06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler isin ile 10 Kasım 1671’de İzmir’e gitmek üzere Livorno’da buluşmalarıyla başlıyor. Yolculukları üç ülkeyi; Osmanlı imparatorluğu, Gürcistan ve İran’ı kapsıyor. Chardin Osmanlı imparatorluğu hakkında genel bir bilgi vermeyi iddia etmiyor seyahatnamesinde. Buna karşılık kapitülasyonların yenilenmesi konusunda FransızOsmanlı müzakerelerinde Edirne’de Osmanlı sarayında bulunmasını fırsat bilerek bu 17. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı imparatorluğuyla Hıristiyan Avrupa’nın ilişkileri hakkında bir genel bakış sağlıyor. Kopyalanmış Adam / José Saramago / Çeviren: Emrah İmre / Kırmızı Kedi Yayınevi / 308 s. Tertuliano Máximo Afonso boşanmış, karamsarlık içinde tekdüze bir yaşam süren tarih öğretmenidir. Keyfi biraz yerine gelsin diye arkadaşlarının önerdiği bir filmi videoda izlemek üzere alır. Aynı gece evdeki gürültülere uyanınca filmin videoda kendi kendine oynadığını görür. Filmdeki figüranlardan biri kendisinin beş yıl önceki haline tıpatıp, ikiz gibi benzemektedir. Tertuliano bu adamın izini sürmeye çalışır; saplantıya dönüşen arayışının tedirgin edici, hatta dehşet verici sonuçlara ulaşacağını anladığında ve adamın kim olduğunu öğrendiğinde garip bir hikâye gibi başlayan olay, kimlik ve benlik üzerine karmaşık bir düşünceler silsilesine dönüşecektir. José Saramago’nun lirik bir anlatımla sunduğu bilinç akışı yöntemiyle okur, metropol yaşamının birey üzerindeki etkisini de bu olağanüstü hikâyenin katmanlarında buluyor. Kopyalanmış Adam sinemaya da Düşman adıyla uyarlanmıştı. Yaşlı Ormanın Gizemi / Dino Buzzati / Çeviren: Yelda Gürlek / Timaş Yayınları / 190 s. Yaşlı Orman bir efsanedir: Burası çocukluğun köklerinin salındığı; sınırlarının bozulmadan korunduğu; ölümsüz bir güç gibi yaşamı sembolize eden; neşeli, özgür, karşılık beklemeyen bir ormandır. Burada yaşayan orman cinleri, istedikleri zaman bir insana ya da hayvana dönüşebilir, barındıkları ağaç gövdelerinden diledikleri zaman çıkabilirler. Bu cinlerin hayattaki yegâne amacı, ormandaki asırlık ağaçları canları pahasına korumaktır. Bizi inanılmaza inandıran Dino Buzzati’nin bu fantastik öyküsü, gizemli rastlantıları ve gerçeküstü ayrıntılarıyla kâinatın en kadim meselesini imliyor: İyi ile kötünün savaşını. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I Yelda Gürlek’in İtalyanca aslından çevirisiyle Yaşlı Ormanın Gizemi, okuru yaşamın kalbine dokunduracak büyülü bir hikâye vaat ediyor. Balık Öyküleri / Zane Grey / Çeviren: Gökhan Sarı / Alakarga Yayınları / 326 s. Zane Grey, Türkçeye ilk kez çevrilen Amerikalı bir yazar ama sadece bir yazar değil. Orkinos Derneği üyesi, balıkçı, gezgin, maceraperest ve Western romanları yazarı. Balık Öyküleri de onun en ünlü öykü kitaplarından. Kitap, Grey’in denizlerdeki büyük balıkların peşine nasıl düştüğünü, dalgalarla boğuşarak günlerce nasıl iz sürdüğünü anlatıyor. Kılıçbalıklarını, yunusları, kemikbalıklarını, denizlerde gözle görmenin bile neredeyse imkânsız olduğu vahuları ele geçirmenin sonsuz hazzını... Ancak Grey’in şöyle bir notu da var: Önemli olan, balığın peşinde denizler, dalgalar açmaktır, onları öldürmek değil. Alev Püskürtenler / Rachel Kushner / Çeviren: Suat Ertüzün / Can Yayınları / 504 s. Rachel Kushner’ın romanı hız tutkunu insanlar ile sözcüklerin hızını örtüştüren bir dünya sunuyor. Bir film senaryosu gibi birbirinden çok farklı sahnelerde akan romanda sürat ve cinsellik, gerçek ve gerçek dışı, sanat ve entelektüellik, politika ve korku her an patlayabilecek bir motorun gerilimi içinde aktarılıyor. Reno’da doğduğu için roman boyunca sadece Reno lakabıyla anılan yirmili yaşlarda genç bir kadın, motosiklet tutkusunu sanat kariyeriyle birleştirmek niyetiyle New York’a gelir. Böylece 1970’lerin New Yorku’ndaki sanat çevresinin tam göbeğine düşer. Kushner çeşitli sanat yayınlarında editörlük yaptığı için yakından tanıdığı New York bohemini, taşralı bir kızın şaşkınlığı ve tepkileriyle yansıtıyor. Fişlemenin Kısa Tarihi / Hüseyin Aygün / Ayrıntı Yayınları / 216 s. 24. dönem TBMM CHP milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Hüseyin Aygün, fişle(n)me sorununun algılanması ve yeniden değerlendirilebilmesi için yazdığı bu kitapta, hem geçmişim hem de bugünün izlerini sürüyor. Halkın devlete rağmen ve devletle birlikte varolmakta yaşadığı sanrıların, suçlanmanın ve her an şüpheli statüsünde görülmenin zorluklarını dile getiriyor. Türkiye’de Fişlemenin Kısa Tarihi, kendi ülkesinde düşman görülenlerin ve her an 1261 1 7 N İ S A N 2 0 1 4 n S A Y F A 3 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle