Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Renkli Haberler r Hazırlayan: Çiğdem Gündeş Karanlıktan aydınlığa Hidayet Karakuş, Mor Odanın Gizi’nde edebiyatın gizilgücünü gençlere gösteriyor… r Mavisel YENER ÇGYD 2013 YILIN KİTABI SEÇKİSİ ve gençlik yayınları derneğinin her Ç ocuk yıl düzenlediği Yılın Kitabı Seçkisi sonuçlandı. Seçici kurullarında, akademisyen, yazar, illustrator, grafiker ve editörlerinin oluşturduğu seçime, ÇGYD’nin çağrısı uyarınca, yayınevleri tarafından gönderilen ve ilk baskısı 2013 yılında yapılmış kitaplarla katıldı. “2013 Yılın Kitabı Ödülü”ne değer bulunan yapıtlar ve yaratıcıları şöyle: Yılın Resimli Öykü Kitabı: Piraye’nin Bir Günü: Arslan Sayman / Resimleyen: Deniz Üçbaşaran / YKY, Yılın Çocuk Romanı Kitabı:Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği / Behiç Ak / Resimleyen: Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı, Yılın Gençlik Romanı: Mevzumuz Derin / Ahmet Büke / On8, Yılın Çocuk Kitabı Tasarımı:Tablodaki Prenses / Tasarım: Saeed Ensafi / Evrensel Çocuk Kitaplığı. Jüri Yılın Çocuk Kitabı Tasarımı Jüri Özel Ödülü: Kedinin Kanadı Olsa / Filiz Özdem / Resimleyen: Emine Bora / Tasarımcı: Nahide Dikel / YKY ve Yılın Çocuk Romanı Kitabı Jüri Özel Ödülü: Türkü Çocuk / Feyza Hepçilingirler / Kırmızı Kedi Yayınları. Yılın Çocuk Öyküleri ve Yılın Gençlik Öyküleri dallarında ödüle değer eser bulunamamıştır. Yılın Çocuk Kitapları 2013 ödül töreni, 8 Kasım 2014 tarihinde, 33. İstanbul Kitap Fuarı sırasında gerçekleştirildi. İ ç dünyalarında yaşadıkları fırtınalar gençleri umutla çaresizliğin kavşaklarında bırakır. Mor Odanın Gizi’nin başkahramanı Umut ile böyle bir fırtınanın göbeğinde tanışıyoruz. Bilgisayar mühendisliğini bitiren Umut iş bulamamış. Umutsuzluğun kara deliğinde çırpınıyor… Boş gezenin boş kalfası gibi görünmekten utanıyor. Ailesinin yüzünü güldüremediğini düşünüp eziliyor, bu eziklik onu ruhsal çöküntünün eşiğine getirip bırakıvermiş. Ona yaşama gücünü yeniden verecek biri var: Nafile Nine. Umut’un babaannesi Nafile Hanım kitaba damgasını vuruyor. Nafile Hanım, kimsenin sözünden çıkamadığı güçlü bir karakter olarak çizilmiş. O, direngen, umut dolu bir kuşağın kadını. Yaşlı olsa da, sözü, düşüncesi yeni biri. Her şeyi değiştirmeye hazır; eskiyi yaşamış ama oraya takılıp kalmayan bir kadın. Her doğan günü esenlemeyi bilen, kulağını doğaya dayamış biri. Torununun mutsuzluğunu çözecek iksiri biliyor, ona birlikte bir roman yazmayı öneriyor. Romanın ilk sayfalarında, Umut’un kendi halini düşünmekten, yaşamayı ıskaladığını ayrımsarız. Nafile Hanım’ın başarısı, torununa yazma yeteneğini fark ettirmenin ötesinde, insan olma, mutluluğu bulma anlamında gösterdiği yoldur. Bu yolculuk, Umut için bir arayışa da dönüşür, durduğu yerden ileri gitmesi, hedefi görmesi anlamına da gelir. Umut’un kardeşi Eda, sürekli kuralları değişen sınav sisteminin çarkları arasında boğulmuştur; soluk alabilmek adına, Umut ile babaannenin yazdığı romana o da katkı vermek ister. Nafile Hanım, onun da çığlığını duyacak, küçük torununa el verecektir. Babaannesi ile birlikte yaptıkları çalışma Umut’a var oluşunu yeniden anımsatır. “Eda okulda, babam işte, annem komşuda… Biz Nafile Hanım’la salonda buluşuyoruz tam saatinde. İkimiz için de evi bir başına yaşamanın güzelliği bu. Düşlerimizi yaşamak, babaannemin anlatacaklarını ilgimizi dağıtmadan yazmak hoşuma gidiyor” (s. 87). Nafile Hanım tiplemesi, Binbir Gece Masalları’nda masal anlatarak hayatını kurtaran Şehrazat’ın bir başka çeşitlemesi gibi de algılanabilir. O da masallar anlatarak torununun hayatını kurtarır! FANTASTİK MOTİFLERLE YOLCULUK Umut ve babaannesinin yazdığı romanda babaanne geleceği anlatan fantastik bir kurgu içindedir. Daha doğrusu, Nafile Hanım tuhaf, çağdaş bir mesel anlatır bize. “Tanrı parçacığı” kullanılarak hücrelerin gençleşmesi sağlanmış, seksen beş yaşındaki nine otuz yaşına döndürülmüştür. Hem geçmişi bilen hem şimdiyi yaşayan genç biri olarak çelişkiler içindedir. Ortada tuhaf bir durum vardır, oğullarından, gelinlerinden gençtir artık. Seksen beş yaşındaki bu kadın, otuz yaşında bir bedenle kısa sürede herkesin ilgi odağı haline gelir. Beden gençleşmiş olsa da, belleği geçmişin yaşanmışlığını taşıyan biri geçmişten kurtulabilir mi? Gençleşen bir insanın yaşlılıktan alıp getirdiği duygulara ne olur? Nafile Hanım’ın derisinin altına yerleştirilen yonga, bütün bu duygu durumlarını ölçümleyip bilimsel veri olarak depoluyor. Ya Nafile Hanım’ın hormonları yeniden devreye girip ona oyunlar oynarsa? Bu tür sorular kitaba gülmece penceresini de açıyor. Nafile Nine gerçekten yaşadı mı, Umut’a ne oldu, öykü içinde öyküyü bize kim anlattı? Bu soruların yanıtlarını okurlara bırakarak kitabın yazınsal çalışmaların doğasıyla ilgili barındırdığı ipuçlarına geçiyorum. YALNIZLIĞINDAN ÇIKMAK… “Yazar Olabilir miyim? Yaratıcı Yazarlık Dersleri” (Notos) adlı kitabında Semih Gümüş der ki “Yaratıcı yazarlık çalışmalarında motoru ateşleyen bu ilk deneyler, sonunda doğru yolun önünü açmaya başlar, yeter ki yürürken karalılık gösterilsin. Sonra? Sonra her şey kitaplardan öğrenilir. Kitaplar yaratıcı yazarlık çalışmalarında öğrenileceklerle karşılaştırılmayacak kadar zengin bilgi depoları değil midir?” (s, 15) Umut’un yolculuğu tam da bu doğrultuda ilerliyor. Ona bu konuda yaratıcı yazarlık dersini kim veriyor dersiniz? Nafile Nine, Gümüş’ün dediği gibi “motoru ateşliyor” ardından da torununu okumaya yönlendiriyor. Yazma, yaratma eylemi ile ilgili epey ayrıntı barındırıyor kurgu. Nafile Hanım yaşadıkları ve yaşayamadıklarını harmanlayıp anlatırken torunu Umut yazarlık düşleri kurmaya başlıyor. Hidayet Karakuş, Umut karakterine “Ne yazmalıydım? Kız arkadaşlarımla yaşadıklarımı yazmak gizlerimi açıklamak olurdu. Üstelik yaşadıklarımın da öyle yazılacak yanı yoktu” sözlerini söyletirken, yazınsal yapıtların yaratım süreçlerine göndermelerde bulunuyor. Aynı zamanda yazınsal çalışmalar ile kültürel çalışmalar arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Umut’un sözlerini yüreğimizde evirip çevirdiğimize; “Bir öyküyü yazmaya ‘değer’ yapan şey nedir?” sorusuyla karşılaşıyoruz. Tam da bu noktada Umut okumalar yapmaya yönelir. Gölgeler Ordusu, Karartma Geceleri, Babaevi, Sen Kim Hovardalık Kim, Fil Hamdi, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, onun ilk seçtiği kitaplardan… Umut’un yalnızlığından çıkması okuma serüveni ile başlar. İlk sayfalarda “okumayı sevmiyorum” diyen Umut’un roman boyunca gösterdiği karakter gelişimi dikkat çekicidir. Artık Umut eskisi gibi değildir, yalnızca yaşananlara değil doğaya bile bir başka gözle bakmaya başlamıştır. Nafile Hanım’ın anlattığı fantastik öykü ilerledikçe, yeni kitaplarla kendini besledikçe daha da çok yazma isteğiyle dolar Umut. Okudukları onu kışkırtır. Yavaş yavaş şiir okumalarına bile yelken açar… Artık yazabilmenin anahtarının ayırdına varmıştır. Roman boyunca gerek metinde gerekse epigraflarda anılan pek çok yazar ve şairin olması da yine bu amaca hizmet ediyor. Karakuş’un çağlayan dilini okurları iyi biliyor. Arı Türkçe sözcükleri bilinçle anlatıma katıyor, kurgunun ve okurun sözcük dünyasını genişletiyor. Sağaltım, yangı, yunak, us, oturmalık bu sözcüklerden bazıları. Kitabın akıp giden dili gençleri karanlıktan aydınlığa, anayurtlarına çağırıyor. İyi okumalar. n www.maviselyener.com *Mor Odanın Gizi / Hidayet Karakuş / Kapak: Murat Sayın / Bilgi Yayınevi / 285 s. / 2014 / 15+ 2014 TUDEM EDEBİYAT ÖDÜLLERİ 2 003’ten beri düzenlenen TUDEM Edebiyat Ödülleri yarışması sonuçlandı. 2014 yılı teması “Korku Öyküleri” idi. Seçici kurulunda, Habib Bektaş, Miyase Sertbarut, Sadık Yemni, Sevin Okyay ve Sezgin Kaymaz’ın yer aldığı yarışmanın sonuçlarına bir göz atalım. Birincilik: Karakura’nın Düşleri / Hanzade Servi, İkincilik: Kabile / Alper Kaan Bilir, Üçüncülük: Efendi’nin Mahzeni/ Ali Benice, Mansiyonlar: Papyonlu Adam / Kadri Kerem Karanfil ve Anadolu’da Alacakaranlık Öyküleri / Ragıp Eşref Filiz. Yarışmanın ödül töreni 8 Kasım 2014 tarihinde TÜYAP Kitap Fuarı’nın ilk gününde gerçekleştirildi. BANA BİR KİTAP ÇEK udem Yayınları tarafından düzenlenen T “Bana Bir Kitap Çek”, kitap ve sinemayı buluşturdu. Katılımcılardan, Tudem Yayın Grubu tarafından basılmış ve önceden listesi verilmiş kitaplardan herhangi birini seçerek bir kitap tanıtım filmi çekmeleri istenmişti. Seçici kurulunda, Cem Altınsaray, Doğu Yücel, İsmail Orhan Toraman, Ümit Ünal ve Yrd. Doç. Mustaf Bülbül’ün yer aldığı yarışma sonuçlandı. Montague Amca’nın Dehşet Hikâyeleri adlı kitapla yarışmaya katılan Betül Gönüllü’nün birinci olduğu yarışmada ikincilik ve üçüncülüğe değer film bulunamadı. Hem filmi izlemek hem de ödül töreni fotoğraflarına ulaşmak için facebook üzerinden “Bana Bir Kitap Çek” isimli sayfayı ziyaret edebilirsiniz. n K İ T A P S A Y I 1293 S A Y F A 1 8 n 2 7 K A S I M 2 0 1 4 C U M H U R İ Y E T