Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ki &* Philip Levine/ Şiirler/ Çeviren: Nice Damar 11 'I'ck düşü satıijtan küçük bir yiizdc almak olan Araba satıcılan için dcgildir. Oh, benim sonsuz gülümscrlerim, ağlayın öliim için Ki hasadı kurıır yılianmış acılarla Ve gömüt yapamaz soluksuz kalmak için. III Islandın mı? Oh, hayır, ıslannıadı o. Bunıı nasıl söylcyebilir, zordu söylemek Çünkii anlamadı daha onıı. tlimiliydi, belki, ıızaklara giderek, 1 liçbir <jcyin öneınli görünmediği bıırada kalarak. Oana iyi olacak, göreceksin yarın, 1 )edim ona, bir anda daha iyi olacak, Ve her zaman bakarken aynadan Gördüm o gözleri, beni yiyip bitiren gözlerimi. Ateşjeyemem tüfeğimi, korkuyorum Göremcdiğime nisan alnıaya bile. Böyleydi sesi, ya da duyduğum ben miydim? Nasıl bilirim, bu pis lağımda Çocuklaşan, çılgın bir askcri yatıştırdığımı? Gerçek olabilir mi o, gömleğinin dalgalanan kocaman omuzları arasında Kıstırılmış gözleriyle? IV Haritanın yayıldığı masanın çevresinde Toplanır subaylar. Şimdi albay egiliyor Yukarıdan gelen kesik kesik parlayan ışıgm içiııe Ve çakısıyla geçici planlar yapıyor. Gidişimize. Getirilmi^ planlar Bir eski karargâh kuryesinin bisikletiyle. Bakar biri ona ve şaşar mı böyle şeyler söylemesine, Eğiliyorum ve izin veriyorum gölgemin dü^nıesine ()muzlarımızda taijidıöınıız diinya dediğinıiz rcsme Ve orası karanlıki' Söyler mi böyle şeyler? Ya da başında yalnızca sessi/.lik mi var? Ya da sessizliğin çınladıftı öteki sesler mi? Ne güzel bir katatası ve alın, genİ!j vc düz, I )onıık ve biraz hayvansı gözlcr. N'akınına gelebilirim aç bir kedinin ()kııyahilirim gozlerindeki açlıgı ve ılııyıımsayabilirinı KuyiLiğunun sıradışı deviniııılcriııdeki Bir geıeksiııinıi dııyıımsayabiliriııı. Kaydırır o bıçagını Irene bindigimiz son istasyona Ve bir şeyler çıkar gibi görünür yaşanııından. Kekre bir gun ışıgı kırılıyor uyku kanlı gözkanaklarım arasından" Cîiinümüz Amerikan şairlerinden Philip Levine 1928'de Detroit'te doğdu. Wayne Eyalet Üniversitesi'nde John Berryman'ın öğrencisi olarak aynı şehirde kaldı. 1958'de Stanford Üniversitesi'nden şiir konusunda öğretim clemanı olarak burs aldı. California'da Fresno'ya yerleşü. tspanyol ve Güney Amerikan şiirine duyduğu ilgi yüzünden Ispanya'ya sık sik yolculnklar yaptı. Ayrıca Robert Bly ve Kennetn Rexrotn gibi ustaların yapıtlarından yararlanarak ufkunu genişletti. 1950'li yıllardan başlayarak dergilerini yayımladığı şiirleri ilk kez 1963'le On the Edge başlığıyla lovva'da bastırdı. Bu kitabı daha sonra Not This Pig (1968), 5 Detroüs (1970), Pilı's Wall (1971), RedDust (1971) ve They Feed They Lion (1972) adlı kitapları izledi. Rusya'dan göç etmiş dindar Yahudi bir ailenin çocuğu olması, öğrencilik ydlarında fabrika işyiliği ve yolculuklardan edindiği izlenimler şiirine tatlı sert, aynı zamanda da yapıcı bir özellik kazandırdı. DONUŞ Sokakfa bilinmeyen yüzler v«. geliyor kıs. Ben Dineliyoıum son anlarmda Kenliıı, çocıık de£ilim artık, Bir adamını yalnızca biri Kendi çıplaklığma bakan Utanmadan, ve yenilgide Kııtsanacak bir şey görmeyeıı. Dukııntıian bir kez, bir erik gibi, dönılüm Htte kokmıış, ya da benzeycn brık çıçegıne hıç Gömıedig'inı. kenarlan sert, yanmiij Yaşamın ilk girisinde. Ve çok dayanılkı, sayılmamış. Keijlcdilmcmİ!), verecck bir şcyi olnnıyun. İlk Yahudi Tann'ydı; ikincisi Yadsıdı onıı; yaşıyorunı. KANCREN Biri tekmcU:ndıg"inde ıuidesinden kıısanu kadar, sonra geri koydııruldu ağzına meydana ı,ıkar[tııdıkhın; bogulmaya çahijtığmda karınuşık ıısunda iyileştirildi. "Dana kötiisün bir zenciden ya da Yahııdi'den." dedi miğterli biri. "Sen bir eıHelektiielsirı. Neiıet ediyorııın esmer tcninden; hasta ediyor beni." Uzun, gergin biri, elektrigc bağlı penisi, sarsıldı duygularından üç saniyede. Yorgun, izledi onların ilkel elektrikli alete haşka bir pil takmalarınr. Ureme organları bir üçüncünün, dövülüyordu 'ısa bir talıta cetvelle: "Uzaıı kaıa güllelerine. Sana göstereccğim nasıl sevişildigini." Geçerken dövülenlerden ikisi lıokle, tanımadılar birbirlerini. "Yüzii donmüijtü bir yaraya: burııu gitnıi^; gönuilmiiştü gözleri yüzıinün o kadar iç.ine ki görünüyorlardı onlar da yitmiş gibi, dııdaklar, kabarmış (,atlamış kaıılı bir yarıktı." Sorulmadı onların hiçbirinc bir şey. Memurlar, polis, liostallılar, hoşnut görünüyordu acı çektirmekten, yapnıak için, onlar söyledilcr, her an'ı unutulmaz ve enfes, SAYFA 14 yeniden olu^turmak için bcyni geçerek içinden dııyuların. "Opiin postallarınu veöğıeııin tadını Iraıısız pislıginin. okur, yürek istiyor mıı senden canli bir yaraya eg'ilmeni c^ildigin gibi sevgilinin lanıdık gövdcsine, istiyor mıı üpmt'iıi yesil (,iceği nep toprakta a^an, insaneıl ve dehşetle olgunlaşan, istiyor mıı nefrelten oluşturdııgıımıız sevgi ile yiizleşmeni? Yasjamalıyız neysek onıınla, diyorsıın, bu yeter. Ben tattım ölümü. Aramzduyım ve siKjlııyorıım sizi, pislik gösterisinin gizlire heyetanlandırdı^ı, dizelerimi okudu^unu/ ya da yorgun, üzgün akşanı havasına esnedif iniz yerde. Anımsayın söylediklerinizi barışcıl düijünüzden Liyandıöınızda sonunda, sağırlaştığınızda çığlıklarıyla kcndi kokuşmanızın. Olüsünüz. UZAK KIŞ gcçcn savaşta bir subayın günlüğünJen I Kekre bir gün ışığı kırılıyor uyku kaplı gözkapaklarım arasından. "Stephan! Stephan!" l'akırdıyor cmir eri I'ırısla geliyor, ellerinde soğuk bir tepsi: Yağla beyazlanmış, kızarmış ckmek, çamur rengi çay, Dünden kalma peçetelcr ve aeılıııış bir mektup. "Astınıın kötii, yaşlı adam." Yanıtlaınıyor, Ve dönüyor gri pencerelere ve gökyüzüne. "Kaygılanma, Stephan, kanser olacak ciğerler." II Konuşuyorum, "Düijman yoıuldu, ııtku Neredeyse bizim..." Bu yirmi aeemi er, Askere alındı yeni yitirilmiş savaşjar i(,in, C i l bir zamanlar, acıyla birbirlerine göz kırpan, Ve ayak sürüyen, bir söylev vermek için ayaga kalktığını da, Olmemeye kararlı ve göstermemeye Umursamaz duruşlarındaki korkuyu, Ve öldüler yine de, kaç savaş önce? Ya da geri geldi güçsüz erkekleı, 45'inde ve şiijtnan. Biliyorum duygulandım, çünkii tajjiyor gözlerimden Unuttuğum gözyaşlan. Olüm Farelerin testere gibi kemirdiği patates tarlasında lxk ler aksjaın alacası. Solgun insanlann dörderli koldan yürüyor alanda Tozu döverck. Sıralarca insan duraksar Yanıtlar gibi güçlenen rüzgârı, Karanlığa ve soğuğa dalmalılar. Dinleyin, kahramanlarım, yan donmuş adanılarım, Onbaiji çağınyor bizi o uzak kışa lçimizdeki hiçlikle birleştiğimiz yere. Ve bir bütün olarak selam veriyor ve raharta duruyor onlar. Hcr şeyden bir omuz uzaklıkta. Yanıtlarım onları, bilerek bir yüz görmediklerini Miğferimlc miğferimin kayışı arasında. VI Ama, üç gün daha ve gideceğiz buradan. Devletin kasası boş, hiç kimse, Tanrı bile, kaldıramaz başka bir acemiyi. Sıcak çayımı içerek, yağmurıı dinleyerek, Otururken Stephan toplanır, biraz homıırdanarak. Annemin gönderdiği porseleni kırar, İlk porseleni annemin, bir dügün armagam olan, "Şimdi karın öldüğüne görc. Yüzbaşım, niçin Içimizden iki kişi gerçekten sevişem işemez?" Yanıtlayamam. Bir taba£ı kaldınnca ıca Uzun zaman öncc ölmüş annemin sözlerini Duyar gibi olııtum, Dikkat et, caınlar var ayak altında. Stephan dokunuyor batuı. "Yüzbaşım, niçin olmasın?' Şimdiden sonra üç gün ve hepsi bitecek bunların, olmaz bir daha. "Og'lum, bağırma, Uzun vadede yardımı olmaz acıya." Toplarım kolay kırılır parçaları ve keserim parmaöımı Kartmın en çok sevdiği kadehin çentilmiş köşesiyle Ve durduraıııam basit kanamayı. \'Yüzbaşım, Yüzbaşım, kimse izlemiyor bizi." C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 6 1 8