23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Daniel Alarcon’dan ‘Kayıp Kentin Radyosu’ rof. Dr. Ayşegül Yüksel, tiyatromuzun yaşayan efsane isimlerinden biri. Eleştirmen, yazar, akademisyen ve çevirmen kimliğiyle, neredeyse on parmağında on marifet bir bilim kadını. Kitapları ve yazıları mı? Saymakla bitecek gibi değil. Sadece kitapları bile tiyatro sanatı üzerine büyük bir birikim oluşturuyor. “Türk Tiyatrosu Üstüne Notlar: Uzun Yolda Bir Mola”, “Dram Sanatında Ezgi ve Uyum”, “Samuel Beckett Tiyatrosu”, “Sahneden İzdüşümler” , “Çağdaş Türk Tiyatrosundan On Yazar”, “Haldun Taner Tiyatrosu”, “Yapısalcılık ve Bir Uygulama: Melih Cevdet Anday Tiyatrosu” kitaplarıyla, Türk tiyatrosu ve genel olarak dram sanatı üstüne yoğun emeğini ortaya koyan ürünler. Onunla söyleşmek, tiyatroya ilişkin bilgilerini “yağmalamak’’ insana heyecan veriyor. Öğrencisi olan Duygu Kankaytsın, bu duyguyla dolup taşınca bir söyleşi gerçekleştirmiş Ayşegül Yüksel Hoca’yla. Uzun yıllardır masallarıyla edebiyat dünyamızda adından söz ettiren bir isim Yücel Feyzioğlu. Gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında ses getiren masal kitapları kaleme alan Feyzioğlu, otuz yıllık yazarlığında pek çok ödül de kazanmış. ‘Bir lale yaprağı gibi’ korunan masallar, çocuklar, umutlar ve gelecek... Feyzioğlu’nun hayattaki gerçek rolü bu gibi görünüyor. Otuz yıldır aralıksız sürdürdüğü bu rolü yeni tamamladı daha. 32 kitapta topladığı “Kardeş Masallar Dizisi”nin 24 kitabı Kardeş Yayınlar tarafından yayımlandı. Üç önemli ödül birden aldı: 2011 yılı TÜRKSAV “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü”, Elginkan Vakfı “2011, Türk Kültürü Araştırmaları Ödülü” ve Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu , “2012, Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü”. Orhan Aras Feyzioğlu’nun çalışmalarını değerlendirdi sayfalarımızda. Bol kitaplı günler... P Çok tanıdık bir masal Daniel Alarcon’un Kayıp Kentin Radyosu adlı romanı yanı başımızdaki gerçeklerin soğukluğuyla yüzleşmemizi sağlayabilir. Faili meçhulleri, gözaltında kaybedilenleri ve akıbeti bilinmeyenleri bol olan bir coğrafya olarak Türkiye’deki okurlar açısından maalesef bu masal hiç de yabancı gelmeyecektir. Ë Halil TÜRKDEN aniel Alarcon’un ilk romanı Kayıp Kentin Radyosu, kapak tasarımından çevirisine kadar özenle, Türkçeye kazandırıldı. Alarcon, ağır yaraları olan bir toplumun yitik belleğinin ve kayıp bir aşkın çıkmaz sokaklarında varoluşun hikâyesini anlatıyor. Hep olduğu gibi, dünyanın her şeyden uzak bir köşesinde yine savaş var. Amerika kıtasının güneyinde, bilinmeyen bir ülkede, tanımlanamaz bir zaman diliminde ve kayıp gerillaların izinde sürüp giden bir masal… Yeniden yazılan bir tarihin gölgesinde yitirilen karakterlere maskeler üretiyor Alarcon. Okuyucuyla ilk tanıştırılan ana karakter Norma, savaşla beraber çıkmaz sokakları da artan bu şehrin kaldırımlarına bir mikrofon uzaklığından anlam yüklemeye çalışıyor. Bu pazar Kayıp Kentin Radyosu’nda... Cangıldan bir çocuk geliyor... Anlattığı hikâyeye inanamayacaksınız... Yüreğinize dokunacak... Yaşlar getirecek gözlerinizden... Neşe ve umut verecek size... SESSİZ YIĞIN Mikrofondaki isim, Güney Amerika’nın uzak bir ülkesinde en popüler radyo programını hazırlayan ve sunan bir kadın, Norma’dır ve onun kaybettiği aşkının peşine düşüşü alışılmışın çok dışındadır. Yıllar öncesinde hayatının aşkı Rey’i kaybetmiştir ve Rey bu coğrafyanın kaybettiği isimlerden sadece biridir. Norma, Kayıp Kentin Radyosu aracılığıyla dağdaki Kızılderililer ve yoksul köylülerden gelen kayıp listelerini okuyor; bunların içinden şanslı olanlar da sevdiklerine kavuşuyordur. Norma, bir bakıma, acısından sesini çıkaramayan bir yığının sesi oluyor. Alarcon’un sessiz yığını, birçok sebeptendir ki Jean Baudrillard’ın “Sessiz Yığınlar” dediği D topluluğu hatırlatır. Baudrillard’ın ifadesiyle, temsil edilemeyen ve belli bir yerden sonra düşsel bir gönderen haline gelen bu topluluk, Alarcon’un romanında Norma adlı bu radyo programcısı ve sevgili sayesinde yeni bir anlama kavuşur. Norma, savaşın sessizleştirdiği ve kırıp geçtiği her kesimin sesi olmayı başarıyor. Bu program aracılığıyla arayıştan vazgeçmeyen birçok insan sesini duyurmakla kalmıyor, yıllar önce kaybettiği yakınlarına da yeniden sarılabilme imkânı buluyor. Bu kavuşmalar, programı ülkenin en güvenilir ve en fazla takip edilir odak noktası haline getirdi. Norma’nın güvenilirliği ve itibarı, sevdiklerine kavuşanlar ve kavuşma ümidi içinde olanlar için tartışılmazdı. Nor ma’nın Kayıp Kentin Radyosu’nda asıl aradığı kişi ve onunla olan ilişkisi, kitabın özellikle ilk dört bölümünde aheste aheste anlatılıyor Alarcon tarafından. Güney Amerika’nın bu en güvenilir sesi zaman geçtikçe insanlara yaptığı bu iyiliğin sevdiği adamı aramanın başka bir yolu olabileceğini de keşfeder. SÜRPRİZ MİSAFİR Yazarın anlatımında sık sık başvurduğu geçmişe dönüşler, sadece bu ilişkinin değil; savaşın çırılçıplak ortada bıraktığı yaşamların ve iç savaşın enkazını sindirmeye çalışan bu kayıp Güney Amerika şehrinin de doyurucu bir portresini çiziyor. O pazar, Kayıp Kentin Radyosu’nun çok özel bir konuğu vardı. Programın en sadık takipçilerinden olan 1797 Köyü’nün sakinleri tarafından eline sıkıştırılan bir kayıp listesiyle öğretmeni Manau tarafından radyonun kapısına bırakılan 11 yaşındaki Victor, yitik bir aşka dair mühim bir ipucuna sahiptir. Rey’i kaybettikten sonra yıllarca yalnız yaşayan Norma için davetsiz gibi gelen bu sürpriz misafir, hikâyeyi bambaşka bir yoldaşlığa götürüyor. 11 yaşındaki Victor’un kâbusları, yıllar önce Rey’in korku dolu uyanışlarına çok benzemektedir. Acısı derin olanlar matematiği sevmez. O nedenledir ki enlem ve boylam farkını bir kenara koyarak, yazarın bize gösterdiği derdin neresinden tutabileceğimize dikkatlice bakmak gerek. Amerika kıtasının kuzey veya orta kesimlerinde yaşayan biri için farkındalık yaratabileceği gibi rahatsızlık da uyandırabilecek bir roman. Öyle ki, kıtanın güneyindeki gerçeğin yıllara meydan okuyan bir masalından söz ediyoruz. Ölümle ve özgürlükle dans eden bir toplumun şehrinde dolaşıyoruz. Böylesine bir savaştan ve var oluş mücadelesinden kendini soyutlayamayacak önemli bir çoğunluk var kıtada ve ötesinde. ? Kayıp Kentin Radyosu/ Daniel Alarcon/ Çeviren: Süha Sertabiboğlu/ Ayrıntı Yayınları/ 320 s. TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Daniel Alarcon, ağır yaraları olan bir toplumun yitik belleğinin ve kayıp bir aşkın çıkmaz sokaklarında varoluşun hikâyesini anlatıyor. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya?Reklam Müdürü: Petek Öztürk ?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1201 21 ŞUBAT 2013 ? SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle