Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 0 A R A L I K 2 0 0 1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, sıkı bir divan edebiyatı polemiğinegiriyor i wvM/ • Adnan Özyalçıner, Alaattin Bilgi kitabını değeriendiriyor u \,ıyiada U Erdoğan Aydın, "Zeybekler ve Zeybeklik" kitabını tanıtıyor ıo vıyfadu ü Simten Coşar, Yekta Kopan'ın son öykülerini değerlendiriyor ıı. sayfada Cumhuriyet P A R A 8 I Z E K IklTAF» Ahmet Telli, şiirimizin bu asi çocuğu on kitap, iki sesli şiir albümü ve yüzlerce yazı yazdı yaşamında. Ülkesinin dertlerini kendine sorun etti. 'Şiirime Dair'in son bölümü Telli'nin şiirde ne yapmak istediğini açık seçik anlatıyor: Ahmet. Telli "Ve derim ki emperyalizme, faşizme şovenizme sıkılan bir mermi olabilmişse şiirim geriletmişse acıyı ve zıılmü yırtılıp atılıyorsa küçük burjuva ellerde şiirimin verilmiş hesabıdır bu" VECDİ ERBAY "Yangın Yılları"ndan geçip gelmiş iıir Ahmet Telli'yi tanıtmaya çalıştık sizlere. tt yıl ıçınde düzyazılıinntzdan olııyjtı iki kitap yayımladınız ften Ihçhir Şey Söylemcdım ile Sıılara ını Yazıldı, Bu kıtapların hiıtünscllik analizirıi bir yana bırakarak, ağırhklı olarak ışledığinız konulara ılişkın sornıak ıstıyorum Sözgeltmi, yazılannızdan birı 1 ()72 larıhlı ofdttguna görc, oluz ytldır, şıımı yaıi! ura düzyazıyla da ugraiiyorsunnz Btltniyor, CemalSüreya dihyaztya özel bir oncın vcriyordu, Edip Catnevcr /ff tam terune, olabildığince uzah durmaya çalt^tı düzyazıdan. Şair Ahmet Telli'nin diizyciztyht kurduğu bafa anlalabüır mısiniz? Cemal Süreya gerçekten bir düzyazı ustasıydı. Hatta onun yazıları, siirde imge olabilecek birçok ööeyi ta ^ır. Kimi saırler düzya/ıya yüz veımemişlerdir. Ahmed Arif, I'azıl Hüsnü Dağlarca, Kdip C'ansevergibi... Ama bu şairler, düzyazıyı da iyi bilcnlerdendir. Melih Cevdet isc «jiiri gibi yazılanyla da ufıık açıcıdır, bir bilgedir. Hüseyin Cöntürk'ijn yönetiminde yıllar önce yayımlanan Yordam dergisi, şiirını yayımlamak isteyenlerin, dergide öncc dii/ya/ılarının vayımlanmasını öngörüyordu. Öncınlidir bu, üzerındc durmaya değer. Düzyazı, dilin olanaklarının sınırlarına götürür kişiyi; o dilin eklemlerini tanırsınız. Böylece gramatik olarak dilin içinc girmis olursunuz. Şiir isc o uile dıştan bakısji sağlar. Jean Paul Sartre, Edebiyat Nedir adlı makalesinde şöyle söylüyor: "Şair isc dilin dışındadır, sözciikler sanki ınsani durumun icinde değılmişler vc insanlara doğru yaklaştıklarında ilk engcl olarak söze rastlıyormuşçasına, onfarı tcrsinden göriir. Şcyleri öncc adlarıy la tanıyacaöına, snnki şcylcrlc öncc bir sessizlik içindc kaışılaşmakta, sonra kcndisi ıcin başka türlü birer şey olan sözcüklere doğru yuzunü çcvirdiği, onları tııttııC U M H U R İ Y K K İ T A P SA YI 618 ğu, yokladığı, değdiği zaman, onlarda kendilerine özgü bir ışikliK, toprak, gök ve suyla ve bütün yaratılmış ijcylerle özel bir yakınlık bulmaktadır." Yine aynı makalesinde Sartre, "Bana kalsa nesir yazarını seve seve, sözcüklerden yararlanan insan diye tanımlarım" demektedir. Cemal Süreya'nın şiirindeki mısra önemlidir: "Ağır ol bay düzyazı, sen ancak uçağa bincbilirsin." Bııraua ki "bay" sözcüğii ile düzyazının iliskisini buşka bir zaman konuşııruz, ama, düzyazının clillc ilisjkisini iyi duyumsatır şair. Demem o ki, düzyazı denemeden iyi bir şiiıe (eğer çok özel ycteneğiniz yoksa varmak, olanak sız gibi geliyor bana. Mektup yazamazsanız, şiirde de iyi ömekler vermeniz zor. Ben, düzyazı ile başladım. Hatta, çoğu kişı yıllarca kitaplarını "clcstirmen" diye imzalayıp göndcrmi^tir. Onları hayal kırıklığına uğrattun biliyorum Ydzılarınızı kitaplaşttrmak ıçııt otıtz yılhekledtnız oldukçci ıızun bir znınan dılınıı defcıl >»:•' Ru Bir söyleşimizde, kitap çağında olduğumıızu söylemişti felscfeci Veysel Öngören. Ama yazdarını, ölümü den kısa bir süre önce kitaplaştımujjtı yine de. Belki olanak bulamamıştı, belki kendi seçimi böyleydi, bilmiyo rum. Bence biryazıyı günübirlik ve uygun düştüğünde yazıp yayımlayaDİlirsiniz. Bu yazının üstündcn geçen za man nasü bir rüzgâr estirecek, kestirmek zor. Daha yazıldıgı ya da yayımlandığı gün eskiyen ne yazılar ulmuş tur çoğumıızun hayatında. Ama kitap için böyle bir şansımız yok. Aceleye gelmez kitap. Şöyle bir bakın, bir çok şair, ilk kitaplarındaki şiirlerin bir kısmını sonraki basımlara almamışlardır. Ben de bugüne kadar yedi yüzden fazla yazı yayımlamışmT. Bu iki kitap bunların onda birini içeriyor ancak. Diğerlcrini almadım, alma yı da düşünmüyorum. Belki unutup gittiğim yazıJar da olmuştur, kitaplara alınsaydı olabiıirdi de. Çok da önemli gelmiyor bana. Çünkü o yazıların çoğundakı düijüncede değilim bugün. Ret mi ediyorum, nayır. Boyle olunca, iyi ki otıız yıl beklemişim diyorum. Cîerçi hcr Dcvanıı 4 stıv/atla