Katalog

Yazarın 24 Saati Hazırlayan: Asııman KafaoğluBüke ÇOCUKLAR İÇİN KLASİKLHR KEMAL SELCUK 'Anı yaşıyorum, şimdi buradayım...' H angi mevsimde olursak olalım, sabahlan sekiz buçukta kalka rım. Kahvaltiya pek önem vermem. Saat on ya da oıı buçuk gibi işycrindc olıırum. (Bıırsa trafiği Istanbul'u aratmadığından, araba almayı hep erteliyonım.) Yol boyunea genellikle, yazdıöını ya da yazmavı düşundiığüm romandadır aklını. Yaklaşık on yildır ()lay gazetesinin (Bursa) kultur sayfasında çalısjyorum. Saat on ikiye kadar gazeteleri okurıım. Cninümün sekız dokuz saati işyerinde geçiyor. Bilgisayar kanjisında geçirdiğim bu saatlerde pek çok haber okııyııp, çalışıyorum. Meslcgin bana yazıııa prarığı konusunda çok şey kazandırdığını söyleyebilirim. Truınan Capote ve Marqucz'ın dc bir zamanlar ga/etecilik yapmış ulnıası, bana ayrı bir guç katar. Gazetelcrın özellıkle üçüncü sayfalan bazı yazarla ğimdcn (bardakları doldurma araları bir tenL'flüsten tarksı/.dır) dinı, bir ^ckildc iki, en çok liç saat çalışınm. 'rıkandığım anlarda sevdiğim bir yazar dan bırkaç paragraf okıırum. Şımdiyc dek cn çok Dostoycvski'yc uzandı clinı. Ncdendir bilinmcz, yazdıklarıml.ı hiç ilgısi olmayan o paragrailar yolunıu açar sanki. Bunun ılalıa çok duygusal bir etki oldugu na inanıyorıım. Deftcrc yazmak gıınıımuzde bclki "haınallık" gibi gürülcbiliı, ama bu alışkanlıktan kurtulamıyorum. Dirseklcrim sızlasa da (gogsümc yastık koyarak bu yükü azaltmaya çalışıyorum), tn kötü fl ya/ımla ya/.ınayı sürdürüyorum. Ya/dıklarım bıttıkten sonra cvde bilgisayara gcçiyorum (yazıları sökcrkcn, hcr ılehısında dalıa ö/enli yazacağım diye sö/ veriyomm kcndime). Bazcn iijycrindc nıcsaiden sonıa yapıyorunı bıınıı. A4V aldı ğım çıkışiar üzcrindc çalışmak, yazmaklaıı daha çok yonıyor bcni. Ama cn benimsediğim yöntcm bu. Ay Aşkları üzerinde en çok çalıştığım roman. Ham nıctiıı A ile kitap arasında bi'ıyük fark (I var. Hüzniin Kantosu'nda ' *ise pek az değişiklik yaptım. Nasrettin Hoca'dan Seçmeler İki Şehrin Hikâyesi EN VERİMLİ AYLAR Kasım ve aralık cn scvdiöim, en veriınli olduğum ay lar, diyebilirim. Erkenden kararan hava, düijünü kurdıığıım Petersburg u çağrıştırdığından, bu aylarda daha ısrarcı ve gayretliyimdir. Şu sıralar üzerinde çalıştıgım romanınnn ham halini dc o aylarda tamamladım. Yıllardır balı giinleri i/in yapıyorum. I larta içı oldugundaıı, kitapçüarda yeni yayınları rahat rahat, keyfini çıkatta çıkarta izleyebiliyomm. Özellikle Sönme/ lij Sarayı'ndakı kitapçı dostlarla vakıt ge, çirmek, şakalaşmak, ardından Bursa'ntıı eski mekânlannı gıvmı*k vazgeçemediğim aliijkanhklardan. Hski Bursa sokakları, Ulucami avlusu, hanlar ve Yeşil ugramadan cdcmcdi|*im mekânlar. Modern alı^veri^ merkezleri de ilgimi çeker. Postmodern mimariyi scverim. F.ski veyeniniıı iç içeliği, bana hep çekiti gelmi^tir. Ama çoğtınlııkl.ı 24 saat bovunca iş ve edebıyat düsjündufiümden, ya^adıgını ânın hırkındalığını yakalayamıyorum. Sanrrım bunun farkında olmak da bir tarkındalık! Yine de ikiıuii saatlerinin ak ^amla bıılustugu anl.ırı kaçırmamaya çah^ırım. ()zellikle eıkenden karaıan günleıde, yaşadığım ânın farkındalığinm peşine dü^erım. Kar yagıyorsa, bu ânın lıer ^aniyesinı yaşamak isterınr işte kar yağıvor ve bu ânı vaijiyorunı, ^imdi buradayım... Yazdıklarıımla ve yaşadıklanmda eksık olanı sevmedığimden, sürekli o aksayan yöndedir aklım. Bunu aştıgımı diişündü ğiimde fılm ızlemeye, gezip tozmaya hakkım okluğunu dü^üııürüm. Sanırım ya zarların büyiik çoğunluğu kendılerıne özgü "takıntılan" olan insanlar. Onların yazma serüvenlerı ()e, en wr yazdıkları kadar ilginç ve egienceli ulmalı. • KcmalSelçuk, "Hüzntin Kantosu" rumanının yazarı. 792 T azdıklarımda ve ı yaşadıklanmda eksik olanı sevmediOlmden, sürekll o aksayan yöndedir aklım.« ra komı açısından ilhatn verdiğinden (bana cbin kaynağı olaaık bir olaya rastlamaılım henÜ7) bu s.ıyfalaıı aksatmadan ama içim burkularak okuruın. II\# EVE DÖNMEK liğırı bir lonıan yazıyoısam, eve dön mcyi ıplc çckcrim. Bu anlarda soluğu cvdc aiıııak, tıpkı biı .scvgiliyle buluijinak gi bıdır. Sei"vıste dfinerkcn, yazacaklarım beııi ralıat bıraknıaz: aklıındakiluri unutınanıak i(,in bellegime giıveııırim. Daha çok göruntıilcrle duijünduğiimdcn, v°Au z a " man bir hlmi gcrı alııcasına tckrar tckrar ya^atırım sahnclcri. Kcndimi cvc attıgmıda (ycnıck lalan umrıımda dcğıldır; hızla bir şcylcr atıştınrım) dcrhal üstümü dcğiijtirip, odanıa (,'tkilirim. Bu arada ocağa çay için su koymıijjiınıdur. Sigarayı bıraktım ama yazarkcn bir iki tanc yakanm. Masada yazına alı^kanlığı edinemedim. Kanenemdc ıı/anarak, çizgisiz deftere, in cc ııçlıı styah tukenmez kalcmlc yazanm. Bu anlarda ınüziksiz yapamam. (JzcllikJc Ar|antrn tangolan, rcbetiko, kanto, gelcnckscl Çingcnc vc Yalıudi nıüzikleri lavorimdir. Bardak bardak çay ve kahve içtiC U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I Uç Küçük Robinson Rcnızi Kitabevi SAYFA 19