24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA Ahmet Telli 1946 yılında doğdu öğretmen okulunu ve Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirerek çeşitli il ve ilçelcrde Türkçe öğretmenliği yaptı. 1981'de sıkıyönetimce tutuklanarak görevine son verildi. AyntyılTCK'nml4l, 142, 146. maddelerinden yargılandı. Bir yazısınaan ölürü 142. maddeden hüküm giydi. Ög'retmenlifa, sıkıyönetim zoruyîa bıraktıktan sonra kitapçılık, yayıncılık yaptı, çeşitli yayınevlerinde yönetici ve editör olarak bulundu. İlk liiri 1961 yılında yayımlandı. 1972'den bu yana birçok gazete ve dergide yazıları, şiirleri yayımlandı, 1972 de yayımlanan ilk yazısına Varlık Dergisi Eleştiri Ödülü ikinciliği verildi. 1972'den bu yana birçok gazete ve dergide yazıları, şiirleri yayımlandı. 1980'de "Hüznün hyan Olur" kitabına Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü verildi (Bu Ödülü Metin Altıok'la paylaşmıst.). "Saklı Kalan" adlı kitabına ise 1982Yazko Şiir Özendirme Ödülü verildi Ahmet Telli'nin. Bu sayımızda yapıtlannın sayısı onu bulmuş olan ve şiirimizin asi, gür sesli çocugMnu tanıtmaya çalıstık sizlere. Fark ettiğiniz gibi, ülkemizin yaşadıgı ağır ekonomik kriz sayfa sayımızm azalmasına da neden oldu. Yirmi sayfaya indirdiğimiz dergimiz, ilanlanmızın yoğun olduğu haftalarda yine yirmi aört sayfa olarak çtkacak ve böylece yazı oranımızda bir azalma olmayacak. Bol kitaplı günler!... TURHAN GÜNAY "Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten az aylarında îstanbul'dan olabildiğincc uzak kalmaya çalıştığım için (Bozcaada, Marmara Adası, Karlos'un yeri) bazı dergileri görememiştim. üönünce, Kitaplık'ın eksık sayılarını aldım. Kitaplık, gitgide gelişiyor, okunacak yazıların, konuşmaların sayıları artıyor. Derginin kapağında ' Vesika lık: Nurullah Ataç"ı görünce TemmuzAgustos 2001 saytsından okumaya başladım. Ataç'la dünya görüşlerimiz tutmaz birbi rinı ama Ataç'tan çok şey öğrenmişimdir; başta dil saygısını. Ataç, yaşlıgenç dinleme den, Türkçe'yi yanlış yazanların canına okurdu! Yanlışsız bir Türkçe'yle yazabilmek için her yazımı defalarca okıır, düzeltir, ondan sonra yayımlardım. 1951'de "Oktay Deniz" takma adıyla yazılar yazmaya başlamışrım; 1953'te "Fethi Naci" adınıkullanmaya başladım. Fethi Naci imzasıyla ilk yazim Ankara'da, Kaynak dergisindc yayrmlanmiîjtı: 15 Aralık 1953. Ataç, Yeni Ulus'ta, 31 Aralık 1953'te, "Okıırken" baijlıöıyla bir yazı yazmıştı; o yazı şöyle başlıyordu: "Kaynak dcrgisinin bu ayın on beşindc eıkan sayısında "Yazarın gerçeğe bakışı" adlı bir yazı gördüm. Bunu yazan Bay Fethi Naci'yi tanımıyorum diyeceğim, çekiniyorum. Ceçenlerde başka Ibirini tanımadığımı söyleyecek oldum, genç yazarlarımızdan biri kızdı bana. "Nasıl olur onu bilmemek? Bunca yıldır yazıyor, bir derginin açtığı yarışmada da birinci oldu, okumalı, birini kaçırmamalı yazdıklarının!" diye çıkışıverdi. Gençlerimiz bilinmemeye hiç gelemiyorlar, çabucak üne erişmek istiyorlar. Bense üçbeş kez konuştuklarımın bile adlarını belliyemem, unutuveririm. Bay Fethi Naci'yle belki konuşmu^umdur, bun^ dan önce de bir yazısını okumuij olabilirim, ama şimdi hatırlamıyorum. Yepyeni bir ad benim için. Bu yazısına gelince, ilgiyle okııdum, beğenerek okudum. Bay Fethi Naci bir konu üzerinde şöyle yüzden düşünmekle, öteden beri ağızlarda dolaşanları söylemekle yetinmiyor, bir araştırma seziliyor onda, derine gitmek özeni seziliyor..." Ataç, yazılarımı okumayı sürdiırdü. tnsan Tükenmez yayımlanınca Varhk'ta ıki yazı, Ulus'ta da iki yazı yazmış,U. Ataç'İa 1956 yılında, Tepeba şı'ndaki Dram Tiyatrosu'nda (yandı o yapı), epey olaylı geçen bir "Şiir Gecesi"nue tanışmıştık. Verilen arada llüsamettin Bozok vanıma gelmiş, "Ataç seni sor du, ben de "Burada" dedim, seninle tanışmak istiyor." demişti. "Tanı^ılım" demiştim. Hüsamettin Bozok tîilmisj ve Ataç'la birliktc dönmiiştii. Tanıştık. Ataç, "Sizi bugünkü Pazar Postası'nda bir güzel ovdüm." diye başlamiijtı söze. Yazıyı okumuştum. Teşekkiır ettim. "Kitabınızın adı çok güzel" demişti, bir iki defa, kendi kendine, "Insan l'ükenmez" diye tek rarlamıştı. "Niçin gecîkri?" diye tırdım; bazılarını da beyit ve mısra antolojilerinden denetledim. Böylece Ataç'ın yarası kapanmaz güldestesi eksiksiz bir hale geldi sanırım." * Mehmet Can Doğan'ın seçmelerini okudum. Keşke okumasaydım! Niçin mi? Buyrun seyre! Mehmet Can Doğan nasıl bu kadar yan lışyapabilmiş.hayret! Derlediklerini.bu işleri bilen dostlarına bir kere olsun göstermek gereğini hiç mi duymadı! Beyitlerdeki yanlışları göstermek için her beyitteki yanlışı italik olarak yazacağım, yanına da parantez içinde, doğru sözcüğü italik olarak yazacağım. Size, ey bilmediğim, görmediğim ka'rüer, (kaariler,) Size ithâf ile neşreyliyorum bunları ben. Tefik Fikret Sev seni seveni hâk ile yeksân ise (de) Sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultân ise (de) (Not: iki dizeye de eksik olan (de) eklenmiştir) (?) Pürhayâli rukhi(ruhi) ma'şuka iken dîdei Kays Neye kim kılsa nazar sureti Leylî görünür Fuzulî Kenârı âba ile dizilmiş, sükun ile bekler Füsunı mâha dalan pürhayâl leylekler... Onun böcekleri guya (guyâ) nücumdur yekser Ahmet Haşim Lâbüd gelen efsâne olur dehre Nâzîmâ (Nazîmâ) Bir gün de bizim hâlimiz efsânelik eyler Nazîm Dil ki hem âytne (âyine) hem tutii şekkerhâdır Gayre muhtâç değil kendi ile guyâdır Neşâtî Aşkıma müstağrakun kılmam nazar hiç bir yana Bilmezsem (Bılmezem) var mı cihânda sana benzer ya değil Muhibbî Yok tîregi (ttregii) gusse Neşâtî dilimizde Şâmı kederi maş'ali sahbâ ile geçtik Neşâtî Vivez sim'en (si m'en) croyez, n'attendez â (a) demain Cueillez des (des) aujourd'hui les roses de la vie (Inanın bana da yarına koymayın, bugünden deriniz ömrün güllerini) Ronsard ... Rüya gibi, sade uykudayken görünür, Bir kere (kerre) uyan, gitti gider bir şeydi. Cemal Yeşil Bâkî nihâlı ma'riletin mîvei (meyvci) teri Ârif katında bir gazeli âbdârdır Bâkî Desti (De$/ı) fenâda murgi hevâ durmayıp döner Bâkî Âteş gibi bir nehr akıyordıı Ruhumla o ruhun arastnda (cirasmdan) Ahmet Haşim SAYFA Y sormuştu. "Yakında çıkıyor." demiştim. Siyasal hava elverişli değil gibiydi. Şükran Kurdakul'labirliktebiryayınevi kurmak istiyorduk: îkiler Yayınevi. Şükran da, ben de ki taplarımızı yaytmladık ama yayınevi işi yürüınedi. "Siyasal hava"nın elverişli olmadığı bir süre sonra anlaşıldı: Şükran'ın da, benim de 142. maddeden cezalandırılmamızı istiyorlardı. Epey uzunca süren yargılamadan ve iki defa bilirkişi seçmekten sonra beraat ettik. tnsan Tükenmez, Ataç'la tanışmamızdan kısa bir süre sonra çıktı. Ataç'a yolladım. O kitaptaki 18 yazıdan 3'ü Ataç'a karşı yazılmıs yazılardı. Ataç, önce Ulus ta iki yazı yaz dı Insan Tükenmez için, sonra da Varlık dergisinde. (O iki Varlık dergisini ceçenlerde Nadir Karakus bir yerlerden bulmuş, bizim bir cuma toplantısında getirdi.) "Ataç" adı bunları hatırlattı bana... Kitaplık'ta, "Nurullah Ataç" bölümün de, Menmet Can Doğan'ın "Yarası Kapanmaz" Bir Ataç Güldestesi var. (Mehmet Can Doğan hakkında derginin verdiği bilgı: " Aksaray, 1969 doğumlu. Gazi Üniversitesi liğitim Fakültesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı okudu. Aynı üniversitede çalışıyor. tki şiir kitabı var.") M. C. Doğan şöyle diyor: "...Ataç'ın sevdiği mısraları, beyitleri, kitaplarını okurken kaydettim. Bu mısralarla beyitleri yazıların da aktarırken Atac'ın amacı, şiirin güzelli&ini paylaşmaktır.../ ...Bazı mısraları, beyitleri şairlcrin divanlarından birer birer karşılaş Imtiyaz sahibi: çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basın ve YayınAŞyi temsilen KtT/UP Cumhuriyet vakf ı adına lltıan Selçuk <»vayın Danışmani: Turhan Cünay o sorumlu Müdür: Fikret llkiz Görsel Yönetmeti: Dilek llkorur: Baski: Sabah Yayıncılık AŞ Idare Merkezi: Turkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 o Reklam: Publi Media C U M H U R İ Y E T K İ T A P Devamı 18 uıyfıiJıı 3 SAYI 6 1 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle