Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş iir Atlası SANTOKA/ Şiirler Japoncadan çeviren: A. Volkan ERDEMİR CEVAT ÇAPAN *** huzursuzlukla ağırlaşan yorganın altında uyumaktayım *** su sesinin arkasından dolaşıp geleceğim *** dalga sesinin dinginliği hayallerin beşiği *** elim ve ayağım sarmalıyor beni sıcacık döşeğim *** yürüyorum, yürüdükçe yine güz yeli *** mezarlığın hemen yanı başına geldi ferah bahar *** düş diyarındaki kızı sırtında taşıyor bir kedi *** çaresiz bendeniz yürüdükçe, yürüyorum ‘Güz yeli/ su sesiyle / yontmakta taşı’ yaşlanmış yağmur damlasının sesi bile *** karlar düşer ben yürürüm bir başıma *** adım fısıldanınca dönüp baktım dökülmüş yaprak yığını karşımda *** her zaman yalnız başına şu kız böceği *** baykuş kendince ben kendimce uyuyamadık her ikimiz de *** tek başıma kalayım diye çektiğim kapıyı bir böcek tıklatmakta *** öğle uykusundan kalkıp baktığımda her yer kaplanmıştı dağlarla *** bahar geldi su sesinin eriştiği yerlere *** dağdan topladığım beyaz çiçekler şimdi masamdalar *** ay ışığı altında önümde arkamda çekirge *** güz yeli su sesiyle yontmakta taşı *** üzerine bahar karı yağan şu kadın ne kadar da güzel *** bendenizden tek kişilik ses çıkmakta *** S A Y F A 18 n 28 A Ğ U S T O S 2014 dingin bir yürek duyabilir ancak su şırıltısını *** sıcacık ve bembeyaz pirinç lapası var *** ayağımı ve elimi Çin’de bırakıp döndüm Japonya’ya *** amaçsızca gidip geliyorum arasında iki mezarın *** ilk torunu doğmuş gibi heyecanla çalıyor rüzgâr zili sıl adı Shoichi olan Santoka, varlıklı Taneda ailesine 3 Aralık 1882’de doğdu. Waseda Üniversitesi’nde iki yıl devam ettiği edebiyat öğrenimine 1904 yılında son verdi. Babasının isteğiyle evlendiği eşiyle bir çocukları oldu; on üç yıl sonra her ikisini de terk etti. Rus yazını çevirisi ile uğraştı. 1911 yılından itibaren, haikunun 5/7/5 hece ölçüsü ve mevsim ya da mevsimi çağrıştıran sözcükten oluşan geleneksel kurallarını yok sayarak oluşturduğu serbest stilde, “dağ başındaki ateş” anlamına gelen Santoka mahlası ile yazmaya başladı. Santoka dokuz yaşındayken annesi, otuz altı yaşındayken ise kardeşi, kendi elleriyle yaşamlarına son verdiler; kendisi de bir trenin önüne atlayarak intihara teşebbüs etti. Kırk dört yaşındayken üç yıl sürecek ilk yolcuğuna çıktı. Yaşayış tarzı hakkında hep çelişkide kalsa da, kalan yaşamı boyunca uzun yolculuklara çıktı; hep yürüdü, temel günlük gereksinimlerini karşılayacak kadarından fazlasını dilemedi; Japon rakısı sakeyi hep çok sevdi, çok içti; ve hep haiku yazdı. Uyurken usulca yaşamdan ayrıldığında elli yedi yaşındaydı. A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1280