Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir yazın emekçisine adanmış armağan... ‘Alpay Kabacalı Kitabı’ Alpay Kabacalı onlarca kitap yazdı, gazetecilik yaptı, dergi çıkardı ancak her şeyin başında Leylâ Erbil’in deyişiyle “çok insan” bir insan olma çabasıyla yaşadı. Arife Kalender ve Sabri Kuşkonmaz’ın çalışması, geçenlerde yitirdiğimiz Kabacalı’yı dostlarının da görüşlerini alarak tüm yönleriyle anlatıyor. r Hasan AKARSU rife Kalender ile Sabri Kuşkonmaz, araştırmacı yazar Alpay Kabacalı için ölümünden önce bir kitap hazırlamaya karar verip bunu ölümünden sonra gerçekleştirebiliyor. Arife Kalender, yapıta giriş yazısında Kabacalı’yı ne güzel betimliyor:”Alpay Kabacalı, bu ülkenin az yetiştirdiği araştırmacılardan biriydi. Örgütlü yaşamdan, emeğin karşılığını bulmasından, haktan ve bilimsellikten yanaydı. Ekmeğini kaleminin ucuyla kazandı. Kaleminin hakkı için ömür harcadı. Gizli ve saklı kalkışmalara el attı, gün yüzüne çıkardı. Kalemin ucuna gelenleri silmedi…” Alpay Kabacalı, 1942 Antalya doğumludur. Annesini iki buçuk yaşındayken A yitirir. Lisede okurken ilk yazısı 1959’da Varlık dergisinde yayımlanır. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girer. Milli Talebe Federasyonu’nun çıkardığı Gerçekler Postası’nda çalışır. TİP paralelinde olan bir dergidir. 1968’de Ant dergisinde yazar, polis baskısı görürler. Hakkında dava açılır, hapis yatar 12 Mart döneminde. 1973’te Ecevit affından yararlanır. Cem ve Milliyet Yayınları’nda çalışır. TYS yönetiminde bulunur. 141’e aykırılıktan yargılanır. Toros ve İletişim Yayınları’nda çalışır. Yeni Gündem dergisinde, Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazar. Türk Yayın Tarihi çalışması yarım kaldığı için üzülür. PEN’de, BESAM’da görev alır. Seksenin üzerinde yapıtı vardır. Nesnel olduğu, örgüt bilinciyle çalıştığı bilinir. 15 Nisan 2014’te aramızdan ayrılır. Alpay Kabacalı Kitabı’nda, onu tanıyan onlarca yazın arkadaşının görüşleri yer alıyor. Adnan Binyazar onun için “bilgi devşiricisi” diyor. “Bilgi yuvarlağı, dünya gibi Alpay’ın beyninde dönüyor. Bu yönüyle de Alpay Kabacalı yalnızca bilgi devşiricisi değildir, insan soyunun, insanın dervişidir…” Ali Sirmen, sosyalist olduğunu vurgularken, “Bunun kadar sessiz, alçakgönüllü ve çalışkan adam görmedim” der. Eray Canberk, “Alpay Kabacalı denince zihnimde nezaket, kibarlık ve alçakgönüllülük kelimelerinin zincirleme çağrışımı oluşur…” der. Gültekin Emre, “Yaşamı sessiz, iddiasız, abartısız geçti. Öne çıkmayı sevmedi. Kendi kabuğunda kalmayı yeğledi hep. Kendisi oldu…” der. Osman Şahin, onda “Bir Yunus Emre olgunluğu, bir el değmemişlik duygusu” olduğunu vurgular. Öner Yağcı, “Aydınlığımıza katkıları için” teşekkür eder. Sabri Kuşkonmaz ise “Yazıyla yazarın özdeşliğini Alpay Kabacalı’dan öğrendim” derken ondaki yazı disiplinini ve örgütlü olma bilincini vurgular. Sennur Sezer; “Evet biz, yani TYS’deki çalışma arkadaşı Adnan Özyalçıner ile ikimiz. O bizim için hep dosttur” der. Tekin Gönenç, Üstün Akmen, Yeşim Ağaoğlu da etkileyici görüşlerini yansıtırlar. Yıldız Cıbıroğlu’nun Kabacalı’yla yaptığı söyleşide, önemli görüşleri yansıtılır. Sözgelimi; dil kirlenmesi ve kültürel yozlaşma için şunları söyler: “Nitekim söyleşilerimizde bunun üzerinde duruyoruz. Ben de derim ki: Belki özentiyle başladı ama dil kirlenmesi korkunç bir boyuta ulaştı. Bununla da bitmedi; kendimizi kültür kirlenmesi içerisinde bulduk. Hiç kuşkusuz, yoğun siyaset kirlenmesi de söz konusu…” Zeynep Aliye, onun takma ad kullandığını belirtirken Mehmet Kasım, Rıfkı Sabih şunları ekler: “ (...) Renklerden erguvan, çiçeklerden menekşe, kokulardan yasemin, sözcüklerden kitap, bestekârlardan Debussy’i seven Kabacalı, acaba aşkı nasıl tanımlıyordu? Hafif istihzalı gülümsemeyle, dudaklarından hiç eksik etmediği sigarasından derin bir nefes çekiyor ve ‘Aşkı sessizlik tanımlar’ dizesini severim” diyor. Sabri Kuşkonmaz’ın Leylâ Erbil’e verdiği yanıtla bitirelim yazımızı: “Alpay Abi ‘çok insan’ sizin gibi”. Evet, Alpay Kabacalı “çok insan”, alçakgönüllü, çalışkan, iyimser, örgütçüdür. “Alpay Kabacalı Kitabı” bir değerbilirlik örneğidir. Emeği geçenlerin yazanımıza güzel bir yapıt kazandırdıkları gerçektir. n Alpay Kabacalı Kitabı/ Hazırlayanlar: Arife Kalender, Sabri Kuşkonmaz/ Tekin Yayınevi/ 160 s. SEN NEREYE, KİTAPLARIN ORAYA! babil.com’dan gözleri yormayan ve 60 saniyede ekitap indirebilen Türkiye’nin ekitap okuyucusu. Calibro. Yeni okuma alışkanlığınız. TL’den başlayan fiyatlarla babil.com’da 149 • Calibro hakkında detaylı bilgi için; www.calibro.com Calibro bir markasıdır Calibro Touch Lux Calibro Basic • Online satış için: www.babil.com İndir. Oku. E K İ M 2 0 1 4 n S A Y F A 9 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1289 3 0