05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLA R A Nezih Tavlaş’ın hazırladığı, “Foto Muhabiri Ara Güler’in Hayat Hikâyesi” adlı kitap okur önünde. Türkiye’nin ve dünyanın seksen yıllık tarihine tanıklık niteliği de taşıyan kitapta Tavlaş; savaşlar, darbeler, medeniyetler ve faciaların ensesinden düşmemiş Ara Güler’le bir yolculuğa çıkarıyor okurları. Ülkelerinin ve dünyanın kaderine pek çok alanda damga vuran insanları konuşturan ve fotoğraflayan Güler’in karşılaştığı inanılmaz öyküleri de akıcı bir üslupla sunuyor. Beyoğlu’ndaki mekânında buluştuğumuzda bizi her zamanki dobra dili ve sıcak tavrıyla karşılayan Güler; sadece fotomuhabirliğini değil, röportajlarını ve o yolda başına gelen ilginç anıları da anlattı. Ustayla “Foto Muhabiri Ara Güler: Ara Güler’in Hayat Hikâyesi” isimli kitabı üzerine söyleştik. Handan İnci, “Orpheus’un Şarkısı” adını verdiği yeni çalışmasında, Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarını, farklı bir okumayla yeniden yorumlama çabasına girişiyor. İnci, Tanpınar romanları bağlamında, bugüne kadar çok da fazla ele alınmamış, belki de alınmak istenmemiş bir konuya odaklanıyor kitabında: aşka ve kadına. Çifte Bakış sayfamızda değerli yazarımız Selim İleri ve Eray Ak’ın yazılarıyla değerlendiriyoruz, Handan İnci hocamızın kitabını. Aşkı ve düşüşü seçmiş ve uzaktaki bir anne, sevginefret ekseninde dokunaklı bir baba oğul ilişkisi. Çocukluğun, ilk gençliğin ve cinselliğin arka bahçeleri. Zoraki kaçakçı Hayali, Londra’daki sürgününde geçmişini sorgularken genç moda tasarımcısı Reyan’la tanışır. Bu iki yaralı ve zor insan rüzgârlı, gölgeli ama incelikli bir aşka yelken açar. Aral’la “Kendi Gecesinde” üzerine söyleştik. Bol kitaplı günler... P zun, çok uzun bir aradan sonra, La Légende des Siècles kütüphaneme geri döndü; Choses Vues 18491885 ile birlikte. İlkiyle ilişkimi tazelemeye, ikincisiyle tanışmaya koyuldum hemen; yeri geldiğinde onlara döneceğim. Kütüphanemdeki Hugo’ların çoğu, ilk yayımlandıkları yıldan gelgelelim, ne yazık ki ilk basım değiller! Toute La Lyre, Hernani, Napoléon le Petit bu ciltli, buram buram XIX. yüzyıl kokan kitapların tümünü İstanbul sahaflarından aldığımı belirtmeliyim. Ayrıntı şunu gösteriyor: Hugo, Osmanlı başkentinde sıcağı sıcağına okurlar bulabilmişti. Zeynep Kerman’ın hazırladığı “18621980 yılları arasında Türk Edebiyatında Hugo” kaynakçası (bkz: Ölümünün 100. yılında Türkiye’de Victor Hugo derlemesi, 1985), 1978’de yayımlanan doktora tezinin uzantısı, şairin ne denli yakından izlenmiş olduğunu kanıtlar: II. Abdülhamid iki kitabını kendisi okumak için çevirtmiş, Beşir Fuad oylumlu Hugo monografisini 1885’te yayımlamış, gazeteler Hugo’nun ölümünü ve cenaze törenini günü gününe haberleştirmişlerdi. Bir buçuk yüzyıl sonra, Hugo’nun şiirine, bu alandaki başyapıtı sayılan Yüzyılların Söylencesi’ne uzak durmayı sürdürüyoruz. Gerekçesini ve yanlışlığını, yukarıda andığım 100. yıl derlemesinde yer alan incelemesinde Ali Özçelebiler açığa vurmuştu: Hugo’nun anıt kitabının “Doğu Şiirleri” başlıklı bölümü ulusal reflekslerimizi kırmıştır. Bana öyle geliyor ki, böyle durumlarda, sağlıklı tutum yapıta sırtını dönmektense onu yorumla kuşatarak çevirmektir. Kendi payıma, Goethe’nin tersine, Hugo’nun “Doğu”yu şaşı bakışıyla süzdüğünü söyleyebilirim. Gene de, şiirlerin gücünü göz ardı etmemize yetmemeliydi bu. Yüzyılların Söylencesi’nde Vergilius’la, Dante’nin Commedia’sıyla, Milton’la boyölçüşen bir maya vardır. * Ali Özçelebiler dedim, içim sızladı: Akademia aynı Satürn gibi, çocuklarını yemekte sakınca görmüyor. Nasıl? Onları unutuluşa terk ederek. Bu kadar mı zor, olanaksız, sözgelimi Özçelebiler’in çalışmalarından bir seçmeyi kitaplaştırmak? Saymakla bitmezler ya, içimi sızlatan bir başka örnek Suat Baydur. Güzelim dene ervasız Pertavsız ENİS BATUR Amber Tespih U Beşir Fuad (solda) oylumlu Hugo (üstte) monografisini 1885’te yayımlamış... meleri, yetkin çeviri çalışmaları unutuluşa terk edilmiş bu antik kültür uzmanı ayarında bir bilge kişi yok bugün ufkumuzda. Belki de bundan, anımsamak, yapıtını yeniden dolaşıma sokmak istemiyor ortam. Tanıdığım her yayıncıya Altın Gökalp’i öneriyorum: Fransızların sahip çıktığı o özgün araştırmacıya, şahsiyete biz sırtımızı dönüyoruz. Uzar gider bu liste. Arkasında can çekişen bir kurum: Üniver site. Ne “univers”i, ne “cité”si! * Chatir Bey’in şiir kitabı Le Chapelet d’Ambre masamda. Kitapkurdu Mustafa Başarslan, Üsküdar’da bir eskici arabasında rastlamış kitaba, ilgimi çekeceğini haklı olarak düşünerek alıp iletmiş yayınevi adresime. Şatir Bey’in adını olsun duymuş değildim, çevremdekileri yokladım, tanıyanının bileninin olmadığını gördüm. Amber Tespih 1909 Paris baskısı, aşk şiirlerinden oluşuyor. Besbelli uçarı, çapkın bir beyzâde karşımızdaki, sevgilileri tespih çekme hızında sıralanıyor! Rumca bir parça dışında, tümünü doğrudan Fransızca yazmış. Vasat şiirler. Arama motoruna başvurdum, kimi ipuçları derledim oradan. 190515 yılları arasından bölük pörçük bilgiler. Bir Neuchâtel gazetesinde, şüpheli tonla, Osmanlı’nın Zürih konsolosu olarak kendisini tanıttığı (ancak bunun doğrulanamadığı!) belirtilmiş. Ardından Amerika’ya geçmiş: Ellis Island göçmen defterinde, 1914’te La Lorraine gemisi yolcuları arasında kaydı yer almış. NewYork’ta bir röportaj yapılmış Şatir Beyle, gene şüpheli tınılar taşıyor gazetedeki yazı: Hind fakirleri kaynaklı bir felsefeyi yaymaya çalışıyormuş orada, kimsenin tanımadığı tiyatro oyunlarının yazarı olarak sunuyormuş kendini. Bir izlenim: Şarlatan tarafı var herhalde. Ama, Waldorf Astoria’da kaldığına göre, durumu fena sayılmaz. Bizim kaynaklardan taransa başka ayrıntılar devşirilebilir şüphesiz. Osmanlı’da, böyle pek çok figür dolaşıyor olsa gerekti ortalıkta. Kim toplayacak onları? Ne zaman? Amber Tespih’in yayınevi adresi Quai SaintMichel. Altı ayımı geçirdim o dar kesitte. 1909’da, Matisse’in atölyesi iki adım ötedeydi. Sonra, Güzin ve Abidin Dino oturdu aynı kesitte. Ferit Edgü, Reşat Nuri Darago’nun kız kardeşlerinin de yan binada yaşadıklarını söyledi. Tespih taneleri bir de böyle sıralanıyor. n eposta: [email protected] TURHAN GÜNAY [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap Ellis Island göçmen defterinde, 1914’te La Lorraine gemisi yolcuları arasında Şatir Bey’in kaydı yer almış. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç tGenel Yayın Yönetmeni: Utku Çakırözer tYayın Yönetmeni: Turhan Günay t Yazı İşleri Müdürü: Ayşe Yıldırım Başlangıç t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 9 3 2 7 K A S I M 2 0 1 4 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle