22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

' da, su guluşlu sevgılının bozkır esıntıiı solu ğunu arayaeağım " dıyorum ' arayaca ğım' eylcmındekı geletek /aman kıpı, 'de nız', 'mavı gok katı, bozkır esıntıiı soluk' kavramlarını nesnc olmaktan çıkarıyor, gaz gıbı uçııeu soyııt ıpıltdert donuşturuyor Oyku, belkı de bu ımgelerle sı/de boyle bır kanı uyandırıyor Onukı soruda andtğım oykudekı su gu luşlu sıvgılı'mn bır sozunden yola çıkalım "Insan yıttı mı goruntusunden ız bırakma dan, tam yıtıyor ' hş boyle dıyor, ama bunun sıze yansıması, kanmııa, 'Asla, asla yıtmı r yor dur Ne dersınız? Oykunun onemlı bır aynntısı da bu Ben, Lavoısıer yasası gereğınce, duyumsa maların, algılamaların, çağrışımların bır enerji bırıkımının sonucu olduğuna, evren de hıçbırının yıtıp gıtmeyeceğıne ınanırım Aşk, hep 'sonsuzluk'la ozdeşleştınlmıştır Yıttığı varsayılan hıçbır şeyın goruntusun den ız kalmaz Şu var kı, ızı kalmayan go runtudur, madde dcğıldır Yaşamak, gorun tuler arasında avunmaktan başka bır şey ol madığına gore, ınsan, gozunun onunden sı lınınee, duygu dunyasında yarattığı evrence genış bır yalnızlığın ıçıne duşer Oykulerdt yıne muazzam bır dıl ışçılığı tle karşılaşıyoruz tşte bır ıkı ornek 'suyun gozcsı' 'su guluşlu', 'bozkır donuğu guz se nnlığı Öykude dılın, anlamı belırgınleştıren, ımgesel goruntulemeyı sağlayan tezhîb (yal dı/lanıa), tezyîn (bezeme) sanatı olduğunu duşunuyorum ben Dılı yapaylıktan, suse boğmaktan u/ak tutmayı bılırsenız, ornek verdığınız, 'su guluşlu , 'bozkır donuğu gu/ serınlığY gıbı beğenısel soz obeklerı çıkar ortaya Oykude yoğunluk tahkıye ılc (anlatımsal surekldık) sağlanmaz Çağrışımı olan sozcukler, soz obeklerı oya gıbı ışlenmedık çe, okur, olaydan kendmı alıp değındığını/ ayrıntılan fark edemez Ben buna çok onem verıyorum oğesı kıhyorum Ama tum oykulerımdc de ğıl Orneğın ' îjaırın Kedısı' ndekı 'Yol Ver Dağlar' oykusu, yaşadıklarımı yol boyunca bır otobusun ıçınde anımsamak, onu başka boyutta yenıden yaşamaktır Ovlc kı, anlat tıklarım artık 'anı' olarak kalmıvor, oykuyu besleycn yaşamsal bırıkımler oluvor Bunca deneyım gosterdı kı ben kurgucu bır vazar değılım, yaşadıklarımın bende yarattığı du yumsamaların ızındeyım Açıkçası, ya/ınsal gcrçeğın bu olduğu kanısındayım Ş,aırın Kedısı' adlı oyku yalnız başına alındığında goruleccktır kı, orada bır anı anlatılmıyor, bır 'tukenış'ın acısı çekılıyor Kalcmım a man zaman fantezılere de kaymıyor dcğıl, ama yazdıklarımın mayasında hep yaşadık larım vardır ROMANCININ TEKNİĞI (jtçcnlerde Stlçuk Altun dergımızdekı "Kıtap Içm' adlı genel başlıklı koşesınde ro mantnız "Olumun Golgesı Yok' vt aldığımz Orhan Kcmal Roman Armağanı dolayısıyla kıtabın turunun anı olduğunu one suren k eleştırtde bulunmuştu Neler soyltmek ıster sınız? Ben, Sayın Altun'un soyledıklerını