25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

mnı o/guılıvnıve basjadığı zaman pat Lık vermektedıı ((ıınku avaklanmalaı bızım sandıgmı/ın aksıne, kavnava kav nava kapagını hılataıı bıı tcncercvı ben zemez, lcnccreyı kavnamava basjatan, kanağın ba/ı clis, nedenlcrdcn hafıfıe kjldııılnıasulır kı, bıı ıla kapagın devııl mesıvlc son bıılur (s 57) Bıı dıııumd.ı ııııtkı aıacılığıvla ıpe sapa gelnıez s,evlt ı ın dal budak salması, gı/cmını vıtırmck tcdıı (Nıtckım Iıotskv egeı muhalı/lar veiılen ınııc uvsalaıclı, 1917'dc dcvıım olnıavacağını one sıımuış.Uı ) O halde bıiçok kuc.uk neden, akılla kavramanın veıını altnaktadır bıııada Buıadan vazaıın varılıjV sonuç şu ola eaktır Hcr olav a/ va da çok onıedcn kestınlemcven bır "ııvdıırm.t "va ben/er Yazar "mançların lopumsaf c.ts.ıtlılıg'ı ve bılınç parçalanması basjıklı bolunı dc. vmı mıtlerc ıhtıvaç dııvar kesımın bıJımsel ve tanhscl olçutler aravışında ısraı ctmesınc de degınıvoı Ya/ara go le, bıınıın nedcnı, sohstleıın avdmlan macı (Aufklatung) goıusjerı değıl, tarıh alanıiKİa ortaya çıkan baş,arıdır (s 66) Bıından bovle mıtletc laııh stısn venlc eek, aldatmaıalar vantltm bıı "aklıles. tııme' goıununıu ıçcrısınde ele alın.i caktır Tınıaıos'ıın "aldatıcı' ozcllığı, bıından kavııaklann Nıtekım aynı kıs,ı, mıtkrın "tasyonel ' bıı voıumunu dd vapmış.tır 1 icllcnıstık doncm masalcıla ıı da, akılcı olmava aynı s,ekılde ozen gosterııleı ııngtitcktc nasıl gcçtığını bılmec^ığınıız ıçın vanlı^lıga mumkuıı olduğtınca ha kıkat goruntusu vermcye çalı^ıvoıu/ (s 95) Ama Nkt/sdıe vc bakarNanız, mır lcıdckı hakıkat pavı konusunda kıışku vakapılmanıı/ vusızdıı 'Yalancının va lan st)ylemckten çıkarının olmadıgı vcı de valan dd voktur" (s 108) Paul Vcvnc kıtap bovıınca atıfta bu Iıındıığu Pausanıas soıununa i\d bır bo lum avıtıyor vc Pausanıos un tıpık bu ornck ol.ııak Naıkıssos clsanesını ornc k gosteıcıek, cfsanıluın dııpedu/ valın bır saflık taıı kavnaklandığı goıu>junu ycıııdcn gundcmc gctıııyoı Hakıkat kavıamıııın tck olmadıöına, ınan<, bıçımlcrının çokluğu da hakıkat olçutlerının ı,oklugu csasına dayandığı ııa gorc, ınantlarımı/ın dogıulugu ol çıılnıevcLcktıı Çunku hakıkat, "tasav vuı'un urunudur sonuçta I lakıkatlerımızı uretcn bızlerı/ Bızı ınanmava ıtcn şey ıse, "ger^eklık değıldır (s 147) Gene vazara gort paga nızınlc Hırıstıvanlık arasındakı catısma da da valan du^unccleıı ortadan kaldır maktan cok, bu dıışunceleıın verınegec mck so/ koııusu ofmusjtur Pagan tanrı lan cok kotuvdu, hepsı o kadaı (s 149) Kotu olnıalaıı sahtc olmalarını ıla ıçe ııvoıdıı ckıgal olaıak Dunvanın ^ mıı, surcklı vındcncn bıı ba^langktıı (,unku her^cy pcıyodık fclâketleıle vıkıl mı^tır Mıtık cag ıse bu pcııvodların so nuncut.uduı (s 159) Platon un ı^aict ct tığı de buduı laııhın tckururu ("ctti nel ıctouı") dcdıgımı/ şev vanı Ancak bızmodcınler tckcııuıc dcğıl, "cvrım'e ınanıyoruz Çunku msanlar aıtık buvu du, o ncdenle de mıtleıdcn soz etmıvoı ( ) "Yunanlılar Mıtlerıne tnıınmı^lur mıydı?", Pıiııl \cwn (,u> Mtht/ıd Al kmı Do\l 1 200i AııLını AhmetVehim'in Yaztya Dâkiilmüş Bclleğz ya da Tıyatro Tarihımizın Canlı Tanıklı^ı yu uvasına, bir imarete benzer. Yeteneklil ilcrle yeteneksı/lcrin, boş katalılarla akıllı insanların dovuştuğu bir yer... Odoncmı bctımlcmck ıcin va/ılan bıı satıılaı, bazı bakımlaıılan bııgun dc gc ccılılığını koıııvor Bu ncdenle valnı/ o donenıın tıvatro vaijantısına vc olavlaı ı na yakından bakmak ıçın degıl, bııgun ku tıyatronıuzu daha ıyı kavramak ıçın de okunmalı bıı anılar Soz konusu anılar, valnı/ donemın tı yatro vas,antısını, o efonemın sanatçıla rıtıın scı uvenlerını de ıçe rmıvor Bıınıın la bırlıkte, Istanbul dcpıeinınelen mt^ ıııtıyetın ılanına, Ermenı olavlaıındaıı Istanbul pa^alarının raalıvetleıınc kadaı Ahmet Fchım'm sahnede geeııdığı cllı vıl boyunca tanık olelugu doğal, toplum sal ve sıvasal olavlaı da ctkılcı ıvlc bıı lık te ele alınıp değerlendınlıvor Ahınet I ehım ın jııılaıının ıı/amı A.\ Istanbul'la sınırlı değıl Anılaıın geçtıgı alan butun bıı Anadolu'vu vc Trakva vı kapsamakla kalmıvoı, Balkanlaıa, Yu nanıstan'a, hatta adalara kadar ne ıcdev sc her ycrı ıçerıyoı C) donemın lstan bııl'u kadar, Ankaıa'sı.Bursa'sı, f anak kalc'sı, Ftlırncsı, l/nın'ı, Samsun ıı, Çankın'si da içinde yas,anan olaylar vc ınsanlarıyla bırlıkte dıle gctııılıvoı Gerek Ahmet f chım'ın basından ge çenler, gercksc onun tanık olduklaıı ya da bas,kalarından dınlcdıgı olaylar bazen kurgusal olavlaı dan daha fantastık bır nıtelığe burunuvor Bırço£u okıırıın ha yaJ gucunu 7orlavacak, ınanılması guç olaylaı gibı gorunuyor Bu vanıyla Alı met Fehım'ın anıları, anılaıa ara vcıcıck değeılendınnclere gırıs,mesını saymaz sak, seruven romanlaıının tadını arat ınavacak bu roman gıbı de okun Ahmet Fehım valnız bır oyuncu degıl ()n parmağında on marıfet olan bır da hı Sahnc rcalızatorluğunden ressamlı ğa, ya/ı ustalığından suslcmc sanatına yazarlıktan fılm vonetmenlıgıne kadaı bırçok alanda çalıs,mı^ ve başarılı olmııs, bır vetenek bııtunu Anılarını dd bııvuk bır ııstalıkla kalemc alrnıs, Yalın ama çarpıcı bır anlatımı var ( FIIÇ anlatılıı gı bır gorıınen bıiçok duıumıın ve olavm ustesındcn kolav gelmı^ Geteksiz sus lemelere gırı^meden dcmı^ dıvcccklerı nı Nerelerı avrıntılı anlatması gerektı^ı nı, nerelerı O7etleverek gecmesı geıek tığını sağlam bır sa^dııyuvla ıvı bılmış Bugunun Tıırkçesine uvaılanmıs olma sinın da katkısıyla rahat vc tat alınarak okunan bıı yapıta donıışmu^ Sahnede Lllı Sene Donemın panoramasını goı mck ve tıyatro sanatçılannın va^adıkla ıı tıajı komıkolavlara vakından bakmak ıstcvcnler ıçın buluıımaz bır vapıt Yal nıztıvatromu/ungeçmışını degeılendıı mek ıçın dcğıl şimdıkı duı unıunu anla mak ıçın dc onc ı ılır • herkek@anadolu.edu.tr ' Do<, Dr Amulolıı Vnıvfrutt \ı DL t'/cl Konservatuvıirı Ahmet Fehim / Sahnede hllı Seın / MttosBoyıU Yayınlan / 144 s SAYFA 1 1 Sahnede Elli Sene OyııiKUİuk buz ustunc 'Doğuş sorunu' deneele omegın, buyuk co^rafvacı StıaİH)iı'a bakarsanı?, Dıonysos vc Hc rakles ya$amıs,laıdı Onlar buyuk bırer gezgın vc coğrafyacıydılaı (klysseus da ovle Lueıetıus agore Trova vc Tebaı sa vasjarı, hıçbır kuşkuva vcı bııakınayacak kadaı vas,anmıs,olavlardır Bunakarş,ılık ıınkı tıp bılgını Cıalenos Kentaurların vaiçamıs, olduklarından kus,kuludut Ama Yunanlılaı elsanelcıın bas,tan d^\ gı yalan olabıleceğıne hıçbır 7aman ınan madılar (, unku hıçbır s,ev, baştan sona valan olamaz Bılgı, valnızea bır aynadır vc onun vansıttığı s,cylcrlc avna, oylesıne ıç ıçe gcçcr kı, araeivı mesa|dan ayıramaz sıııız (s 79) OtL vandan mıtleıı des,tır mck, onların vanlısjaıını oıtaya kovmak dcgıl daha çok ondakı 'hakıkat" teme lını bıılmak dcmektı Nılekım Fontcncl le dcn başjayarak ( assıer, Bergson ve Lcvı Straııss gıbı nıodcın dus,unıırlerdc mıt sorunu, mıtın "doğus soıunu' ola rak goıulnıus,tıu Yuııanlılara gorc bu dogus,, sorun yaıatmıvordıı ( )nlaıa go ıe bu mıtlcı, ozunde "otaniık tarıhscl elesaneler"dır Vaı olnıayan s,evleulen nasıl soz cdı lcbılırdi'1 Bergson, uydııımacılıöın, bas, langıçta, "vas.amsal bır ısjevı" olduğunu onc suruvordu (s 81) 1 ontenclJc daha da ılerı gıdıyoı, nııtlcıın hıçbır "hakıkat tcmclı" olmadıeı goruş,unde dııeıııyor du Üna gorc, bıınlar alcgorı bıle ola nıazdı Yunanlılaragoıcibe, İıatanınne dcnı", sailık, naıllık, "cucthtıa"ıdı Ffsa nc nc katlar eskıyse, 'mvthödes" dc, bu elsanevı o kadar kaplıyor vı daha a? ına nılırhak gctuıyoıdu Halk tuhu, oncnılı olavlaııabartır^unku I Kanclcıınkoke nındc halkların gcıcckteıı dogru olanı soylcıııck ıçın masallaı uvdıııma dehası vardır (s 82) Mıtolojıvı uvdıııanııı adı bılınmıyor Anıa bıı konuda bır su(,Iıı aıanıısa cgcı, akla ılkın 1 lonıcıos vc Hcsıodos gıbı %a ıılcr gclccckrır Fn a/ııulan bazı mıtleıı oıılaı uvduımu^tu (Kıtabın bu konuv la ılgılı bolıımuntle, şııı vc mıt ılıskısı uzcıınde avrıntılı bııımde durıılmaKta dır ) Sonunda hakıkat ıle mıt arasındakı ılı^kı, Plutharkos aracılığıyla şoyle vo rumlanacaktır Bu ılıijkı, gıınc^le ışigı, alacalı bır çe ^ıtlılık ıccrısındc dagıtan gokku^ağı aıa sındakıılı^kının aynısıdır (s 90)Pİaton, nııtlcr konusunda Devlct dıaloğıında şoylc demı^tı Aniık dorıcmdekı olavla C U M H U R İ Y E T K İ T A P yazılan yazı gıbıdıı "Ilk Turk Oyııncusu" olarak kabul cclılen Ahmet Fehım, anıLuını kâğıt üstünc yazarak onların sılinıp gitmesını onlcmış Önlcmckle kalmamı^, anılarını yazmakla, yazaı laıa, aıa^tırmacılara, oyunculara önemli bir bclgc de bırakmış. HASAN ERKEK* r M aten aktor dediein ncdir ki? / Oynarken varı/aır. Yok olıın* A cii da sesimiz bu bo^ kubbede bir lıoş scda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerindc soluk birer hayal olur kalıri7. Görorum hepiniz gardroba koşmaya hazırlanorsunuz. Birazdan teatro bomboş kalacak. Ama tcatro i>te o zatnan ya^amaya başlar. Çiınku Satcnik'in bir sarkısı şu perdelcrden birine takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hıranuş'la Virginya'nın bir diyaloğu eski kostıimlerın birinin yırtığına sığınn^ıştır. Iştc bu hatıraJar, u scssizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı lıaliııde yiııc salıncvc dokıilurler. Artık kcndimiz yoğuz. Seyircilerimı/ de kalmadı. Ama repliklerimiz, fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Giin iiearır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perde" Bovle ııı yoı Ahmet I chım'ın tolarkada^ı Fasulyecıyan, Haldıın Taneı'ın Ahmet I c hım'ın anılaıından da vararlanarak ya7 dığı "Scrscm Kocanın Kurnaz Kaıısı" acllı ovununun hnalınde ()yııncıılukbu7 tısfune vazılan va/ıgı bıdıı "Ilk l'uık Ovuncusu" olarak ka bul cdılcn Ahmet Fehım anılarını kâgıt ustunc vazaıak onların sılinıp gitmesını onlcmıs, Onlernekle kalnıamı^, anıları nı vazmakla, vazarlara, aras,tırmacılara ovunculara onemlı bıı belge de bırak mış Mctın And'ın, Ozdcmıt Nut ktı'nun Sevda Şenet ın aras,tırnıa kıtap lan, llaldun laııcr ın Scrsem Koca nın Kurna7 Karısı so/ konusu anılaıı tarıhı belgc va da esın olarak alan calı^malar dan sadecc bırkaıı ' Sahnede Lllı Scııe" ba^lığıvla, Mıros Boyut tarafından vayınlanmıs olan bu anılar, haıt dıvrımı yapılmadan onte Vakıt gazetesinın 8 Icmmu/ lc'26 tarıh Iı savısından ba'jlanarak 59 savı olaıak vavınlanmı^ Soz konusu anılar ıkmcı kez, 1977 vılında Iatın harflerıvle bu kı tan butunlugunde, o gunun Turkccsıv lc nasılmı^ Eksık olan bu baskıdan soıı ra, tıyatromuza de^cılı kıtaplar kazan dıran MıtosBovut un sahıbı ve yavın vo netmenı I Yılmaz Oğut anıları ycnıdcn 7 08 ^ ele alııuş Vıkn gazctısıııııı butun savılaıı Inılunaıak, soz konusu anıl.ır venı ılcn ların haıfleıme ve bugunun Fıırk çesınc uvaılanmıs, Bovlcce Ahmet I e hım'ın anılaıı eksıksiz olaıak ılk kez okıııla buluşnuış, oluyor "Sahnede I llıSene' valnız Ahmet Khını ın basından geçcnlcrı konu ctmı vor Onıınla bıılıktc Cumhuııvct oncc sı tıvatıomu/un bellı ba^lı ovuncuların dan vazarlatını, sahnc emekçılerını, vonlendırıcılerını de ıı/ıın uzadıya elılc getırıyoı Ahmet Fehını'ın gozundcn de olsa, bnçoğunun portrcsı çızılıyoı 1 Iı ranus tan Bıncmeeıvan a, Fasıılyecı van uan GıılJu Agop'a Mınakvan dan Kor Mâıı ve, 1 Galıp'ten Ras,ıt Rıza'va Burlıancttın repsı'den Muvahhıt'c ka dar bırçok onemlı oyuncunun oyuncu luk sı rııvenlerı tıvatrova olan katkıları, ılışkıleıı, acılan, scvınçlerı konu edılı vor Hrarı Husevınden dekoıator Mer lo va, Dansoz Kamela'dan Mchmet Ce mıl'e, Josepvo'dan Vısentd'e kadar bıı çok sıradıs.1 karaktcr dc gerck ozel van farı gercksc tıvatrova olan katkılaııyla Ahmet 1 chım'ın anılarında canlanıyor Bunların vanında başta Ahmet Vefık Pa ş,a olmak uzere, Fahrı Pas,a, Tevtık Fık rct, îbnurrefık Ahmet Nııu, Cenap Şe habcttın gıbı bııçok yazar ve çevırmen den dc bırıntı elden tanık olaıak soz edılıvoı Mahkcmclırdc tanuıklıgı kabul edıl mcven, 'toplumiçindestatusuzkalmış, dini, imanı, AHah'ı olmayan oyuncu "la ıınseıııvenleııaktarılıyor Tanık olıınan bu scruvenlcr anlatılııkcn /aınan zaman oznellığe dus,se de sajjduyusunu yıtırmı vor Ahmet Fehım Ovguleunı, hayranlıklannı esııgemedığı gıbı eles,tırmekten, gerçcklcrı dıle getırmek uğruna, mes îekta^laıını saısmaktan da gcrı kalmı vor "Bizde konservatuarsız yetişen aktörler pek gclismc gosterememiş ve otuzbiryıl içinde aşağı yııkarı valnızea Ermenilcrden oluşan sınırlı bir ekip olarak kalmıştır. Bu ekibin kişileri bellibaşlıdır. Daima yerlerini korumaya çalışarak ber yeni gelen islekli insana biraz gonul eğlcndirmesı için İ7İn vermişler, ondan sonra ekip içinde ona hayat hakkı tanımamışlardır. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu alaylı grubun elemanları neniiz tiyatroya niçin girdiklerini, işin yiıceliğini kavrayamamış, işin teknik yonlerinden habersİ7 kimselerdi. Bazısı trajedi, bazısı komedi oyuncusu olmuştu. Ancak trajedi oyuncularından öyleleri vardı ki, bağırıp çağırmayı, bütün sinirlerini gerip gozlerini şaşılatmayı trajedide aşılmış son nokta sayar ve ne yazık ki kendilerine de boyle un sağlarlardı. Komedyen geçinen bazıları da suflör kapağına yaklaşır, halka anlatır gibi abartılı ve maskara harekederle, soğukluklarla son aşamaya ulaştığına inanırdı. Zaten Turkiye'de sahne, bir işsizlik kıamlması giiç olaylar GerçeMert dffe getirmek S AYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle