22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mustafa şerif Onaran YunusEmre... Halkı yüreğinden kavrayan, içten dizeleriyle Türk dilinin yaşamasına, yazın dilinin oluşmasına katkılarıyla yüzyıllardır unutulmayan şair... Dergilerden Sorumluluk duyarak geçmişe bakmak Yatağında akan görkemli bir ırmak gibi, toplumun gidişine kendimizden bir şeyler katarak yaşamayı anlamlı kılmaya çalışıyorsak, görevimizi yapmanın iç erincini duyarız. Cumhuriyet Savcısı, ozan Berin Taşan o iç erinci duyan insanlardan biri... eyi yaşadığımızın, nasıl yaşadığımızın ayrımına varmadan, bir de bakmışız ki, yaşlılığın kıyılarına gelmişiz. Yaşamanın akışındaki değişim bizi nasıl bilinç1 lendirdir Nasıl bir güçle toplumun dönüşnıesine katkımız oldu? Memduh Şevket Esendal iki türlü insandan söz açar: Topluma yön vcrenler ıle unlann arkasından gidenler. Atatürk gıbi topluma yön vcren insanlar, tarihte eşinc pek az rastlanan önderlerdir. Ama bir toplumun oluşmasında üretkenligindc, gücünde, tek tek, hcpimize düşen görcvler vardır. Yükümüzü taşiyandan, hakkımızı arayandan sağlığımı/ı koruyanlara kadar nice insan, bir ırmak gibi çagıldayan toplumun, y<ıtjg~ında akmasına çalışır. Gabriel Garcia Marquez anılarını yazmaya başlarkcn yaşamanın anlamını şöylc anlatır: "tnsanın yaşadığı değildir hayat, aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır" (Anlatmak İçin Yaşamak, anı, Ispanyolca aslından çcviren Pınar Savaş, Can Yayınları, 2005 tstanbul) Bellek seçicidir. Neleri anımsadığı belli olmaz. Demek ki unutamadıklarımız anlatdmaya değer bulduklarımızdır. Yaşadığı çağın tanığı olan bir yazar, sorumlusu olduğıı topluma karşı görevini yapmakla yükümlüdür. Anılar o tanıklığın izlerini taşır. Bir Cumhuriyet Savcısı olan Berin Taşan da bu anlayışla yazdı anılarını (Bir Tanığım Kalsın, anı, Ümit Yayıncılık, 2005 Ankara). Günümüz gelince göçüp gideceğiz bu dünyadan. Ama kıtaba donüşen anılarımızın tanıklığı sürecektir. aynmına varmaz. Önemli olan özdenetim içinde kendimize çekidüzen vermektir. Kendine saygısı olan, sorumluluğunu bilen insan için Abdiirrahim Rumi'nin beyitinde içimizi aydınlatan bir ışık vardır. Tek tek kendimizi ıyileştirmenin uzun bir süreç olduğu sanılır. Topluma yön veren bir önder olduktan sonra insanların kendine çekidüzen vermesi sorun değildir. Berin Taşan öyle bir önderi özlemenin sıkıntısı içindedır: "tçine kapanmış koca ülke Ince bir yorgan altında tir tir titriyor Lambası kısık Kapısı aralık Mustafa Kemal gelecek diye." Berin Taşan sorumluluğunu bilen bir ozan. Atila Er'in sorusu üzerine anılarını neden yazdığını şöyle açıklıyor: "Yazmam nam olsun diye degll, benden sonra gelenlere yalnız olmadıklarını kanıtlamak iç.in, 'Bir Tanığım Kalsın' diye oldu" (Ünlem, Berin Taşan'la Ozanhğı ve 'Bir Tanığım Kalsın' Üzerine Söyleşi, EylülEkim 2005). Berin Taşan bu dünyadan göçse de, bir kitabın tanıklıgı, ctkisini sürdürecektir. Ozanlar soyundan gelen, toplumdaki duruşu güven veren bir ozanın tanıklığı insana görmeyi öğretebüir. Belki de onun ilgimize sunduğu küçük bir ayrıntı, yaşamanın gizlerini anlamayı kolaylaştıracaktır. N Prof. Dr. Doğan Aksan Yunus Emre Şiirinin Gücü Dilbilim ve Türkçeyle ilgili birçok araştırması bulunan Doğan Aksan, bu kitabında Yunus Emre'nin sanatını, dilinin gücünü ortaya koyan öğeleri, onu yücelten dil ustalığını ele almakta; şiirler anlambilim, dilbilim, şiirbilim (poetik) kavramları açısından incelenmekte... BİLGİ YAYINEVİ Bi ¥ BERİN TAŞAN Berin Taşan'ın soyağacında büyük dedelerinden Abdiirrahim Rumi var. Onun bir beyiti Nurullah Ataç'ın dilinden düşmezdi: "Tövbe Yarabbi hata râhına gittiklerime Bılip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime." lçınde yaşadığımız kirli toplumda yanlıs, yola düşmeyen insan yok gibidir. Nasıl bir yanlışa düştüğünün kendi de BİR KİTABIN TANIKLIĞI (.umhuriyet Savcısı olmak sorumluluk yüklenmek anlamına gelir. Kitabın arka kapağında Oktay Akbal'ın sözleri bu sorumluluğa açıklık getiriyor. "Neden 'Cumhuriyet' sözcüğü eklenmiş? Yalnızca 'Savcı' demek yetmez miydi? Yetmezdi, bir büyük değişimin, bir büyük atılımın sorumluluğun yüklenmiştir de ondan, Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'sinin dosta düşmana karşı en güçlü silahı oldukları için, olmaları gerektiği için..." Berin Taşan'ın nasıl bir savaşımı göze aldığı, ilk görevinde savcı yardımcısı olarak Izmir'e atanmasıyla başladı. Demokrasi anlayışındaki yozlaşma Demokrat Parti'nin yönetimiyle başladı. Cumhuriyet Savcısı Berin Taşan, hem suçlu hem güçlü bir ocak başkanıyla geçen olayı şöyle anlatıyor: "Kapının açılmasıyla birlikte bir adanı hışımla içeri girdi, elini uzatarak, Ben Demokrat Parti Alsancak Ocak Başkanı B. Fabrikaları sahibi H.B., deyip yanıtımı beklemeden karşımdaki koltuğa oturdu. Evraka baktım, bu adam evrakta sanık gösterilen kişiydi. Siz önce ayağa kalkın. Burası parti ocağı değil, Ticaret Odası da değil. Burada sanık olarak bulunuyorsunıı/, dışarda bekleyın, dedim. Bir ycrlere telefon etmek istedi, izin vermedim. Polisi çağırıp bunu niçin içeri bıraktığını sordum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle