Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ceyat çapan Şiir Atlası Bu ne giiller, ne ağızlardır, ne çekingen sesi Kalabalıkların, bu burada tiyatro önünde çatlayan dalgalaıdır Sarsılmaya başlayan Avrupa gecesinin, Asfaltlarımızın üzerinde kendisiyle mağrur Siirler/ Çeviren: Azer Yaran şiirin Belirlenmesi Bu, yalçınlardan dökülen ıslık, Bu çatırtısı sıkışan buzların, Bu yaprağı donduran gecedır, Bu, düellosu iki bülbülün Bu, tatlı yabandlaşan bezelye, Bu, kabuklar içinde evrenin gözyasları, Bu, Figaro, sehpalardan ve flütlerden Yuvarfanıyor dolu sağanaklanyla. Azer Yaran'a saygı LERMANTOV / Her şey, öylesine önemle araştırdığı gecenin Derin yıkanan diplerde Ve yıldızı sürdüğü bir havuza değin, Titreyen ıslak ayaları üzerinde. Tahtalardan daha yassı suda bunaltı. Çöktü kızılağaç kütlelcriyle gökkubbe, Bu yıldızlara yakışır gülünse kahkahalarla, Hah, işte sağır bir yer şimdi evren. Deniz Kızı Deniz kızı süzülüyordu mavi ırmakta, Aydınlanmış dolunayın ışığıyla; Ve scrpmeye özeniyordu ayın yüzcyine Bir dalganın gümüşsü köpüğünü. Çağıldaya döne ırmak çalkalıyordu. Akışında yansıyan hulutları; Dcnizkızı türkü çağırıyordu ve sözleri çınıldıyor Uçuyordu kıyıların yalçınlarına doğru. Ve türkü çağırıyordu deniz kızı: "Altımda diplcr boyunca Günün oynaşıyor pırıltısi; Orada altın sürüsii balıkların yayılıyor; Orada kurulu billur kentlcr var; Ve orada yastığında ışıltılı kumların Gölgeliğinde yoğun kamışların Bir yiğit uyuyor, kıskanç dalganın şikârı, Üyuyor bir yiğidi yaban diyarın. îpek saçlarının halkalarını taramayı Bizler seviyoruz gece karanlığında. Ve bir öğlen vakti dudaklarını ve alnını Uzun uzun öptük delikanlının. Ama, niçin bilmcm, tutkulu öpüşlerimize Hep kalıyor soğuk ve dilsiz: Uyuyor ve, eğilince göğsüme doğru, Hiç solumuyor, ışıldamıyor uykusunda!.." Denizkızı türkü çağırıyordu mavi ırmağın üzerinde, Dopdoluydu yanıtsız kcderiyle; Ve, yuvarlanıp çağıldayan ırmak çalkalıyordu Akışında yansıyan bulutları. VLADİMİR VLADİMİROVİÇ MAYAKOVSKİ Anneme Dair Birkaç Söz Benim bir annem var peygamber çiçeği desenlerde. Kendimse geziyorum alaca tavuslar içer, ölçe biçe adımlayıp, eziyorum perçemli papatyaları. Paslı obualarını çalmaya başlıyor akşam, küçük cama yaklaşıyorum, yeniden gireceğimden cmin evin damına değin inen bulutu. Sayrı anneminse çevresinde insanların koşuyor hışırtıları karyoladan boş köşeye kadar. Annem biliyorbir çılgınca düşünce yığınıdır bu Şustov'un fabrikasının çatıları ardından aşıp gelen.l*) Ve benim bir tötr şapkayla taçlanmış alnımı sönmekteki çerçeve kana buladığı zaman, diyeceğim, bas sesimle yarıp rüzgârın uğultusıınu: "Anne. Eğer ben senin bir bulut dansının ökçeleriyle çarpılmış ıstırabının çiçek vazolarına acıyacak olsam, Avantso vitrinlerinde bir tabelaya kırılmış(**) altın elleri kim okşayacak?.." Bahar tırmalayarak acıtsın, sarhoş etsin diyc Kabul ediyorum ıssız köyleri bozkırda Ve ışıklı dünyasal kentlerin derin kuyularını! Aydınlık enginlikleri göğün saçakları altına ve azabını kölelerin çalışmalarının! Ve seni eşiğime çıkarak karşılıyorum Yılan pürçekli gür rüzgârla, Çözülmemiş adıyla Tanrının Soğuk ve kısılmış dudaklarımda... CENNADİ AYGİ Kış Öncesinde Requiem BORİS PASTERNAK E.L. Pasternak'ın anıstna uğurlarım ve kalırım dilsiz bir koro gibi tanrısal uzayda tüm gün öngösterilmiş ben devinimleriyle aydın bir kış gününün sanılır baca kurumlarıyla yan yana zamansa kendi başına yaratılıyor uçuşuyor salınmış dünya yüzeyınde kar manastır kapılarının girişlerınde ve şimdi bir dış destekmışçe görünüyor gelip geçenler olması zorunluğu çağın düzeyiyse artık doğrulanmıştır ve çehreyi sessizliğe doğru döndürmeyi gercktiriyor şanın düzeyi vc bir kitap değil ama tutkuların atlası ıssızda masa üstünde baki korunmuş yıl ise kurumlar gibi değiyor evlere eski çağlarda orada sanki kitaplar parçalanmıştır ve her bir sayfa ister kesim ve kırım çizgilerinı kendıne geri benim yenlerimin arasından soğuktur yanda pencere ve ardındaysa kar yığınları giriş kapısı evin (*) Şustov, N L Dönemtn bir jarap fabrtkau sabıbı f*) Vaantso • Moskovu'Ja ianatsal urunler ma$pza\t Bahar Yağmuru ALEKSANDR BLOK Ateş ve Karanlık Her şey için, her şey için şükran sana Gizli işkencelert için tutkuların. Gözyaşının yangısı, öpüşlerin ağusu için, Öcü düşmanın ve ittırası için dostların: Küllenen ateşi için ruhun, harcanan çöllerde. Oy, bahar, uçsuz bucaksız varlığım, Uçsuz bucaksız düş, sonsu/luklarda! Tanıyorum seni; hayat! Kabul ediyorum! Ve selamlıyorum kalkanımın tınlayışıyla! Kabul ediyorum seni talihsizliğim Ve talih, sana benım selamım! Büyülü alanında mleyişlerin Gülüşlerin gizinde yok bir yüzkarası!.. Kabul ediyorum uykusuz tartışmaları, Sabahı kabul ediyorum pencerenin koyu perdelerinde Yangıyla direnen, parlayan bakışlarımı Bahar tırmalayarak acıtsın, sarhoş etsin diye Yangıyla direnen, parlayan bakışlarımı Kuşkirazına gülümsedi, hıçkırdı, ıslattı Arabaların cilasını, ağaçların titreyışini Kemancıların devinen di/isi ayın altında Tiyatroya süzülüyor. Yurttaşlar, zincire! Taşta su birikıntileri. Gözyaşıyla dolu Gırtlak gibı geçkın giiller, dalayan Nemli elmaslarda. Islık kırbacı Mutluluğun üzerlerinde, kirpiklerinde, bulutlarda. llktir ay bu zincirleri ve gıysılerin Urpermesini ve ağı/laıa egenıen buy Alçıdan bir destanda yoğuruyor, Yoğuruyor kimsenin yoğurmadığı büstii. Kımin kalbınde bu hızla onun bütün kanı Fışkırdı sana doğru, yanaklarından çekiliverdi de? tşte çırpınıyor o: Hlleri bakanın Ağızlar ve aortlar sıkıştı bu hüzmeciğe Gece değil bu, yağmur değil ve korolarla Yırtılan: "Yaşasın Kerenskı!" haykırışları, Bu diin içinden çıkılmaz olan katakomblardan Göz kamaştırıcı çıkış kapısıdır foruma CUMHURİYET KİTAP SAYI 819