Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
V TR NDEK LER Bahar Temizliği/ Attilâ Şenkon/ Cumhuriyet Kitapları/ 146 s. “Yaşamımın bu yeni döneminde bir bahar temizliği gerek bana. Tozlu sandıklar, eski defterler açılmalı, içlerinde ne varsa ortaya dökülmeli birer birer. dili geçmiş, miş’li geçmişlerimle yüzleşmeli, kendimi temize çekmeliyim. tüh’lü bir geçmiş zaman bırakmamalıyım ardımda. Keşkesiz, acabasız, taptaze bir başlangıç istiyorum şimdi. İliklerime kadar ıslanarak yıkanmak, anıların tortusundan arınmak için yağmura çeviriyorum yüzümü. Yorgun bedenimi, huzurlu bir gülümseyişle kırkikindilere teslim ediyorum.” Attilâ Şenkon’un daha önce yayımlanmış, ilgi görmüş ve ödüllendirilmiş kitabı “Bahar Temizliği” yapılan bu yeni baskıyla okuyucuların karşısına tekrar çıkıyor. Benibekle Çiçeği/ Mehmet Güler/ Cumhuriyet Kitapları/ 238 s. Mehmet Güler’den, Türkiye’nin ‘Küçük Amerika’ olma sevdasına tutulduktan sonra yaşadığı ileri görünüşlü tersine dönüşüme, Adana özelinde ayna tutan bir çağ romanı “Benibekle Çiçeği”. Kendi deyişiyle “faytoncuların piri” İdris Usta’dan el alan, at sevdalısı, faytonuna tutkun bir faytoncunun işinin, ekmeğinin elinden alınmasına umarsızca başkaldırısının öyküsü ve bu öykünün arkasında Adana’nın yaşadığı dönüşüm. Roman bir diğer deyişle, yok olan geçmişe bir ağıt niteliği de taşıyor. Uzun Yolda Bir Mola/ Ayşegül Yüksel/ Cumhuriyet Kitapları/ 324 s. Ayşegül Yüksel, tiyatromuzun Cumhuriyet dönemi içindeki yolculuğunda mola verilebilecek bir zamana ve yere vardığı düşüncesiyle, bugüne dek ulaşılmış çeşitli aşamaları değerlendiriyor. Yüksel kitabında; Doğu ile Batı arasında kimlik arayışı ve gelenekten beslenmeden oyun yazarlığına; Devlet Tiyatrolarından Genç Oyuncular, Kent Oyuncuları, Ankara Sanat Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu gibi özel tiyatrolara; tiyatro eleştirisinden tiyatro biliminin üç büyüklerine kadar pek çok konuyu ele alıp irdeliyor. Yüksel, kitabın her bölümünün kendi içinde bir bütün oluşturmasını amaçlamış. Böylece okuyuculara, hem baştan sona hem de herhangi bir bölümünden başlayarak okuma olanağı sunulmuş. Tiyatroyla ilgisi olan herkes için önemli bir kaynak “Uzun Yolda Bir Mola”. Herkes çin Evrim/ David Sloan Wilson/ Çeviren: Gürol Koca/ Metis Yayınları/ 386 s. Darwin’in doğal seçilim teorisini ortaya atmasının üzerinden bir buçuk asır geçti. Bu süre içinde toplanan kanıtlar o kadar güçlü ki, evrimi artık teoriden öte bir olgu görünüyor. Fakat, Amerikalı evrimci David Sloan Wilson, “diğer disiplinlerle harmanlanmadığı ve günlük hayata uyarlanmadığı sürece evrim teorisinin hakkını vermiş sayılmayız” diyor. Bu düşünce tarzını benimsediğimizde, hamilelik bulantısından obeziteye, dans etmekten gülmeye, din ve ahlaktan siyasete her şey muazzam bir yapbozun, evrim yapbozunun parSAYFA 34 19 MAYIS 2011 çaları haline geliyor. Wilson işte bunu yapmaya çalışıyor. Evrim’i günlük yaşamın içlerine kadar taşıyor. “Herkes İçin Evrim”, isminin de ifade ettiği gibi herkesin ilgisini çekecek, herkesin rahatlıkla, keyifle okuyabileceği ve okuması gereken bir kitap. Bir Anadolu Ozanı: Yaşar Kemal/ Aziz Şeker/ Eğiten Kitap/ 498 s. Yaşar Kemal Türkiye ve dünya roman haritasında önemli bir yere sahip. Yazarın Türkiye toplumsal koşullarının ve toplumsal değişmesinin konu olarak işlendiği eserleri değişen bir toplumu anlamamızda birçok veriyi sunmaktadır. Aziz Şeker’in bu çalışması da Yaşar Kemal’i bir bütünsellikte işlediği gibi Türkiye toplumsal yapısının Cumhuriyet ile birlikte değişimini farklı yönlerden değerlendirilmesini kolaylaştırıyor. Edebiyat sosyolojisi bağlamında da okunabilecek olan bu yapıt, Yaşar Kemal’in edebiyat anlayışını inceleyecekler için de önemli bir boşluğu dolduruyor. Paran Kadar Sağlık/ Mustafa Sönmez/ Yordam Kitap/ 158 s. “Tüm dünyada ve ülkemizde sağlığa yapılan harcamalar artıyor. Bunu olumlu bir gösterge olarak görebilir miyiz? Sağlık talebinin ne kadarı ihtiyaç, ne kadarı kışkırtılmış ya da üretilmiş talep?” Mustafa Sönmez bu gibi sorulardan yola çıkarak Türkiye’de ve dünyada sağlık sisteminin ne durumda olduğunu gözler önüne seriyor. 1990 sonrası süreçte Dünya BankasıIMF telkinleriyle başlatılan Türkiye’deki, özellikle neoliberal AKP iktidarı zamanında, özel hastaneciliğin, özel sağlık yatırımlarının teşvik edildiği zaman aralığı kitabın odaklandığı zaman dilimi. Günümüzde sağlık adına neler yapıldığı da kitaptan alınacak diğer önemli ders. İzmir Tabip Odası desteğiyla yayımlanan kitap okuyucuların karşısına çıkıyor. yi Patron Kötü Patron/ Robert I. Sutton/ Çeviren: mge Tan/ Alfa Yayınları/ 336 s. Robert I. Sutton, daha iyi patron olma niyetindekilere sesleniyor bu kitabında. Farklı işyerlerinden gerçek örnekler veren Sutton iyi patronların verimli ve insani çalışma ortamları yaratmak için attığı adımları, kontrolü ele almak için neler yapılacağını, doğru zamanda doğru şekilde takdir etmeyi, sorumluluk almayı, çalışanlarla uyum içinde olmayı ve insanın içindeki kötü patronu nasıl susturacağını anlatıyor. “İyi Patron Kötü Patron”, hem küçük hem de büyük işletmelerdeki yöneticiler ve liderler için besleyici bir kaynak olma özelliği taşıyor. Erkekler/ Richard G. Bribiescas/ Çeviren: Billur Kakıcı/ Doruk Yayımcılık/ 280 s. “Bir erkeğin hayatında üç aşama vardır: FüzeMezeMüze. Paraguay’da geçirdiğim süre boyunca ve sonrasında, Chachugi’nin şapkasındaki sözler üzerine düşündüm. Bu sözler, insan erkeklerinin yaşam tarihinin bir özeti gibi görünüyordu.” Richard G. Bribies cas kitabında erkeklerin kadınlardan farklı yanlarından yola çıkarak tarih boyunca kadınlık ve erkeklik üzerinden çok farklı konulara değinerek “Erkek nedir?” sorusuna yanıt arıyor. Yazar ayrıca, “Daha fazla şiddet mi, neredeyse tarih boyu süren cinsiyet egemenliği mi, bedensel güç mü? Erkekler, “Erkek Dünyası” içinde cinsiyet farklarının kökenine yönelik alışılmadık bir bakış açısı ve açıklama sunarken nüktedan dili ve ilginç yorumlarıyla çekindiğimiz soruları gün yüzüne çıkarıyor: Güç kimde? Ve gücün ödünlediği güçsüzlük ne?” gibi sorularında peşine düşüyor. Rematonia Kıyamet/ M. Hamdi Kan/ Destek Yayınevi/ 198 s. “İşin aslı ve kısacası; bugüne kadar duymuş olduğunuz bütün efsaneler, mitler, inandığınız ve inanmadığınız bütün dinler, hepsi aynı şeyi anlatıyorlar. Sadece anlatanların algıladığı biçimiyle, birbirinden farklı ifadelerle. Bana güvenin! Var olduğunuzdan beri aranızdayım.” M. Hamdi Kan, gerçekten çok ilginç bir çalışmaya imza atmış. Bugüne kadar var olmuş bütün efsaneleri dünyaya çağıran bir serinin ilk kitabı aynı zamanda. Yazar, okuyucusunu hayal gücünün sınırlarında dolaşan bir kurgunun içine davet ediyor “Rematonia Kıyamet” ile. Aynı zamanda Rematonia Evrenine... Gece nerken/ Michael Cunningham/ Çeviren: Püren Özgören/ Can Yayınları/ 284 s. Amerikalı yazar Michael Cunningham, modern kentlerde yaşamlarını sürdüren bireylerin iç çelişkilerini, psikolojik sorunlarını ustaca yansıtıyor kalmemine. “Gece İnerken” de bu türden romanlarından biri. Romanın kahramanları; biri sanat simsarı, diğeri dergi editörü olan Peter ve Rebecca Harris, Manhattan, SoHo’da yaşayan, kırklı yaşlarda, görünürde mutlu olmak için gereken her şeye sahip bir çifttir. Bir gün Rebecca’ya ikizi kadar benzeyen erkek kardeşi Mizzy yanlarına gelir. Yirmi üç yaşında, uyuşturucu bağımlılığıyla başı dertte, yönünü henüz bulamamış, ancak her şeye karşın çok güzel Mizzy’nin gelişinden sonra, Peter birlikte çalıştığı sanatçıları, yapıtlarını, kendi kariyerini, kısaca o güne kadar özenle kurduğu dünyasını sorgulamaya başlar. “Gece İnerken”, günümüzün yaşam biçimini okuyucunun tekrar gözden geçirmesini isteyen bir roman. Güzelliğin anlamı, işlevi ve aşkın insan yaşamındaki yeri konusunda, roman okuyucuyu kendiyle tartışmaya itiyor. Pemberley’den Mektuplar/ Jane Daekins/ Çeviren: Nurten Hatırnaz/ Bilge Kültür Sanat/ 188 s. Tüm dünyada, gelmiş geçmiş en sevilen aşk romanlarından biridir “Aşk ve Gurur”. Jane Austen da, okurlarının hiç bitmesin isteyeceği bir kitap yazdığının farkında olsa gerek ki kitabın sonunda hikâyenin nasıl devam ettiğine dair birtakım küçük bilgiler verir. Ama bunca devam kitabı yazıldığına göre belli ki bu kadarı okurlara yetmemiştir. Yazar Jane Dawkins de kitabın bittiğini kabullenmek istemeyenlerden. O en çok Elizabeth’in Pemberley’deki ilk zamanlarını merak etmiş ve bu merakından yola çıkarak “Aşk ve Gurur”un en sevilen devam kitaplarından birini kaleme almış. Elizabeth Bennet, yani Pemberley’nin çiçeği burnunda hanımı Bayan Darcy, bu eşsiz ma¥ likânede geçirdiği ilk senesinde sevgili kardeşi CUMHURİYET KİTAP SAYI 1109