29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

çeviri, iki cilt halinde MEB ( Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından yayımlanmıştır. Kitabın ikinci baskısı 1965’te yine MEB tarafından yapılmıştır. Kitabın üçüncü çevirisi, Raziye Nugay tarafından yapılmış ve 1971’de Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Kitap, “Bette Abla” adıyla dördüncü kez Vahdet Gültekin tarafından çevrilmiş ve 1977’de Halk El Sanatları ve Neşriyat A.Ş. tarafından yayımlanmıştır. Vahdet Gültekin çevirisinin son baskısı 2002’de Kaştaş Yayınları tarafından yapılmıştır. “Kuzin Bette” romanını ilk kez Vahdet Gültekin çevirisinden okumuş olanlara üzüntüyle vermek istediğim bir haber var. İçlerinde benim de bulunduğum bu okurlar, her ne kadar kitabın başında “Bu roman, Fransızca aslından tam metin Libraririe Generale Française baskısından çevrilmiştir” denilmiş olsa da romanın son 125 sayfasını 25 sayfalık bir özet olarak okumuş durumdalar. Balzac’ın son başyapıtını okumamış olanlar ya da eksik baskısını okumuş olanlar için bu kez sevinçli bir haber vermem gerekiyor. Kırmızı Kedi Yayınevi, Fransızca aslından Yaşar Avunç çevirisiyle, Temmuz 2013’de “Kuzin Bette”yi tam metin olarak yayımladı. Türkçe okuyabilenler neredeyse yarım yüzyıl sonra bu eseri yeniden okuma şansı elde etmiş bulunuyor. Balzac’ın bütün kitapları aslında tek bir kitaptır. İnsanlık Komedyası içinde yer alan kitaplarda, Balzac, yeni bir teknik dener. Roman kişilerinin yinelenmesi ya da yeniden ortaya çıkması olarak da tanımlanabilecek yöntem, bütün kitapların birbirleriyle ilintili olduğu duygusunu okuyucusuna fazlasıyla geçirir. Özellikle Paris Yaşamından Sahneler içerisinde yer alan romanlarda belirginleşen bu yöntem nedeniyle Balzac’ın roman kahramanları belleğimizde kalıcı bir şekilde yer eder. Aynı insanların maceralarını farklı roman kahramanları ekseninde yeniden anımsarız. “Kuzin Bette” romanında da Cesar Birotteau, Goriot Baba, Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti, Taşralı Bir Büyük Adam Paris’te romanlarının kahramanlarını tekrar karşımızda görürüz. Balzac, Paris yaşamına ayna tutar. F. Engels’in tespit ettiği üzere, İnsanlık Komedyası’nda, 1816’dan 1846’ya kadar olan dönemdeki bütün Paris yaşamı yıl yıl, en önemli olay ve kahramanlarıyla karşımızdadır. İNSANLAR VE PARAYI ANLATAN BALZAC Romanda, Bette diye çağrılan Elisabeth Fisher (Lisbeth), Madam Hulot’un (Adeline Fischer) beş yaş küçük kuzenidir. Adeline 45 yaşına ve bütün güzelliğine karşın neredeyse evliliğinin başından itibaren kocası Baron Hulot tarafından Paris’in kibar fahişeleri ile aldatılmaktadır. Kuzin Bette, Adeline ve ailesine karşı büyük bir kıskançlık duymaktadır. Bir de evine alıp maddi ve manevi destek verdiği Kont Steinbock’un, Adeline’nin kızı Hortense tarafından elinden alınması Bette’nin kinini büyütecektir. Napolyon’un en büyük generallerinden olan Montcornet’in gayri meşru kızı olan, C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I güzeller güzeli Madam Marneffe’nin, önceki metresi tarafından terk edilen Baron Hulot tarafından fark edilip metres tutulmasında birinci dereceden rolü Kuzen Bette oynayacaktır. Valerie Marneffe’nin kocası, Baron Hulot’un yönetici olduğu bakanlıkta çalışmakta ve yükselmek istemektedir. Balzac, bütün romanlarında tutkulu insanları ve parayı anlatmıştır. Metres tutmak isteyen Baron Hulot’un, Madam Marneffe’ın, Crevel’in, Kont Steinbock’un, Kuzin Bette’nin herkesin amacı daha rahat, lüks içinde ve gelecek kaygısı taşımadan iyi bir yaşamdır. Bunun için her yol mübahtır; aldatma, entrikalar, kadınlığın kullanımı, her şey. “Kuzin Bette”de bunların hepsini, ayrıca sadakatı, mertliği, dürüstlüğü, onuru koruyan insanların hikâyesini okuyacaksınız. Romanın devamını Yedi Kocalı Hürmüz anlatısı olarak değerlendiriyorum. Madam Marneffe, Kocası Marneffe’ın yanında; Baron Hulot, Baron Hulot’un dünürü Belediye Başkanı Crevel (Madam Adeline’yi kendine metres yapmak ister), Hortense’nin kocası Kont Steinbock, Brezilyalı yakışıklı Baron Montejanos ve ilgi duyduğu başka yakışıklıların hepsinin gönlünü mutlu edecek şeyler yapacaktır. Balzac, belli bir süreç içinde birbirlerinden haberli olacak âşıkların macerasını, evlerinde mutsuz, sabırla ya da sabırsız bekleyenbeklemeyip evi terk eden eşleri hikâye eder. Balzac romanda, diğer romanlarında pek rastlanmayan bir karşılaştırmaya da yer verir. Zor duruma düşen Madam Adeline’nin (Hulot) sosyal sorumluluk projesi olarak tanımlanabilecek yardımsevenler derneği aracılığıyla nikâhsız çiftlerin nikâhının kıyılmasını sağlamak gibi işler için görev verilir. Bu iş için Madam Hulot’a uygun görülen ücret altı bin franktır. Oysa, diye yazar Balzac “Evliliğin resmi olarak kütüğe geçirilmesine çok önem veren yasa koyucular, noterlik masrafını önemseyen egemen burjuvazi, halkın dörtte üçünün evlenme sözleşmesi için on beş frank bile ödeyecek durumda olmadığını bilmiyormuş gibi görünüyorlardı. Yoksulluğun, cehaletin ve en aşırı derecede sefaletin kol gezdiği mahallelerde yaşayan namuslu insanlar, kütüğe geçme, belediye ve kilise masrafları tutarı için otuz frangı ödeyemedikleri için nikâhsız yaşamak zorunda kalıyorlardı.” Kuzen Bette romanını okumanızı öneririm; başarılı bir çeviri, Stefan Zweig’ın dediği üzere dün olduğu gibi günümüzde de dünyanın bütün ülkelerinde yaşanabilecek bir hikâye ve son satırına kadar merakla okunacak çok başarılı bir roman kurgusu. Charles Dickens için bütün yazdıklarında halkın mutluluğunu artırdığı söylenir. Balzac da benzer bir şekilde, tüm yazdıklarıyla Fransız toplumunun geçmişinin bilinmesinde en gerçek, en doğru yansıtıcılardan biri olmuştur, değerlendirmesini yapmak gerçeği ifade etmek olacaktır. n Kuzin Bette/ Honoréw de Balzac/ Çeviren: Yaşar Avunç/ Kırmızı Kedi Yayınları/480 s. 1245 2 6 A R A L I K 2 0 1 3 n S A Y F A 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle