03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA dünyamızın öncü kalemlerinden Ahmet Cemal uzun yıllardır sürdürdüğü çeviri etkinliğiyle Türkiyeli okur üzerinde silinmez etkiler bırakmış, etkilerini çeviri alanıyla sınırlı tutmamış, denemeleriyle de bu alanı genişlemiş bir kültür insanı. Cemal’in yeni denemelerini bir araya getiren kitabı “Lanetlenmiş Ağustosböcekleri” 2012 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Usta yazarın bu kitabı, edebiyattan sinemaya, tiyatrodan resme, çeviri uğraşından politikanın sanata etkisine dek uzanan yazılardan oluşuyor. Öte yandan bütünde yazarlığının, o sadece yazarak gerçek anlamda varolabildiğini ifade ettiği adanmışlığın ve hayatının kodlarına çağrılı bir metin de söz konusu. Yapıt, “sanatı paranın, maviyi karanın üzerine çıkaran”, o daha çok özlenecek, İlhan Selçuk’un deyişiyle “omurgalı yazarlara” bir saygı duruşu. Cemal’le Lanetlenmiş Ağustosböcekleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. “Üretici Olarak Yazar” adlı yazısında Walter Benjamin açısından önemli olan ilke şudur: Bir edebiyat ürününün eğilimi, “ancak edebiyat açısından da doğruysa, politik bakımdan doğru olabilir.” Bir başka anlatımla: “Politik bakımdan doğru bir eğilim, yazınsal bir eğilimi de kapsar.” Şu ekleme de yapılmalıdır: “Bu yazınsal eğilim, içkin ve dışkın olarak politik bakımdan her ‘doğru’ eğilimi içerir. Yapıtın niteliğini oluşturan da budur.” Bu belirlemeden şu çıkarım yapılabilir: Söz konusu nedenle, “Bir yapıtın doğru politik eğilimi, onun yazınsal eğilimini kapsadığı için, yazınsal eğilimi kapsar.” Görüleceği gibi Benjamin verimsiz diye adlandırdığı tartışmada edebiyatın eğilimi ile niteliğinin “Nasıl bir ilişki içinde olduğu” noktasından yola çıkmaktadır. Onur Bilge Kula, Benjamin’in bu ünlü metnini değerlendiriyor. Yazıyı uzunluğu nedeniyle iki bölümde sunacağız sizlere. Bol kitaplı günler... Edebiyatımızın ve düşünce P B ervasız Pertavsız ENİS BATUR Dönem değişiyor ir buçuk yüz yıllık sürgün tarihimiz, bildiğim kadarıyla, derlitoplu biçimde yazılmadı. İmparatorluğun çöküş, cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde çok sayıda zoraki sürgün verdik: Namık Kemal’den Nâzım Hikmet’e, Yılmaz Güney’e. İkinci kategoride, uzunca süreler gönüllü sürgünü seçenler yer aldı: Osman Hamdi’den, Şeker Ahmet Paşa’dan Selim Turan’a, Feyyaz Kayacan’a uzun bir liste. Artık üçüncü bir kategori doğmuş durumda: Almanya ve Avustralya başta, göçmen yazarlar, sanatçılar, bilim adamları. Çoğu çifte vatandaşlık konumunda: Nedim Gürsel ve Şavkar Altınel’den Zafer Şenocak ve İzzet Göldeli’ye. Bunları, usul usul, dördüncü bir kategori izliyor şimdi: Yarı yarıya düzende, Türkiye’de ve bir yurtdışı limanda çifte yaşam düzeni kurmaya yönelenler: Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi yazarların yanı sıra sanatçılar, akademisyenler katıldı kervana ben de dört yılı aşkın bir süredir, Fatma Tülin’le birlikte, bu koşullarda yaşıyorum ve elden geldiğince sürdürmek istiyorum yeni düzeni. İki ülke, iki dil, iki kültür, iki yaşama kültürü, iki çevre, iki farklı alışkanlıklar dizisi arasında bölünerek yaşanıyor bu sonuncu kategoride. Parçalanmaya, dağılmaya sürükler mi zamanla kişiyi? Apayrı beslenme biçimleri tuhaf bireşimler yaratır, doğurur mu? Bu ve benzeri sorulara bizden sonrakiler ola ki yanıt arayacak, bulacaklardır. Bir sanı: Dördüncü kategorinin nüfusu zamanla artacaktır. Dünya tablosu ve gidişat tersyüz olmaz, dolaşım özgürlükleri yeniden kısıtlanmazsa, sınır çizgilerinden taşanlara yenilerinin katılması şaşırtıcı olmaz. Bir sanı, dahası bir kanı: Bu soy açılımların zenginleştirici bir boyutu sözkonusu olacaktır. Ufuk genişlemesi, yerel kafeslerin kırılması, denektaşlarının çeşitlenmesi kapalı kültürlere önemli olanaklar sağlar. Bütün varsıllaşmış kültürlerde ötekine yöneliş vardır. Edebiyat düzleminde sorular getirecektir sözkonusu yönelim. Bunların başında, edebiyatın aracı dil olduğuna göre, aracın seçimi ve kullanımı geliyor. Konuya, ‘çiftdillilik’ çerçevesinde birkaç defa açıldım. Yabancı dilde yazmayı seçenler (Şenocak, Gürmen, Shafak) hangi edebiyatın temsilcileri olarak görülecekler? İki dilde birden yazanları nereye yerleştireceğiz? Hemen söylemeliyim: Benim açımdan sancı teknik bir düzeydedir. Dil ile sınırlanabilir mi yaşanan, yaşanacak değişimler? Teknik düzeyden taş(ıl)ma rizikosu içeriyor bu soru/n: Yerlilik/Yabancılık, Yerellik/Evrensellik, “biz” ve “öteki(ler)” türünden kutuplaşmaları yarattığı ve semirttiği gözlemlenen yaklaşımlar devreye girmekte gecikmiyor. Kişisel tavrım ayan beyân ortada: Baştan beri vız gelmiş, tırıs gitmiştir törel parmak sallamalar; pusulamda dilediğim yönü seçerim. Gelgelelim, kişisel çerçeveye sığdırmıyorum bu kategorinin (ve öbür üçünün) doğurduğu “problematik”leri, olabildiğince nesnel okumalarının gerçekleştirilmesinden yanayım. YARILMA DÖNEMİ XX. yüzyılın damgasını vuran ulusallıkların ardından bir yarılma dönemi başladığı söylenebilir: Bir uçta küreselliğe yöneliş, aynı anda öteki uçta burçlara çekiliş, cemaatın kapanma hareketleri arasında. Sınır tanımayan ile mahallesinin dışına çıkmak istemeyenler çağının içindeyiz. Sınır tanımamak, durmadan yollara düşmek, yer değiştirmek ile çakıştırılmamalı: İnternetin, dekoderlerin olağanüstü bir tempoyla yayıldığı, mesafeleri daralttığı unutulmamalı. Beş kıtaya pencerelerini açanlarla perdenin arkasından sokağına bakanlar arasında paylaşılan bir dünya bu. ‘Mal’ ve ‘ürün’ dolaşımı benzersiz bir hıza ulaştı, global market bütün engelleri devirmeyi öngörüyor. Dönem insanı, bir süredir, böyle bir ortamın, atmosferin içinde seyrediyor. Günübirliğine Midilli’ye geçiyor, üç günlüğüne Barselona’ya gidiyor, Amazon’dan Glück’ün yeni şiir kitabını, Triar’ın DVD’sini, son çıkan bir Şostakoviç yorumunu ısmarlıyor, bakkalından limoncello alıyor, akşam evine suşi getirtiyor, televizyonunda Kongo’yla ilgili bir belgesel izliyor, İran çayı içiyor, Küba purosu tüttürüyor, Çin ürünü tshirt’ü üstünde ayağında HongKong’tan ithal spor ayakkabı, koltuğuna oturmuş Cortazár okuyor. Ülkesinde, doğduğu şehirde ve mahallede yaşarken yeni, beşinci bir kategorinin üyesi şimdi. Dili, anlatımı, üslubu, kahramanları, Gönüllü sürgünü seçenlerden, Şeker Ahmet Paşa (üstte) ve Osman Hamdi... TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] kurgusu, seçtiği uzamlar, yararlandığı tadlar her şey çeyrek yüzyıl öncesinden çok farklı bugün. Çünkü gördükleri, duydukları, yaşamına katılan ayrıntılar değişiyor, kullandığı merceklerin ayarı da. 1980’lerin başında, yeni doğan çocuğuna Ceyar adını koyarak evrensel gelişmeden etkilenen her “yerli”nin hayat köprüsünün altından o gün bugün sular aktı. Edebiyat adamının olup bitenlerden soyutlanması düşünülemezdi. Bu gelişmelere koşut biçimde, dünya kültür ortamıyla ilişkilerimiz de dönüştü. Yakın geçmişte akıldan geçmezdi, XXI. yüzyıl başlangıcının yazarı, sanatçısı geniş ölçekte değerlendiriyor üretimini, yapıtlarının dolaşım ağının alabildiğine genişlik kazandığını bile göre çalışıyor tezgâhında. İlk dört kategorinin temsilcileri ister istemez daha etkin konumdalar, bir tür “dirsek teması” içinde yaşıyor çoğu. Beşinci kategoridekiler henüz bekleyiş içindeler, çoğu kez; gene de her an önlerinde yeni yollar açılabileceğinin bilincindeler. Tablo, edebiyat adamının varoluş biçimini enikonu etkiliyor, tersini savunmak güç. Aracıyla ilişkisi, dünya ile ilişkisi, duruşu ve hedefi kalıp değiştiredursun hamleler yapacağı, bocalayıp sendeleyeceği, kendini gözden geçireceği kesin. ? İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya?Reklam Müdürü: Ozan Altaş ?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1194 3 OCAK 2013 ? SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle