Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çılgınlar Sınıfı – Sırlar Takımı / Mavisel Yener / Bilgi Yayınevi / Resimleyen: Dorukhan Özcan / 118 s. / 2013 / 912 Yaş Çılgınlar Sınıfı, Korsan Takımı, Çıldıran Kasaba ve Dinozor Takımı’ndan sonra Sırlar Takımı ile çok ilginç ve gizemli bir serüvenle okurlarını selamlıyor. Çılgınlar Sınıfı’nın öğretmeni Fatoş Güney yeni sunum konusunun Nemrut olduğunu söyler söylemez dört kafadar, Meriç, Ozan, Kuzey ve Gül hemen bir araya gelip çalışmaya başlar. Çeşitli kaynaklardan araştırma yaparken çok ilginç bir haber okurlar; dünyaca ünlü sihirbaz Laproşka Nemrut’ta bir gösteri yapacaktır. Laproşka, dünyanın harikalarını yok etmekle ün salmış bir illüzyon ustasıdır ve sırada Nemrut vardır. Çocuklar bunu öğrenince çok heyecanlanır ve ne yapıp edip Nemrut’a gitmeye karar verirler. Laproşka’nın gösterisi herkesi etkileyen bir müzikle başlar. Nemrut’un dünyaca ünlü heykellerini yok etmek üzere sihirli sözcüklerini sıralar. O sırada sahnenin gerisindeki bir perdeyi fark eden Ozan ve Meriç gösteriyi daha iyi izleyebilmek için aradan süzülüverirler. Buraya dek her şey çok olağan gibi görünmektedir ta ki Ozan’ın ve Meriç’in aklını başından alan o patlamaya dek… Kulakları sağır eden bu gümbürtünün etkisinden kurtulan çocukları yeni bir sürpriz beklemektedir. Laproşka’nın Nemrut’taki heykelleri yok edişini izlemek niyetiyle başlayan yolculukları, Meriç ve Ozan’ı bilinmedik bir dehlize atmıştır. Karşılarına çıkan tuhaf giysili kadın onları uyarır; “Kral gelir birazdan, hadi işinize işinize…”(sf. 64). Ozan ve Meriç, neler olduğunu anlayamadan kralla tanışırlar. Bu, Nemrut’taki heykelleri yaptıran Kral Antiokos’tan başkası değildir. Bu gizemli, heyecan dolu serüveni daha fazla anlatıp okuma zevkinizi elinizden almayalım. Gözlerinizi kapatıp Nemrut’u düşleyin, bakalım neler göreceksiniz? İyi okumalar! Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği / Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı / Resimleyen: Behiç Ak / 103 s. / 2013 / 812 Yaş Ünlü karikatürist ve yazar Behiç Ak yeni bir kitapla “Merhaba!” diyor okurlarına. Her kitabında olduğu gibi olağan karakterlerle, olağan mekânlarda olağanüstü bir öyküsü var “Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği”nin. Ali 1012 yaşlarında bir çocuk. Yaşıtları gibi oyun oynamayı, arkadaşlarıyla eğlenmeyi ve soru sormayı çok seviyor. Sordukça “Sorulacak ne çok şey olduğunu” görüyor. Sadece Ali değil, tüm ailesi görüyor bunu. Derken bir gün Ali kimlik belgesini yitiriyor. İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Yeni kimlik çıkarırken nüfus memurunun yaptığı bir hata nedeniyle Ali’nin tüm yaşamı değişiyor. İnternetteki sosyal paylaşım sitelerinin en aranan kişisi oluyor. Başlarda bu durum hoşuna gitse de zamanla sıkılıyor. Hızla baş tacı ettiğimiz, çabucak kullandığımız ve eskittiğimiz sadece “fast food” yiyecekler değil ki; arkadaşlıklarımız, eşyalarımız, ilişkilerimiz… Kullan at, zihniyeti farkına varmadan bizi de kullanıp atıyor. Bunu körükleyen de tüketim alışkanlığı elbet. Behiç Ak, “Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği”nde insan ilişkileri başta olmak üzere tüketim alışkanlıklarımızdan internetteki sosyal kimliklerimize dek pek çok konuya değinmiş. Zaman zaman güleceksiniz. Satırlar arasında kendinize rastlarsanız şaşırmayın. Bu gülmece dolu öykünün devamını kendiniz keşfetmek istersiniz, değil mi? O halde iyi okumalar! Bahçedeki İncir Ağacı/ Hakan Bayhan / Resimleyen: Zeynep Şimşek / Yitik Ülke Yayınları / 2013 / 48 s. / 7+ Keremlerin bahçesinde incir ağacı olmasaydı, incirin dibinde karıncalar yuva yapmasaydı, KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Kerem bu fantastik serüveni yaşamayacak, Hakan Bayhan da bu güzel masalı çocuklara anlatamayacaktı. Bahçedeki İncir Ağacı, Bayhan’ın ilk kitabı. Önsöz’ü Sevin Okyay kaleme almış. Yedi yaşındaki, meraklı Kerem’le tanışıyoruz ilkin. Karıncaların yaşamı onun ilgisini çekiyor; her fırsatta onlarla ilgili bilgiler ediniyor. Konuşkan Serçe Nino’nun anlattıkları, Kerem’i bambaşka dünyalara götürüyor. Çünkü Nino, karıncalar ülkesi Kaninda’dan ilginç haberler getiriyor Kerem’e. Kaninda’da yaşayan kraliçe Rabu’yu, Prenses Mari’yi ve diğerlerini tanımak için sayfaları çevirmeniz gerek. Kerem’in sürpriz doğum günü armağanı ise, hepimize sürpriz… Bahçedeki İncir Ağacı, bittiğinde okurda pek çok sözcük bırakan derinlikli bir masal. İyi okumalar. Arkadaşım Balerin – Dünyayı Öğreniyorum Dizisi / Ralf Butschkow / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu / 2013 / 24 s./ 5+ Arkadaşım Balerin, Dünyayı Öğreniyorum Dizisinin yeni kitabı. Ralf Butchkow’un hazırladığı bilgilendirme kitabında, bale sanatı ile ilgili tüm temel bilgiler yer alıyor. Balerin arkadaşı Canan’ı ziyarete giden çocuk sanatçıların çalışmalarını izler. Çalışmalarda vücudu ısıtmanın öneminden sanatçıların antrenman ve sahne giysilerine dek pek çok ayrıntıyı öğrenen çocuk en çok sahneyi görünce heyecanlanır. Çünkü dansçıların yanı sıra binada kocaman bir orkestra, devasa bir ışık sistemi de vardır. Sanatçıların sahne makyajını yakından izleyen çocuk sahnelenen eseri izleyince çok mutlu olur. Gecenin sonunda eve doğru giderken “Belki ben de bir gün balerin olurum,” diye düşünür. İzlediği bale hangisiydi dersiniz? Sadece bale ile değil tüm sahne sanatlarıyla ilgilenen, dansçılığın yanı sıra teknik kadroda da başarılı olabilecek küçük yeteneklerin seveceği bir kitap. Kahkaha Kervanı / Cemalettin E. Kavaklıgil / BU Yayınevi / 2013 / 96 s. / 8+ Geçmişin belleğinde saklı olan masalları derleyen, masal kültürümüzün yitip gitmemesi için emek harcayan Kavaklıgil’in bu kitabında tekerleme, fıkra, bilmece, atasözü, masal, öykü, piyes, şiir, karikatür, şarkı örnekleri yer alıyor. Türkçe derslerinde yararlanılabilecek bu kaynağın iç resimleri Yüksel Akman’a ait. Sevgili Arkadaşım / Fatih Erdoğan / Mavibulut / Resimleyen: Fatih Erdoğan / 32 s. / 2013 / 5+ Fatih Erdoğan’dan dostluk, karşımızdakini anlamak ve sevgi üzerine bir öykü daha… Öykünün anlatıcısı küçük bir çocuktur. Mahallelerine onun yaşında bir çocuk taşınır. Hemen arkadaş olurlar. Birlikte oyun oynar çok eğlenirler; derken acıkırlar. Bu yeni ve güzel dostluk da burada bitiverir. Çünkü birinin sevdiğini diğeri sevmez, diğerinin sevdiği ötekine tuhaf gelir. Ama arka daşsız kalmak da çok kötüdür. Üzülür çocuk. Canı sıkılır. Sonunda kendini biraz zorlamaya karar verir ve arkadaşının çok sevdiği yiyeceğin tadına bakar. Sonunda ne olur dersiniz? Zevkler, renkler, yaşam biçimleri arkadaşlıklarda ne kadar önemlidir? Birbirlerine taban tabana zıt kültürlerdeki insanların da çok iyi arkadaş olabileceğini, önemli olanın birbirini anlamak, birbirine saygı göstermek olduğunu vurgulayan bu kısacık öyküyü keşke önce yetişkinler (!) okusa ve anlayabilse… Sevgili Arkadaşım, adlı öykünün resimleri de Dr. Fatih Erdoğan’a ait. Okul öncesi ve ilköğretim birinci sınıflar için hazırlanan kitap son derece yalın ve gerçekçi çizimlerle çocuğun algısına sesleniyor. Arkadaşsız ve kitapsız kalmamanız dileği ile iyi okumalar! Adım Adım Su / François Michel / Resimleyen: Robert Barborini / Çeviren: Alican Tayla /Büyülü Fener Yayınları / 2013 / 64 s. / 8+ On iki kitaplık dizinin ilk kitabı, “su” konusunu her yönüyle işliyor. Dünyanın bir su gezegeni olduğundan başlayarak, suyun özellikleri, denizler, okyanuslar, buzullar, mağara suları, yaşam için su, bitkilerdeki ya da vücudumuzdaki su, musluk sularının kaynağı, kirli sular, mitolojide ve dinlerde su, suyun gücü, kısacası su ile ilgili aklınıza gelen her sorunun yanıtı var kitapta… Son bölümde, edindiğiniz bilgileri ölçmeniz için on dört soruluk küçük bir sınav da eklenmiş. Sorulardan bazıları: “Dünyada en çok tüketilen bitkiler içinde hangisinin su ihtiyacı en fazladır?”, “30 kiloluk bir çocuğun vücudunda kaç litre su bulunur?”, “Hangi kuyularda su, basıncın etkisiyle fışkırır?”, “Su ve yağ arasındaki kararsız karışıma ne denir?” Sadece bu soruları okuduğu zaman bile insanın merak duygusu kabarıyor. Eğlenceli çizimlerle desteklenen bilgileri edinmeniz artık çok kolay. Dizinin ilk üç kitabı basılmış bile. “Su”dan başka, “Yaşam” ve “Besinler” konusundaki kitaplara ulaşabilirsiniz. Diğerleri de gelecek… Yağmurun Elleri / Mustafa Ruhi Şirin / Resimleyen: Ülkü OvatÜmit Öğmel / Zambak Yayınları / 2013 / 32 s. / 5+ Çok güzel bir köyün sevinçli çocukları karşılıyor bizi ilk sayfalarda. Yağmur yağarken çınar ağacının altında toplanmak en sevdikleri şey. Bu çocukların oyuncakları çamurdan, oyun yerleri ise uçsuz bucaksız bir dünya. Tekerlemeler, şarkılar dillerinden düşmüyor onların. Toprağın dilinden bile anlıyor, mevsimlerle sohbet ediyorlar. Ya oyunlar? Onlarca oyun yaratıyorlar hep birlikteyken, günler uzadıkça sevinçler çoğalıyor. Her gün yaşanan bir oyun mu çocukluk? M.Ruhi Şirin’in şiirli kaleminden dökülen sözcükler çocukların yüreğine konacak. İyi okumalar. Ara Güler (İyi Fotoğrafçı Dikiş Makinesiyle de Resim Çeker) / Muharrem Buhara / Resimleyen: Sedat Girgin / Can Çocuk / 2013 / 104 s. / 9+ “Ara bebek çok şanslıydı. Hiç bilmeden belki de hayatındaki ilk ve en kıymetli doğum günü hediyesini Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten almıştı. Doğumundan bir hafta önce, 9 Ağustos 1928 günü İstanbul’da Gülhane Parkı’nda Atatürk, Türkçenin yeni Latin harflerini bütün ulusa duyurmuş, Ara bebeğe de yeni bir alfabe hediye etmişti…” Ülkemizin yetiştirdiği değerli insan Ara Güler’in hayatını ve çalışmalarını çocuklara anlatan bir biyografi ile karşı karşıyayız. Onun hayatı, çocuklara ilham verebilecek bir yaşam... Nasıl yetiştiğini, her şeyi nasıl merak ettiğini, zorluklar karşısında pes etmeyip her türlü zorluğa inatla ve kararlılıkla karşı koyduğunu okuyunca, ününü fazlasıyla hak ettiğini kabul etmemek olası değil. Oğlunun doktor ya da eczacı olmasını bekleyen babası, kısa zamanda bu düşüncesinin bir hayal olduğunu fark ederek, sinemaya âşık oğluna yılbaşı hediyesi olarak film gösterme makinesi alır. Filmcilik, gazetecilik, fotoğrafçılık… Ailesinin önünü kesmemesi, Ara Güler’in içindeki yaratıcılığı ortaya koyabilmesine olanak verir. Hayatı boyunca birçok nişanın ve ödülün sahibi olan Ara Güler’in hayatını daha kapsamlı öğrenmek isteyenlere, Nezih Tavlaş’ın Fotoğrafevi Yayınları’ndan çıkan “Foto Muhabiri Ara Güler” önerilir. Yedi Denizlerde – 1 (Kanatlı Denizatının Peşinde) / Delal Arya / Resimleyen: Mert Tugen / Can Çocuk / 2013 / 232 s. / 11+ Siz hiç 723 bin deniz mili yol kat etmiş bir kız tanıyor musunuz? Ya dünyanın çevresini deniz yoluyla üç kez dolaşıp bütün limanlara uğramış bir kızı? Üstelik bu kız kimlerin yanında kibar davranması, kimlerin yanında tükürüp küfretmesi gerektiğini de biliyor. Dünyanın bütün bayraklarını çizebilir, tek başına bir gemiyi kumanda edebilir ve daha neler neler… Ne de olsa, hayatı boyunca uçsuz bucaksız mavilikten ve kara olarak limanlardan başka bir şey görmemiş bir kız bu. Bu nedenle rahatlıkla onun bir “deniz vahşisine” dönüşmüş olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak, kanatlı bir denizatının peşine neden düştüğünü henüz bilmiyorsunuz. Doğduğu gün neden terk edildiğini de. Öğrenmek ve onun sıra dışı serüvenine ortak olmak için, çocukluğu gemilerde kaptanlık yapan babasıyla birlikte okyanusları dolaşarak geçiren bir yazarın kaleminden, uçsuz bucaksız denizlerde geçen bu heyecanlı maceraya siz de katılmalısınız. “Renda gözlerini yumdu. Vaktinin sona erdiğini biliyordu. Az sonra adam tetiği çekecek ve…” Amanın neler oluyor. Renda değil miydi kahramanımızın adı? Daha ilk kitaptan onu kaybetmek istemeyiz. Hemen okuyun ve onu bu zor durumdan kurtarın. Çünkü Renda’nın yeni maceraları da gelecek… Rengârenk Kasabası / İlkay Marangoz / Resimleyen: Serap Ergel / Yeşil Dinozor / 2013 / 24 s. / 4+ En lezzetli kekleri pişiren fırın, en tatlı şekerlerin yapıldığı şekerci, en güzel oyuncakların, en güzel giysilerin satıldığı dükkânlar orada, ama bu renkli kasabanın çocukları çok mutsuz. Olacak iş değil ama olmuş işte. Çocuklar gülüp oynamayınca da etrafta hiç ses olmazmış. Rengârenk ama sokaklarında çocuk gürültüsünün duyulmadığı, sessiz bir kasaba… İşte bu kasabaya, günlerden bir gün, gecelerden bir gece, karanlık gölgeler gelip terk edilmiş, kırık dökük dükkâna yerleşivermiş. Karanlık gölgelermiş ama yalnızca kasabaya gece geldikleri için, yoksa onlar, aslında neşeli, eğlenceli küçük boylu insanlarmış. Cüceler, dükkânı tamir etmiş ve bir gün kepenkleri açıvermişler. Acaba… Acaba neler oldu? Çocuklar güldü mü? Neden güldü? Kitabın devamı için Rengârenk Kasabası’na uğramanız gerekecek… n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1246 2 O C A K 2 0 1 4 n S A Y F A 1 7