19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı •" yazılarında ilk kez fotoğraf ve fotomontaj denemelerinde orada yaptığı sayfalarda görüyoruz. Tabii sonrasında onun efsane dergisi "Salata" çıkıyor 1972'de karşımıza. Orada da Süalp tek başına hem yazıp, hem çiziyor ve son derece "absürd" çizgiromanlarla, uzunlukısalı fraklı yazılarla çıkıyor gene karşımıza... O kadar çok mizah dergisinde ve gazetede çalışmış ki hepsini burada sıralamak imkânsız... Size dılimize yerleştirdiği deyişlere bir örnek vereyim; bizim çocukluğumuzda ağzımıza sakız olan "Zıuıııt Errenköy" deyişini de düimize mizah dergisi yoluyla ilk sokan Suavi Süalp'tir, küçiik bir ayrıntı ama ben bu kitapta bunu da ortaya çıkarmıs, oldum. Absürd mizâhın Türkiye'deki öncüsü Suavi Süalp Halit Kıvanç, Altan Erbulak, lsmet Çelik, Tekin Aral, ÂtillaAtalay.Gani' Müide, Tan Oral, Vedat Saygel, Ferruh Doğan, Yalvaç Ural, Yalçm Pekşen ve Vural Sözer gibi isimlerin söylediklerini, yazdıklarını da kitaba koydum. Konuştuğum Süalp dostlanndaki Süalp'ln dostlan ortak nokta onun yıllar sonra da bu kitap Bu kttabı 3 bulüme ayırmısstnız. îlk bö la hatırlanacak olmasından duyduklümde ustanız saydığınız Suavı Süalp 't "Ciları mutluluktu. Sühan Demtra" gözüyle" siz anlatıyorsunuz. alp ustanın meslek"Önsezılı "Önsöz'ünüz gerçekten onun taşı dostlar gerçekdoğalyeteneğıne duydug'unuz sevgiyi çok tyt ifade ediyor Sonrasında özgeçmişıni ol ten çok renkfi anılar anlatarak bu kitabı dukça kapsamlı derlemtşsiniz ve ona yazSuavi Süalp'in midığınız uzunca bir "Açık Mektup" var kı, onun ölümünden bugüne dek yaşananla zahına yakışacak bir rt orada özellerkeıı bize bu kitabtn b'n ha sıcaklığa taşıdılar. zırlık macerasını da aktarıyonunuz "Su Hepsine buradan bir kez daha teşekavı Süalp ve AbsürdMizah" baslığıyla kakürediyorum. Çünleme afdığınız bölümde de onun absürd mızahının b'zellıklerıni lütn detaylarıyla kü Sulhi DölekAğabize ıletiyorsunuz Ikıncı bölümde ıse Sü bey'in de dediği gialp'in en yakın arkadaşlanyla, meslektas bi; "Mizahçılar aragüleryüzlü lartyla, aostlarıyla yaptığtnız röportajlar, sında söyleşiler yer alıyor. Bu kıtap ıçin epeyce olanlarenderai, Suavi Süalp onlardan Süalp dostuyla konuştunuz santrım, bunbiriydi." Yani, omilar kimler aersek ?. zahı her an yaşayan, Evet kitabın ikinci bölümü diyebileadeta kendisi bir ceğimiz bölümünü onunla yakınen çalışmizah kahramanı mış meslektaş ve arkadaşların anlattıklaolan çok ilginç bir rına ayırdım. kişilikti. Orneğin; Bu kitabı hazırlarken; Kandemir Kondaktilosunu sürekli duk, Refik Erduran, Semih Balcıoğlu, olarak yanında taşırTurhan Selçuk, Sunder Erdoğan, Sinan dı. Çünkü aklına Gürdağcık, Mesut Ekener, Nejat Uygur, geldiği anda nerde Cihat İamer, Zeki Beyner, Cafer Zorlu, olursa olsun oturup Erman Şener, Muzaffer îzgü, Sulhi Döanında yazısını yalek, Ismail Gülgeç, Umur Bugay, Müjdat zardı. Bunu bazen Gezen, Talat Güreli, Eflatun Nuri, Bülent arkadaşlanyla meyOran, Ergin Gülen, Tümer Argın, Nejat hanede içerken biîe Saydam ve Sırrı Gültekin'in bizzat göyaparmış... Yani iki rüşlerini, anılannı, düşüncelerini alarak duble arasında dakbu kitaba aktardım. Aynca çeşitli tarihlertiloyu çıkarıp orade Suavi Süalp için çeşitli dergi ve gazecıkta yazısını yazartelerde görüs belirtmiş olan; öğuz Aral, mış... Ahmet ustel, Tuncay Özinel, Mahmut Karatoprak, Lütfü Acun, Ragıp Derin, Peki Cihan Dellkin Deniz, Erdoğan Karayel, Öznur Kamirci'mn Suavi Sülender, Muhittin Sirer, Kerem Çahşkan, alp'le tanısıklığı na sıl olmuştu?.. Ben onunla çocuk yaşta 1972'lerde filan tanıştımamaozamanlar bizzat kendisiyle değil, o harika dergisi Salata ile tanıştım. Çocuk yaşta Salata'yı okuyarak mizahı çok sevdim. Salata tek kişilik bir dergiydi, yazançizen Suavi Süalp ti. Salata mizah mantığı olarak Gır gır dergisinin de doğuşuna yol açmıştır bana sorarsanız. Zaten 1972'nin Haziran'ında çıkıp 100 bine yakın bir tiraja ulaşınca ondan 2 ay sonra da "Gırgır" piyasaya dergi olarak çıkmışhatta 1973 yılında Oğuz Aral, Suavi Süalp'i Gırgır'a transfer ederek Salata'nın Gırgır'a ne kadar ciddi bir rakip olduöunu göstermiştir. Tabii böylece 1972'lerden başlayarak sıkı bir Suavi Süalp okuru oldum ben de. Onun pek çok tiyatro oyununa gittim çocuk denecek yaşta. Bu arada onun çok üretken bir oyun yazarı ve film senaristi olduğunıı da belirtmekte fayda var. Üretkenliğine en iyi örnek şu; oyun yazarlığına adımını attığı 1968 yılında saptadığım kadarıyla 5 ayrı oyunu tiyatrolarımızda oynanmış, sanırım bu bir Türkiye rekoru değil dünya rekoru filan olsa gerek. Evet, sonrasında onunla 1979 yılında tanışma ve aynı dergide kısa bir süre çalışma fırsatım oldu. Ve beni asıl üzen ve etkileyen 1981 yılında tam onunla birlikte aynı dergide, Ses dergisinde çalışacakken onu aniden kaybetmemizdir. Suavi Süalp'in son çalıştığı dergi olan Ses "Atmaca" adında bir mizah eki veriyordu ve ben Suavi Süalp'in ölümünden 2 ay kadar sonra onun bıraktığı çalışma masasında mizah yazarı ve karikatürist olarak çalışmaya başladım. Bu benim profesyonelliğe de ilk adımımdır ve Suavi Süalp'in masasında kısmet olmuştur bu adım.. Ancak bütün bunların dışında önemli birortak noktamız ben de onun gibi hem çizen, hem yazan biriyim. Aynı zamanda çizebilmek mizah yazarlığına apayn bir güç veriyor, bunu oilen büir. Tabii bir ortak yönümüz daha var ama umarım o ortak yön ölene dek sürmez. Çünkü ben de ustam saydığım Suavi Süalp gibi oldukça fazla kazık yemiş, emekleri oldukça fazla suiistimal edilmiş bir mizahçıyım. "Bir Mizah Dehası Suavı Süalp" gerçekten de mızahımızda örneğipek görüimeyen çapta bir çalışma Hem biyografı hem de bir anı kitabı ama sanırım mızaha tlgt duyan, mizahçt olmak isteyen genç arkadaşlara da adeta bir "basucu" kitabı, ne dersiniz bu tan çalısmalartn devamı gelecek mi?. Eğer "geriye" bakmayı sadece "gericilere' bırakırsak bu ülkeyi tamamen onlara kaptırmış olacağız. Bizde geçmişte yapılanlarla ilgilenme, takip etme, geçmiş nakkında bilgilenme adeti neredeyse hiç yok gibi. Hep bugünü yaşıyoruz, o yüzden niçbir alanda gelenekselleşemiyoruz. Bu yüzden hiçbir şey sağlıklı olarak yerli yerine oturmuyor. Her şey ayaküstü yani standup bir halde kalıyor ülkemizde. Bu yüzden de yırtık bir kültürden her yeni çıkan "milat" olarak sadece kendisini görüyor. Sanki dünyayı yeniden keşfediyor mesleğinde her yeni çıkan. Işte ben bu zihniyeti yıkma yolundaki araştırma ve inceleme içeren kapsamlı kitaplara ömrüm yettikçe devam edeceğim. Önümde yakın dönem mizahımızla ve mizah dergilerimizle ilgili bir çalışma duruyor şu sıralar. Geçmişini bilmeyen toplumlar "geçmişi" sadece küfürlerinde "Hay ben senin geçmişini" olarak kullanmaya mah Üretken bir yazar kumdurlar, tıpkı bizim gibi... Umarım "Bir Mizah Dehası Suavi Süalp" kitabı Suavi ustanın yıllarca dergilere, gazetelere yazdığı sayısız yazılann da bir an önce kitaplaşmasına yol açar, en önemli dileğim budur... • Bir Mizah Dehası Suavi Sualp/ Cihan Demtra/ Bıyogra/ıAnı/ înkılâp Kıtabevi/Kastm 1999/400 s CUMHURİYET KİTAP SAYI 529 Suavl Sualp bir oyununun provasında, sağında Suzan Avcı. Üstte Ise blyograflnln yazarı cihan Demlrcl. SAYFA 4 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle