23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

lanmıştı. Anın önemini düşündüm; Deniz için ilk kez bir tablo alınacaktı ve o tablo, onun seçtiği, sanatçısıyla henüz tanıştığı yapıttı ve sergi kataloğunun kapağında yer alıyordu. Sevgili Deniz, dilerim sen de (küresel) bir sanatçı veya bir sanat akademisyeni olursun… 3324 05.04.2014! Sabah 04.30’da kalktım. Önemsediğim Amerikalı öykücülerden Lorrie Moore’un son kitabı “Bark”ı alarak kütüphaneme sığındım. Kitaptaki son öyküyü de bitirip yeniden yatacaktım. Anlatıcı kadın, İstanbul’dan eposta yollayan eski sevgilisinden bahsedince uykum kaçtı. Paparazzim’trak bir detaya takıldım. Lorrie Moore’un İstanbul’da gerçekten bir sevgilisi olabilir miydi? O bir akademisyen değilse sürgünde bir yazar mıydı? Derken aklıma Raymond Carver’ın adına alaycı bir şiir yazdığı Semra geldi; kızcağız bir şairin ne kadar para kazandığını merak etmişti. Bir de usta yazar Leonard Michaels’ın (19332003) üniversitedeyken çekindiği bıçkın Türk öğrenciyi anımsadım, aynı vamp kıza asılıyorlardı. Küresel edebiyata benzeri (k)atkılarımızı düşünürken uykumun kaçması kaçınılmazdı. 3325 Sahaf Turkuaz’dan aldığım nice İngilizce nadir kitapta adını görünce Leylâ Kara’yı merak ettim. Sahafbaşı Nedret’ten onun koleksiyoner/ressam/dağcı Ahmet Merey’in teyzesi olduğunu duyunca pek şaşırmadım. Dostum Ahmet Merey’in teyzesi olduğuna göre İstanbul’un soylu ailelerinden birine mensuptu. Leylâ Kara (19171981) bibliyofil, koleksiyoner ve estetti. Vatan gazetesinin kültür ve sanat editörlüğünü yapmış ve Ocak1956/Mart1957 boyunca sanat ve edebiyat dergisi ESİ’yi kendi olanaklarıyla çıkartmıştı. Aylık ESİ sekiz sayfadan mürekkep ama dolu dolu bir dergiydi. Her konuyu yetkin kişiler irdelerdi; edebiyat (Melih C. Anday, Celal Sılay), resim (Nurullah Berk, Ercüment Kalmuk, Seniye Taylan), heykel (Zühtü Müritoğlu, Şadi Çalık), mimari (Haluk Togay), klasik müzik (Selmi Andak), Osmanlı sanatları (Süheyl Ünver) vbg. (Bana tüm ESİ arşivinin fotokopisini sunan Ahmet Merey’e teşekkür ederim.) Oktay Rifat ESİ’de hem sanat, hem de edebiyat yazıları yazmıştı. Onların yedisi, üstadın “Şiir Konuşmaları” başlığı altında çıkan kitapta yer aldı. Kalan yedisi, sonbaharda onun 100. yaşgünü anısına yayımlanacak kitaba eklenecek. Bu vesileyle, ölümünün 25. yılında, Leylâ Kara Hanımefendi’yi saygıyla anarım… n Anton Çehov ve karısı Olga Knipper, 1902 3320 Bu ay müzik köşemizde bir kadın sesinden türkünün (er)otik nakaratı var: O şimdi asker / Canı neler ister? / Uykuda Mevlam / Beni ona göster! 3321 Artvin Türkiye’nin yoksul ama okuma/yazma oranı en yüksek ilidir. (Artvinliyim!) Hemşerilerim özellikle yerel seçimlerde CHP’ye hep sahip çıkmışlardı. CHP kurmayları Artvin ve ilçelerini son yerel seçimlerde çantada keklik görürken, AKP’liler sıkı çalıştılar ve başbakan Artvin’i de ziyaret etti. Sonuçta, Ardanuç ilçesi hariç tüm Artvin AKP’lilerin denetimine geçti. Genelde olduğu gibi bu yerelde de AKP bir “şirket” gibi çalışırken, CHP “yarıamatör bir dernek” gibi patinaj yaptı; bir fırsatı daha kaçırdı. CHP önce organizasyonunu çağdaş (dinamik ve esnek) bir yapıya kavuşturmalı, işe “mutfak”tan başlamalıdır. 3322 Anton Çehov’un (18601904) Mektupları’nı, İngilizce baskısından (1920) okudum. Altını çizdiğim cümlelerden: Dostoyevski iyi bir yazar ama çok uzun ve gereksiz detayda yazıyor. Gösterişe de meraklı. (Ivan) Gonçarov birinci sınıf bir yazardır diyemem. Oblomov’un iyi bir yapıt olmadığı görüşündeyim. (Nikolay) Gogol Rusya’nın en büyük yazarıdır. İtalya, doğal güzelliği ve sıcaklığının yanı sıra, orada sanatın her şeyin üzerinde olduğuna ikna oluyorsunuz ve bu duygu beni cesaretlendiriyor. Tıp eğitiminin edebi çalışmalarımı önemli şekilde etkilediği kuşkusuzdur; gözlemlerimin çapını yüceltmiştir. (Anton Çehov çevresine, yoksul hastalarına ve yazar adaylarına sürekli yardım ederdi. Maksim Gorki’nin de (18681936) elinden tutmuştu. Okuma tutkumu ateşleyenlerdendir.) 3323 Deniz Bayazıt, Pierre Loti Lisesi’nin örnek öğrencilerindendir ve bir Selçuk Demirel hayranıdır. Küresel çizerimizin bir kitabı üzerine değerlendirmesini beğenmiş ve Kitap İçin’de alıntılamıştım. 04.04.2014 günü Selçuk Demirel’in Galeri Nev’de sergisi açıldı ve Deniz oraya hasta yatağından kalkıp geldi. Onu, Selçuk Demirel’le tanıştırdım. Herkes sergi salonunun ortasında sohbet ederken, o sergideki yapıtlarla ilgilendi, çizerinden bilgi aldı. Sinemaskop serisinden bir tablonun karşısında kalakalmıştı. Annesi (Suzan Bayazıt) ilgisini fark edip dilerse babasıyla konuşabileceğini belirtti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt o sırada uluslararası bir toplantıya katılıyordu ve kızına evet diyeceğine emindim. Olumlu yanıt gelince Deniz sanki canC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Leyla Kara (Bir Haşmet Akal portresi) 1268 SolOmzunaSELCUKALTUN125x325.indd 5 1 H A Z İ R A N 2 0 1 4 n 5/23/14 S A Y F A 6:14 PM 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle