Katalog

Vedat Özdemiroğlu’ndan “Bebek Kafası” Yükte hafif, pahada ağır “Bebek Kafası”, bir şaka deposu. Fakat bu, yalnızca bir şaka derlemesi değil. Aynı zamanda cazip tavsiyeler, zihni harekete geçiren düşünceler ve gününüzü, hatta tüm ömrünüzü aydınlatacak teklifler içeriyor. r Melek KAYA witter yokken yıllar öncesinde o, insanlık hallerini kısa cümlelerle anlatıyor, esprileri art arda sıralıyordu. 140 karakter kısıtlaması yoktu burada. Çünkü öze sadakati, her defasında temin edemezsiniz.” Anlatan Murat Menteş, sözü geçen Vedat Özdemiroğlu, alıntı ise daha yeni raflarda yerini alan Bebek Kafası kitabının önsözünden. Yıllar içinde biriken “bebek kafaları”ndan bir seçki var karşımızda, bir nevi sözlük çalışması. Her bir madde insanlık hallerine, gündeme, gündem olmayana, modaya, klişeye selam çakıyor, her haliyle güldürüyor ve düşündürüyor. Hafızalarda yer eden, hızla yayılmış ve anonimleşmiş nice espri, nice gözlem bu kitapta derli toplu bir arada. “Bebek Kafası, muazzam bir şaka deposu, uçsuz bucaksız bir espri cephaneliği! Size en uygun olanları seçip, gönlünüzce patlatabilirsiniz. Fakat bu, yalnızca bir şaka derlemesi değil. Aynı zamanda son derece değerli ipuçları içeriyor. Cazip tavsiyeler, zihni harekete geçiren düşünceler ve gününüzü, hatta tüm ömrünüzü aydınlatacak teklifler ihtiva ediyor. Mizah yüklü bir “T genel kültür kitabı.” İşin içinde hüzün de yok değil. Maddeleri ardı ardına devirirken bir anda yaralar parlıyor, ölüme, yoksulluğa, acizliğe dair vurucu bir cümle çıkıveriyor karşınıza. Yıllar içinde değişen, dönüşen Türkiye’yi de takip edebiliyor okur maddeler üzerinden, adalet başlığında “Adaletsizliğin sembolü Batı, ‘Adalet Divanı’ işletiyor… Lahey’le vela kuvvete!”, Darbe başlığında “21. yüzyılda darbe, sponsorsuz olmaz!” cümlesi çıkıveriyor karşınıza. Bir de zamanını aşan parçalar var tabii: “İştahlı Derviş: Ben hırka istemiyorum, bana iki lokma verin!”, “O dönem çağ değişmediyse, sebebi Viyana’yı alamayışımızdır…” gibi. MİSYON SAHİBİ BİR KİTAP Misyon sahibi bir kitap Bebek Kafası, yazarına atfedilen önem kitabına da yansıyor ister istemez. Bu noktada Menteş alıyor yine sözü: “Bebek Kafası, güldürürken düşündürüyor mu? Sanırım bu biraz da size bağlı kıymetli okur. Gülerken düşünmeye ara veriyorsanız yazar ne yapsın? İşin aslı, elinizdeki kitap iki tür okumaya elverişli: Dilerseniz binlerce espri arasından kahkahalar derleyerek ilerlersiniz. Veyahut tüm bu tespitleri, hikâyeleri, soruları zihin açıklığına, gönül zenginliğine tahvil edersiniz.” Kitap hem baştan sona hem atlayarak hem rastgele hem de yeniden okunmaya elverişli. Kendi deyimiyle “okurun elini sıcak sudan soğuk suya sokmamaya yemin etmiş.” Bebek Kafası bir roman için tutulmuş notlar gibi bir diğer yönüyle de. İnsanlık hallerini, memlekete has durumları, bilerek bilmeyerek ağızdan çıkan sözleri, verilen tepkileri not almış Vedat Özdemiroğlu. Zamanla bu cümleler anonimleşmiş, adeta “espri yapmış, denize atmış.” Gündelik hayattan, arkadaş çevresinden duyduklarınız bu kitapta karşınıza çıkıveriyor. Bebek Kafası’nda okuru yalnızca vurucu cümleler değil, vinyetler de bekliyor. Behnan Shabbir imzalı çizimler kitabın farklı sayfalarına yayılmış durumda, zenginlik katıyor. Son dönem Türkiyesi’ni aforizmalarla takip etmek, Twitter öncesi cıvıldamaları hatırlamak, “azalarak bitsin” diye diye bitmeyen halleri, durumları düşünmek için Bebek Kafası eğlenceli bir tercih. n Bebek Kafası/ Vedat Özdemiroğlu/ APRIL Yayınları/ 312 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1289 3 0 E K İ M 2 0 1 4 n S A Y F A 1 9