29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Doktor Faustus / Thomas Mann / Çeviren: Zehra Kurttekin / Can Yayınları / 740 s. Thomas Mann, son eseri olarak tasarladığı, dünya edebiyatının da kültleri arasında tartışmasız bir yeri bulunan Doktor Faustus’ta okurunu mağrur bir sanatçının, besteci Adrian Leverkühn’ün gerilimli dünyasında dolaştırıyor. Ruhu, yaratma arzusuyla dolup taşsa da akılcı ve duygusallıktan uzak mizacını dizginleyemeyen Leverkühn’ün gerilimi, yaratma gücünün önündeki en büyük engeldir. Şeytan, Leverküh’nü bu zayıf noktasından yakalar: Yaratıcı zihnin dışavurumu olmaksızın anlamsız kalmaya mahkum bir varoluştan kurtulmanın bedelini, sanatçıyı zührevi bir hastalığın pençesine düşürerek ödetir. Ancak kötülüğün sağlayabileceği bir deha, bir yaratıcılıktır bu ve Thomas Mann’ın estetiğinde halkların faşizmle zehirlenmesini temsil eder. Mann’ın, gelişkin toplum ruhunun insan bedeninde arkaik ilkelliğe teslim oluşu şeklinde yorumladığı, toplumsal alanda tehdidini dün olduğu kadar bugün de hissettiren bu kronik siyasi mesele, romanda estetik ruh ile burjuva yaşamı arasında uçurum oluşturan bireysel düzlemde karşımıza çıkar. Ustam ve Ben / Elif Şafak / Doğan Kitap / 472 s. Elif Şafak’ın yeni romanı Ustam ve Ben’i tarihin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyıl İstanbulu’nun fonunda geçiyor. Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan ise romanın kahrmanları. Filbaz aynı zamanda bir üstadın da çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Şafak’ın hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkacak okuyucular Ustam ve Ben’de. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet ise hikâyenin olay örgüsünü meydana getiriyor. Ustam ve Ben tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi… Tılsım / Robert Bolano / Çeviren: Zeynep Heyzen Ateş / Pegasus Yayınları / 172 s. 2 Ekim 1968’de Tlatelolco Meydanı’nda ordunun halka ateş açmasının ve yüzlerce kişinin ölümüyle son bulacak bir dizi hükümet karşıtı gösterinin kıvılcımını üniversiteden şehre yayılan öğrenci hareketleri çakmıştı. Meksika Ordusu, halkın da katılımıyla büyüyen protestoları durdurmak için üniversiteyi işgal ettiğinde Felsefe ve Edebiyat Fakültesi’nin tuvaletinde olan ve yaşadığı dehşetle oradan çıkamayan Auxilio’nun, gözlerini yerdeki fayanslara ve fayanslar üzerinde oynaşan ay ışığına dikerek hummalı bir şekilde anlattığı hikâye Robert Bolano’nun romanı Tılsım. Bu yarı sanrı yarı gerçek anlatıda, melankoli ile Latin Amerika’nın kanlı yakın tarihi, bir kadının, Meksika şiirinin anasının sesinde hayat buluyor. On iki gün boyunca üniversitenin dördüncü katındaki kadınlar tuvaletinde kapalı kalan bir kadının aklından neler geçer? S A Y F A 2 6 n 2 6 A R A L I K 2 0 1 3 Deniz ve Sardinya Adası / D. H. Lawrance / Çeviren: Arzu Dalyan / Aylak Adam Yayınları / 248 s. “Messina istasyonunda, bu iğrenç delikte dikilmiş, kış yağmurunu ve iki mahkumu seyrediyorum. AklımaReading Zindanı’ndaki Oscar Wilde geldi. Birinin, ayaktakımı tarafından kurban edilmesine müsaade etmek ne kadar da yanlış. Herkes istediğini söyleyebilmeli.” “Bana aşkın eski, tuzlu halini verin. Aşırı hassasiyet ve asaletten, vıcık vıcık modern sevgi gösterilerinden öyle tiksiniyorum ki!” Gezi edebiyatının başyapıtlarından olan Deniz ve Sardinya Adası Arzu Dalyan çevirisiyle Türkçede. Lawrence’ın roman ve öykülerinden apayrı bir yerde duran bu kitap, okuycusunu bambaşka bir Lawrence’ı tanımaya çağırıyor. Büyük yazarın doğaya, denize, aşka ve yaşama dair düşüncelerinin en cesur ve yalın hali olan Deniz ve Sardinya Adası, bir anlamda çağdaş bir seyahatname. Antik Dünya – İlk Kayıtlardan Roma’nın Dağılmasına / Susan Wise Bauer / Çeviren: Mehmet Moralı / Alfa Yayınları / 874 s. Susan Wise Bauer’in yalın bir dille yazdığı Antik Dünya, okuyucuyu sürükleyici bir tarih anlatısıyla buluşturuyor. Böylece bu kalınlıktaki tarih kitaplarının her zaman zor anlaşılır ya da sıkıcı olmayabileceğini kanıtlıyor. Dünya tarihini Antik, Ortaçağ, Rönesans ve Modern olmak üzere dört ana dönem halinde ele alan serinin ilk kitabı, tüm antik dönem uygarlıklarını her birinin ayırt edici özelliklerini de ihmal etmeden eşzamanlı olarak anlatıyor. İlk yazılı kayıtlardan Roma’nın çöküşüne kadar olan dönemdeki tüm dünya uygarlıklarının hikâyesine özenle hazırlanmış çok sayıda harita, fotoğraf ve her bölümün sonundaki zaman çizelgeleri eşlik ediyor. İnsanların umutlarıyla kaygılarını yansıtan epik öykü ile efsanelerin, kral ve liderlerin kişisel mektupları ile resmi kayıtların özenle kullanıldığı anlatı, insan seslerinin de duyulduğu son derece canlı bir tarihle baş başa bırakıyor meraklıları. İsa’yı Beklemek / Levent Şentürk / Çitlembik Yayınları / 136 s. Bir Amerikan Üniversitesi’ndeki iki araştırma görevlisi, Chiaki ve Melike, tüm dünyadan gönüllülerin gönderdikleri dokuların DNA analizlerini yapmaktadırlar. Bu sırada karşılarına çıkan bir örnek onları şaşkına çevirir: Genetik olarak binlerce yıl önce doğmuş olması gereken bir insan aramızda yaşamaktadır. Alacagöl Efsanesi ve Cennetin Kalıntıları kitaplarının yazarı Levent Şenyürek’ten, Amerika’dan Balkanlar’a ve Ortadoğu’ya, yakın tarihten, uzak geçmişe soluk soluğa takip edeceğiniz bir bilimkurgu romanı daha okuyucu karşısına çıkıyor. Acayip Bir Başlangıç / Monika Maron / Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer / Alef Yayınevi / 160 s. “Özlediğim bir duygu var, dedim, âşık olduğunda ya da bir şey için mücadele ettiğinde hissettiğin o heyecandan ölme duygusu, bir tutku yani, evet, bu işte: Ben tutkuyu özledim.” Çağdaş dünya edebiyatının önde gelen yazarı Monika Maron’un özlemle beklenen kitabı Acayip Bir Başlangıç okuyucu karşısında. Romanın kahramanı Johanna geçmişine ve bugününe bakarak dünyadaki yerini bulmaya çalışır. Kendi hayatında kaybolmanın ve yaşlanmanın hüznü yavaş yavaş damıtılan bir umuda bırakır kendini. Johanna ekseninde aranan soru ise şu: “Mutluluk sadece bir yanılsama mıydı?” Gazeteci Gözüyle Direniş – 21 Foto Muhabirinin Gözünden Gezi Fotoğrafları / Editör: Coşkun Aral / Yayıma Hazırlayan: Serkan Ocak, İdris Emen / Kırmızı Kedi Yayınları / 178 s. “Gençler, bugüne kadar onları anladığını sanan, sözde onların geleceği için dünyalık derdine düşen ebeveynlerine, hangi iktidar olursa olsun değişmeyen sömürüye dayalı yönetimlere, demokrasi ve özgürlükleri almak, çalmak, götürmek ve yıkmak üzere kanunsuzluğu meşrulaştıran anlayışlara karşı ‘Önce bizi dinleyin!’ demek istediler.” Gezi Direnişi’nden aylar sonra şimdi bu kitapla, fotomuhabirleri bütün senaryoları fotoğrafların diline bırakıyor. Gezi’yi fotoğraflar anlatıyor. Herkes sussun fotoğraflar konuşsun diyenlere... Ket Yıldızı / Aleksandr Belyaev / Çeviren: Hazal Yalın / Doruk Yayınları / 208 s. Bu kitap yazarın özlemlerini yansıtan türden bir bilimkurgu romanı. Üstelik bu özlemler, 1920’lerin 1930’ların dünyasında, yani 8090 yıl önce dünya üzerindeki milyonlarca, insanın paylaştığı türden özlemler. Bir başka deyişle, elimizdeki kitabı sadece bir bilimkurgu kitabı olarak değil de, 80 yıl önce insanların nasıl bir gelecek arzuladığını anlatan bir kitap olarak da okumak mümkün. Zaman ve kültür üzerine düşünmek için keyifli bir metin olarak Ket Yıldızı’nı ve ‘Sovyetlerin Jules Verne’i olarak nitelenen Aleksandr Belyaev okuyucu karşısında. Yavru Kuş / Octavia Butler / Çeviren: Algan Sezgintüredi / Aylak Kitap / 324 s. Romanın kahramanı Shori, görünürde hafızasını yitirmiş genç bir kızdır ancak peşini bırakmayan insanlık dışı gereksinim ve yetenekleri kendine dair ürkütücü bir gerçeklikle yüzleşmesine sebep olur: Shori, aslında gündüz dışarıda yaşayabilmek üzere genetiği değiştirilmiş, elli üç yaşında bir vampirdir. Ailesine yapılan korkunç saldırıdan tek başına sağ kurtulan Shori, katilleri bulmak ve kendi kimliğini keşfetmek üzere çıktığı zorlu macerada ötekiliğin sınırlarında dolaşırken gerçekten insan olmanın anlamını sorguluyor. Ok, Balta ve Mancınık / C. W. C. Oman / Çeviren: İsmail Yavuz Alogan / Kitap Yayınevi / 136 s. C. W. C. Oman’ın bu kitabı, bir savaş tarihi klasiği olarak niteleniyor. Önde gelen ortaçağ uzmanlarından C.W.C. Oman kitabı 1885’te, henüz Oxford Üniversitesi’nde öğrenciyken yazmış. Kitabın elimizdeki bu baskısı ise 19. yüzyılın sonlarından bu yana ortaya çıkarılan C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1245
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle