Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Jaroslav SEİFERT/ Şiirler/ Çeviren: Baki YİĞİT ‘Bir mum yaktım ve başladım yazmaya...’ Ç ek şair, yazar ve gazeteci Jaroslav Seifert, 1901’de Prag’ın bir varoşunda doğdu. İlkokuldan sonra öğrenimini bırakıp bir gazetede çalışmaya başladı. 19 yaşındayken ilk şiir kitabı Gözyaşı Kenti’ni yayımladı. Gazeteci olarak Avrupa’yı dolaştı. 1926’da yayımlanan Bülbül Garip Ötüyor adlı şiir kitabıyla adını duyurdu. 1949’a kadar çeşitli gazete ve dergilerde editörlük yaptı. Apollinaire, Verlaine gibi Fransız şairlerini Çekçeye çevirdi. Üç kez Devlet Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Ulusal Sanatçı unvanına layık görüldü. Çekoslovakya Yazarlar Birliği’ne başkan seçildi. 1984’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı. 1986’da öldü. Kitaplarından bazıları: Aşktan Başka Hiçbir Şey, Telsiz Dalgaları Üzerinde, Posta Güvercini, Sekiz Gün, Işıkları Söndür, Balayı Gezisi, Dert Sütunu, Dünyanın Bütün Güzellikleri… Ondan birkaç adım beride jandarmalar ateş ettiler, bir işçi öldü önümde yürüyen. O zaman sadece yirmiydi yaşım, ama oradan ne zaman geçsem aklıma gelir o anı. Elimden tutar benim, birlikte yürürüz tüfeklerinden kaçarken geçtiğim küçük kapısına Yahudi mezarlığının. Yıllar güvensiz ilerledi yalpalayarak ve ben de onlarla. Yıllar uçuyor zaman sessizce durana dek. 1934 YILI Hoştur anımsamak gençlik mutluluğunu. Yaşlanmayan ırmaktır sadece. Yel değirmeni çökmüş, gelgeç rüzgârlar ıslık çalıyor, kaygısız. Yol kenarında acıklı bir haçtır kalan. Kuşsuz yuva gibi bir peygamberçiçeği çelengi İsa’nın omzunda ve bir kurbağa küfrediyor sazlıkta. Bağışlayın bizi! Acı bir zaman geldi güzel ırmak kıyılarına, iki yıl boş durdu fabrikalar ve çocuklar açlık dilini öğreniyorlar annelerinin dizlerinde. Ve yine de çınlıyor kahkahaları hüzünle susan gümüş renkli söğüdün altında. Verebilirler mi bize onlara verdiğimiz çocukluktan daha mutlu yaşlılığı! SONUNDA BİR EZGİ Dinle: Küçük Hendele’yle ilgili. Dün geri döndü bana. Yirmi dört yaşındaydı şimdi ve Şulamit*** kadar zarifti. Külrengi bir sincap kürkü giymişti. Küçük, biçimsiz bir şapkası vardı ve bir atkı bağlamıştı boynuna solgun duman renkli. Hendele, bunlar ne kadar yakışmış sana! Senin öldüğünü sanıyordum; bu arada büyüyüp daha da güzelleşmişsin. Geldiğine çok sevindim! Nasıl da yanıldın, sevgili dost! Yirmi yıldır ölüyüm ben ve sen bunu çok iyi biliyorsun. Ben seni görmeye geldim sadece. * J. Vrchlick (1853 1912): Asıl adı Emil Frida olan önemli Çek şair, yazar ve çevirmen. ** A. J. Puchmayer (17691820): Çek dilbilgisini yeniden düzenlemiş, Çek şiirini sistemli bir biçimde geliştirmiş büyük Çek şair. *** Şulamit: Çoban sevgilisini Hz. Süleyman’a yeğleyen genç ve güzel kadın. (Ç. N.) 1261 JACK KEROUAC & ALLEN GINSBERG: MEKTUPLAR Bill Morgan & David Stanford Kalem ve Yaşam dizimizin yeni kitabında Beat kuşağının perdelerini aralıyoruz. Bazen sevgi bazen de sövgü dolu bu mektuplar, derin, özel bir arkadaşlığın tarihe geçen sayfaları... ŞAİR OLMAK Hayat çok önceden öğretti bana müzik ve şiirin dünyada bize verilebilecek en güzel şeyler olduğunu. Aşk hariç, tabii ki. Vrchlick’nin* öldüğü yıl Imperial Yayınevi’nden çıkan eski bir elkitabında şiir ve şiirsel süsleme bölümüne baktım. Sonra bir gül koydum bardağa, bir mum yaktım ve başladım yazmaya ilk şiirlerimi. Parla sözcüklerin alevi, yüksel parmaklarım yansa da! Sarsıcı bir eğretileme daha değerlidir parmaktaki yüzükten. Puchmayer’in** Kafiye Sözlüğü de hiç alışık değildi bana. Düşünce yakalamaya çalışıp ilk sihirli dizeyi duymak için boşuna yumdum gözlerimi sıkıca. Ama karanlıkta, sözcüklerin yerine, bir kadının gülümseyişini ve rüzgârda savrulan saçlarını gördüm. Benim yazgımdı o. Ve ben sendeleyerek ona doğru yürüyorum nefes nefese kendimi bildim bileli. BAZEN BAĞLANIRIZ… Bazen bağlanırız anılarla ve hiçbir makas kesemez bu kopmaz ipleri. Ya da halatları! Sanatevi’nin yanındaki köprüyü görüyor musunuz? C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I BRAM STOKER’IN KAYIP GÜNLÜĞÜ Elizabeth Miller Dacre Stoker Dracula’nın yaratıcısı Bram Stoker’ın uzun zamandır merakla beklenen kayıp günlüğü artık Türkçede! Sizi, edebiyata damga vuran bu gizemli yazarın odasına davet ediyoruz. www.ithaki.com.tr facebook.com/ithakiyayin twitter.com/ithakiyayinlari 17 N İ S A N 2014 n S A Y F A 35