Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ERDOĞAN AYDIN ürkiye'de toplumsal tarih alanı onemli oranda eksik vc sorunlarla malul. Bu alan bir yanıyla I ürk çü ve tslamcı oznelliklerle çarpıtılmış, bir diğer yanıyla da kendi gerçekliğiyle popüler alana ınmekien voksıın bırakılmiştır. Özellikle egemenlik aygıtıyla çatışma lı alanlar ya yok sayılmava çalıştlmış ya da sosyal sivusul anlamından soyundurularak folklorik bir darlığa sıkıştırılmıştır. Bu kapsamdakı kültiir ve tarihsel gerçeklcr, genellikle balkın kendi yöresel geleneği içinde kendini üretmekle birlikte resmi kültürce dışlandığı vc çarpıtıldığı için zaman içinde ciddi bir erozyona uğramış ve ıınutturulmaya terk edilmiştir. Islam karşısında heterodoks, otorite karşısında başına buyruk bir inanç alanı olan Alevi kültürü yanı sıra devlete karşı direnişin beslenme alanlarından biri olan Zeybeklik de, örnek olması hasebiyle böylcsi bir ambargoya uğramıştır. Oysa toplumsal tarih alanında doğru ve kapsayıcı bir birikim oluşturamayan roplumların hem kendi gerçekleriyle yüzleşmeleri hem de kendi egemenlerine karşı hak veözgiirlük alanlannı geliştirip kurumsallaştırabilmeleri mümfcün ola mayacaktır. Bu anlamıyla toplumsa] tarih ve halkbiliminin aynı zamanda siyasal olan gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Bu duruııı ise onların güncel yaşamuııız açısından önemini daha da arttırmaktadır. Bu önem, resmi tarih ve halkbilimi çalışmalarının soylediklerinin aksine, Anadolu'nun son dokuz yüzvıllık tarihinin aynı zamanda bir başkafdırılar ve direnişler tarihi olduğu gerçeği ışığında daha da büyümektedir. Geride bıraktığımız bu dokuz yüzyıl, muktedirlerin halkı yerleşik, denetlenebilir ve kendine artı üreten bir tebaa ve kullar tonlumu haline getirme çabalarına karşılık, halkın bu dayatmalan kabullenmemesinin tarihi olmuştur aynı zamanda. Bu kapsamdıi halkın bu direnişler içinde evrim geçiren otantik kültürlerinin toplumcu bir gerçekçilikle araştmlıp gün yüzüne çıkarılmasının yaşamsal önemiyle karşı karşıyavız.Bu kapsamda btıgüne kadar yeterli biitünsellikte aydınlatıknamış konulardan biri de, Türkiye'nin tarihsel, kültürel ve toplumsal yapısının anlaşılmasında önemli bir alan oluşturan Zeybekliktir. T Zevbekler ve Zevbeklik Anadolu Aleviliği gibi inanç dün yasıyla olan köken ve anlam diinyası birliği, vb. Kitaba ek verilen ve bir kısmı ozgün olan 64 sayfalık resim ve gravür örnekleriyle birlikte Kitap, konuya ilişkin araştıranlar yanı sıra, kendini o kültürle özdeşleştiren kesimlerin kendi geçmislerini öğrenmeleri açısından ciddi bir kaynak. Benim açımdan kitabın çarpıcı yönü, okuyucuyu Zeybekliğin sosyo ekonomik ve siyasal kimliğiyle tanıştırmasıdır. 'l'ürküleriyle çokça tanışık olmamıza rağmen, gerçekte kendisine yabancı olduğtımuz bir alt kültiir örneği oluşturmaktadır Zeybeklik. Bunun böyle olması, onıın Anadolu direniş geleneginin önemli bir kolu olmasından, bunun ise egemenlerin çıkarlarıyla çatışmasın dan, hâkim kılmaya çahştıkları kimliğe ters düşmesinden kaynaklanmaktadır. "Zeybeklik ve Zeybekler" kitabının bir diğer önemi de, sağlam ve ayrıntılı kaynaklara dayanarak bizi Zeybekliğin işte bu yanıyla tanıştırmasından kaynak lanmaktadır. Bir Başkaldırı Geleneginin Toplumsal ve Kültürel Boyutlan Zeybeklik konusunda bugüne kadar pek çok çalışma yapıldı. Halkbilimi arastırmacısı A. Haydar Avcı'nın "Zeybeklik ve Zeybekler" adlı çalışması da bunlardan biri. Konuya ilişkin hemen hemen bütün ayrıntılara giren olabildiğine kapsamlı bir ilk örnek oluşturuyor kitap. edilebileceği gibi, eğer Yunan devletinin işgal ettiği alanlarda Zeybek kültiırü yerine Padişahın kontrolünde, teba alaştırılrnış/kullaştırılmış bir kültiir egemen olmuş olsaydı, tüm Ege Bölgesi'nde işgalcileri iktidarsızlaştıran bir direniş söz konusu olmayacak, dolayısıyla Kurtuluş Savaşı ya farklı bir mecraya girecek ya da zafere çok daha uzun ve kanlı bir sii recin sonucunda varacaktı. Zeybeklik: Sosyal Isyancı Kuşkusuz Zeybeklik konusuna dair bugüne kadar pek çok çalışma yapılmış olınakla birlikte, bunların ortak özelliği, hep ayrıntılarla sınırlı kalmış olmalarıdır. Bu açıdan halkbilimi arastırmacısı A. Ilaydar Avcının "ZeybeklikveZeybek ler" adiı çalışması, konuya ilişkin hemen hemen bijtün ayrıntılara gircn olabildiğine kapsamlı bir ilk örnek(lerden birini) olıışturmakradır. Söz konusu bu çalışmanın hem top lıımsal tarihçilik hem de konuya ilişkin araştırmacılar açısından bir önemi, oldukça zcngin bir kaynakçayı bize sunmuş olmasındadır. Bu ise, böylesi kap samlı bir kaynakçanın taranmasının sonııcunda oluşturulmıış olan "Zeybeklik ve Zeybekler" kitabının önemini, yazarının vardığı sonuçlara katılıp katılmamaktan bağımsız olarak arttırmaktadır. Çok rahatlıkla iddia edilebilir ki, bu çalışmasıyla A. Haydar Avcı, konuya ilişkin bundan sonra yapılacak tüm çalışmalar açısından, katılarak veya eleştirerek de olsa üstiinden atlanılamaz kapsamda birkaynak eser sunmuş bulunmaktadır. Kitap, bizi Zeybeklik kültürüyle, artık Zeybek geleneğinden gelenlerin bile bu kapsamda vâkır olmadıkları denli ayrıntılarıyla tanıştırmaktadır.Zeybekliğin kökeni ve yapısı, töre ve törenleri, geleneğe ait kavram ve konumların anlamı, giyim, dans, deyiş ve miizikal ifadelendırmeleri, Seymenlık ve Ege'nin öte yakasındakı Klepthlik gibi paralel kültiirler ve SAYFA 10 Kapsamlı Blr Zeybekllk çözümlemesl Osmanbya göre "demleri heder, vucutları gayrı münker", kendilerine göre ise "zalimden korkma ma"yı düstur edinmiş insanlar, A Haydar Avcı'ya göre "sosyal isyan a "lar. Gerek savaş koşullarında oluşan bir kültur oluşıı gerekse de göçebe yaşamla örtüşmesi çerçevesinde zeybekliğin katı bir hiyerarşi içinde biçimlendiğini görüyoruz. Bu anlamda demokratik özellikler taşımayan, ama buna karşılık diğer kültürlere ve kendi içinde yaşam biçimi farklılıklarına karşı hoşgörülü, fakiri ve adaleti esas alan, merkezi despotizm yanı sıra yerel beylere karşı direnişçi, zenginin malını müsadere etme ve dağıtmayı meşru gören bir kültürel ve sosyal örgütlenmeyle karşı karşıyayız. Bu bağlamda bir sosyal isyancılık ola rak Zeybeklik, kendini "'çakal" veya "çalıkakıcı" olarak nitelediği çapulculardan kategorik olarak ayıran, yanı sıra halka karşı saygılı ve gözetici davranışı zorunlu kılan kapsamlı Rİr etiğe sahiptir ve kendi içinde bunu katı kurallarla korumaya çalışır. Bu katı kuralların denetlenmesi ise zeybek bası olan eteleıe düşer. ün belir gin özellikleri zenginden alıp fakire vermek olan bu sosyal isyancılık ltültürü, efe lere yakılmış destanlarda kendini gösterir: "Atıııa hıncr de dört nala yürürlAynalı martim diinyayt görür/Zengınden alır da fakire verir/Sen misin fukara babası Çöllo" "I \aydı aman da aman, Kerimotilu çeker gclir küreği/de/ıynr da Kerimoğju tıp ttp edcr zenginlerın yüregi" Aynı motifleri Köroğlu deyişlerinde de görürüz: "Beztrgân malından türlü kumaslar/At süriip de almamıza ne kaldı/Bağaat Kervamndan I lınt lıbastnı/Kargt ile bölmemıze nc kaldı" Gerçekte bu sosyal isyancıların müsadere ettikleri mallardan kendilerine hiçbir şey kalmaz. Ve esasen tersi bir uygulama onların kültürü ve ahlaklarına da sığmaz. Köstüklü Osman Efe'nin, müsadere ettiği malları bir kayanın dibine yı ğıp tüfeğini de ölçü aleti olarak kullanarak tüm kumaşları muhtaçlar arasında paylaştırması bu davranışın doğal ornckterinden biridir ve bu örnekler Zeybeklik kültüriinün idealist karakterini gösterir. (Zeybeklik ve Zeybekler, s.1517) Direniş Damarı ve Kuvayı Mllllye Ruhu Mııtlak yetkılerle donanmış ve savaştaki becerisi yanı sıra adil karar verme ve surece müdahale yeteneğiyle belirlenen Eie, yardımcibi Baş Kızan ve kızanlardan oluşan Zeybek topluluğunun katı hiyerarşik yapısını, hemen hemen aynı olarak Seymenlerde ve tabii Yunanlı paralelleri Kleptlerde görüyoruz.Bu bağlamda göçebe sosyoekonomik ilişkilerce belirlenen, kökeni Gaziyanı Rum (Anadolu gazileri), kiıltiırleri Batı Anadolu'da Rum sosyal isyancılarla etkileşim içinde oluşmuş, dağdaki silalılı varlığıyla realize olmakla birlikte kırsal nüfusıın kopmaz bir parçası olan, gerilim nedenlerinin ortadan kalktığı koşullarda "yüze inen", yani köyde yaşayan, ama tebaalaşma/kullaşma kültürünü kabullenmediğinden de bir ayağı hep dağlarda olan, Osmanlı Imparatorluğu döneminin süreğen adaletsizliği neueniyle bir yaşam biçimi haline gelmiş, yani konjonktürle sınırlı bir ayakranmanın değil, sosyoekonomik ve bir siyasal egemenlik sürecine tepki ve kendini ona karşı korunıa temelinde bir kültüre dönüşen toplumsal bir direniş geleneğiyle karşı karşıyayız. Bu kültiir her türden haksızhğa karşı çıkmak temelinde biçimlendiğinuen, Osmanlı'ya karşı tavrını Yunan Işgalcilerine karşı da ikircimsiz gösterecektir. Nitekim gerek Zeybekler gerek Seymenler, Kurtuluş Savaşı'na dalıa ilk günden, merkezi öıgütlenme ve karar sürecini bekleıneden, aktil ve kendiliğinden katılım göstereceklerdir. Çok kolaylıkla iddia Bununla birlikte Zeybeklik tarihsel koşullarla bağlıdır ve bunun sonucunda hem toplıımu ilerıye taşıma şansına sahıp değildir hem de koşulların değişımine bağlı olarak tarih sahnesinden silinecektir. A. Haydar Avcı'nın da işaret ettiği gibi, "bütün olumlu nite lıklerine rağmen erdcmlı eşkıya topluluklarını, toplum;>al yapıyı ıleğiştirecek, ileriye yonelik donüşümü gerçekleştirecek, yani cvrimleşme ve ııygarlaşma sürecini hızlandıracak devrimci güç ler olarak değerlendirmek zordur. Bunun nedeni çogunıın ön lerine siyasi hedei koyamaması, mücadele alanını ve amacını M nırlı ve dar tutmalarıdır. Bunun dışuia çıkan çok az örnek vardır. Bu durum yine de onların hak ve adaletten, ezilen ve mazlum dan yana olumlu ve erdemli işler yapmalarını engeUemez." (Age. S.23) "Zeybek düzenin olumsuzluklarını görmezden gelmediği, sistemin temsilcilerine boyun eğmediği, diğer bir deyımle düzenle uyuşmadığı ve kendine çizilen sınırlar içinde kalamadığı için başkaldırır. (...) Onlar E. Reclus'un iladesiyfe, 'leurs propres princes' (kendi kcndilerinin efcndisi)dirler." (Age. S.24) "Özetlemek gerekirse, eşkıyalık, döniışüm yaşayan ve gelişmişlik sürecini ta mamlayamayan göçebe ve köyliılük benzeri toplumsal yapıların ortaya çıkardıgı bir olgudıır." Onları ortaya çıkaran toplumsal koşullarda köklü bir dönüşümiın yaşandığı bugün, "tarihsel misyonunu tamamlayarak ve yerlerini modern koşul ların toplumcuları devrimcilere bıraltarak (Iİ.A.) ortadan kalkmıştır. Cninii müzde kalan ise, yalnızca giyimleri, dans ve türküleridir". (Age. S.26) A. HaydarAvcı, bizi Zeybekliğin, Ana dolu'nun dışlanan kültürü Alevılikle olan bağıyla tanıştırır. Oncelikle "tüm inançlara karşı tutuculuktan uzak, hoşgörülü ve rahat oldukları bilinmektedir.(Age. S.120) Sazın, deyişin öneminde, kadının toplumsal yaşama aktif katılunuida görü len, Sünnileşmemiş Türkmen kiıltiıru, özel olarak Seymen Gülbanklarında Ale vi kültürle özdeşleşir. Çerağ Gülbanklarından bir örnekte şöyle denir: "Çeragı uyandırdık ol hüdamn aşkına/Muhammed Mustafa Şahı Menlan ciy kına/Şah Hasan, Şah HüseyniKerbela'nın aşktna/Zdhır battngerçek erenlerın ıi$kına/Piri llorasan /lünkârllaa Beküış tı$ktna/Erenlerın, erlerin hımmeli ihtümiizde haztr vc nazır ola/Dııvanmızdan ta$, gözümüzden yaş düşmeye/Boza//ı I l/zır dar günde erişe, ula\a, saklaya, bekcyc, gözcümüz ve bekçımız ola/Bu çerağ K İ T A P Tarlhsel Handlkap ve Dönüşiim Zeybekllkte AN Kültü ve Alevlllk C U M H U R İ Y E T S AY I 6 18