29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zachary Mason’dan efsane destana ekler Kırk dört Odysseus Zachary Mason, Odysseia’ya dahil olmamış ve çeşitli zamanlarda bulunmuş papirüsleri gündeme getirip yeni rotalarla karşımıza çıkıyor. Farklı başlangıç ve sonlarla “Odysseia’nın Kayıp Bölümleri” bir yandan eski dostlara da selam gönderiyor. r Ali BULUNMAZ ilikon Vadi’nin yükselişteki isimlerinden, yapay zekâ uzmanı Zachary Mason, fantastik ve siber dünyanın sınırlarını zorlayan biri. Bu, konunun bir tarafı. Öbür yanındaysa Hades’ten bizi izleyen Homeros’un hâlâ büyük merak ve keyifle okunan, her okumada farklı şeyler bulabileceğimiz İlliada’nın kardeşi Odysseia destanında yer almayan bölümler var. Eski zamanlarda kaleme alınmış papirüsler, Mason’ın merkeze yerleştirdiği malzemeler. On yıl süren savaştan sonra Troya’nın düşüşüyle memleketine doğru yola çıkan, bir on yılı da dönüş seyahatinde geçen Odysseus’un İthaka’ya varışı ve ondan sonraki mücadelesini anlatan Odysseia’ya değişik sonlar yazmak, arkasından gelen olaylara farklı yorumlar yapmak da cesaret işi. Çünkü Hades’in laneti meşhur, Homeros bir kayıkçıyı her an oradan, o papirüsleri yazanlara yollayabilirdi. ODYSSEUS’UN SORULARI Odysseia, karmaşıklığının yanında yaklaşık üç bin yıldır okunan, okundukça yeniden merak edilen bir destan. Homeros’un akıp giden ve belli bir forma uymadan, yoruma açık, özgün ve hayli ilgi çekici şekilde “kaleme aldığı” metin, pek çok kazı ve üstüne yazılanlarla daha da zenginleşti. Tabii bu zenginliğin asıl kaynağı, papirüslerin varlığı. Mason’ın dayandığı temel nokta ise bu. Bilindik destanları; formel destan anlayışının aşılmasını sağlayan da yine aynı metinler. İşin güzel tarafı, bu buluntular hepimizin aşina olduğu kahramanları tekrar gemilere bindiriyor, yine İthaka’da bizi karşılayan ve büyük mücadelelerle var olan kişiliklerle buluşturuyor. İmgeler aynı, olay da ama gidişat değişiyor. Odysseus da yine düşünceli, S A Y F A 8 n 9 Zachary Mason S Tanrıların İda Dağı’ndan izlediği rivayet edilen Troya Savaşı tam on yıl sürmüştü. neyin ne olacağını kendine sorup duruyor: “Odysseus aydınlık bir günde küçük bir tekneyle İthaka’ya varır. Adanın doğu yakasının bu kadar tanıdık gelmesi şaşkınlık vericidir. Kafası karışık bir halde, on beş yıldır aklına bile gelmeyen bir akıntıya kapılarak çocukken yüzdüğü bir koyun ağzına yanaşır. Tüm sabırsızlığı kaybolur gider ve denize doğru uzanan dallarının tırmanıp denize atlamak için birebir olduğunu hatırladığı bir meşe ağacının altına oturur. ‘Yirmi yıl geçti’ diye düşünür, ‘birkaç dakika daha geçse ne yazar?’ Sessizlik içinde bir saat akıp gider ve yorulduğunu, artık eve gitse iyi olacağını fark edip kılıcını yerden alarak yola koyulur. Karşısına çıkacak herhangi bir engelin, atlattıklarının yanında devede kulak kalacağına şüphesi yoktur.” Odysseus’un yolculuğu bir yerden bir yere gitmenin ötesinde. Yol boyu kendine sorduğu sorularla ve kafasının içinde dönen tilkilerle beraber her şeyi gözden geçiriyor. Nihayet, o eski bilgelerin dilindekileri döküp saçıyor: “Bu yabancılar dünyayı anlamak için elinden geldiğince akıl yürüttü ve yürütecek ama ellerinden gelen pek fazla bir şey olmadığı gibi olmayacak da. Ne nereden geldiklerini ne de kim olduklarını bilmediler ve bilemeyecekler de. Bana kalırsa bu cahillikleri yıldızların gerçek isimlerini, kuşların dilini ve Troya’nın dolambaçlı ve bitmez tükenmez savunma hattını aşmanın yolunu da gölgeliyor. Nasıl oluyor da ben, en büyük üstünlüğe, var olan tek üstünlüğe, şimdiki zamanı yaşama üstünlüğüne sahip olan ben, aynı ölçüde cahil olabiliyorum?” Mason, yola çıktığı elyazmalarından hareketle mitolojiyi ve şiiri tersine Odysseus yandan da dipnotlarda Homeros’un anlattığı Odysseus’un gerçek; “en ufak bir başkaldırıyı bile kaldırmaya hali olmayan” öyküsü yürüyor. Sirenlerin aldatıcı ezgilerine kanıp kanmama arasında kalan bir Odysseus da var karşımızda. Yersiz yurtsuzluğuna derman olacağına inandıran bir çağrı yolluyorlar, daha önce yaptıkları gibi. Sirenler, hemen herkeste olduğu üzere Odysseus’ta da bir cesaret ve deneyim testi haline geliyor. Aslında Odysseus, Troya Savaşı’na katılmaya pek gönüllü olmaz ama başka yerler görmek, adını duyurmak, bütün yeteneklerini göstermek ve şöhret kazanmak için yollara düşer. Troya Savaşı, Odysseus için büyük bir tecrübe anlamına geliyor ama bazı anlarda toprağı İthaka’ya dönmeyi aklından geçiriyor. Bu noktada kendisini engelleyen şey ise hem onursuz hem de cesaretsiz diye damgalanma korkusu. Dahası babasından ve onun arkadaşlarından yiyeceği fırçanın endişesi: “Savaştan ne kadar tiksinirsem tiksineyim en azından daha sonrası için çekilebilir bir yaşam umudu vardı. Ailemizin şerefine leke sürersem babam beni evlatlıktan reddederdi ve bu hayattaki konumumu yitirmektense ölürdüm daha iyi.” “BİR ZAMANLAR ODYSSEUS’TUM VE ARTIK HİÇ KİMSEYİM” Metinlerin yoğunlaştığı şey, Odysseia’nın eksik bıraktığı Odysseus’un savaş sırasında ve sonrasında başına gelenlerin ayrıntılı tasviri. Bunların ne kadarı kayıp bölümler ve ne kadarı eklenti, oraları tartışmanın ötesinde kahramanımızın hayatı ve ruh hali ilgi çekici. Ayrıca dönemi hikâyeleştirenlerin anlatımıyla Mason, Odysseus’un güzergâhlarını biraz saptırıyor, başlangıç ve sonların yer aldığı taşları aslına uygun biçimde yerinden oynatarak onun yaşadıklarını yeniden var ediyor. Bunların içinde dönüş ve savaş kadar aşk, entrika ve politik sarsıntılar da var. Elyazmalarındaki kimi zaman ve mekân kaydırmaları ise Odysseus’un bütün bu başına gelenleri tekrar düşünmemizi sağlıyor. Kale duvarı gibi güçlü, aşılması hayli zor yollar ve aşkların peşine düşüş; bir başka Odysseus da bu işte. Mason’ın kitabını özetleyecek en önemli ipucu, Homeros’un destanına girmemiş, daha doğrusu dört bir yandan çıkan ve farklı kişilerce kaleme alınan elyazmalarından parçacıkları mümkün olan her permutasyona göre yeniden düzenleme biçiminde anlatılabilir. Bir de Odysseus’un ağzından çıkan şu cümle: “Artık tüm borçlar ödendi, tüm günahlar silindi ve sıfırdan başlayabilirim. Ben belki bir zamanlar Odysseus’tum ve artık hiç kimseyim.” Hiçbir şey öğrenmediği, bilmediği, eline kılıç almamış, kulübesinden çıkmamış ve doğmamış olmayı dilemesi de işin bir başka yanı. Mason’ın gündeme getirdiği ve Odysseia’nın eksik bölümleri olduğu tartışılan papirüsler bize paralel bir destan sunuyor. Tüm kahramanlar yerli yerinde ama olup bitenler az biraz kıpırdamış. Yeni pairüsler bulunana dek elimizdekiler rafta kalacak gibi. Tabii varsa... n [email protected] Odysseia’nın Kayıp Bölümleri/ Zachary Mason/ Çeviren: Selin Siral/ Jaguar Kitap/ 230 s. K İ T A P S A Y I 1286 çevirmiyor, sadece eski kahramanlar ya da dostların yer aldığı bir tür senaryoyu önümüze koyuyor. Bu, eskisiyle yani Odysseia’yla benzer özellikler taşıyor: Yine macera, gezginlik, mücadele, adalar ve gemiler var. Fakat Odysseia’dakinden farklı, belki destan formunun dışına taşmış belki de bambaşka açılardan bakılıp yazılmış ama günümüze dek tarihe karıştığı bilinen kimi papirüslerin düzenlenmiş hali. Rüyalar, yanılsamalar, uzun bir yolculuk ve aradan geçen yirmi yılın ardından Odysseus’un eve dönerken aklında onlarca düşünce olduğu tartışmasız. Üstelik geride Penelope’nin onu nasıl karşılayacağını, İthaka’nın ne hale geldiğini kafasında döndürüp durması, uzayan yolculuktan ya da bezdirici savaştan daha yorucu. Kısacası Mason’ın bize sunduğu metinlerde Odysseus kendini anlatıyor; içinden ve dışından geçenleri: “Zaman içerisinde Troya düştü, yağmalandı, sokaklarını ve sunaklarını cesetler bürüdü. İtibara ve ganimetten payıma düşene kavuştum.” Mason, adeta bir bulmaca veya değişik biçimde saklanan dönüş hikâyelerini bulmuş, kitaba taşımış: Kırk dört Odysseus. Homeros dönemindeki hikâye anlatıcılığı geleneğinden biraz ayrı ama aynı kaynaktan beslenip aynı denize dökülen bir nehir gibi. Ortada Odysseus var, etrafta ise onu bekleyen ve onun dize getirdikleri. Başka bir deyişle savaşçı kimliğinden tekrar eş, evlat ve vatandaş kimliğine bürünmek için yol alan Odyssseus’un hikâyesi. Tabii bir E K İ M 2014 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle