03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ze hiçbir zaman tek yüzüyle görünmediğini düşündüren bu karmaşık ve zorlu arayış, roman boyunca dile getirilen sayısız tarihsel olgu ve anekdot aracılığıyla gitgite derinleşip bizi yasamsanat etkileşimi üzerine etkin bir biçimde kafa yormaya zorlar. Hikâyenin anlatıcısı Geofirey Braithvvaite bir yerde şöyle bir şev söylüyor: "Yaşam, bu hakımdan, biraz da okuma eylemine benziyor. Eğer bir kitaba verdiğiniz tüm yanttlar daha önceden profesyonel bir elestirmence verilmiş olsaydt, o zaman okumanızın ne anlamt olurdu!" Sanınm, kitabın anahtar cümlelerinden biri de bu. Bu cümlede, bir anlamda her okur, Flaubert'in Papağanı'nı kendi yaşamına atabileceği bir köprü olarak görmeye çağnlıyor. Amerikalı Alımlama Estetiği kuramcısı Stanlev Fish'in salık verdiği okuma biçimine oldukça vakın düşen yazınsal bir tutum bu. Fisn: "Okumak, bir metnin yalmzca ne anlama geldiğini keşfetmek aeğil, aynı zamanda bir metnin size 'neler yapttğını' da bir deneyimle anlatma sü'recidir," demişti. Sarticı ve duyumsal Flaubert'in Papağanı hiç kuşku yok ki, Nabokov'un o ünlii deyimiyle söylersek, insanın 'belkemiğini titreten' kitaplar sınıflandırmasına girecek türden bir kitap. Sarsıcı vc duyurnsal bir roman. Hatta insanı sözcüğün gerçek anlamıyla 'uçuran' bir roman. Ote yandan, son derece keyifli bir kitap oluşunun, eğlendiriciliğinin, matrakhğının, merak uyandırıcdıg'ının, düşündürücülüğünün yanı sıra anlatıcısının köklü karamsarlığından yayılan bir hüznü de barındırmaktan geri kalmıyor. Yani belki de, yaşamın kendisi gibi çok boyutlu, her yöne açılan bir kirap... Romanın aynı zamanda çevirmeni olarak, tam on iki yıllık bir gecikmeyle gelcn bu yeni Türkçe versiyonunu okunara sunarken, bu eşsiz yapıtin önceki talihsizliğini yenerek, çeviri edebiyatımızda layık oldug'u yeri alacagını ve daha geniş okur kitlclcrine ulaşacagını umuyorum. I kulvarlarda koşmaktadır. (Aforistika ya da Özeldeyişler) Kimüerinin bakışı uzundur görüşü kısa ile başlamaktadtr. Doğrudur. Bu az sözle çok şey anlatma sanatı olan 'özeldeyişle' yaşamın üstünde yönetici bir rol oynamaktadır. 'Görüşü kısa' kişilerden hepimiz, bütün ülkemiz çok çekmiştir. Aslında bu tip 'özeldeyişler' bir anımsatma, bir uyarma anlamı taşımakta, bu anımsatma ve uyarmalarla da hataların, yanlışlıkların yapılması önlenmektedir. lanyla dış dünyalannı, o dünyalarda bulunan kıpırtıları, gelgitleri sergilerken eski ustaların oluşturdukları geleneksel çizgiden ayrılmıştır. Hem dış gerçekleri hem de iç gerçekleri ayrıntılı bir biçimde yoöurabilecek nitelikteki olanakların varlıklarına yönelmiştir. Cîözlemlediklerini, saptadıklarını, keşfettıklerinı kılı kırk yaran bir dikkatle yapıtlarının ıçeıikleıine yeı leştirmiştiı. Bıınıı da Tıirkçeyi çok lyi kullanarak, dilin tatlını çıkararak, ijiirsel bir hazla besleyerek kotarır. Romanlar, şiirler yazan, yıllardır cllerden diışmeyen 'Biiyük Argo Sözlüğü'nü hazırlavan Hulki Aktunç,' Aforisrıka ya da Özeldeyişler' kitabıyla okurun düşün evrenini aydınlatacak ışıklar getirmiştir. Yeryüzündeki kültür yaşamında 'özdeyişler'i ilk ortaya atan düşünürler, filozoflar,yazarlar vardır ama 'özdeyişler'in kalaba lıklara ulaşmasını ve kabul görmesini gerçekleştiren La Roche Foucauld'dur. 'Özdeyişler', atasözlerinin, deyimlerinin, deyişlerinin binlerce yıldaıı bu yana üstlendikleri ve sürdürdükleri görevleri, işlevleri üstlenmişlerdir. 'Özdeyişler' insanların doğumlarından ölümlerine kadar uzanan serüvenlerinin bazı bölümlerinde meydana gelen durumları, konumları, bir iki sözcükle anlatır, özctler... tanımların bitişiğindeki boşlukları yeni tanımlarla doldurur ve sıkıştıran, tedirginleştiren sorunlara ne zaman, hangi koşullarda başvıırulması gerektiğini belirtir. Bizim bu güzel dilimizde yürekli ama kalpsiz olabilirsin. Vücudumuzda bulunan bir organın birbirine karşıt gibi görünen durumlara geçmeleri, Hulki Aktunç'un Üginç bir zekâ oyunuyla değisik bir konum kazanıyor. Yürekli insanlar çevremizde, tanıdıklarımızın, dostlarımızın içinde sık sık dikilirler karşımıza. Gözlerini daldan budaktan sakınmamaları, yakınlannı korumak için olümü göze almaları, hepimizde lıayranlık, saygı uyandırır ve onların varlıklarıyla övünürüz. Bazen de, her çeşit kötülüğü yapmaya eğilimli, hatta kötülügü yanan 'kalpsiz'lerle karşılaşırız. Antipati uuyanz onlara, soöuk davranıri7, nefretederiz, kendimizden uzak tutmaya çalışırız. ATEŞ GEÇİTLERİ YILIN EN İYİ TARİHİ ROMAN I Seçmeiep (Aforistika ya da Özeldeyişler)den seçtiğim kımi 'zekâ oyunlarını okurlara ve onların yorumlarına sunuyorum. (6) En derin yalnızhk uykudur, düşler de yoksa. (7) Düşyoruculara aldanmayın: Tanrı pek uğramaz düşlere. Düşler şeytanın konuk odası. (14) Düsjer, karabasanlar... Biz mi onları kullanıyoruz onlar mi bizi kullanıyor? (34) Mutluluk, gövdedeki tenseltinsei düğümlerin çözülmesidir. (19) Kendi öyküsünü yaşayamaz olan, başkalarının öyküsünü hiç yaşayamaz. (Kendi öyküsünü yazamaz olan da başkalarının öyküsünü yazamaz.) (21) Kavak Türkmendir. Çınar ise Osmanlı. (Sisley'in kavakları, Fransız.) (35) Jöntürklerden bu yana, göçmen ya da turist olduğu halde kendisini sürgün sanan çok insanımız oldu. (Insan Batıya Batıya göçer de Doğuya Doğuya saldırır. Neden?) .Hulki Aktunç'un (Aforistika ya da Özeldeyişlerlle iıgili bu yazıyı kitabın arka kapagında yazılı sözferle bitirmek istiyorum ama benim bitirmek istediğim sözler, okurların kafalarında hep yaşayacaktır. Kalpleryürekler, düşler karabasanlar, çocukjarbüyükler arasına gerili, 5X hassas denge teli. . • Aforistika ya da Özeldeyişler/ Hulki Aktunç/ Sel Yayınctlık/ s. 62 SAYFA 17 Flaubert'in Papağanı/]ulıan Barnei/ Çeviren: Serdar Rifat Kırkoğlu/ Ayrıntt Yaymları/ Utanbıil, 2000 Aforistika ya da Özeldeyişler MUZAFFER BUYRUKÇU E lbet öykücülüğümüzü gelistirenlerin içinde bulunan Halit Ziya Uşakfıgirin, Refik Halit Karay'in, Ömer Seyfettin'in ve Memduh Şevket Esendal'ın hizmetleri yadsınamaz, yadsınması şöyle dursun öyküciilüğümüzün temelini atan, kuran onlardır. Bu büyüklerin açtıkları yollarda yürüyenler, çok önemli yapıtlar koymuşiardır ortaya. O yapıtlar, zenginleştirmişlerdir edebiyatımızı ve yeni atılımlarla güçlendirmişlerdir, Bu atılımcıları izleyenlerin arasına Sait Faik'i, Ahmet Hamdi Tanpınar'ı, Sabahattin Ali'yi, Orhan KemaJ i, Haldun Taner'i katabiliriz. Bu izleyiciler, kendilerinden öncekilere benzemeyen bir sanat anlayışıyla öyküciilüğümüzün sınırlarını genişletmişler, evrensel boyutlara ulaşmasını sağlamışlardır. Sağjayanlardan biri de Hulki Aktunç'tur. Öykülerinde, yaşamın her an ürettig'i olaylar, edimler, durumlar, olgular vardır. Ve Hulki Aktunç, kendisine, çalışmak için îstanbııl'ıın kıyısında köşesinde ömür tüketen yoksullann, orta hallilerin, aydınların soluk alıp verdildcri alanları seçmiştir. Hulki Aktunç, buralardan devşirdigi malzemeyi, değişik yapıların özlerinde eriterek düzeyi yüks>ek öykülere dönüştürmüştür. O bireylerin iç dünyaSAYI S94 HIÂ 486yılında olan TermopilaiSmşı'nın töylerürperten destansı romanı. Geçitlerden yayılan savaş dalgaları devam ediyor! Taze WP bakış açısı Bizde de ( )ktay Akbal, Talât Sait I lal man, Günel Altıntaş özdeyişlerle, özdeyiş üretimiyle uğraşmışlardı. Günel Altıntaş, aynca aforizmalar yazmıştır. Sel Yayınevi'nin.başlattığı 'Geceyarısı Kitapları' serisinden değerli öykücü ve romancı Ferit Edgü'nün (Devam)ı, Leonardo Da Vinci'nin (Bilmeceler)iy lebirlikteyayımlapan Hulki Aktunç'un (Aforistika ya da Özeldeyişler) kitabın da 58 (Aforistika va da Özeldeyişler) bulunmaktadır. Hulki Aktunç'uıı bu yaratımı özgündür ve bilinenden, algılanandan, uygıılanandan daha başkacîır, daha ' ilerdedir, daha değişiktir ve o koskoca 'özdeyişler' kitlesini delik deşecek, o kitleye taze bir karı, taze bir bakış açısı ekleyecek güçtedir. Aforizmalara, özdeyişlere yakın görünmesine karşın başka Pressfield'in ikinci romanı pek yakında kitapçılarda! BILGE KÜLTÜR SANAT CUMHURİYET KİTAP 0212520 72 53 513 85 04 .Vc
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle