Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T E M M U Z • Fethi Naci Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, Reşat Nuri Güntekin'in üç kitabını anlatıyor .3 sayfaJa • Pertev Naili Boratav arşivindekimasallaryayımlanıyor s ^fada • Ahmet Günbaş, Ahmet Necdet'in son dönem şiirierini yazdı . 12. sayfada • Ibrahim Yıldınm, Enis Batur'la 'AnSİklOpedİ'Sİnİ konUŞtU 14 sayfada Genç oykucule önceki kuşaklar nasıl bakıyor? CEMİL KAVUKÇU KIT/MP Cumhuriyet f « R A S I Z E K isan ayında, TÜYAP 6. îzmir Kitap Fuarı etkinlikleri arasında Can Yayın . ları'nın düzenlediği "Genç Öykücüler Önceki Kuşaklara Nasıl Bakıyor" başîıklı panelin yöneticisiydim. Konuşmacı olarak da son dönem öykücülüğümüzde öne çıkan üç önemli imza vardı: Sema Kaygusuz, raruk Duman ve Murat Gülsoy. 9O'lı yıllar, özellikle de 95'ten sonra, öykücülüğümüzde on beş yıla varan bir sessizliğin, durgunluğun bozulmaya başladığı bir dönem oldu. 2000'e doğru bu çizginin iyice yükseldiği görüldü. Öykücülüğümüzde bir patlama olduğu sık sık dile getirildi. Ancak, 6O'lı, 70'li yılların öykücülerinin, ustalarının bir bölümü DU "patlamaya" oldukça.temkinli, hatta olumsuz yaklaşıyordu. Adam Övkü dergisinin 199598 yıllarında yayımlanan ilk on beş sayısına, Semih Gümüş ün 'Dünden Bugüne' başlığı altında öykücülüğümüzün ustalarıyla yaptığı söyleşilere bakmak bu konuda bir rikir verecektir. Gümüş'ün son dönem öykücülüğümüz ile ilgili sorusuna Tarık Dursun K., Tahsin Yücel, Muzaffer Buyrukçu, Tomris Uyar, Selim Ileri, Erdal Öz ve Adalet Ağaoğlu'nun yanıtlan oldukça karamsardı. Yazarfarımız, gençlerin ustalan yeterince okumadıkları, öykü birikiminden yararlanmadıkları, aceleci ve savruk yazdıkları, Türkçe'yi kötü kullandıklan ve birbirlerine bazı şeyler yazdıklan konusunda birleşiyorlardı. Fethi Naci (A.Ö., sayı 17), Füsun CUMHURİYET K\lhP SAYI B94 N Akatlı (A.Ö., sayı 18) ve Feridun Andaç (A.Ö., sayı 22) genç öykücülerden umuduydular. Mehmet Fuat da "Genç kuşak öykücüleri yeterince izleyemiyorum. Okuyup beğendiklerimin adlarını verirsem, bütünü izleyip bir seçme yapmış gibi olurum" diyordu (A.O., sayı 19). Son dönem öykücülüğümüz söz konusu edilirken belli bir zaman dilimi konmamış; doksanlı yıllarda öykü yazmaya başlayan en genç öykücüler olarak da algılanabifir DU soru, seksenli yıllardan günümüze uzanan dönem olarak da. Yine de, öykücülüğümüzdeki "patlama" varsayımlan üzerine yöneltilmiş bir soru olduğu ve doksanlı yılların öykücülerinin değerlendirildiği düşüncesi ağırlık kazanıyor. Birikimden yeterince yararlanmama. Türkçeyi kötü kullanma, savrukluk, acelecilik ve bir örneklik gibi genç yazarlara yöneltilen eleştirilerde büyük haklılık payı var kuşkusuz. Üstelik bu eleştiriler her dönemin genc öykücüleri için de söz konusu. Iki binli yıllann başında, öykücülüğümüzde o kadar da karamsar olumaması gerektığini söyleyen, yetenekli ve öyküye kafa yoran, öykücülüğümüze yeni açılımlar getirecek bir kuşağın habercilerini de tanıdık. Bu genç habercilerden üçü, Sema Kaygusuz, Murat Gülsoy ve Faruk Duman, TÜYAP 6. îzmir Kitap Fuarı'ndaki panelde kendilerinden önceki kuşaklara, ustalara nasıl baktıklarını, ustaçırak ilişkilerini konuştular. Çok ilginç, tartışma yaratacak saptamalarda bulunaular. Paneldeki konuşma metinlerinin yazıya dökülerek Cumhuriyet Kitap Eki aracılığıyla daha geniş bir kesime ulaştırılmasını düşündük. Sonuçta, ilgiyle okunacak, yeni sorular^ sorduracak, tartışılacak üç metin çıktı ortj Öykücülüğümüzü irdeleyen, tartışan, bir edebiyat ortamı oluşturacak olar ların çoğalması dileğiyle.