06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Y eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER [email protected] İki erkek penguenin birlikteliğini anlatan çocuk kitabı Singapur’da yasaklandı Müslüman mahallesinde salyangoz eçenlerde bir haber vardı gazetede. Singapur’daki devlet kütüphaneleri, “And Tango Makes Three” (Tango Üç Kişiyle Yapılır) adlı çocuk kitabının tüm nüshalarını yok etme kararı almıştı. Simon&Schuster’den çıkan kitabın içeriği, Singapur’un aile değerlerine ters düştüğü gerekçesiyle “uygunsuz” bulunmuştu. Nitekim, Singapur Enformasyon Bakanı Yakub İbrahim de bir açıklama yapmakta gecikmemiş, Ulusal Kütüphaneler Kurulu’nun “And Tango Makes Three”nin yanı sıra iki çocuk kitabının daha “kâğıt hamuru yapılması” kararını desteklediğini belirtmişti. “Singapurluların büyük çoğunluğunun benimsediği egemen ölçütler, çocuklara, söz konusu kitaplardaki geleneksel olmayan, alternatif ailelerle ilgili şeylerin değil, geleneksel ailelerle ilgili şeylerin öğretilmesinden yana” diyordu İbrahim. Ardından ekliyordu: “Toplumlar hiçbir zaman durağan değildir; zamanla değişecektir. Ama Ulusal Kütüphaneler Kurulu’nun yaklaşımı, var olan toplumsal ölçütlere meydan okumak ya da onları değiştirmeye kalkışmak değil, onları yansıtmaktır.” KİTABIN ÖYKÜSÜ Buna karşılık, Singapur’da kitabın toplatılmasına karşı internet üstünden bir açık mektup yayımlanmış, binlerce imza toplanmıştı. Bununla da kalmamış, eşcinselliği suç sayan Singapur yasaları üstüne bir tartışma açılmıştı. Haberi okuyunca, gülümsemeden edemedim. Üç yıl kadar önce, Cumhuriyet Kitap’ta yayımlanan “Yasaklasak mı, yasaklamasak mı?” başlıklı yazımda, geçende Singapur’da yasaklanan “And Tango Makes Three” adlı kitabı gündeme getirmiş, bu resimli çocuk kitabının ABD’deki serüvenini anlatmıştım. Dilerseniz, ilkin, kitabın öyküsünü aktarayım size: “New York kentinin orta yerinde, Central Park dedikleri çok büyük bir park vardır. Çocuklar orada oynamayı çok severler. Oyuncak gemi havuzunda gemilerini yüzdürürler. Yazları atlıS A Y F A 6 n 2 4 G karıncaya binerler, kışın buz üstünde kayarlar. En güzeli de, bir hayvanat bahçesi vardır parkın içinde. Anababalar her gün çocuklarıyla birlikte bu hayvanat bahçesini gezerler… Herkes ailece hayvanat bahçesini gezer ama, orada hayvanların aileleri de vardır. Kızıl panda aileleri ve kürklü yavruları, baba maymunlar ve ana maymunlar ile şamatacı yavruları, karakurbağa, tukan ve tamarin aileleri… Ve tabii penguen aileleri… Her yıl aynı dönemde kız penguenler oğlan penguenleri, oğlanlar da kızları fark etmeye başlarlar ve giderek bir çift oluştururlar… Yalnız, hayvanat bahçesinin penguenlere ayrılmış bölümünde iki penguen vardı ki, onlar biraz farklıydılar. Birinin adı Roy, öbürünün adı Silo’ydu ve ikisi de erkekti. Ama her şeyi birlikte yapıyorlardı. Birbirlerine selam verip şarkı söylüyorlar, birlikte yürüyor, birlikte yüzüyorlardı. Buna karşılık, kız penguenlerle pek fazla vakit geçirmiyorlardı. Kaldı ki, kız penguenler de onlarla pek ilgilenmiyordu. Bakıcıları Bay Gramzay, bu iki pengueni fark edince, ‘Bunlar birbirine âşık galiba’ dedi kendi kendine. Roy’la Silo, öteki penguenlerin kendilerine nasıl yuva yaptıklarını izlediler ve taşlardan bir yuva yaptılar kendilerine. Artık her sabah birlikte uyanıyorlardı. Ama bir gün, öteki çiftlerin, onların yapamadığı bir şey yaptıklarını gördüler. Ana penguen bir yumurta yumurtluyor, sonra baba penguenle nöbetleşe yumurtayı ısıtıyorlar, sonunda yumurtadan bir bebek penguen çıkıyordu. Roy’la Silo’nun üstüne oturup ısıtacakları bir yumurtaları yoktu. Besleye türdüler. Tıpkı bütün öteki penguen aileleri gibi. Hayvanat bahçesine gelen bütün çocuklar, öteki penguenlerle oynayan Tango ile iki babasını seyrediyorlardı. ‘Hey, Roy! Hey, Silo! Merhaba, Tango!’ diye bağırıyorlardı. Üç penguen, akşam oldu mu yuvalarına dönüp birbirlerine sokuldular; tıpkı hayvanat bahçesindeki bütün öteki penguenler ve hayvanlar gibi, parkı çevreleyen koca kentteki bütün aileler gibi uykuya daldılar…” Justin Richardson ile Peter Parnell’in birlikte kaleme aldığı, Henry Cole’un resimlediği “And Tango Makes Three”, ABD’de pek çok ödülün yanı sıra, hayvanları koruma derneği ASPCA’nın Henry Bergh Çocuk Kitabı Ödülü’ne de değer görülmüş; ama pek çok eleştiriye de hedef olmuş, kimi eyaletlerin kütüphanelerinden çıkarılmış; tek cinsiyetli evlilik, evlat edinme ve hayvanlarda eşcinsellik üstüne tartışmalara yol açmıştı. Buna karşılık, kimi eyaletlerdeki kütüphaneler de, bilgiyi hakça ve önyargısız bir biçimde sunmaları gerektiği gerekçesiyle bu isteği geri çevirmiş; Amerikan PEN’i, Amerikan Kütüphaneler Birliği ve Amerikan İnsan Hakları Birliği gibi kuruluşlar da, okul yönetimlerine görüş bildirerek, kitabın yasaklanmasının Anayasa’ya ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu savunmuştu. ANABABALARIN KARARI... Birbirlerine yakınlık duyan, birlikte yaşamayı seçen iki erkek penguenin “evlat edinmelerinin” öyküsünü anlatan bu çocuk kitabını çocuklara okutmak ya da okutmamak, yasalara değil, anababaların kararına bağlı olmalıdır. Ama özellikle cinsellikle ilgili konularda, toplumsal yaşamda var olan pek çok önyargı ve hoşgörüsüzlüğün kırılması açısından, böylesi kitapları çocuklar kadar, belki daha da çok, yetişkinlerin okumasında yarar olabilir. “And TangoMakes Three”nin Singapur’da yasaklanması ise, bu ülkenin iki temel özelliğini ortaya seriyor aslında: bir yandan uluslararası kapitalizmin doludizgin at oynattığı, dünyanın en büyük birkaç finans kuruluşunun yer aldığı, bir yandan da dinsel tutuculuğun her türlü özgürlüğü bastırdığı, 5.4 milyonluk bir kent devleti. Asıl diyeceğim: Eşcinselliğe hoşgörüyle yaklaşan, eşcinselliğin olağanlığını ve hayatımızdaki gerçekliğini çocuklara duyarlı bir yaklaşımla anlatmaya çalışan kitaplar ABD’de hem sansüre uğruyor, hem de savunuluyor; Singapur’da doğrudan yasaklanıyor; ama bu iki ülkede de en azından yayımlanabiliyor. Oysa üç yıl kadar önce “And Tango Makes Three” için başvurduğum birkaç yayınevi kitabı yayımlamaya yanaşmadı. Kendi açılarından haklıydılar belki de. Milli Eğitim Bakanlığı’yla, daha da önemlisi okullarla bağlantıları yaralanıp berelenebilirdi böyle bir kitabı yayımladıkları için. Kimsenin “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya” niyeti yoktu. Yine de, buradan çağrıda bulunmuş olayım. Gördüğünüz gibi, çevirisi hazır. Belki bir talibi çıkar. Hadi bakalım… n K İ T A P S A Y I 1 2 7 5 cekleri, bağırlarına basıp sevecekleri bir yavruları yoktu. Yuvaları çok güzeldi, ama bomboştu. Bir gün Roy, öteki penguenlerin üstüne oturup ısıttıkları şeye benzeyen bir taş buldu ve yuvalarına getirdi. Silo da taşın üstüne oturdu. Uzun süre oturdu, uykusu gelince uyudu. Silo yüzmeye gidince, Roy oturdu taşın üstüne. Günlerce böyle sürüp gitti, ama hiçbir şey olmadı. İşte o zaman, onları izleyen Bay Gramzay’in aklına bir fikir geldi. Ortalıkta unutulmuş bir yumurta buldu ve yumurtayı Roy’la Silo’nun yuvasına bıraktı. Roy’la Silo ne yapacaklarını anlamışlardı. Yumurtayı yuvanın ortasına yuvarladılar. Her gün sırayla üstüne oturup onu sıcak tuttular. Roy yiyecek bulmaya gidince Silo oturuyor, Silo yiyecek toplamaya gidince onun yerini Roy alıyordu. Gece gündüz, öğle akşam böyle sürdü gitti. Bir ay kadar sonra yumurtanın içinden ciik, ciik, ciik diye bir ses geldi. Çok geçmeden, yumurtanın kabuğunda minik bir delik açıldı ve çaat diye çatladı yumurta. İçeriden Roy’la Silo’nun bebek pengueni çıkıverdi. Beyaz tüylü, komik siyah gagalı bir bebek. Roy’la Silo artık baba olmuşlardı. Bay Gramzay, ‘Ona Tango diyelim’ diye düşündü, “çünkü Tango iki kişiyle yapılır.” Roy ile Silo, Tango’ya karnı acıkınca şarkı söylemeyi öğrettiler. Onu gagalarıyla beslediler. Geceleri yuvalarında onu sarıp sarmaladılar. Tango, hayvanat bahçesinde, iki babası olan ilk penguendi. Tango yuvadan çıkacak kadar güçlenince, Roy ile Silo onu yüzmeye gö T E M M U Z 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle