Katalog

Vitrindekiler bu potansiyeli taşıyanların kısa ama anlamlı öyküsünü belgeleri ve tanıklarıyla anlatıyor. Ah Vre Memleket – Mübadele Öyküleri / İskender Özsoy / Bağlam Yayınları / 140 s. Bu kitapta yer alan on iki öykü öykü zamanın unutmayı değil alışmayı öğrettiği insanların öyküsünü anlatıyor. Kahramanları kimi zaman çocuk, kimi zaman yüreği kelepçeli anneler. Bazen bir arkadaş, bazen bir âşık, bazen de bir derviş. Hepsi acıyı yaşayıp öldü. Geride ise bir avuç toprak, bir dal zeytin kaldı. Birçok acıya gebe mübadele yıllarının öykülerini anlatan İskender Özsoy, o yıllara edebiyatın penceresinden ışık tutuyor. Yayınevinin, “Mübadele Kitapları” başlığı altında yayımlanan bu öykülerinden başka, Özsoy’un, yine aynı dizi kapsamında okuyucuya ulaşan kitapları ise şunlar: Selanikte Sela Sesi, İki Vatan Yorgunları, Mübadelenin Öksüz Çocukları, Özü Sözü Yanya ve Mübadelenin Yas Kardeşleri... Galileo’nun Karısı / Suat Kemal Angı / Angı Yayıncılık / 622 s. Romanın kahramanı çevirmen Rex/ Alex rutin bir hayat sürmektedir. Evinin cam balkonunda çeviri yaptığı bir gece, apartmanın önündeki kavşağa bir pırpır taşınır. Ve olamaz. Mahallenin havası birden değişir. Rex/Alex’in kafası da birden şenlenir. Çevirisini yaptığı kitap aklına, uzun yıllardır Türkçeleştirmeye uğraştığı ama bir türlü beceremediği bir şiiri getirir. Artık iki çeviri işi vardır. Çevirilere gömüldükçe geçmişe savrulur. Çocukluğundan başlayarak, hayatındaki ince ayrıntıları anımsamaya başlar. Bu basit çekirdek kurguya eşlik eden onlarca trajikomik öyküyle birlikte düşünüldüğünde, Galileo’nun Karısı’nın bir anımsama kitabı olduğu kolaylıkla söylenebilir. Yazdığı her metinde olduğu gibi, Beckett ve Benjamin çevirmeni Suat Kemal Angı’nın bu son metninde de yine Walter Benjamin ve şiir var. Ankara Kitaplığı’ndan mizah ve eleştiri dolu, üslubu ve içeriğiyle şaşırtıcı, içinde herkese yer olan ilginç bir roman elimizdeki. Zaytung Almanak 2013 / Kolektif / APRIL Yayınları / 160 s. Son dönemin ses getiren internet fenomenlerinin başında gelen Zaytung ekibi, 2013 haberlerini derledikleri yeni almanakla okurlarla buluşuyor. “İşbu Almanak, ileride torun torbaya 2013 senesini anlatırken bunak muamelesi S A Y F A 3 8 n 1 7 N İ S A N 2 0 1 4 görmeyin, arkanızdan “Bunun da kafa iyice gitti ha, 1 senede bu kadar şey olabilir mi?” şeklinde atılıp tutulmasın diye hazırlanmıştır. Alın bunu, Alzheimer iddialarına karşı elinizde yazılı belge bulunsun. Hatta nolur nolmaz, 23 tane alın...” sözleriyle tanıtımını yaptıkları almanakta yoğunluklu olarak Gezi süreci konu ediliyor. Zaytung astroloji, dergi, son dakika haberler gibi bölümlere de yer verilen almanak uzun ve zorlu 2013’ü mizahla hatırlamak için iyi bir şans. Tel Dolaptaki Karpuz / Artun Ünsal / Yapı Kredi Yayınları / 154 s. 1950’lerin Kadıköyü’nden Afganistanı’na, 60’ların Parisi’nden 70’lerin Kıbrısı’na, dost meclislerinden Çengelköy muhabbetlerine, aşklardan ayrılıklara, yollara ve yolculuklara Artun Ünsan bu kitabında kendini açıyor okuyucusuna. Anadolu’nun geleneksel tatlarına dair lezzet kitaplarıyla tanınan Ünsal, bu kez anılarıyla çıkıyor okurunun karşısına: Elinde eski hallerinden yıpranmış bir bavul, siyah beyaz fotoğrafların içinden bakıyor hayata; tel dolaplı bir mutfağı, limon çiçeklerinin kokusunu ya da bir günbatımını hatırlayarak... Şehrazat / Ömer Ayhan / İletişim Yayınları / 142 s. Yeşilçamın kayıp filmlerinden biri Şehrazat. Asaf Onur’un sonu gelmez isteklerinin en paha biçilmezi. Orhan Durmaz, parayı seviyor ama aklı fikri Lale Moran’da. İnternetten tanıştığı Sinema Delisi Kızı kandırabilirse her şey başka türlü olacak. Ama olmuyor. Başka bir hikâye başlıyor. Nedim anlatıyor, İlknur ağlıyor. Nedim kovalıyor, Nihan kaçıyor. Ahtapotun kolları, 27 Mayıs’a ve kameraya konuşan subaylara ulaşıyor. Ömer Ayhan, esrarengiz bir hikâye, postmodern bir Yeşilçam hicranı, bir İstanbul entrikası anlatıyor bu romanında. Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü / Bora Abdo / Doğan Kitap / 128 s. Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü, yazarın önceki çalışmalarında da olduğu gibi, okuru alabildiğine özgün bir dil eşliğinde gerçeküstünün atmosferine sokan, karanlık kahramanların karanlık dünyalarda soluk alıp verdiği ya da son nefeslerini verdiği öykülerden oluşan bir kitap. Bora Abdo, edebiyatımızda örneğine pek rastlanmayan zorlu bir kurguyla, olaylar, nesneler ve canlılar arasında sıra dışı bir yolculuğa çıkıyor. Hayli sarsıntılı, herkesin kolayca K İ T A P S A Y I 1261 C U M H U R İ Y E T