Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nermin Yıldırım’dan “Saklı Bahçeler Haritası” Mektuplarla gelen geçmiş Nermin Yıldırım, üçüncü romanı “Saklı Bahçeler Haritası”yla okuyucu karşısında. Yeni yayımlanan romanında Yıldırım, 1960’lardan kalma gizemli mektuplar alan kahramanı Rıdvan ve bu mektuplar eşliğinde romana dahil olan Suad ve Behiye kardeşler ile insanlığın kara sayfalarına doğru yolculuğa çıkarıyor okuyucuları. r Eray AK enç yazar Nermin Yıldırım’ı ilkin Unutma Beni Apartmanı ile tanımıştık. Yıldırım bu romanında okurlara, geçmişte 27 Mayıs darbesine, şimdiki düzlemde ise Barcelona’ya kadar uzanan bir hikâye anlatmıştı. Başarılı sayılabilecek bu ilk romanın ardından ise çok bekletmeden ikinci romanı çıkageldi: Rüyalar Anlatılmaz. Görünürde, bir ailenin geçmişinde yatan karanlığı gözler önüne sermişti Rüyalar Anlatılmaz’da yazar. Asıl amaç ise başkaydı. Okurun, “normal” algısı üzerine düşünmesini istiyordu biraz yazar belli ki. Bunun için de dışarıdan “normal” gibi gözüken bir topluluğun geçmişiyle uğraşmıştı. Sonuç mu? Tüm trajedisisyle bir aile, gerçek anlamıyla gün yüzüne çıkmıştı. “Normal” algısının sınırları da bu aileyle birlikte tekrar düşündürmüştü. Nermin Yıldırım şimdi de üçüncü romanıyla karşımızda: Saklı Bahçeler Haritası. Yazar romanında, geçmişle bugün arasında ufak ilmeklerle kendine farklı bir zaman düzlemi yaratıyor ve bu düzlemde, insanlık tarihinin yüz karası sahnelerinden bir demet yapıp kabuk bağlamış yaraları kanatıyor. Geçmiş ve bugünü farklı bir düzleme taşıyıp kendi zamanını kurmak, Nermin Yıldırım'ın daha önceki romanlarında da rastladığımız bir durum aslında. “Geçmiş” bu bağlamda, yazarın roman biçeminin önemli bir halkasını oluşturuyor. Kendi romanları arasında da bu “geçmiş” algısının farklı yansımaları var. Nermin Yıldırım’ın bu romanındaki kahramanı Rıdvan mesela... Unutma Beni Apartmanı’nda da karşımıza çıkS A Y F A 6 n 1 4 lerini bile inandırdıkları yalanlardan örülü bir yaşamın içinde bulur kendini. Bir de iki kardeşten birinin Behiye ülkesini, ailesini ve en önemlisi kadeşini terk ederek Almanya’ya kaçmasına neden olacak biri aşk hikâyesi vardır ki romandaki çatışmaların en çetrefillisini bu olay meydana getiriyor. Çatışmadan da öte bir hesaplaşma aslında kardeşler arasındaki bu olay. Bu hesaplaşma ise Almanya'daki Behiye'nin, yılların ardından, geride bıraktığı kardeşi Suad'a yazdığı ilk “affet” mektubuyla hızını alıyor. Sonrasında sıra, birlikte değilken neler yaptıklarını anlatmaya geliyor. Onlar anlattıkça da “bağzı” insanların, insanlığa yaşattığı zulüm, bir bir ortaya çıkıyor. G mıştı. Şimdi ise romanın başrolünde yer alıyor. Yazarın romanlarında tarihe bakışı, özellikle ilk roman Unutma Beni Apartmanı’nda kendini belli etmişti. Türkiye’nin önemli dönemeçlerinden birine, 27 Mayıs’a dokunduğunu görmüştük bu romanında Yıldırım'ın. Yeni roman Saklı Bahçeler Haritası’nda ise geçmiş, dünya tarihiyle paralel gidecek şekilde, Türkiye ve romanın diğer ucu Almanya’da olup bitenlerin insan yaşamını, onurunu, gururunu ne kadar yaraladığı üzerinde şekilleniyor. Yani, yazarın geçmiş algısı, bu yeni romanında biraz daha evrensel boyutlara taşınıyor. Öte yandan ise anlatılan hikâye boyunca sarsılarak tanıklık edeceğimiz bu geçmişin, romanın bugününü ne derecede etkilediği de önem taşıyor. Bunu da geçmişi, kahramanının kendi özgeçmişindeki yaralarla bütünleştirerek sağlıyor yazar. Yani, tarihin karanlık yüzünün ele avuca sığmayan parçaları, bir anlamda bugüne sıçrıyor. Bugün ise geçici bir süreliğine de olsa bu geçmişin bombardımanına maruz kalıyor. Saklı Bahçeler Haritası'nda Nermin Yıldırım, geride kalan romanlarını da göz önüne aldığımızda, çok da yabancısı olmadığımız izlekler üzerinden kuruyor aslında hikâyesini: Gizem, hafif hafiye haller, trajedi, tarih, göçebelik, kaçış, bir uğrak olarak Barcelona... Ancak durum bu kez biraz farklı. Her yeni romanında okuruna daha fazlasını vaat eden bir yazar olarak Nermin Yıldırım, bu yeni romanında üstüne koyarak yoluna devam ediyor. GİZEMLİ MEKTUPLAR Romanda her şey, bir yayınevi yönetmeni olan kahramanımız Rıdvan’ın, 1960’ların başından, yani elli üç yıl öncesinden yazılmış mektuplar almasıyla 2 0 1 3 BİR ROMAN, ÇOK HİKÂYE Suad ve Behiye... Biri Türkiye’de diğeri Almanya’da, hatta Avrupa’da görür zulmü. Behiye, eşiyle birlikte kim olduğunu kimsenin bilmediği bir yazarın peşinde, George Orwell’ın da içinde bulunduğu bir grupla, İspanya İç Savaşı’nı yaşarken Suad Türkiye’de, Dersim’i yaşayacaktır. İkinci Dünya Savaşı kapıya dayandığında Behiye gazeteci kocasıyla beraber Nazi Almanyası’nda boğulurken Suad, savaşı fırsat bilen babasına katlanmak zorundadır. Almanya’da Yahudiler toplama kamplarında, gettolarda yaşamak ya da bir an önce ölmek için uğraşırken Suad, Varlık Vergisi’nin insanları ne hale düşürdüğünü görecektir. Ayrıca Demokrat Parti’nin kuruluşu için çırpıbaşlar. Anlam veremez bu olup bitene nan, “tiksindiği” kocasıyladır Suad ve haliyle Rıdvan. Ayrılmış iki sevgiliden 67 Eylül olaylarında yaşamların nasıl birinin diğerine dönme çabası gibidir parçalandığına tanıklık etmek zorunda yazılanlar. Belki de yayınevinden bir kalacaktır. Tarihsel anlamda dahası mı? işgüzarın şakası ancak kendisiyle hiçbir Mektuplar cumhuriyetin onuncu yılınilgisinin olmadığı açıktır. Mektupların dan itibaren kendi hikâyelerini anlatmageliş şekli de kendileri gibi gariptir. Bir ya başlıyor. Bu bağlamda Saklı Bahçeler evrak yığınının arasında kendilerini Haritası, 1933’ten 1961’e “gayrıresmi” gösterirler ilk önce. Belli ki biri, kendisi bir tarihi fotoğraf sunuyor bize. için bırakmıştır onları ancak ne bırakanı Saklı Bahçeler Haritası, üç romanın ne de mektupların nasıl bırakıldığını birleşimi gibi. Üç karakterin farklı zakimse görmez. Bunun üzerine çok fazla man ve yerlerde yaşadıkalarıyla örülmüş da düşünmez aslına bakılırsa hikâye. Bu üç hikâye, yazarın Rıdvan, düşünemez çünkü ustaca ilmekleriyle birleşiyor basılacak onlarca kitap sırada ancak üçü de kendi başına bekliyordur. Ayrıca kaprisli varlığını sürdürebilecek güçyazarlarla da uğraşması gerekte. Bunların yanına Suad ve mektedir. Ancak mektupların Behiye kardeşlerin aile üyeleri ardı kesilmez ve sadece masa ve Rıdvan’ın yayınevi çevreüstünde değillerdir artık. Ressinin hikâyeleri de eklenince toranda, spor salonunda hatta bol karakterli, çok hikâyeli evinde bile kendisini bulurlar. bir roman çıkıyor kaşımıza. Mektuplar geldikçe de olayın Nermin Yıldırım’ın kalemi, ilk görüldüğünden çok farklı bu çok hikâyeli kurguda daha olduğu ortaya çıkar. Ne terk da öne çıkıyor. Birbirinden eden bir sevgilinin dönme ayrıymış gibi duran tüm bu çabalarıdır mektuplarda anhikâyeleri tek bir roman çatısı latılan ne de şüphelenildiği altında toplamayı başarıyor. gibi bir işgüzarın şakası. MekRoman boyunca yükseklerde tuplar iki kardeşin hikâyesini gezdirdiği gerilimi ve merakı, anlatıyordur ancak Rıdvan, bu Nermin Yıldırım’ın tek cümleyle açıklanabilecek geçmiş algısı, yeni mektupların kendisiyle ilgisini romanında evrensel bir olaya bağlaması ise Saklı boyuta taşınıyor. hâlâ çözememiştir. Anlatılan Bahçeler Haritası’nın en vuruhikâyenin “merak” katmanını cu yanı. Güçlü bir psikolojik da romanın sonuna kadar bu sorular altyapıyı gerektiriyor hikâye ve Nermin sürükler zaten: “Mektupları kim bıraYıldırım bunu hissettirmeden metin kıyor ve bunların Rıdvan’la ilgisi ne?” aralarına serpiştiriyor. Hatta romanın Kahramanımız, biraz da mecburiyetten, ciddi anlamda şaşırtan sonu, yine bu mektuplarda anlatılan hikâyenin peşine psikolojik altyapının ürünü olarak karşıdüşerek geçmişten bugüne uzanan sanmıza çıkıyor. n cılı bir sırrı çözmeye koyulur. e.erayak@gmail.com Rıdvan istemeyerek de olsa iki kız kardeşin Suad ve Behiye dünyasına Saklı Bahçeler Haritası/ Nermin Yıladım attığında ise acılar, sırlar, kendidırım/ Doğan Kitap/ 364 s. Fotoğraf: Joan Alvado K A S I M C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1239