eleş tın olarak algılamadım Sayın Altun, anı olarak "Masalını Yıtıren Dev" uzerınebenı gonendırıu yaklaşımlarda bulundu "Olu mun Golgesı Yok"u da eleştırmıyor, ona ro man oduİu verılmesının yanlışlığına değmı yor Eleştırıyı uzerıme alıp benım doğrudan bır şeyler soylemem yanlış olur (, unku, Or han Kemal Roman Armağanı scçıtı kuru lunda cdebıyatımızın en seçkın vazarlarının yer aldığı duşunulurse, Sayın Altun, sozle rıyle, onları romanla anıyı bırbırınden ayıra mayacak durumuna duşuruyor kı, umarım, bu, benım oznel bır yorumum olarak kalır Yelda Donmez'ın, oykulerımı bır araya ge tırdığım "Ş,aırın Kedısı "yle ılgılı bır sorusu na değınırken bu konuya genel sınırlar ıçın de değındım "Roman, oyku gıbı, olay orgu su gerektıren anlatıların, yerıne gore, kurgu nun uçlarını anılara, otobıyograhye uzattığı çok oluyor Romanın soluk alma alanının genışledığıne tanık olduğumuz çağımı?da, bu 'uçlar' daha da ozgurleştı ( ) Beslenme kaynağı anılar olsun, yararın ya^adıkları ol sun, anlatılanlara romansal bır dıl boyutu kazandırılmışsa, ona 'roman' demekte ne sakınca olabılır^ Aynca, 'kalem'ın elıne ge çen hangı yaşam, 'yaşadıklarınız' ya da 'anımsadıklarınız' olarak kalır 5 " (Hurnyet Gosterı,hylul2005,sayı 237, s 31) Ro man, anlatının teknık bır bıçımlemesı oldu ğuna gore, Sayın Altun'un Françoıs Maurı ac'tan alıntıladığı şu soz, yaşantılarla besle nen bır romanın da var oîabıleceğı gerçeğını doğrular "Her romancı kendı teknığını ıcat etmelıdır" (Cumhurıyet Kıtap, 13 Ekım 2005, sayı 817, s 6) Cençlık yıllarından anlıyoruz şaır kımlı ğınız olduğunu "Yolculargelır, yolculargı der, I Kara vagonlarda, yataklı vagonlarda, I Sen ve ben sevgılım, I Oçuncu mevkı yolcu su ( ) Trenltr gelır trenler gıder, I Kuzey tllerme, guney ıllerıne, I Sen ve ben sevgılım, I tstasyon bekçsı " Yazıyor musunuz sımdı lerdt de? Yoksa yalmzca okuru musunuz sı Sanırım ıyı şıırın ne olduğunu erken yaşlarda anladım Belkı şıırı surduremeyışı mın nedenı bu llk gençlık yıllarımda ben de ne dızeler dokturdum 1 Şur yazamayacak kışının şıır alanına gırmesının buyuk tehlı kelen var Bu tehlıkenın başında, yaşamı boyunca şur yazıp 'şur' yazamamak gelır Bu kesımden kışîler, yazdıklarınuı şıır olma dığuıın bıhncıne erseler tek dıze yazmazlar Tam tersı oluyor, hem şurlerının şur olma dığını kavrayamıyorlar, hem yazdıklarmuı 'şur' olduğuna manılmasını ıstıyorlar, hem de şıırını 'şıır' saymayanlara duşman kesılı yorlar Şurın sanat kapısı çok az kışıye açık durur Onlar, şur yazmadıklarında da 'şur' yazarlar Şur heveslılerı ıse, kendılerıne ka palı kapıları goremedıklerı ıçın, ortalıktan toplayıp bır araya getırdıklerı 'soz suprun tulerı'nı şur sanıyorlar Kapalı kapıyı erken yaşlarda gormuş olmayı bır şans sayıyorum ' Guz( l'ın tokadını yt meyen, çırkının de ğerını bılmıyordu su dunyada1" Kulağa kupe olsun derım bu sozunuz, katılır mısınız'1 819 Sozu ben soyledtğıme gore ben sorayım sıze Katılır mısmız' Işın şakası bır yana, gu zel'ın tokadını yemeyen hayatın anlamını kavrayamıyor "Masalını Yıtıren Dev"debır soz var "Guzellık bağışlatıcıdır" Bu sozun anlamını 'bağışlatıcı', 'bağışlavan' bağlamın da duşunun Cıiı/ellığın çckiLilığme aldana rak bağışlayıcılığa sığınıyorsunuz, belınızı doğrultamayacak bır darbeyle karşılaşıvor 1 sunuz Gagasının rengıne hayranlıkla baktı ğınız bır kuşun o gagayı gozunuze daldırdı ğını duşunun, nasıl kararır dunyanız' Gu zellık ovledır, hem çekıcıdır, hem delıcıdır Kuşkusuz, bu, sızın gu/ellığe yukledığınız anlamla da ılgılıdır Guzel'ın tokadını ye dıkten sonra gozunuz çırkın'ı gormeye baş lar Anlarsınız kı, çırkın'ın çirkinlığını ya pan, sızın algılamalarınızla ılgılıdır Guzel'ın darbesıyle, katanızdakı değerler karmaşaya uğradıktan sonra algılama arınmasına uğ rarsınız Arınmaya uğrayan kışı, onyargı saplantısından da kurtanr kenduıı Saplantı, kışılığın /ehır ambarıdır "Kus neıdıyseoda o / O'kım?/Btr 'uzakyokluk / dus olan'a duyulan oz lem " Pekt, dusten duş yaratma edımımz, ya da, dus ustalığı de aranız nasıl sımdılerdey Bu sorunu/dan, yazılanmuı duşselhğıne dcğınmek ıstedığınızı çıkarıyonım Ozel lıkle oykulenm açısuıdan bu da uzerınde durulması gereken bır ayrıntı Duşsellık, ya ratıcılığın gızlı hazınesıdır Dağ fare doğur du dıye bır sozumuz vardır, duşsellık, onun sorusunun ozunde yatan, bır vonden top lumsal duyarsızlık, bır yandan kuş otuşun den yoksun kalan bır dunyanın nasıl bır boşluğa ıtıldığını kavrayamamanın bılınçsız lığı Yanıt aradıkça so/ uruvor tyısı mı, yo rumu okura bırakalım Bır sevgıltyc yalvarış/yakarış oykusu dı yelım mı 'Ya Ara Ya Açık Tut Teltfonu nu'na? Sorularınızı ozenle seçmenızden dolayı kutlarım suı Sorunuz, yanıt gerektırmeye cek denlı ıçenklı Gerçekten 'Ya Ara Ya Açık Tut Telefonunu' sevgdıye bır yakanş oykusu Oyle bır sevgılı duşunun kı, yanınızda da sızınle değıl, uzağınızda da Yuıe de onun ateşiyle kavruluyor, ondan haber beklıyorsunuz Sevda, boşlukta koca bır 1 sessızlık oluyor Mantık, apaçık gerçekler, karşınızdakuıın duyarsızlığı alt edemıyor bu 1 tutkuyu Bunca ayrıntıya gırdığunıze gore, dergı yonetmenının hoşgorusune sığmarak, sanırım sevgılıye yakarıyı buraya aktarma 1 dan edemıyorum "Scsını duyur / ( ) Ot mez kuşlar ottu Kuş kadar ol, sesını du yur1 / Aysız goklerın uşumuş yıldızları avuç lanmda ısuıdı Kanunı dondurdun sen, sev gım, yureğuıuı karanlığuıda buz kestı U/A duygularla gelıp, yureğınde komur kesmış sevgunın kadavrasını gosterme bana1 / Ye rı goğu yaratan tanrı adına, hravunlar, pa ganlar adına / Sesını duyur, yalvartma kor yıldızlara benı 1 / Ya ara, ya açık tut telefo nunu1 " Bır turkunun de adı olan Yol Ver Dağlar oykunuzu okuyunca gurbet acısının kozu olan sıla basretıyle aranız nasıl dıye sorsam ne denınız? Sılaya varıp da orada kımseyı bulama yınca ıçımde ne kozler oluştuğunu oyku an latmıyor mu1 Belkı kotumscr bır yaklaşım, hayat hep aramak, hıçbır /aman bulama maktır Bulamayacağınız ıçın koyulduğunuz yollar, ulaştırdığını sandığınızı sonsu/ uzun luklardır İNSAN ÇEŞİTLİLİĞI Yaşamınızda Utanbul, 'masalım ytttren dev' tdı çocukluk ydlannızda Oysa, 'Çufff' Çufff1 oykusunde Utanbul tutkunu bır kabmman çıkıyor ortaya Nasıl tutkunu oldunuz bu ycdı tepelı kcntın ? Bu oykude tstanbul'a tutkunluğum yal nızca Istıklal Caddesı'yle, oradakı ınsan çeşıtlılığıyle sınırlı Benun çocukluğumda tstanbulluJuk bır ayrıcalıktı, gorgu sahıbı olmaktı, ıyı konuşmaktı, tore bılmektı, buyu ğıın buyukluğu kuçuğun kuçukluğuydu Şımdı bu gorgulu hallerle karşılaştıkça, yeraltından çıkarılmış tanhsel bır buluntu gormuş gıbı oluyor, buna sevınıyorum Ben yedı sekı/ yaşlarında lstanbul'a geldım Yoksul kesımden olduğum ıçın çok dışlan dım Onun ıçın kendımı lstanbullu gıbı gormem Ben gorsem de, lstanbullu benı gormez îş ılışkılerımde dayanışma îçınde yızdır, ama ozel yaşamlarında hıçbır zaman benı îçlerınc almazlar 'Çufff1 Çufff ' oy kusunde benunkı lstanbul'a tutkunluk de ğıkln ınsan kalabalığının yalnı/ca orada ya şadığı bır ıç erınunı duyumsamaktır Bura ya oykuden kuçuk bır bolum almak, Istan bul tutkumun sınırlarını çızetektır "Kapalı açık saçık, turbanlı boyalı saçb, dışı er kek, tutucu anarşıst, kara cahıl entelektu el ne konumda olurlarsa olsunlar, bu cad dede herkesın eşıt guluşlere erdığını gor mek, ıçımde hoş bır toplum ozlemı yaratı yordu Her geçışte, tstıklal Caddesı'nde ha yatın, bır 'zaman'ı yaşamak olduğunu anlı yordum " Benimkı, lstanbul tutkunluğu ol maktan çok, Istanbul'da yaşayan ınsanlar arasında bır sevgı alaşımını gormenın coş kusu sayılabılır Gerçek/gunluk yaşamdan aldığımz her hangı bırparça, amlanmıa surukluyor sızılanlatıayı Oğuz Atay ın " lutunamayan lar'ındakı Selım Işık hem Oğuz Atay olup hem de olamayacağı gıbı mı değerlendırmelı sızın oykulennızı? Yoksa tıpkı "Masalını Yı tıren Dev"dekı gıbı bu kıtabın başına 'anı adını mı koymalı? Bende anılardan yararlanma dolaylı de ğıl, Oğuz Atay'da olduğu gıbı, yazınsal bır akımı uygulama anlayışından da doğmuyor Ben, yaşadıklarımı doğrudan, oykunun bır C U M H U R I Y E T K İ T A P UMUDA KAPILMAK Bır başkaldırımn oykusu 'Irt Kanatlı Ak Kuş' Bu oykunun gunumuz dunyasına bır ısyan olduğunu soylesem, ne dersınız7 Işsızlenn gun geçtıkçe arttığı, savaşlarda goz gore gore adam katledıldığı, doğanın yaşanmaz hale getınldığı, el kadar çocukla nn tecavuze uğradığı kuresel bır dunyaya başkaldırmaz da nc yaparsınız' Yazaruı go revı bıra/ da bunu anlatmak değıl mP Oy kude, ırı kanatlı ak bır kuşun tepcnızde bır gorunup kaybolması ıse, umuda kapılmanın nasıl bır kor duygu olduğunu sımgelıyor lzntnızle, soyleştmızın kapamşını Irt Ka natlı Ak Kuş'tan bıralmttyla yapmak tsttyo rum "Yaşam, er ya da geç, bırden gorunup yıttveren ırı kanatlı bır kuş gıbı, btldığımtzı sandığımız bılınmez bır boşluğa doğru yol al maktı" Neler soylemek ıstersınız soyleşımı zın sonunda ? tşlenışı katmanlı olmasa da, duşunsel orgusu çok çağrışımlı bır oykudur 'în Ka natlı Ak Kuş' Tecavuze uğrayan Anna'yı duşunun, hayat, sızın oykuden alıntıladığı nız bu tanımın ongorduğunden başka ne olabdır'' Ormanda sozde sabah keyfı yapan ışsız ıçuı de oyle, adam, sevgısı boğazında duğumlenmış bır garıban Ve bır teşekkur notu Kıtap bıtınce ne ol du bılıyor musunuz? Sankı saatlerce gozyaşı dokmuşçcsıne, ktmsenın seslenışıne kulak asmadan, ağrıyan başımı yastığa koyup uyu dum' Erken yattığımdan mı, sabah ezanı okundu okunacaktı kı uyandım, yağmurlu bır sabah a hazırlanan îstanbul kuşluğunda, camdan dışanya baktım Sankt, oncekı gun okuduklartm bır ruyaymış gıbı usuma duştu, peş peşt sıra Kendımı o an bır denız kenannda buldum duşlemımde, ıkı sevgılı aradım Az ılerleytncc, sırtlan donuk buldum onları Oyle mutluyiular kı (Kaletn ılerlemtyor, yıne tuttu lanet olası o ağrı ) Teşekkurler Sevgılı Adnan Ağabey Teşekkur benım hakkım, oykulerı boyle bır duyarlıkla okuyup bana ıçerıklı sorular yonelttığın ıçuı • eoztop@aof.anadolu.edu.tr Şairin Kedisi/ Adnan Bıryazarl Can Yayınlarıf 150 s SAYFA S Adnan Blnyazarın öyku kitabı huzun ve duygu çağn$ımlanyla dolu tam tersı anlamda, fareye dağ doğurtmaktır En katı gerçek bıle, beyın dedığımız o enguı doku lopunun ıçmde başkalaşıma uğraya rak sanatın malı olur Yazılmak ıstenenler once o hapıshaneye ya da duşuncenın oz gurluk katına gırer, oradan sızın kışılığuııze bulanmış olarak çıkar O artık doğada olan değıldır, ınsanın doğada var olana kattığıyla oluşmuş yenı bır nesne ya da soyutlamadır Van Gogh, sanatçının, yaratılışta eksık bıra kılanı tamamladığını soyler Sızui 'duşten duş yaratma' kavramını one çıkarmanızı boyle yorumluyorum ben Bana yonelık 'duşten duş yaratma', 'duş ustası' gıbı nıte lemelerı kaldırmam olanaksız O, buyuk dehaların ışı Ancak, duşlemımde bır oluşum geçırmemış kaba şeyler yazmadığımı sanı yorum TOPLUMSAL DUYARSIZLIK Sevgı temasını bu kez bır kusun kahra tnanı olduğu oykude ( Ya Ara Ya Açık Tut lelefonunu) ıslıyorsunuz Soruyu mettnden alalım "Ku$ otusunden anlayan kaç kışı kaldı şu dunyada?" Bu oykude, başlangıçta oten, sonradan otmeyen, otmeyışının oykusu olan kuşun bır sunge olduğunu belırtmeye gerek yok Neyın sımgesı' Bır ınsanın ıç değışımlerının sımgesi Kuşun gerçeğını kavrayan her okur bundan bır sonuç çıkaracaktır "Kuş otu şunden anlayan kaç kışı kaldı şu dunyada" SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle