Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler sesleniyor:”Benim adım Brooklyn Pierce, on beş yaşındayım ve karar verme konusunda hiç başarılı değilim. İngilizce dersi için hangi kitabı okuyacağımı başkalarının kararına bıraktım. Ve kafeteryada boğazıma kaçan kavun parçasıyla boğulmaktan beni kurtaran o zekiçalışkanhoş çocuğun (Bu arada kendime bir not: Yutmadan önce kavunu çiğne) münazara takımına katılma davetini kabul edip etmeme kararını da. Hatta kiminle çıkacağıma bile okuyucularımın karar vermesine izin verdim! Daha bir süre yaşantı sahnesi…Olayların akışı boyunca güleceksiniz, ağlayacaksınız ve sinirden çığlık atacaksınız. Çığlık atan sadece ben de olabilirim. Ne de olsa bu benim hayatım.” İttihadçı’nın Sandığı / Murat Bardakçı / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 552 s. Gazetecitarihçi Murat Bardakçı, İttihad ve Terakki liderlerinin özel arşivlerindeki belgeleri yayınlamaya devam ediyor. Bunların yenisi de İttihadçı’nın Sandığı. 2008 tarihli Talât Paşa’nın Evrakı Metrukesi‘nin ardından üçlemenin ikinci cildi olan İttihadçı’nın Sandığı, Atatürk ve İnönü dönemlerinde Ermeni gayrımenkulleri konusunda alınmış bazı kararlar. Daha önce gün yüzüne çıkmamış belgeler, fotoğraflar ve hikâyelerle kitap birçok gerçeği tekrar gündeme getirme iddiasında. Kırık Köşeli İlkbahar / Mario Benedetti / Çeviren: Filiz Öztürk / Ayrıntı Yayınları / 200 s. Latin Amerika edebiyatının büyük yazarlarından sayılan Uruguaylı Mario Benedetti, aşkın, sürgünlüğün ve hayata tutunma azminin en güzel metinlerini yazdı yaşamı boyunca. Yaşadığı dönemin zorlu koşullarında kalemiyle birlikte politik mücadelenin içinde ve sıcaklığında var oldu. Benedetti, Kırık Köşeli İlkbahar’da, vatanından koparılan ama yaşamaktan vazgeçmeyenlerin insanlık durumlarını kimi zaman bir çocuk aklının aydınlığıyla anlatıyor. Yazar, hikâyesinde askeri darbeye maruz kalan sıradan insanların bireysel dramları üzerinden bir ülkenin trajedisini anlatıyor. Karpat: Koca Bir Çınar – Kemal Karpat’a Armağan / Hazırlayanlar: Kaan Durukan, Robert W. Zens, Akile Zorlu Durukan / Çeviren: İlknur Güzel / Alfa Yayınları / 386 s. Yirmi ülkede yayımlanmış yüz otuz makalesi ve on altı kitabı bulunan, Amerika’daki Türk Araştırmaları Cemiyeti’nin kurucusu ve başkanı, Orta Asya Cemiyeti’nin kurucusu ve Türk Tarih Kurumu şeref üyesi Kemal Karpat’a armağan olarak hazırlanan bu kitap, ünlü biliminsanının öğrencileri tarafından hazırlanan ve Karpat’ın yıl açtığı çalışmalardan derlenen yeni bir makaleler topamı. Birçok konunun ele alındığı kitaptan öne çıkan birkaç başlık şöyle: Öznellik ve Toplum: Ahmet Mithat ve Fatma Aliye”, “Geç Osmanlı toplumunda kadın, adalet ve iktidar: Firuze Hanım’ın öyküsü”, “Osmanlı devlet maliyesi: 185963 yıllarındaki bütçe açığı ve iç borç üzerine bir çalışma”... Emanet Şehir / Levent Cantek, Berat Pekmezci / İletişim Yayınları / 134 s. Levent Cantek, Dumankara, Hayat Bir Yangındı albümüyle başladığı “Ankara Üçlemesi”ne Emanet Şehir ile devam ediyor. Emanet Şehir, yine bir Ankara hikâyesi, bir yalancının, başarısız bir yazarın, Şekip’in C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1263 grafik romanı. Levent Cantek’in senaryosu ve Berat Pekmezcinin çizgileriyle okuyucu karşısında bu hikâye. Grafik roman, edebiyatımızda pek bilinmeyen yeni bir anlatım biçimi. Art Spiegelman, grafik roman için “Kitap ayracına ihtiyaç duyacağınız çizgi romanlar,” diyor. Yetişkinler için ciddi hikâyeler anlatan, bir insani durumu mesele eden çizgi romanlar da denebilirdi. Emanet Şehir, grafik romanın Türkiye’deki sayılı örneklerinden biri. Gürültü / David Hendy / Çeviren: Çiğdem Çidamlı / Kolektif Kitap / 318 s. Gürültü, sesin ve dinlemenin engin dünyasını oluşturan hemen her şeyden örnekler sunarak insanlığın öyküsü hakkındaki ipuçları izliyor: Müzik, konuşmalar, yankılar, şarkılar, davul vuruşları, çan ve silah sesleri, kalabalıkların gürültüsü, insan bedeninin gurultuları, kahkaha, sessizlik, makineler... David Hendy bu dünyanın insanların birbirleriyle ilişkilerini nasıl belirlediğini, toplumsal ayrımları nasıl tetiklediğini, savaşlarda ve isyanlarda nasıl bir rol oynadığını ele alıyor. Böylelikle sesin soyut olmaktan öte, gündelik yaşantıda ne kadar büyük bir yer kapladığını ve işitsel peyzajda ne kadar çok şey saklı olduğunu gösteren yepyeni bir bakış açısı sunuyor. Kelliğe Övgü / Kyreneli Synesios / Çeviren: Cânâ Aksoy / Sel Yayıncılık / 72 s. Eski çağ yazın dünyasının dikkate değer ürünlerinden biri de övgü kitapları. Bu kitaplarda bugün bizlerin yadırgayabileceği pek çok şeye methiyeler düzülmüştür. Övülen şey, çok kere, çoğumuzun övülmeye değer bulmayacağı, dahası, değil erdem zaaf sayacağı insanlık halleridir. Kyreneli Synesios “kellik” gibi, çoğu erkeğin korkulu rüyası olabilecek bir “nasipsizliği” bir erdem olarak görüp yüceltmesiyle yerleşik inançları sarsıyor. M.S. 4. yüzyılda yaşayan Kyreneli Synesios’un bu felsefi denemesi beş ünlü kelin önsözleriyle Türkçede: Tahsin Yücel, Samih Rifat, Aydın Uğur, Enis Batur ve Ekrem Işın. Ulusalcı mı Milliyetçi mi Olmalıyız? / Vural Savaş / Bilgi Yayınevi / 334 s. Kendilerini “Liberal” olarak tanımlayan dış güdümlü yazarların boy hedefinde yıllardır, “Ulusalcı” olarak nitelendirdikleri “Atatürk Milliyetçileri” var. “Ulusalcılık” ve “Milliyetçilik” farklı kavramlar mı? Türkiye’nin bütünlüğünü ve Laik Cumhuriyeti korumak için, kendisini “Ulusalcı” veya “Milliyetçi” olarak tanımlayan kişilerin birbirlerini doğru anlamaları ve el ele verip eyleme geçmelerinden başka çare var mı? Vural Savaş, yeni kitabında bu soruların yanıtlarını vermekle birlikte, okuyucularda farklı merak uçlarının doğmasını da sağlıyor. O Duvarın Ardında / Atila Sertel / Kırmızı Kedi Yayınevi / 196 s. Atila Sertel, Soner Yalçın deyimiyle “korkuyu elinin tersiyle itekleyip hapisteki gazetecilerin çığlığını dünyaya duyurmuştur.” Mustafa Balbay ise hem kitap hem Sertel’in kendisi için şunları söylüyor: “Atila, Silivri toplama kampının ilk özgürlük çığlığıdır. Öyle bir çığlık ki, kulaklarını tamamen kapatmış olanlar dahi duymuştur. Hapisteki yurtseverler onun sesinde tüm 1 Türkiye’yi ve dünyayı dolaşmıştır. Atila’nın o günleri kalıcılaştırması, o sesleri sayfalara dökmesi gerekiyordu. Bu kitap, avuçlarınız içine aldığınız gökyüzü dolusu bir haykırıştır.” Hatasız Düşünme Sanatı II / Rolf Dobelli / Çeviren: Itır Arda / NTV Yayınları / 174 s. Hatasız Düşünme Sanatı dünyada bir milyonun üzerinde satmış. Ancak Rolf Dobelli’nin hatasız düşünme hakkındaki tavsiyelerini dikkate alanlar henüz düzlüğe çıkmış sayılmaz, çünkü bu yolda onları hâlâ başka tuzaklar bekliyor. İşte bu yüzden kitabın ikinci cildini yazmış Dobelli. Kapıları kapatmak ve seçeneklerden feragat etmek neden faydalıdır? Bilgi fazlalığı neden akılsızca davranışları fitiller? İçinde oturduğun kayık hangi güçle kürek çektiğinden neden daha önemlidir? Rolf Dobelli size gerekli donanımı sunuyor: Sırf diğerleri o yoldan gidiyor diye yanlış yollara sapmayın diye... Devler / Faruk Ergöktaş / Pia Yayınları / 208 s. “Kimseler onlara bakmıyordu. Yürürken, değdikleri adamlar bile. Kocaman, parlak kâğıtlarla dolu, renk renk ışıklar yanıp sönen bir büyük inin önünde durdular. İçerisi, alabildiğine uzun ve daha parlak renklerle yanıyordu. Dışarda gördükleri kocaman yürüyen inlerin küçücükleri sürüyle diziliydi. İçlerinde küçücük adamlar oturuyordu. Renk renk küçücük uçan kuşlar, renkli otlardan yapılmış, küçücük çocuklar, dizi dizi kendilerine bakıyordu. İçerde küçücük bir güneş bile gördüler. Yıldızlar bile vardı, sanki gökyüzü yere inmişti.” Faruk Ergöktaş, romanı Devler ile okuyucusunu bekliyor. Bir Hadise Var Can ile Canan Arasında / Osman Aysu / Sayfa 6 Yayınları / 382 s. Polisiye edebiyatın güçlü kalemi Osman Aysud’an şaşırtan ve okuyucusunu usta işi bir oyunun labirentlerinde yolculuğa çıkartan aşka dair bir roman Bir Hadise Var Can ile Canan Arasında. Mesleğinde yeni yeni sivrilmeye başlayan genç bir gazeteci olan Haldun, tirajı yüksek bir gazeteye hiç beklemediği bir ücret karşılığında transfer olur. Patronu ise Naz adında genç ve alımlı bir kadındır. Kısa zamanda Naz otoriter kimliğinin altında gizlediği dişiliği ile kendisine ilk görüşte âşık olan Haldun’u etkilemeyi başarır. Ama Haldun’un işi hiç de kolay değildir. Güzel ve bir o kadar zeki olan Nazın aşk oyunlarından usanan Haldun, bu aşk oyununda Naza yenik mi düşecek yoksa delicesine âşık olduğu bu kadınla hayalini bile kurmadığı bir aşk mı yaşayacak? Aysu, şaşırtan romanıyla okuyucu karşısında. Üç Oda Bir Yalnızlık / Claire Messud / Çeviren: Derya Engin / Martı Yayıncılık / 380 s. Hayatı boyunca başarılı bir sanatçı ve anne olmanın hayalini kuran Nora amaçlarını gerçekleştirmek yerine “Üst Kattaki Kadın” ve güvenilir bir insan olarak yaşamına devam etmiş bir ilkokul öğretmenidir, fakat yeni öğrencisi Reza ile onun ebeveynlerini tanıdığı andan itibaren kendini, inançlarını ve benliğini sorgulatan bir varoluş karmaşasının içinde bulur. Claire Messud’un içtenlikle ve yürek yakan bir üslupla kaleme aldığı Üç Oda Bir Yalnızlık’ta kendinden öte bir dünyaya dahil olmayı arzulayan yalnız bir kadının sürükleyici itiraflarına tanıklık edecek okuyucular. n M A Y I S 2 0 1 4 n S A Y F A 2 1