01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tom Amca’nın Kulübesi / H.Beecher Stowe / Çeviren: Yasemin Yener / Kapak: Murat Sayın / Bilgi Yayınevi / 152 s. / 2014 / 9+ 21.yüzyılda olsak da, tüm insanların eşit haklara sahip olması gerekliliğini, özgürlüğü, vicdanı, “ötekileştirme”nin üzücü sonuçlarını konuşmaya gereksinimimiz var. Gerçek bir yaşamöyküsünden yola çıkılarak kaleme alınan Tom Amca’nın Kulübesi, bu konuları masaya yatıran bir yapıt. Amerika’da köleliğin kaldırılmasında büyük etkisi olduğu söylenen roman, pek çok klasik kitap gibi, çocuklar için yazılmamış. Bilgi Yayınevi’nin, Yasemin Yener’in çevirisi ile çocuklara sunduğu bu uyarlama için çevirmenin notu şöyle: “Harriet Beecher Stowe’un orijinal kitabı, uzunluğu ve içeriği açısından, yetişkinlere yönelik kaleme alınmamıştır. Bu nedenle H.E.Marshall’ın 1904’te yazdığı “Çocuklar İçin Tom Amca’nın Kulübesi” adlı kitap, H.Beecher Stowe’un orijinal eseriyle harmanlanarak, biraz daha genişletilip çevrilmiştir. Bilgi Yayınevi Çocuk Klasikleri’nden çıkan Tom Amca’nın Kulübesi, orijinal eserin olay örgüsüne bağlı kalınarak, basitleştirilmiş ve kısaltılmış bir versiyonudur.” İnsanların büyükbaş hayvan gibi alınıp satıldığı dönemlerde geçen roman, 19.yy’da kaleme alınmış. Sadık, dürüst bir hizmetkâr olan Tom Amca, karısı Chloe ile birlikte efendisi Bay Shelby’nin emrinde çalışır. Kölelerine iyi davranan Bay Shelby’nin ekonomik durumu bozulunca son çare olarak kölelerini satması gerekir. Tom’un ve diğer kölelerin yürek burkan öyküsü bundan sonra başlar. Kitabın arka kapağındaki ilginç notu aktaralım: “Tom Amca’nın bu kitaba adını veren kulübesinin halen olduğu gibi korunduğunu ve Georgetown’a giden eski yol üzerinde bulunduğunu biliyor muydunuz?” Dünyanın En İlginç Yüzleri / Tevfik Taş / Çizer: Sahar Bardaie / Evrensel Çocuk Kitaplığı / 18 s./ 2014 / 8+ Ressam Giuseppe Arcimboldo, bakmış ki ülkede savaş, kıtlık ve açlık var. Sadece kral ve sarayı bolluk içinde… ‘Krala öyle resimler yapayım ki hem bolluk akla gelsin, hem de bunların yokluğunu çeken insanlar’ diye düşünmüş. Resimlerinde meyve, sebze, hayvan, kitap gibi birçok nesneyi, insan portrelerini andıracak şekilde düzenleyen İtalyan ressamı çocuklara bir masal eşliğinde tanıtan bu kitap ilgi çekici tasarımı ile de dikkat çekiyor. Tevfik Taş’ın hazırladığı “Resmin Baş Yapıtlarına Yolculuk Serisi”nin on ikinci kitabında tanıyacağımız ressam Giuseppe Arcimboldo’nun eğlenceli resimleri yer alıyor. İyi okumalar. Bulutlu Bahçe / Efnan Dervişoğlu / Resimleyen: Belirtilmemiş / NezihEr Yayınları / 46 s. / 2014 / 8+ Kocaeli Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Efnan Dervişoğlu’nun çocuklar için kaleme aldığı ilk yapıtı Bulutlu Bahçe, “Meraklı Çocuğun Şiir Defteri” alt başlığı ile sunulmuş. Gültekin Emre’nin arka kapak yazısı, kitapla ilgili ipuçlarını okura aktarıyor: “Elinde kitabıyla uykuya dalan bir çocuğun masalsı dünyası; Keloğlan’dan Çizmeli Kedi’ye, Simbat’tan Küçük Prens’e, Harry Potter’dan Nasrettin Hoca’ya düşsel yolculuklar. Bir bulutun kucağında “Çok gezip çok” KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ yorularak kentleri, denizleri, gemileri izlemeyi kim istemez? Oysa “...bir düş bu / O da bir yaz bulutu / Kim bilir nerelerde, / Boşalacak yağmuru?” “Bir gemi maketine” bakıp  hayal kurarken “Denizin Çağrısı”na uyulmaz mı? Kanguru ile çocuğun sohbeti, martıyla şakalaşan kedi, “Hüzünlü / Ve de yalnız” Yunus’un gösterisi, “Bakışları ürkek serçeler, / Su içen güvercinler” çizen bir anne, omzunda kamerayla “belgesel” çekmek isteyen bir miniğin dünyası, matematikten “kötü not” alan bir afacanın annesine verdiği söz, resim yapmayı seven bir düş gezginin renklerle dolu anları... Hepsi “meraklı bir çocuğun şiir defteri”nde... Çağdaş masal söyleminin en yetkin örnekleriyle çocukların evreninde şiirli bir gezinti... Bulutlu Bahçe.” Venedik Taciri (Çocuklar İçin Dünya Edebiyatı Serisi) / Shakespeare / Uyarlayan: Barbara Kindermann / Çeviren: Kazım Özdoğan/ Resimleyen: Julia Nüsch / Gergedan Yayınları / 32 s. / 2014 / 9+ Venedikli yoksul bir asilzade olan Bassanio, büyük bir mirasa konan zengin ve güzel Porzia’ya talip olmak için Belmont Sarayı’na gitmek ister, ancak bunun için gerekli parası bile yoktur. Bunun için, zengin arkadaşı Antonio’dan yardım ister. Ancak tüccar Antonio’nun bütün serveti, dünyanın dört bir yanında denizlerde seyreden gemilerdeydi. Bu yüzden, Antonio, Bassanio’ya yardım edebilmek için kendisi borç para bulmak zorundaydı. Antonio, can düşmanı olan Yahudi Shylock’tan borç para alır ve karşılığında korkunç şartlar içeren bir borç senedi imzalar... Peki, Antonio borç aldığı üç bin altın dükayı zamanında geri ödeyebilecek midir? Ya Bassanio’nun dünyanın her tarafından meşhur talipleri gelen güzel Porzia ile evlenme planı başarıya ulaşabilecek midir? Çünkü Porzia’nın babasının arkasında bıraktığı vasiyete göre, Porzia, üç altın, gümüş ve kurşun kutudan doğru olanı seçenle evlenebilecektir... Shakespeare’in para hırsı, nefret ve aşk konularını odağına alan bu ünlü komedyası, Barbara Kindermann’ın çocuklara uygun uyarlamasıyla sürükleyici bir macera tadında okunuyor. Julia Nüsch ise, çalkantılı olayları albenili ve orijinal resimlerle etkileyici bir şekilde canlandırıyor. Çocuklar İçin Dünya Edebiyatı dizisi kitaplıklarımız için bir kazanç Günle Yarışan Yarışçı / Ahmet Önel / Resimleyen: Elif Balta / Elma Çocuk / 184 s./ 2013 / 10+ Altı yaşındaki Yiğit’in dünyasına konuk olmak ister misiniz? Öykü, eğlenmek için hayallere dalmanın yeterli olduğu zamanlarda, ahşap oyuncaklarla bezeli televizyonsuz evlerde geçiyor. Günle Yarışan Yarışçı, altı yaşındaki bir çocuğun aile, dostluk ve doğa üzerine düşünceleri eşliğinde, bisikletlerini güzel günlere doğru sürmenin tatlı telaşı içindekileri anlatan bir roman. Kentten uzakta, doğanın içinde yaşayan bir çocuk Yiğit! Sevimli köpeği Karadut’la birlikte gezindiği bir gün onunla, Yarışçı’yla karşılaşıyor. İşte öykümüz böyle başlıyor! Yarışı kim kazanacak dersiniz? Yol işçileri mi, Yiğit’le yeni arkadaşı mı? Yeşil Mavi Sarı/ Muhammad Reza Yusefi / Resimleyen: Alain Bailhache / Çeviren: Fulya Alikoç/ Evrensel Çocuk Kitaplığı / 19 s. / 2014 / 5+ Bolonya Çocuk Kitapları Fuarı’nda ödül alan yapıtı Evrensel Çocuk Kitaplığı Türkçeye kazandırdı. Büyükanne’nin gözleri artık görmüyor fakat gördüğü zamanları çok iyi anımsıyor. Etrafında oyun oynayan torunlarının adlarını pek hatırlayamıyor, onlara “yeşil” diye sesleniyor. Torunlarını seslerinden ayırt edebiliyor. Onların sesleri yeşil rengin yüzlerce tonunu hatırlatıyor Büyükanne’ye. Görme engelli Büyükanne ile torunlarının sıcacık öyküsünü tüm çocuklar çok sevecek, renkli resimlerle eğlenecekler… Mahalle Maçı / Türkan Çakalağaoğlu / Resimleyen: Mete Erden / Top Yayıncılık / 96 s. /2014 / 9+ Her mahallede olduğu gibi bu kitaptaki mahallenin de bir “mahalle takımı” var. Yaz – kış demeden çalıştırıcıları Mustafa ile sürekli antrenman yapıyorlar. Hele okullar tatil olunca… Komşu mahalle ile de maç yapmayı ihmal etmiyorlar. Buraya kadar her şey olağan ve alışıldık, değil mi? Bu takımın diğerlerinden farkı aralarında Gülsüm’ün de olması. Hangi Gülsüm mü? Hangisi olacak; Sümüklü Gülsüm. Gerçi onu aralarına almıyor, sahaya çıkmasına izin vermiyorlar ama Gülsüm her zaman yanlarında… Üstelik iyi bir oyuncu olduğunu iddia edip maça çıkmaya çok hevesli. Oğlanlarsa buna pek yanaşmıyor. Bu nedenle de sürekli bir atışma yaşanıyor çocuklar ve Gülsüm arasında. Bir de Gülsüm’ün annesi var. Kızının oğlanlarla futbol oynamasından pek hoşlanmıyor. Sürekli şikâyet ediyor. Sanki bir kızın futbol oynaması çok kötü bir şeymiş gibi sağa sola çatıyor. Bir gün, muhtarın açıkladığı bir sürprizle asıl kıyamet kopuyor. Komşu mahalle ile yapılacak bir hazırlık maçı mahallede sevinçle karşılanıyor. Takım derhal antrenmana başlıyor. Tüm mahalle elbirliği ile maça hazırlanırken aldıkları bir haber herkesi şaşkına çeviriyor; Gülsüm komşu mahalle takımına girmiştir ve maçta kendi arkadaşlarına karşı sahaya çıkacaktır! Maç günü gelip çattığında ise… Yok, daha fazlasını anlatıp maçın heyecanını bozmayalım. Cinsiyet ayrımcılığı, toplumun bize biçtiği roller, iletişim becerileri, kızerkek ilişkileri üzerine örtülü göndermeler yapan kitap biraz düşünmenizi sağlayacak. Maç kaç kaç bitmiştir sizce? Kızlar futbol oynar mı? “Oynamaz” diyorsanız bir kez daha düşünmenizi öneririz ya da Mahalle Maçı’nı okumanızı. Hem kim bilir, kızlıerkekli maç yapmak belki daha eğlenceli olabilir. İyi okumalar, bol gollü maçlar! Berk’in Gizli Gücü / Cemil Kavukçu / Resimleyen: Yusuf Tansı Özel / Can Çocuk / 92 s. / 2014/ 8+ “‘Çarşambayı pembeye boyayacağız,’ deyip yeniden yanağından öptü annesi. Berk elindeki şapkasını başına geçirip gülümsedi. ‘Yani cumartesileri gibi mi?’” İkinci sınıfa giden Berk, anne ve babası ayrılınca, annesiyle Bodrum’a taşınmıştır. Yeni çevre, yeni okul, yeni arkadaşlar… Berk’in psikolog olan annesi, oğluyla yakından ilgilenmektedir. Birlikte eğlenip Berk’in istediği şeyleri yaptıkları pembe cumartesi gibi, bir çarşambayı da pembeye boyayarak annenin olumlu geçen iş görüşmesini kutlamaya karar verirler. O gün önce sinemaya giderler, sonra kitapçıya girerler. Denizle ilgili kitaplar alan Berk, resimlerine baktığı kitaptan çok etkilenir. “Denizler, içinde yaşayan canlıları biliyor mudur?” diye sorar annesine. Deniz o gece rüyasında, kitapta gördüğü Yoko adlı minik balıkla karşılaşır. Ve sonraki gecelerde de rüyanın devamı gelecektir. Gerçekle hayalin karışmasına ilham olan kitabın öyküsü, Berk’i öylesine güçlendirir ki sınıfındaki onu sürekli rahatsız edip küçük düşürmeye çalışan Ares’e bile karşı çıkabilecek cesareti taşıyacaktır artık. En İyi Arkadaşım / Ute Wegmann / Resimleyen: Sabine Wilharm / Çeviren: Başak Toprakkaz / Kelime Yayınları / 176 s. / 2014 / 8+ “Babaların hayatı kolay değil. Eminim babam kendini hedef tahtasındaki kovboy gibi hissediyordur. Yoksa ‘Midemi sorularınla deliyorsun Fritz,’ cümlesinin başka ne anlamı olabilir? Ama gülü seven dikenine katlanır. Çocuk sahibi olan kişilerin bu soruları sabırla yanıtlamak zorunda olması gibi.” Fritz’in annesi İngiliz, babası Alman. Merak ettiği o kadar çok şey var ki, bütün sorularını hafta içinde bir kâğıda not alıp pazar günü babasına sormak üzere biriktiriyor. “Arılar geri geri uçabiliyor mu? Beynim mi daha hızlı düşünüyor yoksa ayaklarım mı daha hızlı gidiyor? Bulutlara dokunsak nasıl bir şey hissederiz? Neden temiz tırnağa ihtiyacımız var?” gibi bir sürü soru… Ben, onun en iyi arkadaşı. Ben anne karnındayken kalp kapakçıklarından biri oluşmadığı için doğumdan hemen sonra ameliyat olmuş. İşte bu yüzden annesi onun üzerine titriyor. Ama acaba fazla mı titriyor? Fritz, arkadaşının durumunu şöyle açıklıyor: “Ben artık sağlıklı, ama annesi buna alışabilmiş değil. Sürekli Ben’le ilgilenip duruyor ve bundan vazgeçeceğe de benzemiyor. Pazartesi sabahından pazar akşamına kadar durmaksızın onunla ilgileniyor. Ve sonra pazartesi sabahı tekrardan başlıyor. Ben’in hiçbir şeye izni yok.” Ben’in müthiş bir hafızası var. Hayvanlarla ilgili bilmediği şey yok. Okuyor, izliyor ve öğreniyor. Hatta müzik notalarını, ülkeleri, gezegenleri bile biliyor, ama koşamıyor, futbol oynayamıyor, spor derslerinin hiçbirine katılamıyor, çünkü annesi izin vermiyor. O yüzden Ben, evde banyoyu doldurup suya girmeye bile korkuyor. Fritz ise, en iyi arkadaşına hem tenis oynamayı hem de yüzmeyi öğretmek kararında. Ama bunu nasıl yapacak? Okurlar, Fritz’in ve Ben’in ailesini karşılaştırınca, kendilerinden bir şeyler bulacak, iyi arkadaşlığın hoşgörü ve sabır demek olduğunu fark edecek. Anne babalar da bu kitabı okursa, kendileri için yararlı notlar alabilirler. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1273 1 0 T E M M U Z 2 0 1 4 n S A Y F A 1 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle