Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
anatçılininiğinkomüKada’nın oğlu nde ydı. Vaü aktör eşi ve “Ben şiirle çağdaşım.” Hasan İzzettin Dinamo “Şiir basamaksız merdivendir.” Cenk Gündoğdu 2896 Belgesel TV kanalları için program önerileri: Anadolu’da ibadete açık kiliseler / Dağ belgeselleri (Ağrı, Cilo, Süphan…) / Selçuklu ve Osmanlı Köprüleri / Arkeoloji Müzelerimiz / İstanbul’un “perili köşkleri” / “Duayen” yazar, şair, müzisyen, gazeteci, akademisyen, tiyatro ve sinema sanatçılarıyla söyleşiler / Komşu ülkelere en yakın sınır köylerimiz / Anıt ağaçlarımız / Yazar, şair ve akademisyen kütüphaneleri… Salvador Assael (Kimbilir kaçıncı şampiyonluk kupasıyla). ri yaraye ön a “kurazdıkatçıla. bir roaya biliyo En İyi için kullanırdı. Konuşması gerekmiyorsa dinlerdi. Ağzından kem söz çıktığını duyan olmuş mudur? O bu dünyada da bir melekti. “Her ölüm erken ölümdür” de, sen çok acele ettin be Salvador! ? yaz 8nkid na eşkatmadiği örü Harb Tenha / 2892 Bir sahaf safarisinde, Sevim Burak’ın (19311983) Yanık Saraylar’ını, Oğuz Alplaçin’e imzaladığı için almıştım. (Alplaçin’e Hayalet Oğuz denmezse tanınmazdı. Mızmız bir yazar ve çevirmen, has bir marjinaldi. Akşamı ettiği yerde, yanından ayırmadığı sözlüğü yastık yapıp yatardı. Orhan ve Sezer Duru’nun hazırladığı yaşamöyküsü, O Pera’daki Hayalet’i okumalısınız.) 2893 Ağustosta bir şehidimizin cenaze töreninde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay (E.G.), askeri bandonun çaldığı cenaze marşını, “Millet tekbir getirecek” diye durdurmuştu. (Sanki marştan sonra, köylümüzün tekbir getirmesi engellenecekti.) Unutmuş olamazsınız, dünün sıkı solcusu E.G. muhafazakâr AKP iktidarında bakanlık koltuğuna oturunca, adı döneksiyasetçiler listesinin tepesine nakşedilmişti. Bu tür trajikomikliğin yaşandığı ortamda, Hülya Avşar’ın bir film festivalinde jüri başkanlığına getirilmesi trajiktir ama sürpriz değildir; İngilizce romanların yarıştığı uluslararası bir edebiyat ödülünde, Nobelist Orhan Pamuk’un başyapıtı The Museum of Innocence dururken, Milli Kütüphane’nin Ayşe Kulin’in Türkiye’deki yayınevinin İngilizceye çevirttiği; sığ romanı aday adayı göstermesi komiktir ama sürpriz değildir. (Üç olgunun ortak mesajı, Sığlıkistan’a hızla slalom yapıldığıdır.) 2894 Bakanlar Kurulu’nun geçen dönemki gaf şampiyonu E.G. değil miydi? Bu dönem devreye, İçişleri Bakanı İ. Naim Şahin de girdi. İkisinin farkı, E.G. gaflarındaki yapaylıktır. O sanki kendisini kabullenmeyen bir cemaate aidiyetini kanıtlama endişesi içindedir. Ne zaman E.G. gaf silsilesine yeni bir halka eklese, devlet adamı duruşlu, Maarif Koleji ve ODTÜ kökenli, yetkin iletişim akademisyeni ve bibliyofil, Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı aklıma gelir. Onu haksız yere yedek kulübesinde bekletilen Alex de Souza’ya benzetirim; gönlümdeki Kültür Bakanıdır. 2895 Şairin Günah Defteri’nden: Haz. Tozan Alkan, Şeref Bilsel “Şair çalılıkta kaybolan bir sülündür.” Wallace Stevens “Şairin bilge yanı değil, hayvan yanı önemli.” Enis Batur “Şiir kelimelerin dinidir.” Stephane Mallarme 2897 Yaz sıcağından sarkan kitap önerileri: Dört Köşeli Üçgen – Salâh Birsel, SEL / Başkaldıran Kurşunkalem – Ferhan Şensoy, Ortaoyuncular Yayınları / Ergin Günçe’yi Hatırlamak – Haz. Dinçer Günday, Etki / Yedinci Gün – İhsan Oktay Anar, İletişim / Dans Etmesek de Olur – Aslı Sevin, 160. Kilometre / Jean Genet: Yüce Yalancı – Tahar Ben Jelloun (Çev. Işık Ergüden), SEL… 2898 Başkaldıran Kurşunkalem; Ferhan Şensoy’un özyaşamöyküsünün ikinci perdesinden mürekkep. Bu ırmak kitap beni zaman tünelinde 1970’lerin alacakaranlığına ışınladı. Kotarılması on yıl mı süren yapıtta yaşamöyküsü, anı, gezi, söyleşi ve tiyatro tarihi türlerinden örnekler vardı. Benim için ilk sekiz ayın en sürükleyici Türkçe kitabıydı. Ergin Günçe’yi Hatırlamak: İyi şair Günçe, bir üst düzey bürokrattı. Onu bir uçak kazasında yitirdik. (19381983). Anı kitabında Dinçer Günday’a yazdığı dört mektup var. Kitabistan’da ben böyle lezzetli mektuplar görmedim. Yedinci Gün: Bu yıl okuduğum tek “çok satan” kitaptı. Romanda biçemle, bilgi; nükteyle gerçek, şiirsel bir symbiosis’ten sonra ebruli bir tespihe sabırla dizilmişti. Graham Grene bu tür yapıtlarına “Eğlencelik” derdi. Mekanik detayların zaman zaman bezdirdiği yapıt Evliya Çelebi’den esintilerle “mücehhezdi.” 2899 Magazin basını Ali Taran’ı, özel yaşamından abartılı kesitlerle güya hırpalamaya çalıştı. Ali Taran (doğ.1952) bir iletişim sektörü öncüsüdür. Çok zeki ve nüktedan, vizyonerdir. Aykırı ama estet bir duruşu vardır. (Ressam ve nice ressamın hocası Prof. Dr. Selahattin Taran’ın oğludur.) Televizyon ekranındaki anekdotsal reklamları bize o benimsetti. Vurucu mesajlarla satış cirosu yanında şirketlerin marka değerini de artırırdı. Bir holding yöneticisi olsam Ali Taran’dan başkasıyla çalışmazdım. (Onunla bir dostluğum yoktur, sokakta veya stadyumda görüşürsek selamlaşırız. Gözlemlerim, Yapı Kredi’ye hizmet verdiği döneme aittir. İşbu madde, hakseverlik adına yazılmıştır.) 2900 Nur, “Ben ayın 5’inde doğdum, kızımı 15’inde doğurdum, torunum 25’inde doğacak diyordu.” Haklı çıktı, torunumuz Ali 25.08.12’de aramıza katıldı. Kızımız Elvin’in doğduğu 15.11.81’de Fenerbahçe, Gaziantepspor’u 51 yenmişti; Ali’mizin doğduğu gün yine FenerbahçeGaziantepspor maçı vardı, 30 bitti. Ali’nin aydın, laik ve yurtsever bir Türk genci olacağına eminim. Ben onda bibliyofil dokusu görmeyi de umuyorum. Çünkü ona kutsal emanetlerim var; el yazması/nadir/imzalı kitaplar, kitaplar, kitaplar… ? 4 EKİM 2012 ? “Te” sözdildiğini ahsi yan yaılığı ol Fırat yaptığı a öpüşyıl, Bir akanlıönete “En mansler ktavaklarımı olÖzdal: üziği satek CD’nin el’in atılmak eri ge mez enin ğı küredi. n’ın bialçakrli? k 1181 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1181 SAYFA 9