necdet Balta / Kitap Yayınevi / 164 s. Theodoros Spandunis çocukluğunun bir evresini Osmanlı’nın seçkin bir ortamında geçirdi. Theodoros’un, Bizans İmparatorluğu’nun Balkanlar’daki ve Doğu’daki harabelerinde sıkışıp kalmış daha uzak akrabaları arasında Müslüman olan kimseler de vardı. Bunlardan biri, Hersek Dükü Ladislas’ın II. Mehmed’e rehine olarak verilmiş erkek kardeşiydi. Bu rehine hayatının sonraki döneminde Hersekzade Ahmed Paşa olarak bilinecek, Anadolu beylerbeyliği katına kadar yükselecekti. Bir diğeri, II. Mehmed’in 1480’de Rodos’a gerçekleştirdiği başarısız saldırıda yer almış Paleologos soyundan gelen Mesih Paşa’ydı. Mesih, belli ki Theodoros’un büyükannesinin kardeşlerinden biriydi. Sultan II. Mehmed’in nedimi olmuş Has Murad Paşa adında bir de kardeşi vardı. Theodoros Spandunis, yıllar içinde gözden geçirerek, yeniden yazarak ve yeni bölümler ekleyerek çalışmasının birçok versiyonunu hazırladı. Bunların hepsi de İtalyanca yazılmıştı. Spandunis, çalışmanın 1538’de tamamlanan son versiyonu, sonradan Kral II. Henry (15471559) olacak Valois hanedanından Fransa Veliaht Prensi Henry’ye adadı. Ünlü Bizans tarihçisi Donald M. Nicol’ün İtalyancadan İngilizceye çevirip notladığı eser işte bu metin. S A Y F A 3 2 n 1 5 E K İ M Mimarlık Tarihi Nedir? / Andrew Leach / Çeviren: Hayrullah Doğan / Koç Üniversitesi Yayınları / 150 s. “Mimarlık tarihi nedir?”, on dokuzuncu yüzyılın sonundan itibaren kültürel tarih ve sanat tarihi biçiminde yaygınlık kazanmaya başlayan modern akademik alan için sorulan bir soru. Bu soruyla birlikte, mimarlık tarihi üzerine yazan ve mimarlık tarihçilerinin çalışmalarını inceleyenlerin karşılaştığı kavramsal sorunlara Andrew Leach’in incelikli üslubuyla bir giriş yapılıyor. Mimarlık tarihyazımına ilişkin yaklaşımların değerlendirildiği kitapta, tarihsel mimarlık bilgisinin oluşma, toplanma ve yayılma yolunu biçimlendiren temel sorunlar ortaya konuyor. Modern mimarlık tarihinin kendi sınırları ve ilgileri hakkında bilgi edindiği retorik, analitik ve tarihselci gelenekler irdelenerek yirmi ve yirmi birinci yüzyıldaki mimarlık tarihçilerinin karşılaştığı çatışmalar ele alınıyor. Ayrıca son dönemdeki mimarlık tarihyazımının tarihi ve mimarlığın “kuram dönemi”nin mimarlık tarihçileri üzerindeki etkisi inceleniyor. Refah Devletinin Yükselişi ve Düşüşü / Asbjørn Wahl / Çeviren: Haldun Ünal, Baran Öztürk / H2O Kitap / 282 s. Refah devletinin simgesi eğitim ve sağlık artık parasız değil. Emeklilik yaşı yükseltilirken maaşlar her fırsatta aşağı çekiliyor. İşsizlik aylığı ve yoksulluk yardımı birer sadakaya dönüştürüldü. Dinlenme ve tatil süreleri düşürülürken çalışma saatleri arttırılıyor. İşin kendisi ve çalışma koşulları insafsızlık derecesinde ağırlaştırılıyor. Piyasalardaki kuralsızlık emek piyasasına taşınırken işçilerle beraber tüm çalışanların haklarına amansızca saldırılıyor. Kapitalistler ve siyasetçiler refah devletinden öç alıyor. Sendikacı ve yazar Asbjørn Wahl, “Refah Devletinin Yükselişi ve Düşüşü”nde çıkış için sendikal harekete, somut mücadele ve ittifak oluşturma örnekleri temelinde, geleceğe ilişkin bir yol haritası önerirken çözümlemeleriyle iktisat ve siyaset bilimleri öğrencileri de için temel bir kaynak sunuyor. Türkçe Sözlü Hafif Mizah / Vedat Özdemiroğlu / İletişim Yayınları / 288 s. Vedat Özdemiroğlu, “Türkçe Sözlü Hafif Mizah”ta kah kendiyle konuşuyor kah hayaller peşinde oradan oraya koşturan insanların hikâyelerini anlatıyor. Hemen her yerde karşımıza çıkıveren tipleri ete kemiğe büründürürken televizyonreklam dünyasına bambaşka bir yerden de bakıyor. Ayrıca İstanbul’un güzelliklerini seyrediyor, sevdiği büyüklerini usulca anıyor, küçük hatıraları tatlı tatlı işliyor. Bambaşka dünyalar kurup bize biraz soluklanmak ve gülümsemek için alan açmayı hedefleyen “Türkçe Sözlü Hafif Mizah”, bir Vedat Özdemiroğlu seçkisi. Uzay Bir İnsanlık SerüveniBilimleri, Teknolojisi, Hukuku, Politikaları / Fuat İnce / Nobel Akademik Yayıncılık / 388 s. Evren nasıl doğdu? Nasıl gelişti? Nötron yıldızı nedir? Kara delik nedir? Kara madde nedir? Kara enerji nedir? Evreni nasıl bir son bekliyor? Hafta neden yedi gündür? Antik Çağ’da Dünya’nın çapı nasıl ölçüldü? İslam bilimcilerin gökbilime katkıları nelerdi?.. Fuat İnce kitabında bu ve benzeri sorulara herkesin anlayacağı bir dille ilginç ve bilimsel yanıtlar getiriyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 9 Uzak Kış, Kayıp Güz / Tuncer Erdem / Yapı Kredi Yayınları / 190 s. Öyküleri ve resimli şiirleriyle kendine özgü bir dünya kuran Tuncer Erdem bu kez daha uzun soluklu bir kitapla okurlarının karşısında. “Uzak Kış, Kayıp Güz”, hayata, geçip giden zamana ve dünyanın bütün yalnızlıklarına şiirsel bir dokunuş. Issız bozkırlar, tenha yollar, hayvanlar ve bitkiler, gidenler ve kalanlar... Eşyanın tabiatı ya da tabiatın şeyleri üstüne kederli bir uzun mektup. Desenli ve şiirsel bir roman olan “Uzak Kış, Kayıp Güz”, Erdem’in dünyasının derinliklerini gösteren bir belge. Nuri İyem 100 Yaşında (Portre) / Yayıma Hazırlayan: Evin Sanat Galerisi / 128 s. Evin Sanat Galerisi, Nuri İyem’i doğumunun yüzüncü yılında bir sergiyle anıyor. Sergide İyem’in, seneler süren sanat mücadelesi temsil edilirken fikirleri ve eserlerinin yeni kuşaklara tanıtılması amaçlanıyor. Düzenlenen sergininin önemi, hem İyem’in bugüne dek ortaya çıkmamış çalışmalarını resimseverlerle buluşturuyor hem de onun kendi dünyasına ışık tutabilecek bir arşivsergi niteliği taşıyor. “Nuri İyem 100 Yaşında” sergi kataloğu da bu anlamda sanatseverlere bir ön bilgi sunuyor. Kataloğa Feyyaz Yaman, Selçuk Altun, Erhan Karaesmen, Özcan Türkmen, Müjde Tanla ve Ali Şimşek yazılarıyla katkıda bulunuyor. Shakespeare Kitabı / Kolektif / Çeviren: Tufan Göbekçin / Alfa Yayınları / 352 s. William Shakespeare’in tüm eserlerini inceleyen bu kitap, oyunlarının ve sonelerinin dili, temaları, olay örgüleri ve karakterlerini gözler önüne seriyor. “Shakespeare Kitabı”, Yanlışlıklar Komedyası’ndan Hamlet, Othello, Kral Lear ve Macbeth gibi tüm kanonu kapsar ve oyun yazarının eserlerini tanımak için kusursuz bir giriş sunan zekice çizimler ve net grafiklerle dolu. İster Shakespeare’in şiirleri ve oyunlarında yeni olun ve karmaşık olay örgüleri ve alışılmadık bir dil hakkında rehberliğe ihtiyaç duyun, ister onun çok sevdiğiniz oyunları ve sonelerine taze perspektifler arayın, bu kitap dünya edebiyatının en büyük kalemlerinden birinin çalışmalarını aydınlatmayı hedefliyor. Hukuku Sinemada Görmek / Yayına Hazırlayan: Sevtap Metin / Tekin Yayınevi / 222 s. Sinema eserlerinden kotarılan bu yapıtta ulaşılmak istenen “belirli” bir hedef kitlesi yok. Daha doğrusu, salt hukukçular değil sinemaya ve felsefeye ilgi duyanlara, kendi içine dönmeye ve düş kurmak isteyenlere sesleniyor “Hukuku Sinemada Görmek.” Kitapta yer alan filmler, konuları itibariyle huzur verici değil. Aksine sarsıcı ve düşüncelerimize sesleniyor; hukukla ilgili filmler ama özünde hukukun kendi üzerine, ne olduğu ya da ne olmaması gerektiği hakkında bizi sorgulamaya davet ediyor. 2 0 1 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle