08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ? rekmektedir. Ölümsüzlükle cezalandırılmış ölmez adamın, bombardıman sırasında şehrin hayvanat bahçesinden kaçıp ücra bir Balkan köyünün sırtlarına sığınan bir Sibirya kaplanının, kendi öyküsünü dillendiremeyen sağır ve dilsiz bir kadının ve büyükbabasının öyküleri eşliğinde Natalia, sadece büyükbabasının ölümü ardındaki gizemi aydınlatmakla kalmayacak, söylenceler, hurafeler ve hayal kırıklıklarıyla örülü yolculuğunda kuşaklar boyu süregiden savaşlara ve acılara da ışık tutacaktır. Moğolların Gizli Tarihçesi/ Anonim/ Çeviren: Mehmet Levent Kaya/ Kabalcı Yayınevi/ 252 s. Moğol tarihi hakkında bilgi veren Arapça, Farsça, Çince, Latince ve diğer kaynaklar arasında belki de en önemlisi Moğolların kendi tarihlerini kendilerinin anlattığı “Moğolların Gizli Tarihçesi” olarak bilinen yapıttır. Söz konusu yapıt, Moğol tarihinin en eski kaynağı olup, Büyük Kurultay’ın 1240 yılının yedinci ayında Kerülen Nehri kıyısında toplandığı sırada yazılıp tamamlanmış. Edebi bir üslupla ve Uygur harfleriyle, sadece dönemin Moğol Hanedanlığı için yazılan yapıtın, hanedan dışında kimse tarafından okunamaması da sağlanmış. Kitap, çağın modern devletlerin sürekliliği için hazırlanan, bir nevi kılavuz niteliğinde olan gizli bir yasa kitabı. Bu ‘gizli’ kitap şimdi, Mehmet Levent Kaya’nın Türkçesiyle meraklıların ilgisine sunuluyor. Bağlantı/ M. T. Anderson/ Çeviren: Ali Ünal/ ON8 Kitap/ 286 s. “Bağlantı’yı özledim. İlk ne zaman yerleştirildi, bilmiyorum. Belki bundan elli ya da yüz yıl kadar falan öncedir. Ondan önce, insanlar ellerini ve gözlerini kullanmak zorunda kalıyorlarmış. Bilgisayarlar, bedenlerinin dışındaymış.” Bulutların yok olduğu, onların yerini oksijen üreten fabrikaların aldığı bir geleceğin resmini çiziyor “Bağlantı”; bulutun, artık ticari bir ürün olduğu çağların... Bunun yanında insanlar, beyinlerindeki bilgisayarla eğitiliyor, yönlendiriliyor, kumanda ediliyorlar. Tüm kontrol ise şirketlerin elinde. Dünya da büyük bir alışveriş merkezi... Amerika Ulusal Kitap Ödülü sahibi M. T. Anderson’ın kaleme aldığı bu modern çağların distopyası, hem bir direnişin hem de garip bir kabullenişin öyküsü. Hayali Büyüklük/ Stanislaw Lem/ Çeviren: Berna Kılınçer/ Pinhan Yayıncılık/ 232 s. Stanislaw Lem “Kusursuz Boşluk”ta hiç yazılmamış kitapları eleştirmişti. “Hayali Büyüklük”te ise okuyucuları olmayan kitapların girişleri bekliyor. Arkasından hiçbir şeyin gelmediği, hiçbir sonuca varmayan alabildiğine karanlık, zekice ve alaycı girişler bunlar. Girişlerden oluşan kitaba uygun bir ‘Giriş’ten sonra okurları erotik Xışını fotoğrafçılığı, insanlar ve bakteriler arasında sözlü iletişim, insan olmayan yazarlara ait bir edebiyat, sürekli gelişen bir gelecek bilgisi ansiklopedisi, insanların kendisi için amaçladığı kullanıma karşı çıkan bir Pentagon süper bilgisayarı bekliyor. Lem’in insanın hiçbir zaman kavrayamayacağı ama teknoloji çocuklarının hızla erişimine giren ‘Büyük Sorulara’ şöyle bir dokunduğu, son derece kayıtsız bir evrenin dipsiz derinliklerinde daldan dala atladığı şaşırtıcı bir yolculuk “Hayali Büyüklük”. Modern Öykü Kuramı/ Necip Tosun/ Hece Yayınları/ 360 s. Öykünün gelişimini, dönüşümünü, yeni yönelimlerini belirlemek, öykü adına ortak bir bilinç ve bellek oluşturmak amacındaki “Modern Öykü Kuramı”, öykü sanatının poetik altyapısını anlama, çözümleme ve tespit etmeyi hedefliyor. Öykünün yapısını, tarihsel serüvenini, anlatım imkânlarını ve karakterize olduğu özellikleri tartışıyor. Öykünün estetik, kurgusal arka planını, temel ilkelerini açıklayıp örneklemeyi, tarihsel serüvenine tanıklık etmeyi önceleyen bu yazılar, öncü birikimlerin öykü sanatını nasıl algıladıklarını araştırırken, büyük öykü korosunun eşsiz soloları, kurucu, dönüştürücü adları anılarak öykü sanatının artık geri gidilemez en geri hattının altı çiziliyor. Yeni Dünya Düzeni/ Prag Khanna/ Çeviren: Elif Nihan Akbaş/ Pegasus Yayınları/ 464 s. “George Orwell haklıydı: Gelecekte üç büyük dünya gücü olacak ve bunların aralarındaki birlik ve rekabete göre bu güçlerin pozisyonu değişirken barıştan bahsetmek mümkün olmayacak.” Dünya siyaseti uzmanı Parag Khanna dünyanın ABD, AB ve Çin olmak üzere üç büyük güç üzerinde şekillendiğini söylüyor. Dünyaya şekil veren etkenin uluslararası ya da medeniyetler arası ilişkiler değil de emperyal güçler arasındaki ilişki olduğunu söyleyen Khanna, imparatorlukların coğrafyayı belirlediğine vurgu yapıyor. Khanna dünyanın yeni tablosunu gözler önüne seriyor bu kitabında. Modernleşme ve Modern Türk Şiiri/ Metin Cengiz/ Digraf Yayıncılık/ 176 s. “Modernleşme ve Türk Şiiri”; modernleşmenin anlamını bir bağlama oturtarak ve Türkiye’de bu kavrama atfedilen değerleri yerli yerine koyarak geçirilen sürecin yeniden değerlendirmesini yapıyor bu kitabında. Günümüz edebiyatında çok tartışılan konulardan biri olan ‘şiirimizin modernleşme sürecini’ ele alan bu çalışma, farklı yaklaşımlara da yer veriyor. Kitap; yapılan yeni baskısıyla tekrar okuyucularının karşısında. Mavi Gözlü Çocuk/ Joanne Harris/ Çev.: Seda Hauser/ Altın Kitaplar/ 574 s. “Bir zamanlar anneleri tarafından siyahlı, kahverengili ve mavili diye çağrılan üç kardeş varmış. Siyahlı içine kapanık ve saldırgan; ortanca kardeş, kahverengili, uysal ama aklı kıt; en küçükleri ise, mavili, annesinin gözbebeği ve bir katil!” B.B. kırk iki yaşında hâlâ annesiyle birlikte yaşayan bir hastane hademesidir. Sosyal yaşantısı badguysrock adını verdiği web sitesiyle sınırlıdır. Bu sitede karanlık bir geçmişi paylaştığı Albertine adındaki kızın tutkulu bir takipçisi olan B.B.’nin özellikle en sevdiği fantezisi annesini öldürme planlarıdır. İncelikli kurgusuyla gizli kalmış kişilikleri ortaya sererek fantezinin hiç beklenmedik bir anda gerçek dünyada felaketlere yol açabileceğini anlatan psikolojik bir roman “Mavi Gözlü Çocuk”. Can Çekişen Bir Meslek Üzerine Son Notlar/ Haluk Şahin/ Say Yayınları/ 176 s. Deneyimli gazeteci Haluk Şahin son kitabında ‘Gazetecilik ölüyor mu?’ sorusunun peşine düşüyor. Kırık yıla yakın bir uğraşıdan sonra aktif televizyonculuk yaşamına birkaç ay önce son veren Şahin, geçen yıl Radikal gazetesinden tasfiyesinden yola çıkarak gazeteciliğin ağır hastalığının nedenlerini ve olası sonuçlarını analiz ediyor. Bir yandan geçmişe bakıp, Babıâli’nin 1980’den bu yana serüvenini çarpıcı gözlemlerle anlatırken, bir yandan da gözlerini geleceğe çevirerek Twitter’lı, Facebook’lu, Youtube’lu bir dünyada demokrasinin ve ifade özgürlüğünün olanaklarını sorguluyor. Trakya Güneşi – Osmanlılar 1/ Murat Tuncel/ Alfa Yayınları/ 534 s. Osmanlı Devleti’nin kurucularından Orhan Gazi, hükümdarlığı döneminde ordu komutanlığını oğlu Süleyman Paşa’ya verir. Genç yaşında yaptığı fetihlerle Trakya topraklarına geçişi sağlayan Şehzade, Trakya Güneşi adıyla anılmaya başlar. Dünya tarihinin son büyük imparatorluğunun Anadolu’dan Trakya ve Balkanlar’a geçişini anlatan bu romandaki tüm tarihi karakterler, Murat Tuncel’in sözcükleriyle okura iç dünyalarının kapılarını açıyor. Tuncel, ustalıkla kullandığı epik dili sayesinde bazen bir dağı, güneşi, bulutları bazen de kuşatılmış bir kalenin içinde ve dışındakilerin korku ve umutlarını konuşturuyor. İçimizden Öyküler/ Utku Erişik/ Truva Yayınları/ 108 s. “Bizim ülkemiz, umutların birer inci tanesi gibi dizildiği gerdanlığıdır dünyanın. Anadolu öyle uzar gider bu coğrafyada, öyle kıvrılır, öyle parlar. Yerin altına indikçe dünyanın en köklü uygarlıklarına rastlarsınız. Birinin bittiği yerde diğeri başlar. Sanki uygarlıklar da bir bayrak yarışı yapmaktadır burada.” “İçimizden Öyküler” işte tüm bunlardan bir demet sunuyor okuyucularına. Umutlardan, hüzünlerden, mutluluklardan, düşlerden ve gerçeklerden, yani Anadolu’dan bir demet... Türkiye insanından, yaşadıklarından, hatalarından ve doğrularından doğmuş öyküler bu kitaptakiler. “Bu öykülerin bir yerinde siz de varsınız; çünkü siz de bu çiçeklere can verenlerdensiniz…” Gizli Anların Yolcusu/ Ayşe Kulin/ Everest Yayınları/ 432 s. Ayşe Kulin yeni romanında aşkın değiştirdiği ve bir daha hiç aynı olmayacak hayatları anlatıyor. Çağdaş edebiyatımızın sevilen yazarlarından Ayşe Kulin, “Gizli Anların Yolcusu” ile bir kez daha okurlarını şaşırtıcı gerçeklerle yüzleşmeye zorluyor. Roman, yerleşik ve düzenli hayatların nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir anda yıkılıp gidebileceğini gösteriyor. “Gizli Anların Yolcusu”, pek çok insanın anlamakta zorlandığı, yargılamakta ısrar ettiği bir aşkın romanı bir diğer yandan da. Kulin her zamanki ustalığıyla yaklaşmaya korkulan bir konunun üstüne giderek tabuları yıkmayı deniyor. ? 1 ARALIK 2011 ? SAYFA 27 ? B ğı hay sırlar soluk ğıltın sevin Tüm ğe dö Uğur hem güçlü dan ç bu ça lesi’n çetec ğu’ d değin sarsm mak v için y güçsü kalem bu ke yucul nı, ya lık ed ri”, in dair ç munu ranışl yor. D kültü türün rektiğ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1137 SAYF
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle