05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İnci Aral’ın yeni romanı “Kendi Gecesinde” ‘Sosyopolitik yanı gündemde tuttum’ “Hakikatin resmidir hayal perdesi Dünya halinin hal diliyle ifadesi Anlayana ibret olur isteyene eğlence Nice hikmet ve işaret bulunur Karagöz’le Hacivat’ın nüktelerinde Hay Hak!” Karagöz ile Hacivat r Gamze AKDEMİR u romanınızda başkarakter biraz fazlaca başkarakter ve bir aşırılıklar adamı mı? Romanda ikinci benliği Kara’ya konuşan Hayati ya da Hayali adlı adam, Safran Sarı adlı romanımın yan karakterlerinden biriydi. Oradaki rolü sınırlı olmasına rağmen, hem okurlara hem de yazarına öyle çekici geldi ki merak uyandırdı. Ona bir hikâye oluşturmak, yeni bir romanın baş kahramanı yapmak için bekledim ve o gelip beni buldu. Yapbozun parçaları öyle şaşırtıcı biçimde yerine oturdu ki Hayali kafamda bir roman karakterinden daha fazla gerçeklik kazandı. Bir aşırılıklar adamı olduğunu söylüyor ama bence pek öyle değil. KaragözHacivat nasıl bir gölge ve bellek oyunu Hayali için? Ne menem bir düş kurucu ve anayurt? Londra’da kendi sürgününde tanıdığımız Hayali, tıp okumuş ama istemediği halde baba mesleği eski eser kaçakçılığı işine bulaşmış biri. Bir aşka kapılıp düşüşü seçmiş annesinden ayrı büyümüş, varlıklı, entelektüel bir baba tarafından yetiştirilmiş tek çocuk. Çocukluğunu seksenli yıllarda yaşıyor ve gölge oyunu figürleri antikacı babasının etkisiyle hayatına giriyor. KaragözHacivat bu yalnız çocuk için büyük avuntu. Düş gücünü, yaratıcılığını ve mizah duygusunu beslerken yalnızlığını gideren en önemli estetik motif. Romanda bu ilginin uyanışını ve gelişmesini adım adım anlattım ve merakın daha yüce bir aşamaya varışıyla bağlantılı bir kurgu oluşturdum. “BU, FIRTINALI BİR SERÜVEN VE İÇ YOLCULUK” Yaşamındaki insanları Karagöz suretleri gibi mi algılıyor? Sonra peşine düşmüş hayalet veya gerçek hikâyelerle arası öyle çok hoş değil. Ama sahip çıkıyor hikâyesine. Kolay bir iç yolculuk da değil çıktığı, izin sürdüğü. Hayır, öyle görmüyor K A S I M 2 0 1 4 B S A Y F A 8 n Fotoğraflar: Kaan SAĞANAK Aşkı ve düşüşü seçmiş ve uzaktaki bir anne, sevginefret ekseninde dokunaklı bir baba oğul ilişkisi. Çocukluğun, ilkgençliğin ve cinselliğin arka bahçeleri. Zoraki kaçakçı Hayali, Londra’daki sürgününde geçmişini sorgularken genç moda tasarımcısı Reyan’la tanışır. Bu iki yaralı ve zor insan rüzgârlı, gölgeli ama incelikli bir aşka yelken açar. İnci Aral bu kez yakınında, hatta belki içindeyken bile kolay kabul edemediğimiz dünyalara eğiliyor. Reddedilmiş ilişkilerin ve aşkın ayrımsız halinin kendi içinde ne kadar doğal ve derin olabileceğini gösteriyor. Önyargı, tutuculuk ve genel geçer ahlakın köşeye kıstırdığı insanların özel yaşam alanları ve gecelere sığınarak hayaletlere dönüşmesini anlatıyor. Batısından doğusuna tüm çelişkileriyle bir Türkiye resmi çizerken kirlenme ve ayrışmalar sürecinde, yaşamın anlamına, mutluluk arayışına ve aşka yakın plan yapıyor. Bu arada siyasi ve toplumsal olguları mizahla harmanlayan geleneksel gölge oyunu KaragözHacivat ise hikâyenin mozaiği. Aral’la “Kendi Gecesinde” üzerine söyleştik. 2 7 ama bugün KaragözHacivat’ı toplumda sık rastladığımız bazı kişilerin prototipleri olarak algıladığı oluyor. Gerçek de bu aslında. Öte yandan Hayali’nin başı unutulmaya bıraktığı, terk ettiği hikâyeleriyle pek hoş değil. Çünkü bunların çoğu ona acı vermiş. Ancak ister istemez hayatını derinden etkileyen bir hikâyeyle ki bu annesininki yüzleşme aşamasına geliyor. Roman da bu noktada başlıyor ve geriye gidişlerle o ilk büyük ayrılığı anlatırken ileriye doğru duygu yoğun bir aşk hikâyesine evriliyor. Hayali, kendi cinsinden ve kendisinden genç, kırılgan bir tasarımcı ile yaşadığı fırtınalı serüven ile aynı zamanda bir iç yolculuğa çıkıyor. “Kara”, bir varmış bir yokmuş misali. Kara’nın sesini kısıyor zaman zaman ama onsuz da yapamıyor. Bir itiraf ve özeleştiri silsilesiyle hemhal Hayali gövdesinde roman. Bir insanın kendisini didik didik ve lime lime etmesi de. Sevgilisi Reyan’ın dediği gibi Hayali, “Fazlasıyla korunaklı ve konforlu bir hayatı olduğu için” ıstırap fantezileri kurmuyor. Sancılı baba oğul ilişkisinde hayır deme şansı olmadığı için ezilmiş ve kirlenmiş olduğuna inanarak suçluluk duyuyor. Çelişkileri var. Hayatı boyunca maddi sıkıntı çekmemiş ama parayı da seviyor. Ayrıca kaçakçılıktan zaman içinde heyecan ve zevk de duymaya başlıyor. Yine de kültürel birikimi olan, iyi yetişmiş birisinin hem özel hem kamusal hayatta aykırı bir kimlik taşıması rahatsız edici olabilir. Kırk yaş dönümünde kendini yeni baştan sorgulamaya girişmesi bundan. “ÜÇBOYUTLU BİR ANLATIM KURDUM” Kara, neleri alıp götürüyor ve katıyor ona? Karagöz perdesinden kaçıp ken disine, odasına sığınan Karagöz oğlu Kara, Hayali ya da Hayal Ali’nin düşsel arkadaşı, bir anlamda onun çocukluğu. Çok geçmeden özdeşleştiği bu gizli kimlik saf ve temiz kalmış yanı, kendini acımasızca açıp tartışabileceği gizli vicdanı. Getirdikleri bunlar. Ama Hayali Kara’nın sinik yanını, aşırı iyimserlik ve iyi kalpliliğini sevmiyor. Çünkü bunlar yalan dolanın egemen olduğu bugünün dünyasına ve iş hayatına uymuyor, devreye girdiklerinde Hayati önemli kayıplara uğruyor. Uzun süre Kara’yı hayatından uzak tutması da bu yüzden zaten. Hayati resmi, Hayal Ali görünür, Kara ise görünmez yanı. Üç boyutlu bir anlatım. Evet, kesinlikle öyle ve kolay olmadı. Büyüdükçe değişen Cevat, bir post modern Hacivat. Cevat, bugün toplumda örneklerini çok fazla gördüğümüz, neredeyse çoğunluğu oluşturan bir insan tipi. Siyaset başta olmak üzere her yerde Hacivatlar var. Gün, çıkarcı, paragöz, lafazan Hacivat günü. Doğrucu, parasız, kimseye eyvallah’ı olmayan Karagözler kaybolmuş ortadan, hiç şansları yok çünkü. Kavuncu’nun oğlu Cevat, Hayal Ali’nin çocukluk arkadaşı, nostaljisi, koruduğu ve değişimini adım adım izlerken üzüntü duyduğu kişi. Elinden tutularak yetiştirilmiş, belli bir dünya görüşüne şartlanmış, itaat ve yamanma ile bir yerlere tırmanmış yoksul halk çocuğu prototipi. “CİNSELLİKTE AYRIM VE SINIRLARI REDDEDİYOR” Hayali, mantıkla cebelleşmelerle helak oluyor ama kazanan yine de hep o. Sınırları zorlayıp hırpalanarak seviyor, sevişiyor sonrasında ise bitti mi bitiyor, dönüp arkaya bakmamaya çalışıyor. Gerçi, geçmişin hayaletlerinden kendini sakınabildiği söylenemez. Meydan okunası aşk, ilişki ve cinsellik algısı ne Hayali’nin ve “Hayaletler sahili” dediği yasaklıların sahili nasıl bir alternatif toplum sunuyor ona? Romanda bunu ayrıntılarıyla anlatıyorum. Düz ve kısa aktarmak zor. Hayal Ali, annesi yüzünden, aşkın bir hastalık olduğuna inanıyor ve aşka düşmemeye çalışıyor. Oysa cinsellikte ayrım ve sınırları reddediyor. Karşıt cinselliğin kendini beğenmişliğini, acizlik dolu şiddetini, azdırılmış erkeklik mitini de hor görüyor. Her iki cinsle de olabi C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1293
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle