Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B U L M A C A 1 A 2 M 3 C 4 G 5 B 6 İLKER MUMCUOĞLU M 7 I 8 M 9 G 10 L 11 I 12 K 13 I 14 D 15 J 16 C 17 J 18 G 19 I 20 D 21 I 22 A 23 I 24 I 25 G 26 L 27 M 28 E 29 L 30 M 31 N 32 L 33 J 34 F 35 E 36 B 37 M 38 M 39 F 40 M 41 C Feyza HEPÇİLİNGİRLER 10 Mayıs Perşembe apka” diye bilinen işaret (^) hakkında, biri Ersin Güneralp’ten, öteki de Ali Süner’den gelen ve haftalardır yanıt bekleyen iki mektup var. Hakkında, “Kalktı.” diye söylentiler çıkarılan bu işaret, inceltme mi yapar, uzatma mı, düzeltme mi; ne işe yarar? Soru bu. İşaretin asıl adı, “düzeltme işareti”, asıl işlevi de düzeltme yapmak. 1. Dilimize Arapça ve Farsçadan giren sözcüklerde g ve k’den sonra gelen ve ince okunması gereken a ve u’ların üzerine konur: kâğıt, hikâye, rüzgâr, dergâh, meskun, mahkum, yadigâr vb. 2. Yazılışları aynı, anlamları ve okunuşları ayrı olan kimi yabancı sözcüklerde, uzun ya da ince okunan ünlülerin üzerine konur: hala hâlâ, kar kâr, adet âdet vb. 3. Özel adların yazımı resmi kayıtlardaki gibi olur: Kâmil, Lale, Türkân vb. Uyarı: L’den sonra gelen a ve u’ların üzerine konmaz: lale, plan, reklam, selam vb. (Kaldırılan “şapka” yalnızca budur.) Düzeltme işaretinin kullanımı bu üç maddeyle özetlenebilirken, kafaları karıştıran, TDK’nin, edebi, resmi, tarihi gibi sözcüklerdeki nispet i’lerini, sözcükleri edebî, resmî, tarihî diye yazarak belirtmekte ısrar etmesi. Ersin Güneralp, TDK’nin internetteki yazım kılavuzuna bakmış, “… sanki aynı şekilde uzatılarak okunması gereken, insani, asgari, asabi gibi kelimelerde bu işaret yok, fakat askerî, amelî, ferdî gibilerinde var.” deyip “Niye?” diye soruyor. Nispet i’lerini içeren sözcüklerin giderek daha az kullanıldığı da göz önüne alındığında bu i’leri işaretle belirtmekte ısrar etmeye artık o kadar da gerek yok bence. “Yüksek, yüce” anlamlarına gelen ve Hasan Âli Yücel’in adında bulunan sözcüğe gelince… Ali ve Âli sözcüklerinin ayırt edilmesi için bu işaretin kullanılması gerekir. Bu gereklilik, yukarıdaki maddelerden ikincisinin kapsamında düşünülebilir. Not: Bilgisayarda bu işareti elde etmek için, büyük harf yazmak amacıyla kullanılan (yukarı bakan okun bulunduğu) tuş basılı tutulurken 3’e basmak, sonra üzerine bu işareti koymak istediğimiz harfin tuşuna basmak yeterlidir. Türkçe Günlükleri Yine 12 Mayıs Cumartesi 42 L 43 H 44 M 45 E 46 D 47 K 48 J 49 D 50 J 51 E 52 D 53 M 54 I 55 M 56 E 57 D 58 H 59 B 60 A 61 K 62 M 63 M 64 N 65 M 66 D 67 N 68 I 69 D 70 D 71 F 72 J 73 G 74 I “Ş İ 75 L 76 N 77 N 78 K 79 M 80 C 81 B 82 M Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı yayınevinden çıkan, Doğan Ergül’ün Aşkın ve Suların Öğleni adlı şiir kitabından dizeler ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Vücudu ... kesmişti, elleri titriyordu, alnında ter taneleri belirmişti.” (Peyami Safa). 1 60 22 B. Stefan Zweig’ın bir romanı. 81 36 5 59 C. Zodyak üzerinde yer alan on iki takım yıldıza verilen ortak ad. 41 16 3 80 D. “... Bir Yahudi Ailesi” (Brigitte Peskine’nin romanı). 66 70 46 77 14 49 57 52 20 69 E. Kar ayaklığı. 28 35 51 45 56 F. Tavlada bir sayı. 71 30 34 G. “Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu ... kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır.” (Anayasa) 18 4 73 25 9 38 62 37 40 27 63 65 79 30 2 8 6 55 44 82 53 H. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana adlı romanı da yaratan yazarı simgeleyen harfler. 58 43 I. “......esen seher yelleri / Esip esip yare değmeli değil.” (Karacaoğlan). 11 74 24 21 54 13 19 7 23 68 ngilizce konuşmayan ülkelerin kendi dillerinde mi, İngilizce mi söyledikleri hep merakımı kurcalar. Bu yıl da elde kalemle izledim Örovizyon’u. Anadili İngilizce olmayan Avrupa ülkeleri üzerindeki İngilizce egemenliği fark edilmeyecek gibi değildi. Fransa bile harmanlamış İngilizceyle Fransızcayı. Rusya tümüyle İngilizce bir şarkıyla katılmış. Yine de kendi dilinde söyleyen yedi ülke vardı. Sırbistan’ın birinciliği, kazanmak için İngilizce söylemenin gerekmediğini göstermiş olsa bari birilerine. Sertab Erener’le ödül kazandığımızda, İngilizce söylediğimiz için ödüllendirildiğimizi düşüneceğimizi ve bundan sonra da kazanmanın yolu olarak hep İngilizce söylemeye çalışacağımızı kestirmiş, 16 Mayıs Pazar (2004) tarihli günlükte de yazmışım bunu. (O yıl yalnızca üç ülke kendi dilinde söylemiş. İngilizce söyleyenler sanıldığı gibi, artmıyor belki de.) Öyle oldu. Yine öyle olacak. Önümüzdeki yıl yine, kazanmak için İngilizce söylemek gerektiği konuşulacak. Özgüven sağlamanın yolunun diline güvenmekten geçtiğini kimse anımsamayacak yine. 13 Mayıs Pazar İ J. Rus kaderciliğinin simgesi sayılan, “boşver” anlamındaki sözcük. 48 33 15 50 17 72 K. İletişim dizgesi birliği. 61 47 12 78 L. Farsça. 75 10 42 32 26 29 M. Duino Elejileri adlı şiir kitabını da yaratan şair. zmir gösterdi İzmirliğini. Bu kadar işte! Hâlâ saymaya çalışıyor mudur kimileri mitinge kaç kişinin katıldığını? Laiklik, dünyada ilk kez bu kadar görkemli, bu kadar kitlesel bir istek olarak dile getiriliyor. Hıristiyan Avrupa ülkelerinde kilise en güçlü, en zengin, demek ki sözü en çok geçen kurumlardan biridir hâlâ. ABD’nin ne kadar dindar olduğunu söylemeye bile gerek yok. Alın size dünyada bir ilk! Bunu da yazsalar ya! 14 Mayıs Pazartesi D ünya TV’leri ‘canlı’ yayımlamış İzmir mitingini. Fransız televizyonları TF1, LCI, France 2, France 3, France 24 tüm bültenlerinde habere yer verirken, haber kanalları konuyu tartışma programlarına taşımış. BBC canlı bağlantılar yapmış. CNN International, mitingi canlı yayınla aktardıktan sonra web sitesi üzerinden laiklik tartışması başlatmış. 15 Mayıs Salı endi pırıltısından etkilenip kalça sallayıp sıçrayarak Türkiye’nin Ricky Martin’i rolüne soyunan Kenan Doğulu’yu seyretmek eğlenceli değil miydi? Herhalde Türkler Ricky Martin’i hiç görmemiş olmalı.” diye yazmış Times gazetesinde Robbie Millen. Ricky Martin’i hiç görmemiş olur muyuz? Üstelik bizde onların ikinci el uyarlamaları da çok. Robbie Millen bizim kendimizi hep başkalarına göre tanımladığımızı ne bilsin. Yonca Evcimik, yerli Madonna’dır, Nihat Doğan Türk Banderas’ı. Sivaslı Cindy’miz ve aklıma gelmeyen kim bilir daha kimlerimiz var. Kenan Doğulu da yerli Ricky Martin’imiz olmuş, çok mu? “Shake it up shekerim”miş! Taklit olursanız alay konusu da olursunuz böyle. ? 12 Mayıs Cumartesi B N. “... Murdoch” (Kesik Bir Baş ve Ağ adlı romanları da yaratan yazar). 64 76 31 67 900. sayının çözümü: A. YAĞMURUN, B. AĞIR AĞIR ÇIKACAKSIN, C. ZİLKADE, D. SİDDHARTA, E. OBLOMOV, F. NUŞ, G. ULAY, H. RADİKA, I. ETİKA, J. MAKAL, K. ZULA, I. İŞKAL. Metin: “Ve uzak, dokunaklı bir şarkı: Şimdi uzaklardasın... Yağmurlar hiç olmayacaktı sanki. Adalet Ağaoğlu.” ir daha yaşanmayacak bir sevinçtir o. Adını yazar ya da çevirmen olarak bir kitabın üzerinde görme sevincini, yalnızca ilk kitap yaşatabilir insana. Ne kadar hayal ederseniz, gerçekleşmesi o kadar zorlaşacakmış gibi gelir, hayal etmekten çekinir, düşlerinizi frenlemeye çalışırsınız. Sonrakileri beklerken de heyecanınız azalmaz. Bir yanınız kanıksamış olsa bile, bir yanınız çocukça sevinçler yaşamaya hazır tutar kendini; ama artık, adınızın bir kitabın üstünde nasıl durduğunu bilirsiniz. Dedim ya, ilk kitap gibi olmaz. Beril Devlet, ilk kitaplarını getirmiş bana. Arka arkaya yayımlandığı için, ikisi de ilk kitap heyecanı yaşatmış olmalı. İlki Dharma’dan çıkmış: John Stossel’ın “Hurafeler, Yalanlar ve Akıl Almaz Aptallıklar”; ikincisi, Güzeldünya Kitapları’nın bir yayını: “Aşkta Kendin Olmak”. “K feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. CUMHURİYET KİTAP SAYI 901 SAYFA 47