Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T er yaz İstanbul’daki işlerimi bitirir bitirmez soluğu Ayvalık’ta alırım. Bu yıl programda bir değişiklik yapH mak gerekti. Amerikalı damada Türkiye’nin güzelliklerini göstermek için güneye inmeyi, oralarda bir süre gezmeyi planladık. Hani belki Türkiye’yi çok beğenir de burada yaşamak ister diye bir umut… İlk durak Kaş… Önceki gelişin üzerinden tam on dört yıl geçmiş. O zaman da hayran olmuştuk Kaş’a, şimdi de bayıldık. Amerikalı damat (delikanlının adı bu oldu) epeyce rahat. Zaten her yer ona göre düzenlenmiş. Yalan yanlış İngilizceleri gördükçe de bir eğleniyor, bir eğleniyor. Hele tişörtlerdeki yazılar… “İngilizcede böyle bir kullanım yok” deyip deyip gülüyor. Türkçe ile İngilizcenin sarmaş dolaş olduğu örnekler ise beni eğlendirmiyor ne yazık ki! Aydın’dan geçerken gördüğüm “Olivefe” gibi, Denizli’deki “Dürüm Bus” gibi, “Yakahome” gibi tabelalara gülmek elimden gelmiyor. ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER Füsun Akatlı 30 HAZİRAN ÇARŞAMBA Yince şiir kitaplarını aldım yanıma. Hülya Ekmekçi’nin arka kapağına, “gerçeğin ta kendisiydi / dizelerindeki olculukta okumak için, kalın ve ağır kitaplar yerine, keder / sözcük konvoyların çelişirken / düğümler atıyordun aklıma / girdabına akıyordu düşlerim / uçurumlarda geziniyordu ruhlarımız” şiirini aldığı “Uçurum Düşleri”… Pınar Nurhan’ın, Ersan Erçelik tarafından, “Şimdisi olanlar için, hep saatlerini kontrol edebileceklerini sananlar için hayatı yeniden kurabilecekleri bir felsefe alarmı!” diye tanıttığı, merak uyandıran “Modern Cinayetlerin Kokusu” (Siyah Beyaz Yayınları)… Gerçek Sanat Yayınları’ndan, “Yıllanmış bir aşkı güzelliyor / akşam serinliğinde, balkonda / sırtıma usulca bırakılan hırka!” diyebilme yalınlığına ulaşmış, “doğanın yatılı öğrencisi”, titiz şiir işçisi Ruşen Hakkı’nın onuncu şiir kitabı: “Balkonda Akşamüstü”… “Kalbinin başucundaki kandiller sönerdi / sokaktan sızan ışık aydınlatırdı odanı / viran bir kapı gibi rüzgârlarla / çarpar dururken ömrüne hüzünler” diyen Ayşen Gül’ün “Şehir ve Aşk”ı (Kanguru Yayınları)… 2008’de ölen İlhan Karaman’ın ailesi tarafından derlenen şiirleri: “düşlerim karanfil kokar” (Karabük Kültür ve 1 TEMMUZ PERŞEMBE Sanat Derneği, Tay Dergisi Yayınları) ve N. A. Nekrasov’un Arif Berberoğlu tarafından çevrilen “Yalnız Taşlar Ağlamıyor Burada” (Evrensel Basım Yayın) adlı kitabı... “Güz müydü adın? / Benim çok adlı mevsimimdir o zaman! // Kaldın mı bir başına? / Ben hâlâ yolcuyum kendime doğru!” diyen Kemal Gündüzalp’in, kendi köşesinde, bir ipekböceği gibi sessizce ördüğü şiirlerin kitabı: “Saklı Sandık” (Şiirden Yayınları)… “tutuyorum ellerini ey ülkem / seni vurguna / seni yangına / seni… // Öfkeli bir yanardağ gibiyim / İçimde mavi bir nehir akıyor / herkesin yüreği cebinde / gözleri içinden kapalı / işte budur benim kavgam // benim çarşılarımda gül satılırdı” diyen, şiirini her zaman çok sevdiğim Arzu K. Ayçiçek’in, adını hiç sevmediğim “artshop” yayınlarından çıkan “Ateşin Türküsü” kitabı. Ahmet Uysal’ın, bizim oraların kokusunu taşıyan, “sen yoksan daha uzak / görünür gözüme midilli evleri, / boşuna olur aramak izini / cunda kokulu rüzgârın” dizelerinin de bulunduğu, 2008 Ergin Günçe Şiir Ödülü’nü almış kitabı “Eylül Ebruları” (Mühür Kitaplığı). Son olarak, “İçten olmayan şiir, dış döllenmeyle üretilen ürün gibidir. Hayatımı ne ve nasıl işgal ediyorsa, şiirimi de onlar işgal ediyor.” diyen Halim Yazıcı’nın, “her gün yağmur yağmalı / mümkünse lütfen // sımsıcak olmalı / kırlangıçların sessizliği // kırlangıçların sessizliği sımsıcak değil midir zaten?” dizelerinin tadını taşıyan seçme şiirlerini topladığı kitap: “Aşk Hâlim”. nce okurum, sonra dostum Recep Nas, maddeler halinde sıralamıştı sorularını: Ö1. Sorun çözülür mü, çözümlenir mi? “Açıklamak, sonuca bağlamak” anlamındaki sözcük: çözmek. Çözümlemek ise “tahlil, analiz” karşılığı. Dolayısıyla “sorun” için kullanılması gereken sözcük: çözmek. 2. “‘Ahlaki etiğe sahip olmak.’ Bu, doğru bir anlatım mı?” Etik, sosyolojide “töre bilimi” anlamına geliyor. Öteki anlamları: “ahlak” ve “ahlakla ilgili, ahlaki”. Başka türlü bir etik olamayacağına göre, “ahlaki etik” demek doğru olmasa gerek. 3. Kitabın adı mı olur, başlığı mı? Başlık, daha çok yazı için kullanılan bir sözcük. Yani, yazının başlığı, kitabın adı olur. 4. “‘Geçtiğimiz yıl’ demek mi doğru,’geçen yıl’ demek mi?” “Geçtiğimiz yıl” en çok ana haber bültenlerinde duyduğumuz bir kullanım. “Geçtiğimiz yıl” ile birlikte “ilerleyen günler” kullanımını Türkçe “Off”ta eleştirmiştim. “Yılları niye biz geçiyoruz da günler kendi kendine ilerliyor? Nereye doğru ilerliyor bu günler?” gibi bir de soru sormuştum. “Geçen yıl” demenin yanlış bir yanı yok. Niye biz geçiyoruz yılları? Biz geçmesek o yıllar kendi kendine geçmeyecek mi, diye yeniden mi sormalı? Bir de tümce vermiş Recep Nas, Milliyet’ten, Melih Aşık’tan: “Bu okulda okuyan ve kızı sınıfı geçen bir baba acaba sevinir mi, üzülür mü?” Recep Bey’in de dediği gibi, okulda okuyanın baba olduğu anlamı çıkıyor tümceden. Doğrusunu da vermiş sevgili Recep Nas: “Bu okulda okuyup sınıfını da geçen kızın babası sevinir mi, üzülür mü?” üsun Akatlı da mı ölmüş? Henüz altmış altı yaşındaydı ve zihni, yaşından çok daha gençti. Temmuz mu F çok acımasız, yaşam mı? 2 Temmuz, Sivas’ta katledilen, eski eşi Metin Altıok’un ölüm yıldönümüydü. Dün, yani öldüğü gün olan 4 Temmuz da sevgili arkadaşı Tomris Uyar’ın ölüm yıldönümü. Yazarlığı, eleştirmenliği, düşünürlüğü, Türkçe konusundaki duyarlılığı unutulmayacak. Yazdıklarıyla yol göstermeyi sürdürecek; ama yine de neden? Daha yazacağı çok şey varken… Neden?? www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. 5 TEMMUZ PAZARTESİ 5 TEMMUZ PAZARTESİ B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Levent Karataş’ın Güzel Cumartesi adlı şiir kitabının yayımlandığı yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “V/58” ve “H/70” harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. 1 A 2 E 3 A 4 H 5 A 6 F 7 J 8 H 9 E 10 C 11 F 12 B 13 B 14 D 15 C 16 E 17 G 18 E 19 D 20 I Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU G. “... Ahmed” (Atabet’ül Hakayık’ın yazarı). 66 48 17 62 21 C 22 H 23 E 24 D 25 B 26 A 27 C 28 E 29 B 30 E 31 A H. Yahudi Almancası. 32 F 33 A 34 A 35 E 36 A 37 A 38 A 39 C 40 E 41 E 42 C 8 22 80 60 63 4 43 A 44 B 45 F 46 F 47 C 48 G 49 J 50 B 51 F 52 F I. “... yolları dar/bana bakma benim yarim var” (Yalnızca ünsüz harfleri yazılacak). 62 G 53 C 54 E 55 E 56 A 57 A 58 63 H 64 I 65 E 66 G 67 A V 59 C 60 H 61 A 72 64 20 68 D 69 E 70 72 I 73 B 74 J 75 A 76 D 77 A 78 D 79 C 80 H 71 A J. Tokyo’nun eski adı. D H 81 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. İlhan İ rem’in ünlü bir şarkısı. 36 26 31 38 49 74 7 C. “... Tanrısı” (William Golding’in romanı). manları da olan yazar. 1064. sayının çözümü: A. ÇOKUM B. 34 61 67 5 1 53 15 47 79 21 10 59 42 27 39 D. Anıtsal. 65 69 41 30 37 75 56 43 33 77 57 3 71 B. Nene Hatun’un tabyası. 35 16 23 18 2 55 54 28 40 9 F. Musiki öğretmeni. ASHE, C. KOY, D. IRIPLARIN, E. ROMY, F. ISLAK GÜNEŞ, G. NEHHAB, H. DEĞİŞİM, I. EVÇ, J. SUÇSUZLAR, K.TÜL, L. ALPİNİZM, M. NG (Nedret Güvenç), N. ILO. 81 14 24 68 76 78 19 12 13 44 25 29 50 73 E. Devrimciler ve Öteki Kayıp adlı ro Şiir: “Toprak mı geniş, havalar mı sonsuz,/ Çırılçıplak soyun, hale gel,/ Hiçbir şey mümkün değil onsuz.” 11 32 52 51 6 45 46 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1065 SAYFA 29