27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dana Sajdi’den “Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri” Kahvehaneleri yeniden okumak... r Zuhal AYTOLUN G ünümüzde her şey dönüşüyor. Değişim ve yenilenme elbette gerekli ama dönüşümle birlikte her kavram farklı bir yöne evriliyor. Hele de bu dönüşüm, kapitalist sistemin istediği yöne gidiyor, erk sahibinin yönettiği biçimde gerçekleşiyorsa bu durum insanların hem özel hayatında hem de kamusal alanda büyük bir farklılık yaratıyor. Bildiğimiz üzere günümüzde her şey seri üretime geçti. Sosyal yaşam ve hayat tarzı da bundan nasibini alıyor. Şimdi ise gün başlıyor, hemen bir seri kahve üreticisinin mekânına uğranılıyor, sıraya giriliyor, birçok seçenekten biri seçiliyor ve bir noktadan bir diğerine giderken kahve yolda tüketiliyor. Oysa kahvenin eşlikçileri aslında çok başka. Bilindiği üzere köklü bir kültüre sahip kahve. İşte bize, bu detayları düşündüren Dana Sajdi’nin derlediği, Aylin Onacak’ın çevirdiği Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri On Sekizinci Yüzyılda Hayat Tarzı ve Boş Vakit Eğlenceleri kitabı. Konu başlıkları da oldukça dikkat çekici. Osmanlı İmparatorluğu’nda Lale Kahve ve kahve tüketiminin bir sosyalleşme yeriyle birlikteliği, kahvenin Müslüman dünyasına ilk girdiği zamanlara kadar gidiyor. “Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri On Sekizinci Yüzyılda Hayat Tarzı ve Boş Vakit Eğlenceleri” adlı çalışma da bir döneme ışık tutarken okura günümüzle ilgili de pek çok soru sorduruyor. Devri olarak adlandırılan dönemin tarih yazımını ortaya koyuyor kitap. Lale Devri’ndeki lüks ve gösteriş düşkünlüğü, tüketim kültürü ve bunun toplumsal hayata yansıması elbette kitabın ana konuları. Kahvehaneler ise kitapta, siyasal bir alan, Bektaşilik merkezi, karakol, ihtisab dairesi gibi farklı amaçlarla kullanılan çok işlevli bir mekân olarak ele alınıyor. Alan Mikhail’in hazırladığı bölümde Mikhail, “Osmanlı kent kahvehanelerinin Osmanlı kentleri coğrafyasında önemli mekânlar olduğunu; çünkü Osmanlı dünyasındaki kentsel mekân ve toplumsal cinsiyet kavramlarının karmaşık doğasını vurguladığını ve aynı zamanda ona meydan okuduğunu iddia ediyorum,” diyor. Kahvehaneleri, şehirde pek çok işlevi olan kültürel bir sosyalleşme mekânı olarak ele alıyor; “Osmanlı kahvehanesi, kimi zaman evsel mekân, kimi zaman iş yapma, kimi zaman boş zaman geçirme yeri, bazen sokak veya çarşının uzantısı, bazen eğlence yeri, bir yarenlik mekânı, bir iletişim arenası, kıraathane ya da bir kafa dağıtma alanı oluyordu. Dolayısıyla, Osmanlı mekânlarını, ki kahvehaneler bunun bir parçasıydı, kavramsallaştırırken konuya katmanlar açısından yaklaşmamız gerekir.” Kahve ve kahve tüketiminin bir sosyalleşme yeriyle birlikteliği, kahvenin Müslüman dünyasına ilk girdiği zamanlara dayanıyor. Ancak kahvenin bölgede ilk ortaya çıkışıyla ilgili kesin bilgi olmasa da kahvenin İstanbul’a on altıncı yüzyıl ortalarında geldiği biliniyor. Zaten hemen ardından da kahve tüketilen yerler ve kahve tüketimi çevresine inşa edilmiş ritüeller, içeceğin kendisinden daha önemli hale gelmiş. Mikhail, yazısında Tarihçi Cengiz Kırlı’nın, on dokuzuncu yüzyıl başında İstanbul’daki her yedi sekiz işletmeden birinin kahvehane olduğunu iddia ettiğini söylüyor. Yemeklerin evlerde yendiği, sadece misafirliğe gidilen dost ve akraba evlerinde sosyalleşildiği dönemde, Osmanlı kent kahvehanelerinin her yere yayılıvermesinin yol açtığı önemli toplumsal değişim, kahvehanelerin geceleri evin dışında bir sosyalleşme vazifesi görmesi olmuş. Mikhail, kahvehanenin sadece devlet meselelerinden başka bir şeyin konuşulmadığı tam bir kamusal alan olarakdüşünmenin yanlış olduğunu söylüyor. Çünkü günlük sohbetler, iş sıkıntıları, hatta dedikodu ya da söylenti olarak da tabir edilen konuşmalar geçiyor. Ayrıca kahvehane ve toplumsal cinsiyet arasındaki ilişkiyi de sorguluyor. Bunu yaparken de hem ev hem de sosyal hayattaki ortaklıkları ve ayrımları inceliyor. Kahvehanelerin yasaklandığı, kapatıldığı oldu. Ama sürekli değişen çevrede hep kesiştiği işlevleri vardı. Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri On Sekizinci Yüzyılda Hayat Tarzı ve Boş Vakit Eğlenceleri kitabı, aslında bir döneme ışık tutarken insana günümüzle ilgili sorular sorduruyor. Her dönem kendi koşullarını yaratırken, bireylerin de toplumsal yaşamı ve köklerini, süreçlerini irdelemesini mümkün kılıyor. n Osmanlı Laleleri, Osmanlı Kahvehaneleri On Sekizinci Yüzyılda Hayat Tarzı ve Boş Vakit Eğlenceleri/ Derleyen: Dana Sajdi/ Çeviren: Aylin Onacak/ Koç Üniversitesi Yayınları/ 272 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1286 9 E K İ M 2 0 1 4 n S A Y F A 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle