Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yabilmek içirı mutlaka müstakil bir milietin evladı kalmalıyım." "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiindcn yüksek bir muameleyc liyakat kazanamaz." Ama ne oluyor; bizim bütçemizi IMF yapıyor, nereye ne ekeceöimizi, kime ne kadar ne satacağımızı başkalan belirliyor. Yasalanmızı onlar biçimlendiriyorlar. O yüzden çiftçilerimiz perişan, tütünde Amerikan pazanolduk, üreticimiz perisan. Pancarda, pamukta, üzümde, buğdayda dişardan alma dönemi başladı çoktan. Tanm ülkesi olmaya, kendi kendimizi doyurmaya razıydık onu da akıl almaz bir yagmacılıkla verimli topraklara sanayi kuruluşlan kurdurarak toprakları kirletip tarımı bitirdiler. Üretmeyen köylü işsizliğe, açlığa mahkumdur. Küreselleşmeyi çağdaşhk belleyen kafaların ülkeyi getirdikleri yer burasıdır. Dincisi, ülkücüsü, liberali, sağcısı, yobazı, solcu geçineni sanki ilericifîkmiş gibi, sanki büimselmiş gibi, küreselleşmeyi savunuyor, karşı çıkanları akıUannca dinozorlukla suçluyorlar. En küçük bir düşünce izi görünmüyor söylediklerinde. Kendi çıkarlannın renkli düşleriyle Batı sömürgecilifiinin beşinci kolu gibi çalışarak ülkeyi yıkmaya çalışıyorlar. Bakmayın Onuncu Yıl Marşı'nı söylerken duygulanmış görünmelerine, en olmadık yerlerde Istiklal Marşı söyleyip bayraklarla dolaşmalanna.. Onların ilericiligi de, yurtseverliği dc, ülkücülüğü de o düzende kendilerine sıınıılacak 'kâhyalık' kadardır. Gerçek Atatürkçü, Avrupa Birliği'ne girmeyi içine sindiremez. Bir ülke kendini yağmalamaya gelenlerin elinden savaşarak alınan bir yıırdun gcleceğini onlann iki dudagı arasından çıkacak söze bağ lamaz. () yüzden Avrupa Birliği'ne girilmesini istemiyonım. Güçlü, kendi ayakları üzerinde durmayı ögrenmiş, dış dünya ile kişilikli ilişkiler kuran bir ülkenin yoksul ama onurlu yurttaşı olmayı; Avrupa ve Amerikan sermayesinin açık pazan olmuş, tarım alanları yağmalanmış, nüfusunun büyük bölümü sermayenin türlü yöntemleriyle evcillcştirilmiş, aydınların evrensel kültür diye sermayenin egemen kültürünü savunduklan bir ülkenin varsıl yurttashğına yeğlerim. Attilâ îlhan'ın ısrarla üzerinde durduğu, bugün içinde bulunduğumuz açmazın, ulus devletin bitirilme çabalarının temelindeki tarihsel gerçektir. înönü Cumhuriyeti adını verdiği bu gerçek Türkiye'de kendini ilerici belleyen çok kişinin bilmeden ve düşünmeden ilkel toplum töresiyle yaşayan beyinlerindeki 'tapma' alışkanlığıdır. lsmet inönü'nün ülkede ve dünyada kendi iktidarı için hep iç ve dış dengeleri gözettiğini, bu yüzden de en yakın adamîannı bile aslanlann önüne atmayı marifet bellediğini, bunu da büyük siyaset adamı olarak toplııma "kafasında kırk tilki dolaşır, kırkının da kuyruğu birbirine değmez" kıvraklığıyla kabtu ettirdiğini görüyorsunuz. Doğrusu burada Niyazi Berkes'in îletişim Yayınlan'ndan çıkan Unutulan Yıllar adını taşıyan anıla n da okunması gereken çok değerli kitabından da söz etmeliyim. Bu kitabı okuyunca; hem ülkeyi savaşa sokmamiş (!), nem ülkeye demokrasiyi getirerek demokrasi kahramanı (!) olmuş bir siyasetçinin ncden Atatürk'ten sonra ikinci adam olduğu halde onun çapında olmadığını anlarnak kolaylaşacaktır. Attilâ îlhan da sık sık înönü Cumhuriyetinden söz ederken, Mustata Kemal'in ilkeJerinin lsmet Paşa tarafından birer birer nasıl çiğnendiğini, bugün kapısında dilendiğimiz Dunya Bankası, IMF gibi kuruluslann ülkemize neden ve ne zaman musaüat olduğunu anlatmaktadır. Niyazi Berkes'in Attilâ Îlhan'ın söyledikleriyle örtüşen çarpı cı anılan bunlar. Oğretici, düşündürücü. Ülkemizin sorunlanna aklı başında herkes sınıfsal, bilimsel bakmak zorundadır. Hele kendine solcu, devrimci diyen herkes sınıfsal bakmak durumunda. Atatürk'ü de büyük bir demokratik devrimci olarak değerlendirmelidir. Bunun için de okumak, araştırmak, karşılaştırmalar yapmak, kulaktan dolma söyfenceye benzeyen kınntılarla yetinmemek gerekir. Irk açısından, soy sop açısından, milliyetler açısından ülkenin sorunlarını irdeleyenlerin çözümleri ülkevi yeni açmazlara düşürecektir. Bunu çıplak gözler de görüyor. Asıl görmesi gereken ülkemizin umudu olan gençlerdir. Attilâ llhan'ı okumamış bir gencin, onunla aynı çağda yaşadığı halue Türkiye'nin sorunlanna kahve dedikodulan düzeyinde bir bilgiyle çözüm bulması, çözüm üretmesi beklenemez elbette. Zaten o bilgiyle Türkiye'yi kuşatan güçlere karşı direnmesi de olanaksızdır. Ülkemizin içinde bulunduğu durumun korkunçluğunu kavramak için Attilâ Îlhan'ın düşünce yazılan önemli birer belge niteliğindedir. Ülkesine, ulusuna, insanlığa karşı sorumluluk duygusuyla dolu bir düşünürün çağıınızdaki en büyük güce karşı yükselen itirazını her yurtseverin okuması insan olmanın, yurttaş olmanın, birey olmanın önemli adımlarından olacaktır. Bugün Mustafa Kemal'in bağımsızlık düşüncesi ve demokratik devrimiyle sosyalist düşünceyi bir zorunluluk bilinciyle o sonsuz akış içinde birbirini bütünleyen yaşamsal halkalar olarak şaşmaz bir mantık ve bilgiyle birbirine bağlayan kaç şair, yazar, düşünür vardır?* İsteyen hcrkesc hediyc ediyoruz. BHntssi bflloş www.Aloincil.com Ücretsiz İncil için hemen arayını/: (0216) 366 19 09 (0324) 232 53 69 İstediğiniz konular için dua hattımız var. (Hafta içi her gıııı saal 10.0018.00) Çriurlmnrentddüfleri İncil'de yer alan ve yaraılanabileceğiniz konulardan bazılan: Evlilik, strcs, mutlu yaşam, hastahksağlık, affetmek, iş hayatı... ANKARA: P. K. S25 Ycmşchır Eposta: promoCa)iurk.ncı İST.: Pa/aıba!}i Mah. Nuh Kuyusu Cad. No: 119 155 Ü.sküdaı Kposta: iiloincil2(Siyahoo.c(im IZMİR: V K 4(H), Pasapon Kposta: ıncır(a)gmx.ncl MKRSİN: 1*. K. 724 Eposta: portakal55@holmail.com Remzi Kitabevi Yeni Yayınlar AYŞE KULİN ZÜLFÜ LtVANELÎ Köprü Köprü, Erzincan dolaylarında, Fırat nehri üzerinde inşa edilen bir köprünün, bu köprüyü yaptırabümek için çırpınan bir bürokratın ve yöre insanının romanı. Ayşe Kulin Köprudc, acımasız doğa koşullarına, mezhep ayrılıklarınm ve kültürel farklılıkların neden olduğu anlamsız düşmanhklara ve tarihten bu yana süregelen çatışmalara karşı koyarak yaşamaya kararlı insanları, duru ve akıcı üslubuyla anlatıyor... Bir Kediy Bir Adam, Bir Ölüm Sıcak ülkelerinden, Stockholm'un kar Ayşe Kulin] altındaki caddelerine ve buz tutmuş göllerine savrulan siyasi mülteciler. Yaşamı paramparça olmuş Sami'nin, bir Kuzey hastanesinde önüne çıkan yaşlı bir Bakan. Bir cinayet planı ve Sami'nin yaşamım etkileyen bir kedi. Çevresindekileri kendisine âşık eden Şilili bir genç kız; yakıcı öfke nöbetlerine kapılan güzel Clara. Bir uzay istasyonu kadar garip ve uzak buldukları bu iklimde kıvranan, acı çeken, kıskanan, cinsellikle avunmaya çahşan ve öç alma hayalleri kuran insanların romanı. Remzı Kitabevi BONUS CARD üyesidir. Selvilimescit Sokak No:3, 34440 Cağaloğluistanbul; Tel.: (0212) 520 0052; Faks: (0212) 522 9055 www.rcmzi.com.tr post@remzi.com.tr